Hava Durumu

Gazeteciler Günü var mı?

Yazının Giriş Tarihi: 22.10.2019 06:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.10.2019 06:04

'21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü'nüz kutlu olsun...

Birçok kurum ve kuruluş kutladı günü sağ olsunlar. Eksik olmasınlar. 

Lakin ilgili gün nerden çıkmış?

Neden kimse bilmiyor?

Basın emekçileri niye bilmiyor?

Kim ne zaman uydurmuş?

Bilen yok.

Bırakalım bence zorlama basın bayramlarını. Nereden çıktığını bilmesek de iki anlayamadığım web sitesi şöyle açıklamış:

"21 Ekim 1860 tarihinde çıkartılan Tercüman-ı Ahval ilk özel gazetedir. 21 Ekim Gazeteciler Bayramı olarak kutlanmaktadır.''

İyi güzel de bizim memlekette Tercüman-ı Ahval gazetesi yayın hayatına başladı diye dünya neden bayram diye kutluyor?

Türkiye Gazetecileri Bayramı desek kurtarır yanı var da dünya ne alaka? Neden dünya bizde gazetecilik başladı diye bayram ediyor? Düşünüyorum lakin işin içinden çıkamıyorum. Biri bana açıklasın bundaki mantığı ey okur.

Hem Tercüman-i Ahval'den daha eski gazetelerimiz mevcut. Onları neden hiç baz almamışız?

Garibime gidiyor çok...

Bizim bildiğimiz gazeteciler açısından iki günümüz mevcut. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ve 24 Temmuz Basında Sansürün Kaldırılış yıl dönümü...

Diğer günler hayli uydurma günler...

Dünya gazete büfeleri günü...

Avrupa gazete dağıtıcıları bayramı...

Dünya köşe yazarları günü...

Avrupa sayfa sekreterleri günü...

Dünya gazete güvenlik elemanları bayramı...

Dünya genel yayın yönetmenleri bayramı...

Bunlar da kutlanabilecek diğer basın günleri. Bendeniz uydurdum haddim olmayarak.

Şaka bir yana lütfen gazeteciler için gün uydurmaktan vazgeçelim. Gazetecilerin önünü açsınlar, saygı duysunlar kâfi...

Gölge etmeyiniz yeterli...

Bursaspor nereye?

Yeşil beyazlı takım şampiyon olduğunda hikâyesi olan nice maçlar oynandı. İstanbul'da Beşiktaş ve F.Bahçe'ye karşı geri dönüşle kazanılan maçlar, Denizli'de Zapo'nun son dakikadaki sürpriz golü vs...

Bu maçları izleyince "Bursaspor bir yerlere doğru gidiyor. Böylesine kazanılan maçlar bazı şeylerin habercisi olmalı" dedik şampiyonluktan aylar önce...

Kader bir yere doğru itiyordu...

Dönelim cumartesi gününe...

Bursaspor haftaya lider giren Ümraniyespor'u ağırladı. 1-0 gerideyken 10 kişi kaldı yeşil beyazlılar. Maçın bitimine 10 dakika kala önce beraberlik sonra da galibiyeti getiren goller geldi.

10 kişiyle maçı beraberliğe çevirmek bile başarıyken 3 puana uzanıverdi Bursaspor...

Bayram havası yaşandı...

9 puanda kalıp alt sıralara inmek vardı. Şimdiyse zirve yarışını gözüne kestiren ve "3 puanımı silseniz de ben buradayım. Yıkılmadım ayaktayım" mesajını veren bir takım var.

Şampiyonluk yılındaki hikâyelere benzer bir hikâye oldu aslen...

Gençlerin ligin hemen başındaki Akhisar ve Eskişehir galibiyetlerini de anımsarsak...

Sanki bu sezonun da bir hikâyesi yazılıyor gibi...

UEFA'dan yeni bir ceza gelmezse Süper Lig ufukta görünüyor sanki...

Yalnız bu iş 10 bin taraftarla olmaz. Minimum 20 bin kişiye oynamak lazım iç sahada maçları. İç sahayı kayıpsız geçme hedefini koyup ona göre davransak diyorum... Tribünler dolsa diyorum...

Yeni hikâyeyi hep birlikte yazmaya var mısınız?

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.