Hava Durumu

Aksiyonludur benim memleketim!

Yazının Giriş Tarihi: 14.04.2020 06:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.04.2020 06:06

Cuma gecesinden bu yana yaşadıklarımız kesinlikle dünyada başka ülkede meydana gelemez... Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki hareket hiç eksilmiyor. Yani aksiyon... Yani Hollywood filmlerindeki ekşın...

Her şey cuma gecesi aniden ilan edilen sokağa çıkma yasağıyla başladı. 48 saatte açlıktan veya sigarasızlıktan ölebileceğini düşünen -resmi rakamlara göre- 300 bin kişi birlikte sokağa çıktı. 2 saati iyi değerlendirmek için fırınlara, küçük marketlere ve büfelere akın etti.

Oysa o saatte irili ufaklı tüm marketlerin kapalı olması gerekiyordu. Mademki "fiili durum" vardı ortada. Küçük esnaf dükkânını açarak talebe karşılık verdi. Korona taca çıkartıldı. 300 bin kişi birlikte alışveriş yaptı. Neredeyse yarısı kurallara uymuyordu.

İstanbul'da iyi bir ihtimalle 100 bin kişinin çıktığını varsayalım. Uzmanlara göre İstanbul'da sıkışıklıktan dolayı 1 kişi 16 kişiye virüsü bulaştırabiliyor. Yani gitti bizim Bilim Kurulu'nun 3 haftalık emeği!..

İşin ilginci dışarı çıkanlar genelde gençti. Ve onlara büyük oranda bir şey olmayacak. Etraflarındaki yaşlı ağırlıklı tanıdıklarına bulaştıracaklar. Yani o gece dışarı çıkana değil, evinde oturana asıl virüs etki edecek.

Güler misin ağlar mısın?

Gelelim yasak günlerine... On binlerce kişi yasağı delerken enselendi ve haklarında işlem yapıldı. "Yasak olduğunu bilmiyordum, TV seyretmedim" diyen de oldu, "Türkçe bilmiyorum" diyerek polisleri aldatmaya kalkan da...

"Sokağa çıkmak yasaklandı. Farkındaysanız burası bir cadde. Sokağa değil caddeye çıktım. Bulvara çıkmak yasak denmedi ki... Bu da sizin eksiğiniz..."

Böyle diyebilirlerdi aslında... İyice abartıp...

Ekip arabalarını atlatmaya çalışan sürücüler de polisle kovalamaca yaşadı... Adam başı 3 bin TL ceza kesildi, araçlar bağlandı.

Yasakların çevresinden dolanmak sanıyorum genlerimizde var. "Yasak konuldu ama bir yalan söylerim ve beni idare ederler" düşüncesine kapılan on binlerce vatandaşımız mevcut maalesef. İnanılmaz ama realite...

Sonra geldik pazar gecesine...

Yasağın bitmesine kısa bir süre kala İçişleri Bakanı Süleyman Soylu istifa ettiğini açıkladı. Yine memleket dalgalandı. Soylu'dan hoşlanmayanlar sevindi. Soylu yanlıları üzüldü. O arada TV'lerde profesör doktorların yerini gazeteciler aldı. Bir anda oyuncu değişiklikleri yaşandı. Soylu'nun istifası yorumlandı.

Bu arada sokağa çıkma yasağı sona erdi. Ahali yine kendini sokağa attı. Hatta arabalara binip korna çalarak tur atanlar da şaşkın gözlerle izlendi. Videolar çekildi, sosyal medyada paylaşıldı. Sokağa çıkanlar yine eleştirildi.

1 saat sonra Cumhurbaşkanlığı'nın Soylu'nun istifasını kabul etmediği açıklandı. Bu kez Soylu yanlıları bayram ederken, Soylu karşıtları "İstifa olayları tiyatrodur" yorumlarına başladı.

Ertesi gün öğle vakitlerinde halen sosyal medyada "Tiyatro mu değil mi?" tartışması hararetli şekilde devam ediyordu. Herkes kendi fikrini karşısındakine kabul ettirmeye uğraş veriyordu.

Geldik pazartesiye...

Muhtemelen Bilim Kurulu cuma akşamı yaşananları nasıl telafi edeceğini düşünüyor şimdi... Bir şekilde telafi şart.

Sanıyorum 4-5 günlük bir sokağa çıkma yasağı bizi bekliyor. Tabii bu defa hayli erken açıklanacaktır. Ahaliye izah edilecektir... Telaş yapmasınlar diye!

Durmak yok, aksiyona devam!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.