Kahraman mı yalancı mı?

15 Temmuz'da kamyonuyla olayların yaşandığı Şehitler Köprüsü'ne intikal eden başörtülü şoför teyze Şerife Boz'un fotoğrafının yalan olduğu bir kez daha gündeme geldi. Kahraman yerine konulan Boz iddialara göre darbe gecesinde köprüde değilmiş.

Şehit ailelerinin büyük tepkisine maruz kalan Boz'un meğer ehliyeti yokmuş. Kamyon sürmeyi dahi bilmiyormuş. Meşhur fotoğrafı da 15 Temmuz değil 16 Temmuz'da çektirmiş. Fotoğraf mizansenmiş.

Boz'un hafriyat kamyonundaki fotoğrafını çeken AA muhabiri Saliha Sultan fotoğrafın hikâyesini şöyle anlatıyor:

"Basının '15 Temmuz'a kamyonuyla direnen kadın' minvalinde başlıklarla verdiği haberler beni de yanılttı. Yine utanarak söylüyorum, 'Ben bu fotoğrafı ikinci gece çektim, bu hanım niçin ilk gece gibi anlatıyor' diye düşündüm. Ama bunu yakın birkaç dostum dışında kimseye söylemedim. 15 Temmuz gibi halkımızın kahramanlık destanı yazdığı bir geceye 'eğer biri suiistimal ediyorsa' gölge düşmesin, binlerce samimi insana laf gelmesin düşüncesi ile sustum. Ta ki dün gece Şerife Boz ile ilgili yayılan söylentiye kadar da böyle düşündüm. Dün gece huzursuzluktan sabaha kadar gözüme uyku girmedi açık söyleyeyim. Şerife Boz'un konuşmalarında ilk gece köprüde olduğunu belirttiğini görünce ben de utandım."

Oysa geçen 3 yıl boyunca Şerife Boz devletin en yüksek yerlerinde kabul edildi. Büyük de itibar gördü. Kamyonunu İBB'ye sattı. Konferans vermeye gittiği yerlerde de "özel aracım nerede" gibisinden terör estirdiği de anlatılıyor.

Yüzlerce vatandaşımızın şehit olduğu 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminden birilerinin nemalandığını görmek gerçekten çok üzücü. Şehit aileleri en yüksek perdeden tepki vermek zorunda.

Boz gerçekten kahraman mı yoksa yalancı mı? Fotoğrafı çeken muhabirle de konuşulmalı. 3 yıldır neden bekledi?

Araştırılmalı ve gerçekler ortaya çıkartılmalı.

Birileri utanacaksa utanmalı...

Bursaspor'a acil yardım!

Günler su gibi akıp gidiyor ve yeşil beyazlıların transfer tahtası halen kapalı. 6 sezondur berbat yönetilen ve bunun sonucu küme düşen Bursaspor'un bir başka talihsizliğiyse küme düştüğü dönemin ekonomik krize denk gelmesi...

Sanayici zor durumda...

Şirketler iflasta...

Belediyeler borç batağında...

Hal böyle olunca Bursaspor'a yardım edebilecek kesimlerin de elleri kolları büyük ölçüde bağlı... "Bursaspor'a destek olalım ama nasıl" diyorlar haklı olarak. Sıkıntılarla boğuşurken Bursaspor yardım istiyor. Zor dostum zor.

Yeni sezon formalarından destek amaçlı alımlarsa başladı. Forma satışını üzerine gidilmeli bence. Bu konuda yönetimin yapacağı bazı çalışmalar da var lakin teker teker satmayı kolaylaştırıcı stantların yan ısıra binli toptan rakamlara da çıkılmalı.

3 milyonluk Bursa'da 300 bin forma neden satılmasın? Her 10 kişiden 1 kişi Bursaspor formasına ulaşabilir. Süper Lig'e dönüş sürecinde giyilecek her forma kulübe büyük katkı demek.

Para boşa da gitmiyor. Sonuçta elde bir ürün de var...

Forma ve kombineler Bursaspor'un kurtuluşu yolunda ciddi adımlardır. Yönetimin akılcı davranıp camiadan sempatik ifadeler ve sloganlarla destek istemesi gerekiyor. Herkesin ayağına da gideceksiniz. Lamı cimi yok. Özlüce'de oturarak katkı beklemek olmaz.

Zaman çok daralıyor... Bizden hatırlatması... Yerimizden kalkalım lütfen...