Nilüfer'in havası

Elektromanyetik kirlilik konusunda geçen hafta Nilüfer Belediyesi toplantı düzenlemişti.

Bu defa bir başka kirlilik vardı Nilüfer Belediyesi'nin gündeminde:

'Hava kirliliği'...

Tabii bu konuda da Nilüfer'in önemli çalışmaları var: Nilüfer'deki istasyonda düzenli olarak hava kirliliği ölçülüyor. Her vatandaş resmî internet sitesindeki bilgilere de ulaşabiliyor. Halkevi'nin çatısında yer alıyor istasyon.

Nilüfer Belediyesi riskler konusunda uyarılar da yapıyor. Haftalık raporlar tüm resmi kuruluşlarla da paylaşılıyor.

Azotdioksit sadece AB seviyesinin üzerinde... Diğer değerlerde pek sıkıntı bulunmuyor. Kabul edilebilir sınırlar içinde Nilüfer'in havası.

Hava Kalitesi İndeksi'ne göre yılın sadece bazı günlerinde sınırlar aşılmış. Ortalama iyi durumda. Soğuk aylarda hava kalitesi düşüyor lakin tehlikeli bir durum arz edecek seviyelere çıkmıyor.

Türkiye hava kirliliği ortalamasına bakarsak dünyada bizden çok daha kirli ülkeler bulunuyor. Hindistan ve Çin dünya üzerindeki en tehlikeli yerler. Çin zaten hiç sürpriz değil!

Yeşil alanlar ile koridorlar Bursa ve Türkiye genelinde muhakkak artırılmalı... Çevre bilinci de yükseltilmeli...

Bu arada ölçüm istasyonu sayısının da artması gerek. Daha fazla ölçüm, daha fazla veri demek. Elbette daha fazla veriyle daha sağlıklı analiz de yapılabilir. Tabii ki istasyonların konumları da doğru seçilmeli.

Ortalama olarak Nilüfer'i temsil edecek yer olarak şimdiki Halkevi'nin yeri seçilmiş istasyon için.  850 bin TL gibi bir maliyet tutuyormuş tek istasyon.

O yüzden belediyelerin daha fazla istasyon maliyetinin altından kalkması hiç de kolay değil.

Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem "Nilüfer ilçemizde 6 adet OSB bulunuyor. Her OSB'de bir hava ölçüm istasyonu olmalı. Bir OSB için maliyet hiç fazla değil. Zorunlu tutulmalı" önerisinde bulundu.

Çok da doğru... Hangi OSB çevre dostu, hangi OSB değil anlık öğrensek fena mı olur?

OSB'ler üzerinde bir kamuoyu baskısı da kurulabilir elimizde yeterli bilgi varsa!

Bizi yönetenlere duyurmuş olalım!..

Virüs ve karantina meselesi

Her an ahali tetikte artık... Bir tarafta deprem öte yanda virüsler ve etkiledikleri alanlar...

Koronavirüs haberleri özellikle çok takip ediliyor... Anlık olarak alıcısı çok...

Bu arada ihbarlar da geliyor bize gece yarılarında...

'Filanca hastanede acil servis karantina altına alındı. Hastalar başka hastanelere gönderildi...'

Hoppalaaa!..

Yahu karantina altına alınmış hastanede hiç dışarı hasta gönderilir mi? Hastanenin amacı virüsü kendinden uzağa mı atmaktır?

Hastane temiz olsun, dışarısı virüs dolsun. Bu mudur zihniyet? 

Değil tabii...

Karantina altına almak farklı, bir virüs şüphesini değerlendirmek farklı şeyler...

Bu ihbarlar haber yapılınca kaş göz yarılıyor haliyle...

Lütfen Türkçemizi doğru kullanalım ve kullanacağımız kelimeleri çok iyi seçelim.

Koronavirüs öldürmese de panik öldürebilir ahaliyi...

Medyacılar çok dikkat etmeli. Millet aşırı hassasken yanlış anlaşılmalara mahal vermeyelim!..