Hava Durumu

Vatandaş Kovid-19 aşısına temkinli yaklaşıyor!

Yazının Giriş Tarihi: 29.11.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.11.2020 06:00

Bugünlerde sık sık araştırma şirketleri çeşitli anket sonuçlarını yorumlayarak ya da sadece veri olarak kamuoyu ile paylaşıyor. Genellikle de siyasi partiler ve seçmen tercihleri üzerinde gerçekleştirilen araştırmalar öne çıkıyor. BAREM Pazar Araştırma ve Danışmanlık şirketi ise Koronavirüs aşısına karşı Türk halkının tutumunu ölçen bir araştırma gerçekleştirmiş.

Zaten firma olarak da siyasi araştırmadan ziyade ürün geliştirme, markalaşma, sağlık hizmetleri, marka yönetimi gibi alanlarda hizmet üreten BAREM 35 yıl önce Türkiye'deki üçüncü pazar araştırma firması olarak Doç. Dr. Pervin Olgun tarafından, Prof. Dr. Orhan Demirhindi ve Günay Efra Kocabaş'ın ortaklıklarıyla kurulmuş...

Şimdi... Kovid-19 vakaları çığırından çıkmış bir şekilde artıyor. İkinci dalganın tam da içinde olduğumuz belli oldu.

SOSYAL MEDYA 'YAS MEDYASI' OLDU

Sosyal medya "Yas medyası"na dönüştü. Onlarca kişiye ya başsağlığı ya da şifa diliyoruz. Her gün çok sayıda insana plazma arandığına dair paylaşımlar yapıyor. DP eski il Başkanı makine mühendisi İlker Özaslan, meslektaşımız Halil Özçoban gibi...

Aşı ya da tedavi edecek ilaç bulunmadan bu hastalıkla dünyanın baş etmesi zor. Hepimiz obsesif olduk. Paranoyaklaştık. Mevsim gereği aptal bir nezle bile bizi Kovid-19 korkusuyla inzivaya çektiriyor. Çocuğu diş çıkarttığı için ateşlenen annelerin yüreği güm güm atıyor; "Ya Kovid olduysak!"

O yüzden erişebildiğimiz her mecradan aşı haberlerini dikkatle izler olduk. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın düzenlediği basın toplantılarının ana gündemlerinden biri de hep aşı oluyor.

Barem'in Ekim ayında gerçekleştirdiği araştırma ise ilginç sonuçlar vermiş. Halk aşıya pek güvenmiyor, temkinli yaklaşıyor.  

3 KİŞİDEN 1'İ: 'TÜRKİYE'DE ÜRETİLİRSE OLURUM'

Görüşülen her 3 kişiden biri, "aşı Türkiye'de üretilirse hemen olurum" diyor.

Araştırmaya göre görüşülen kişilerin yarısı (yüzde 48) kendisi için ulaşılır olduğunda Kovid-19 aşısını hemen yaptırmayı düşünüyor. Ancak bu kişilerin çoğu, "aşı Türkiye'de üretilirse hemen olurum" diyor.

Her on kişiden yalnızca biri üretildiği ülkeden bağımsız olarak hemen aşı olacağını ifade ediyor.

On kişiden dördü (yüzde 38)" aşının denenmesi için bir süre bekleme"; yüzde 15'i ise "kim üretirse üretsin koronavirüs aşısı olmama" kararında.

Araştırmaya göre, Türkiye'de üretilen dışında aşının üretildiği ülkenin bir cazibesi görünmüyor.

En yüksek talebi Avrupa Birliği'nde üretilen aşı alsa da tercih edenlerin oranı yüzde 2,2 ile çok düşük ABD yüzde 0,7, Çin yüzde 0,6 ve Rusya'dan yüzde 0,4)...

Erkekler aşılanmaya kadınlardan daha istekli.

Koronavirüs aşısını, Türkiye'de üretilirse hemen olmak isteyenlerin oranı yüzde 34. Erkeklerde yüzde 38, kadınlarda yüzde 29.

Aşı olmayı hiç istemeyenlerin oranı yüzde 15 iken erkeklerde yüzde 13, kadınlarda ise yüzde 18. Yani kadınlarda aşı olmak istemeyenlerin oranı daha fazla.
'Aşıyı akim üretirse üretsin hemen olmak isteyen' yüzde 10'luk kesimde de erkeklerin oranı yüzde 13; kadınlarınki ise yüzde 8.

"Aşıyı hemen olmam, denenmesini beklerim" diyenlerin oranı yüzde 38. Böyle diyenleri yaşa göre dağılımı ise şöyle:

18-34 yaş grubunda yüzde 47; 35-54 yaş grubunda yüzde 36 ve 55 yaş ve üstündekilerde ise yüzde 30.

Yerli üretim aşıyı hemen olmak isteyenler yaş arttıkça artıyor. 18-34 yaş grubunda yüzde 25 olan oran, 35-54 yaş grubunda yüzde 36'ya, 55 üstü yaş grubunda yüzde 43'e çıkıyor.

Benzer şekilde hangi ülke yaparsa yapsın, hemen aşı olurum diyenlerin oranı da yaş arttıkça yükseliyor. 18-34 yaş grubunda yüzde 8 ve 35-54 yaş grubunda yüzde 9 olan oran, 55 üstü yaş grubunda yüzde 15'e yükseliyor.

Araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlardan biri de "Hemen aşı olmam, bir süre denenmesini beklerim" diyenlerin (yüzde 38) eğitim düzeyine bağlı artması. Üniversite ve üzeri eğitimlilerde bu oran yüzde 53. Aşıyı Türkiye'nin üretmesi halinde hemen olacaklarını söyleyenlerin oranı yüzde 34; ilkokul mezunlarında yüzde 42 iken, üniversite ve üzeri eğitimlilerde yüzde 18'e düşüyor.

Benzer farklılıklar sosyo-ekonomik statü açısından da görünüyor. "Aşı olmadan önce bir süre beklerim" diyenler üst gelir grubunda yüzde 53 iken, orta gelir grubunda yüzde 40'a, alt gelir gruplarında ise yüzde 26'ya düşüyor.

Yani insanlar eğitimleri ve gelirleri yükseldikçe ya da genç yaşlarda aşıya daha temkinli bakarken, ileri yaşlarda ya da eğitim seviyeleri ile gelirleri düştükçe aşıya daha sıcak yaklaşıyor. Velhasıl salgın ortalığı kasıp kavururken Türk milleti aşıda bile ortak tutum geliştiremiyor... Bu araştırma Ekim ayında yapılmış, gerçek vaka sayılarını çevremizdekilere bakarak zaten bildiğimiz ama resmi olarak açıklanmaya başlanılan Kasım ayında yapılsaydı biraz daha farklı çıkardı, diye düşünüyorum.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.