Hava Durumu

Evli, mutlu çocuklu muyuz?

Yazının Giriş Tarihi: 02.05.2020 04:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.05.2020 04:08

Vaka sayısı geri gidiyor ama sinir katsayısı da tavan yapıyor. Hangi arkadaşımla konuşsam evde oturmaktan dolayı yaşadığı sıkıntıyı dile getiriyor. Özellikle çocuklarının dışarıya çıkıp gezme isteği pik yapmış durumda. Anne babalardan hıncını alıyor kimi çocuklar. Aile içi huzursuzluklar artan ivmeyle yoluna devam ediyor.

Veletler ebeveynlerini canından bezdirmiş durumda. Okullar açılmadan enerjilerini atabilecekleri yöntemler yaratmalı. Misal bizim evde mecburen yemek masasını pinpon masasına çevirdik. Evde ne varsa file olarak kullanıyoruz. Karşılıklı maç yapıyoruz bizim oğlanla. Negatif enerjisini üzerinden böylelikle atıyoruz. Tüm ebeveynlere tavsiye ederim. Bana da iyi geliyor.

Tek sıkılan biz değiliz tabii. Dünyanın yarısı evde oturuyor an itibarıyla. Bir kısmı da mecburi karantinada hatta. Onların hali iyice kötü. Bizde yine karantina sayısı nispeten çok az.

XXX

ABD'de yasaklardan iyice bunalan eylemciler bellerinde tabancalarla meclis binasını bastı. Olay Michigan'da yaşandı. Malum orda her isteyene silah veriyorlar. "2 artı 2" işlem sonucunu bilen her ABD vatandaşı silah alabiliyor. Yani Michigan Meclisi'nde silahlı çatışma çıkmadıysa sarı saçlı, cazibeli, çekici bilge Başkanlar Başkanı Trump yatıp kalkıp dua etmeli.

"Burası özgürlükler ülkesi" diyor misal eylemciler. İyi de ortada bir virüs varsa... Bana virüsü bulaştırma özgürlüğüne de mi sahipsin arkadaş? Sen bana virüs saçarsan ben de seni tabancayla vurma özgürlüğüne sahibim... Nasılsa hepimiz özgürüz... Yanlış mıyım?

XXX

Elon Musk son günlerde beni şaşırtan isim oldu. "ABD halkına özgürlüklerini geri verin. Anayasaya ve insan haklarına aykırı tüm yapılanlar. İnsanları zorla evlerine hapsediyorsunuz!" dedi.

Hatta araya küfür de serpiştirdi. Hani Amerikalıların çok kullandığı malum kelime. Aile terbiyesi aldığımdan buraya yazmadım.

Binlerce uydusunu uzaya başarıyla gönderince, kimse de "Ne yapıyorsun yahu?" diye sormayınca şımardı gibime geliyor biraz. Atacaksın güdümlü füze, teker teker vuracaksın uydularını mendeburun. Uzay kimseye ait olmadığına göre... Kıta sahanlığı vs diye bir sınırlama olmadığına göre... Senin uzaya uydu gönderme özgürlüğün varsa benim de füzeyle uyduları indirme özgürlüğüm var. Madem bu kadar özgürlükçüsün aslanım, ben de özgürüm...

Bunca kafası çalışan insanın salgın olayını çözememesi hakikaten üzücü. Sanki hastaları zorla eve kapatıp ölüme terk ediyoruz. ABD'yi bilmem ama bizde böyle bir uygulama yok. Bu zaten cinayete girer. Anladın mı buddy? (Yani; arkadaşım...)

XXX

Yetmez ama evet!

Kime mi diyorum?

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank'a...

Bakan Varank, koronavirüs salgını sürecinde Türkiye'nin ulusal seferberlik başlatarak 2 hafta gibi kısa bir sürede kendi kaynaklarıyla solunum cihazı ürettiğini söyledi. Varank, "Bu çaba sayesinde ülkedeki hemen her yoğun bakım yatağına solunum cihazı tahsis edilebilecek" dedi.

Solunum cihazı sadece başlangıç olmalı. Yıllardan beri bunu savunuyorum. Hastanelerde kullanılan ve yerli üretimi bulunmayan 7-8 cihaz daha var. Ve her yıl milyarlarca dolar ödeniyor ilgili ürünler için...

Yerli otomobile ayıracağımız kaynağı sağlık sektörünü tamamen yerli yapmaya ayırsaydık köşeyi dönmüştük şu ana kadar!..

Otomobil yapmak çok uzun ve çok meşakkatli. Yaptıktan sonra sürdürülebilir olması da gerekiyor projenin. Hiç kolay bir iş değil!

Oysa sağlık sektöründeki cihazların yerlisini yapmak daha basit. Yeter ki kaliteli olsun ve rakipleriyle boy ölçüşebilsin. Doktorlar cihazları gözü arkada kalmadan kullanabilsin.

O yüzden "yetmez ama evet" dedim...

Sağlıkla kalın...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.