Gündeme dair yaklaşımlar

Stratejik ortaklar Türkiye ile ABD arasında son durum: ABD Dışişleri Bakanlığı, yeni seyahat uyarısına "Türkiye'ye giderseniz kaçırılma riskiniz var!" ifadesini ekledi. Yok daha neler. Bir sonraki adım herhalde "Dikkat sizi falakaya yatırabilirler... Tekme tokat dayak yiyebilirsiniz... Sizi yağlı kazığa oturtma ihtimali mevcut" gibi uyarılar olmalı.

Öküz öldü stratejik ortaklık bozuldu. Şimdi artık adi ortaklık dönemi iyice başladı. Hayırlısı diyelim...

XXX

İnsanoğlu, yıllardır konuşulan ve "kara delik" denilen zamazingonun fotoğrafını çekmeyi sonunda becerdi. Kimisine göre öteki dünyaya açılan kapıdır kara delik.

Nasıl seçim değil geçim önemliyse, "Uzaydaki kara deliğe değil aile bütçesindeki kara deliğe bakalım!" diyen bir kesim var. "Kara deliğin fotoğrafını çekmişler neyime? Asıl kara delik bizim evde. Gelsin bilim adamları baksınlar bir zahmet" diyenlere hak vermiyor da değilim.

Ne yapsın ahali...

Önce kendi kara deliğimizi halledip sonra uzaydaki benzer deliklere kafamızı çevirmeli.

XXX

İstanbul Yeni Havalimanı gündemdeki yerini koruyor. Gözler havacılık sektörüne çevrilmiş durumda. Elbette devasa bir yatırımın memleket ekonomisine katkısının olmasını bekliyor ahali.

Umarız da olur...

Bu arada İstanbul Havalimanı'na yanlış kapıdan girecek olursanız uçuşunuzu kaçırma ihtimalinizin de olduğu söyleniyor. Öyle büyük ki yanlış yerden giriş yaparsanız yandı gülüm keten bilet...

Okuyucuları uyarmayı kendime bir borç bildim.

XXX

Faiz lobisi ekonominin altını oymaya çalışıyorsa "seçim lobisi" de sakın seçimlere nifak karıştırıyor olmasın?

Malumunuz normal şartlarda 4,5 yıl seçim meçim yok. Seçimden nemalananların oluşturduğu seçim lobisi, seçimlere nifak sokarak sürekli seçim düzenlemek için şartları meydana getiriyor olmasın sakın?

Seçim olmazsa yaşayamayan seçim lobisi belki de tarlalara seçmen yerleştiren, 1 eve 45 kişi sığdıran mendeburlar... Nüfus memurlarını da maşa şeklinde kullanmaları muhtemel.

Kendimizi seçim lobisinden korumak için gereken tedbiri alalım acilen baba erenler. Yoksa kafamızı seçimden kaldıramayacağız.

XXX

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya'daki toplantıda Fransızlara ders verdi:

 "Soykırım ve tarih konusunda Türkiye'ye ders verebilecek en son ülke Fransa'dır. Çünkü Ruanda'da, Cezayir'de olanları unutmadık. Fransa kendi karanlık tarihine baksın, Türkiye'ye ders vermeye kalkmasın."

Güzel bir ders lakin kimi gazeteler "Tokat gibi cevap" diye yazmışlar. Gerek yok. Fransızlar yeniden bize laf yetiştirip "Tekme gibi cevap" diye yazsalar hiç hoşumuza gitmez di mi? Biz bir daha cevap verirsek "Uçan tekme gibi cevap" mı diyeceğiz yani?

Ezcümle; uluslararası ilişkilere tekmeyi tokadı karıştırmayalım. Gereksiz sertliklerden kaçınalım.