Hava Durumu

Gündemde "tavuk"

Yazının Giriş Tarihi: 17.03.2019 06:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.03.2019 06:05

Beyaz et üreticileri "birbirleriyle danışıklı fiyat politikası belirleme" suçundan milyonlarca lira ceza yedi. Tamı tamına 157 milyon TL!..

Sebze meyvede oyun çevrilir de tavuk da çevrilmez mi? Hiç onlar boş durur mu?

Gıda sektörü dediğiniz bizim coğrafyada "hile hurda" sektörüne döndü büyük oranda. 'Vatandaşa nasıl bunu yediririz?, kesemizi doldururuz' zihniyetinde binlerce irili ufaklı firma cirit atıyor.

Tavuk da keza aynı... Hem üretimine dair onlarca spekülasyon varken, fiyat belirlerken de üreticiler kolkola girivermişler.

Geçenlerde uzmanın biri "Çiftliklerde üretilen tavuklarla, köylerdeki tavukları yanyana koyun. Çok farklı görüntüleri olduğunu göreceksiniz. Üretilen canlı bir kuş türü ama kesinlikle tavuk değil. Yenilebilecek bir tür yetiştirildi ve üretilen şey kesinlikle tavuk değil" diye anlattı.

Uzmanı dinledikten sonra tavsiyesini gerçekleştirdim. Fotoğraflarına bakın en azından. Hakikaten genetiğiyle oynanmış yeni bir kuş türü bize yedirilen. Piyasada yüzde 90 oranında tavuk satılmıyor. Tavuğa benzeyen bir canlı.... Tavuğumsu...

Hem tavuğumsu bir şey üretip pazarlayacaksın, millete yedireceksin, hem de rekabeti ihlal edeceksin. Yok daha neler...

Tavuğa daha diri görünsün diye kesimden sonra su enjekte edildiği de vaki...

"Daha yumurtadan çıkar çıkmaz civcive antibiyotik veriliyor. Kemikleri gelişmesin, sadece et yapsın diye... Tavuklar tarladaki patatesler gibi hiç kıpırdamadan yetiştiriliyor. Bıraksanız bile kıpırdayamıyorlar... Elinize aldığınızda kemikleri kırılıyor... Bu inanılmaz bir vicdansızlık... Sonra, görüyoruz her gün gencecik bir kadın meme kanserine yakalanıyor. Büyük olasılıkla daha sağlıklı diye sık sık tavuk yiyorlardır..."

Bu sözler İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Dizdar'a ait...

Yumurta konusu da son derece tehlikeli durumlar arz ediyor. Biraz daha dinleyelim:

"Geçen haftalarda bir arkadaşım anlattı. Çok hazin bir örnek. 10 yaşındaki kızının bacaklarında tüylenme sorunu başlamış. Doktor doktor dolaştırıp bir sonuç alamayınca, "Ya biz bu çocuğa ne yediriyoruz ki böyle oluyor" demişler. Ve geldikleri nokta yumurta olmuş. "Her gün bir yumurta veriyorduk, kestik ve tüylenme geçti. Ondan sonra organik yumurtaya döndük, bir sorun kalmadı" diyor.

Yumurtada ne var ki derseniz işte cevabı:

"Günde iki-üç defa yumurtlatabilmek için tavuğa mutlaka bir şey yapmak zorundasınız. Çünkü bu kadar yumurtlama hayvanın doğasının dışında bir şey..

Korkunç bir gidiş var. Bu memleketin beslenmesinin düzelmesi gerekiyor. Büyük hastaneler açarak kanser vakalarını önleyemeyiz. Erken tanı yöntemlerini geliştirerek önlenebilecek bir şey değil kanser. Beslenmemizin düzelmesi gerekiyor."

Pazar pazar canınızı sıkmak, yüreğinizi kabartmak istemezdim ancak vaziyetimiz işte bu...

Belki de Diyanet İşleri Başkanlığı gıdada yapılan hileleri listelemeli ve "Yaptığınız günah" demek durumunda...

Bir umut azalır belki o vakit...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.