Hava Durumu

Uzaktan eğitim değil, öğretim!

Yazının Giriş Tarihi: 11.08.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.08.2020 06:00

Okulların açılacağının bildirildiği 30 Ağustos'a şunun şurasında 20 gün kaldı. Kovid-19 salgını nedeniyle sadece ülkemizde değil dünyanın pek çok ülkesinde ilk ve ortaokullar ile liseler ve üniversiteler kapanmış, uzaktan eğitim devreye girmişti.

Salgının seyrine göre bazı ülkeler okulları kademeli olarak açarken, üniversitelerdeki genel eğilim uzaktan eğitimin sürmesi yönünde oldu.

Dün Habertürk'te çoğunluğu Kuzey Avrupa ülkeleri olmak üzere çocukların ailelerine kovid-19 bulaştırıp bulaştırmadıklarına yönelik araştırmalara atıfta bulunuldu. Haberde verilen bilgilere göre, çocukların ailelerine hastalık bulaştırma oranı yok denecek düzeyde.

O ülkeler dünyanın en yüksek insani ve ekonomik gelişmişlik düzeyine sahip. Sınıflarda bizdeki gibi 30, 35 öğrenci yok! Okullarda en yüksek tedbiri alabilecek ekonomik güce, bilince sahipler.

Bizim devlet okullarında sistem 'Okul Aile Birlikleri'nin kayıtlarda topladığı bağışlarla yürüyor. Onu da her okul başaramıyor. Mesela dar gelirli ailelerin yaşadığı semtlerdeki okullarda toplanan bağışlar okulun giderlerinin karşılanmasına yeterli olmuyor.

Özel okullarda sorun yok. Onlar kovid-19 koşullarında eğitime hızla organize oldular. Zaten sınıflardaki öğrenci sayıları devlet okullarına göre yarı yarıyaydı. Hijyen koşullarını en üst düzeye çıkardılar. Ateş ölçerler, dezenfektanlar alındı.

Temizlik personeli için adım adım dezenfektasyon protokolü hazırlandı. Okul içerisinde öğrencilerin toplaşmasını önlemeye yönelik koridor görevlilerinden bahçe sorumlularına dek her şey planlandı. Çoğu okulda öğretmen ve çalışanları salgın koşullarında çalışma yöntemleri konusunda özel eğitime tabi tutuldu.

Artı özel okul öğretmenleri okulların kapalı olduğu dönemde, Zoom, WhatsApp ve cep telefonu aracılığıyla ders verdi ve öğrencileri bire bir takip etti. Pek çok özel okul, kapalı olduğu dönemde servis ve yemek ücretlerini iade etti, ama dersleri sanalda bire bir vermeyi sürdürdü.

Muhtemelen çocukların ailelerine hastalık bulaştırmadığı yönünde araştırma sonuçlarının alındığı İskandinav ülkelerindeki devlet okullarının durumu da böyledir.

SAĞLIK CAMİASINDA GENEL EĞİLİM

Bugün Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu'nun öncülüğünde okulların açılıp açılmayacağına yönelik durum değerlendirmesi yapılıyor.

Sağlık camiasından bir süredir okulların açılmamasına yönelik görüşler kamuoyuna yansıyordu... Okullarda bulaş kaygısını tetikleyen süreç ise tatil nedeniyle insanların şehirlerarası hareketliliği ve salgının Anadolu kentlerinde yükselişe geçmesi, günlük vaka sayısının binin üzerine çıkmasıydı.

Mesela; Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel, "Vaka sayıları, tatil beldelerinden gelen insanların bulaştırması sonucu artarsa, okulların açılmasıyla ilgili yeni kararlar alınabilir" derken...

Kardiyolog Prof. Dr. Bengi Başer ise ilkokul 1.; ortaokul 8.; lise 12. sınıflarda eğitim yapılması, diğer sınıfların haftada 3 gün okula gitmesini önerdi. Sağlık camiasından bazı profesörler ise okulların hiç açılmamasını savunuyor.

2. DÜNYA SAVAŞI, DURAN EĞİTİM, KAYIP KUŞAKLAR

Dünyada yakın tarihte eğitim savaşlar nedeniyle durmuştu İkinci Dünya Savaşı sırasında da savaşan, işgal edilen ülkelerde eğitim ya hiç yapılamamıştı ya da aksamıştı. Bilim insanları savaş süresince çocukların eğitim dışında kalmasını araştırmış; eğitime ara verilmesinin yıkıcı etkilerini "Kayıp kuşak" olarak nitelendirmişti.

Dünyada ve Türkiye'de yapılan araştırmalar, uzaktan eğitimin ilk ve ortaokul çocuklarında yüz yüze eğitimin yerini tutamadığı yönünde. Lise öğrencileri uzaktan eğitime kısmen uyum sağlasalar da onlar açısından da yüz yüze eğitimin yerini tutmuyor.

UZAKTAN EĞİTİM Mİ, ÖĞRETİM Mİ?

Siz bakmayın uzaktan eğitim denmesine! Aslında yapılan öğretimdir!..

Eğitim, öğretime göre daha kapsamlıdır. Eğitimde bilgi dâhil her türlü tecrübe üzerinde durulurken, öğretimde ise daha çok bilgi öne çıkar.

Eğitim insanın yaşamında her zaman kullanacağı bilgi ve deneyim aktarımıdır.

En özet haliyle hani deniyor ya; iyi doktor, iyi mühendis, iyi öğretmen, iyi gazeteci olmak... Bunlar; iyi insan olmak, eğitimle olur. Bunun ilk basamağı aile ve sonrasında ise okuldur.

Öğretim ise salt akademik başarıya yöneliktir, öğrenciye pek çoğu gelecek yaşamında kullanmayacağı, bir işine yaramayacak olan bir sürü bilgiyi yükler.

Oysa eğitimde edinilen ve içselleştirilen bilgi öğrencinin ömür boyu işine yarar...

O yüzden aklı başında pek çok öğretmen "Öğretimden önce eğitimin geldiğini" savunur...

Aslında salgın döneminde EBA ya da Zoom ile yapılan uzaktan öğretimdir. Zira sadece öğrencilerin anlaması, sınavlarda başarılı olması beklenir.

Bir devlet okulunda okuyan ve çok da iyi bir eğitmeni olan 9 yaşındaki torunumdan biliyorum. EBA eğitimleri kimi zaman dondu; derse yoğunlaşamadı. Ev ortamında küçük çocukların sınıftaymış gibi davranması mümkün değil. Artı, pek çok ailede çocuğun dersi dinleyebileceği, ders çalışabileceği ayrı bir oda yok.

Pek çok çocuğun bilgisayarı yok. Olanda da Windows 10 yoksa yani bilgisayar yeni değilse Zoom ya da EBA yüklenemiyor. Çoğu çocuk cep telefonları aracılığıyla ders dinlemeye çalıştı. İlkokul çocuklarında verimli olmadığına hem kendi torunumdan hem de çevremdeki insanların çocukları ve torunlarından biliyorum.

Sağlık Bakanlığı ya da Bilim Kurulu neye karar verecek bilemiyorum...

Öyle bir açmazla karşı karşıyayız ki, okulların açılması da bir sorun, açılmaması da! Bir tarafta insanların vurdumduymazlığı, tedbirsizlik ile tetiklenen salgın; diğer tarafta uzaktan öğretimle malul eğitim ve kayıp kuşakların oluşma riski!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.