Hava Durumu

2019'dan devreden gündem

Yazının Giriş Tarihi: 01.01.2020 06:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.01.2020 06:07

Ne kanalmış yahu! Karpuz gibi ikiye böldü bizi. Sloganlar üretiliyor. Kimileri rahatsız da oluyor. "Ya kanal ya İstanbul" misal. Kurtuluş Savaşı'nı çağrıştırıyor. Biraz fazla üst seviyeden kaçmış hakikaten. "Kanal İstanbul demek, bu milleti sevmemek demek" diye bir slogan da hayli rahatsızlık verdi.  "Mustafa Pektemek gol demek" diye yanıtlıyorlar. Benziyor iki slogan. "Yaptırmayız"cılarla "Yaparız"cıların korakor mücadelesinden bize daha çok malzeme çıkacak gibi...

XXX

Kanal İstanbul'un ilk rahmetli Bülent Ecevit'in aklına geldiği, uyarılar üzerine vazgeçtiğini de biliyoruz. Peki, o zamanlar eleştirenler ilgili kanal için ne dedi? Hangi sloganlarla eleştirdi? Var mı elinde arşivi olan? Proje iyice ciddiye binseydi kim bilir Ecevit için neler neler derlerdi? Karaoğlan Karadeniz ile Marmara'yı kanalla birleştirme fikrinden kısa zamanda vazgeçmiş. "Çatlasanız da patlasanız da yapacağım" diye diretmemiş! İngilizler, Fransızlar da projeyi duyar duymaz kanal etrafından arsa almamış!.. Demek ki projeyi ortaya koyup sonra da geri çekmesi kısa zamanda gerçekleşti. Arsa toplamaya vakit yetmedi kanaatimce.

XXX

Katar ve diğer yabancı ülke yatırımcılarının Kanal İstanbul'un etrafındaki arazileri yıllar öncesinden toplamalarının tesadüf olduğuna inanmak istiyorum. Şans eseri bölgedeki tarlaları topladıklarını düşünmek istiyorum. Katarlıların, arsaların değeri 40 katına çıkınca, tarlaları satın aldıkları köylüleri çağırıp "Biz çok fazla rant elde ettik. Vicdanımız el vermedi. Al yarısı senin hakkın. Geceleri rahat uyuyamayız sonra" diyeceklerini umut ediyorum! Kanalımızın böyle güzelliklere vesile olmasını diliyorum. 2020'de Pollyanna mı oluyorum? Bana ne oluyor? Neden böyle yazıyorum?

XXX

Kanal İstanbul nasıl ki Ecevit'in geri adım attığı hayaliyse, yerli otomobil de rahmetli Necmettin Erbakan'ın gerçekleştiremediği hayaliydi. Genç bir mühendisken "1400 dolara yerli araç yapabileceğiz" şeklindeki demeçleri gazetelere yansımıştı.

1400 dolar dediğin günümüz parasıyla 9 bin TL'ye tekabül ediyor. Ne ucuzmuş maliyetler. 9 bin TL'ye sıfır araba. Tabii paranın alım gücünü de düşünürsek o tarihe göre normal aslında. Sonuçta Cem Uzan futbol maçlarının yayın hakkını ilk aldığında 3 İstanbul takımına toplam 500 bin dolar vermişti yıllık. 3 takım şimdiyse 250 katını alıyor.

Nereden nereye? Bu konu aslında başlı başına bir yazı konusu...

Yerli otomobilimiz hiç de ucuz olmayacak bu arada! Çünkü hayli üst segment bir araba... Ve batarya maliyetinin de dudak uçuklattığı söyleniyor. Yerli aracı babayiğitler imal etti lakin her babayiğidin alabilmesi de mümkün değil!

Tabii vergilerin tamamından vazgeçerse hükümetimiz o zaman çok mantıklı fiyatlar ortaya çıkabilir.

XXX

Katarlı yatırımcıların Erzincan'dan Erzurum'dan, Ağrı'dan, Hakkari'den arsa toplamalarını, olayın duyulmasının ardından bölgelerin cazibe merkezi haline gelmesini düşünüyorum. Sürüyle yatırımcı "Burada kesin bir şeyler olacak!" diye kapağı oralara atıp beklemeye geçecektir. Yatırım artacaktır.

Katarlıların alım gücünü aslından bu tip iyi kullanırsak kârlı da çıkarız. Neden olmasın?

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.