Mağdurlar dünyası!

Korona salgını dünyanın en dev ülkelerini bile fena vurdu. ABD'de 33 milyon kişi işinden oldu. Hem de bir anda!

Bir korona tedavisi 15-20 bin dolarken her ABD vatandaşına ayda 2 bin dolar versen ne yazar?

Hakikaten ABD büyük bir açmazda. Uzun yıllar alabilir toparlanmaları. Çin'e karşı açtıkları 20 trilyon dolarlık davadan sonuç alabilirlerse rahatlayabilirler anca...

Tabii bu dava tüm dünya ülkeleri için de örnek teşkil edecek. Çin'i astronomik rakamlar bekleyebilir. Tabii ödemeyi kabul ederlerse!..

Çin olası tazminatları ödemezse bu defa dünya çapında bir ambargoyla karşı karşıya kalacak. Ticaretleri büyük oranda bitecek. İşte bu durum Türk sanayicisinin işine gelebilir. Tabii o zamana kadar ayakta durmayı başarabilirlerse!..

Mağdurlar gün gün değişiyor. Çok ilginç bir tablo var ortada...

Çin'de Wuhan'daki salgın günlerinde 'Artık Çin bitti' deniliyordu. Çin mağdurdu...

Sonra Çin salgını kontrol altına aldı, virüs dünyayı etkisi altına aldı. Çin sanayisi medikal malzemeler üretip dünyaya ihraç etmeye başladı. Kim parayı daha çok bastırırsa maske dolu uçağını onun havaalanına indiriyor! Siparişleri sıraya koymuyor. Maskeler açık artırmada sanki!..

Şimdi dünya mağdur, Çin kasasına dolarları istifleyip duruyor. 3 ay öncesinin tam tersini izliyoruz.

ABD'nin Çin aleyhine açtığı davaya kadar kazanan Çin olacak. Tazminat davası sonuç verirse bu defa yine mağdurlar yer değiştirebilir...

Dünya çapında mağduriyetler böyle... Yurt içine dönersek...

Minimum zararla bu süreci atlatmak şart. Maksimum 2 ay sonra virüsün hem etkisi azalacak hem de ilaçlar daha fazla sonuç verecek. 

Ekonomiyi ayakta tutarak süreci atlatmak zorundayız. Çünkü kasamızda kriz için kullanabileceğimiz kuru bir 100 milyar dolarımız maalesef yok!..

Anahtarları IMF'ye teslim etmemek için ne gerekiyorsa yapılmalı.

Bireysel mağduriyetleri önlemek için iktidar önemli sosyal yardımlar yapıyor lakin yardım miktarı mutlaka artmalı! Her gün bize yardım için yazan yüzlerce insanı görüyoruz!..

Biz Bize Yeteriz kampanyasını eleştirenler olsa da şimdi eleştiri zamanı değil. Şimdi virüs belasından kurtulma zamanı. İşin ciddiyetinin farkında olmayanlar hâlâ siyasi hesaplarla kendine bir şeyler yontmaya çalışıyor.

Sonuca odaklanalım. Kampanya garibanın sıkıntısını çözecek mi çözmeyecek mi, ona bakalım. Ali veya Veli toplamış olayı zurnanın son deliği!

Ve esnaf!..

Krediyle ayakta duracaklar ancak bankaya gittiklerinde işler değişiyor. Öyle kolay kredi verildiğini kimse zannetmesin! Çoğu banka yine salgın öncesi kriterlerini aynen uyguluyor!..

Esnaf için bankaların yumuşaması elzem. Yoksa binlerce esnaf mağduriyeti en üst düzeyde yaşayacak ve kepenkler kapanacak.

İstanbul için de özel önlem alınması ve bölgesel karantinalar uygulanması gerekliliği gözüküyor.

Türkiye'nin en sıkışık şehri İstanbul'un en fazla vakayı içermesi son derece doğal.

İstanbul'da hayat durursa Türkiye olumsuz etkilenir ama sayılar bunu zorunlu kılıyor.

Türkiye'nin komple mağdur olmaması için İstanbul'da vaka sayısını dizginlemek amacıyla ne gerekiyorsa yapılmalı.

Yüzde 58 doluluğa şimdiden ulaşmış durumda İstanbul hastaneleri! Eğer önlemlerle bölge kontrol altına alınmazsa İstanbul bizim krizin Lombardiya'sı olabilir!..

Bekliyoruz acil ve özel tedbirleri...