Veliler kurslara mecbur bırakılıyor

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk yaptığı açıklamada uzaktan eğitime dikkat çekerek EBA TV'ye ve canlı sınıflara ağırlık vermeyi önerdi... 

Canlı sınıf dediği şey an itibariyle EBA üzerinden yapılan yarımşar saatlik onar dakika teneffüsü olan ve günde iki dersin işlendiği sınıflar... Topu topu 1 saat! O da bağlantı sorunları yaşanmazsa!

Kimi zaman öğretmenin, kimi zaman da öğrencinin bağlantısı kopuyor. Yarım saat dolunca sistem dersi kapatıyor, öğretmenlere aksaklığı telafi için zaman bırakılmıyor.  Bu da çok yanlış.

Torunum ders çalışmak için yaklaşık 10 gündür bende kalıyor. O yüzden de hem öğretmenlerin hem ebeveynlerin hem de çocukların ne çektiğini anladım. Yaşanan sorunlara tanık oldum. Uzaktan öğretim yüz yüze eğitimin yerini asla tutmaz. Ama salgın nedeniyle mecburiyet hasıl oldu işte.

Öğretmenler evde kendi imkanlarıyla canlı yayın yapıyorlar. Eğitim İş Bursa Şubesi Başkanı Özkan Rona "Evden ders yapıyoruz. Koltukta oturuyorum, bilgisayara konuşuyorum. Sınıfta tahta başında ders anlatsak daha verimli olur. Biz bunu talep ediyoruz, okullardaki internet kotası artırılsın, dersi sınıfta yapalım. Bizim motivasyonumuz bile etkileniyor, öğrencilerin durumu daha zor" diyor.

ÖZVERİLİ ÖĞRETMENLERİN EĞİTİM ÇABASI

Öğretmenler  uzaktan da olsa öğretimin yanı sıra öğrencileri eğitmeye de çaba gösteriyorlar.
Misal; bugünkü derste torunumun öğretmeni "Türkçeyi neden iyi öğrenmeliyiz?" diye sordu ve ardından "Türkçe bizim anadilimizdir. Onu çok iyi öğrenmeliyiz" dedi...

Ve Z kuşağının salgınla birlikte tetiklenen bilgisayar kullanımına atıfta bulundu: "Çocuklar, siz bilgisayarı çok kullanıyorsunuz. Bilgisayarda yazarken bazı sözcükler kısaltılıyor ya da konuşulduğu gibi yazılıyor.  Kısaltma yapmayın, bilgisayarda kelimeleri en doğru şekilde yazın. Böylece Türkçeyi doğru konuşma ve yazma alışkanlığı elde edersiniz" diye anlattı. Noktalama işaretlerini anlatırken  yaptığı öğretimdi; ama kısaltmalarla ilgili bilgilendirmesi eğitimdi...

Ebru Öğretmen nezdinde Kovid-19 salgını koşullarında elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan öğretmenlerimizi saygıyla selamlıyorum.

ÖZEL OKUL MAKASI İYİCE AÇILDI

Devlet okullarının ahvali böyle... Özel okullara gelince;  velilerle görüştüm; ilkokulda bile derslerin sabah 9.30'da başladığını teneffüs ve öğle yemeği arası hariç 17.30'a kadar sürdüğünü anlattılar. Özel okullarda ortaokullar ve liselerde ise daha fazlası var. Hafta sonları ve geceleri de canlı yayın ders yayını ve öğrenci takibi yapılıyor.

Özel okul eğitimiyle devlet okulu eğitimi arasındaki makas daha da açılmış vaziyette.

VELİLER ÖZEL KURSLARA MECBUR BIRAKILDI

Çocukları devlet okulunda okuyan veliler ise paniklemiş durumda.  Hani merdiven altı dershaneler kuruluyor, deniyor ya!  Şu anda  velilerin bir kısmı  çocuklarını özel kurslara göndermeye başladı bile. Talep oluşunca atanamayan öğretmenler de özel ders vermeye başladı.

Zira ebeveynler, en çok da anneler Mart, Nisan, Mayıs ayları ve sonrasında yaşananlardan EBA'nın TV ya da canlı derslerinin yeterli olmadığını anladılar. İmkanları olanlar özel okullara göndermeye başladı, bir kısmı da özel kurslarla telafi etmeye çalışıyor.

Öte yandan ilkokullar için etüt merkezleri ile ortaokul ve liseler için sınava hazırlık merkezleri yasal kuruluşlar. Okullar kapalıyken onlar 1 Haziran'dan itibaren açıldı ve yüz yüze öğretime başladılar. . Velilerin mecbur bırakıldığı yasal ya da merdiven altı kurslar ya da özel dersler üçer, beşer ya da onar kişilik oluyor; bu da salgın açısından temas nedeniyle risk oluşturuyor... Salgının seyrine göre yasal merkezlerin de Mart'taki gibi kapatılma olasılığı da var.

Velhasıl  devlet okullarındaki eğitimin ahvali şimdilik "Hiç yoktan iyi!"