Bursaspor'da kongre günü

Adaylığını açıklayan tek isim Mesut Mestan mı başkan olacak yoksa sürpriz şekilde öne çıkması beklenen Hayri Yazıcı mı?

Son düzlüğe girilirken, bendeniz bu yazıyı kaleme alırken Yazıcı'nın adaylık ihtimali bitmişti. Kulübün içinde bulunduğu "batık" ekonomik durum sebebiydi.

Tabii saatler içinde kongre sabahında bir şeyler yaşanabilir. Hareketilidir bizim camia...

Lakin hal böyleyken Mesut Mestan tek adayla girip seçilecek gibi duruyor.

Mestan yönetiminin mutlaka katkı vermesi şart. Bunu hatırlatalım. Yönetici katkısı yapmayan bir yönetim nasıl olacak da şehirden yardım isteyecek?

Mestan'ın kongrede para katkısını açıklaması şart. "Hele bir başkan olalım gereğini yaparız" zihniyetiyle kesinlikle olmaz. 2 ay sonra yeniden kongre yapmak zorunda kalabiliriz. Bu işin şakası yok.

Bursa dinamikleri harekete her şekilde geçecek ama aslolan camianın her bireyinin güvenini ve desteğini alabilmek.

Yönetim tarzı beğenilmese de Ali Ay yalnız bırakıldı. O veya bu sebeple. Artık ayrıntıya girmeyelim. Aynısını Mestan da yaşayabilir. İkinci Ali Ay vakası yaşanabilir.

Bu yüzden Mestan'ın kayığını sağlam kazığa bağlaması şart. İşe koyulurken son derece akılcı ve gerçekçi davranmak zorunda.

Mevzu Bursaspor ise her şeyi açıkça konuşup tartışalım kongrede... Mestan kendisine verilecek destekler konusunda en ufak şüphe sahibiyse aday olmamalı...

Dostane bir uyarıdır yaptığım...

Kim daha dürüst?

Yolda bulunan cüzdanların yüzde kaçı sahibine dönüyor? Araştırmacılar 40 ülkede 355 şehirde aynı deneyleri uygulamışlar insanlara... Yani küresel çapta yapılan bir araştırma. Araştırmalar sonucunda dünya ortalamasına baktığımızda kayıp bir boş cüzdanı bildirme oranı yüzde 40 iken, içinde nakit olması bu oranı yüzde 51'e çıkartıyor.

Yani içinde para olan cüzdanların geriye dönüş oranı yüksek. İnsanlar işin içine para girince "hırsız" sıfatını almamak için cüzdan sahibini bulmak için daha fazla uğraş veriyorlar. Son derece insani bir davranış.

Peki hangi ülkede en dürüst ve duyarlı vatandaşlar yaşıyor acaba derseniz...

Dürüstlük seviyesinde İsviçre ve Norveç liste başı olurken, Peru, Fas ve Çin en alt sıralarda tespit edişmiş durumda.

İsviçre ve Norveç'te, içinde para olan cüzdanları bulanların yüzde 70'ten fazlası kayıp cüzdanın sahibini bulmak için çaba göstererek liderliği elde etmişler.

Şaşırmadık haliyle...

Şaşırdığım şey ise Türkiye'nin dünya ortalamasından aşağıda bulunması.

Araştırmaya göre; Türkiye'de içi boş kayıp cüzdanlardan yüzde 20'si geri dönerken, nakit bulundurulan cüzdanların ise yüzde 40'tan fazlası sahibine yani  araştırmacılara ulaştı.

Anlaşılan hiç de iddia ettiğimiz gibi dürüstü insanların yoğun yaşadığı bir ülke değiliz. "İnsanlıkta Avrupa'ya on basarız, adamların insani yanı çok eksik" diye konuşuruz iş lafa geldiğinde... Ancak dürüstlükte fark bile yeriz.

Bundan böyle hiç kimseye hava atmayalım bence... İçi boş söylemlerden kaçınalım... Belli ki her türlü değerimizi yavaş yavaş kaybediyoruz.

Araştırmacılara inanmayan kendisi de Türkiye'de aynı araştırmayı tekrarlayabilir. Sonucun değişeceğini hiç sanmıyorum.

Çin'de cüzdanların geriye dönüş oranı yüzde 20'lere kadar inmiş. Görüldüğü üzere Çin'i geçmişiz sadece.