Pandemi hocaları

Pandemi sürecinde birçok profesör ile haşır neşir olduk. Çoğu hocamız artık aileden biri gibi oldu. Kimisi siyah veya beyaz dedi. Kimisi de gri bölgede kalmayı tercih etti. Suya sabuna dokunmadı...

Misal, Prof. Mehmet Ceyhan. Sakin kişiliği ve oturaklı yapısıyla gönüllerde taht kurdu. "Vaka sayısını minimum 5 ile çarpın" deme cesaretini ilk o gösterdi...

Maskeyi de ilk o izah etti. Artısıyla eksisiyle kamuoyuna açıkladı. Maske yerine mesafenin daha önemli olduğunu vurguladı. Tabii ki bazıları bunları çelişki gibi gördü... İnternette videoları geziyor lakin vaka sayısı azken söylenenlerle, pandeminin yoğunlaştığı dönemde söylenenleri birbirinden ayırmak gerek. (Bu arada sürekli ekrana çıka çıka bitap düştü, hastalandı.)

Tabii ki bulaş riski arttıkça maske kullanımı da zorunlu olmak durumunda. En başta vaka azdı, maske takmak da zaruri değildi.

Herkesin hatasını arayan, araştırmacı, karıştırmacı, başkalarına gübre atmayı alışkanlık haline getiren bir kısım sosyal medya gençliği "Hangi sözüne inanalım" gibisinden paylaşım yaparak aslında kendisini komik duruma düşürüyor maalesef...

Maşallah sosyal medya ahalisinin çoğunluğu pandemi uzmanıymış da haberimiz yokmuş bugüne kadar...

Vaka sayısı 3-5 iken "Virüs dolaşıyor anlamına gelmez. Panik yapmayalım" diyen profesörler de oldu doğal olarak. Ne diyeceklerdi ki? "8 ayda 1,7 milyon vaka olabilir" deselerdi, aynı sosyal medya kullanıcıları yine linç ederlerdi. Küfürden geçilmezdi ortalık..."5 vaka nasıl 1,7 milyon olacak? Atma Ziyaaa" diye başlarlardı...

Dedim ya komik aslen kendi halleri... Farkında değiller...

Ve Mehmet Çilingiroğlu hocamız... ABD'den... Hem Recep Tayyip Erdoğan hem de Atatürk hayranı...

Pandemide uzun süre evimize konuk oldu. Merakla bekledik yorumlarını CNN Türk ekranlarında.. Taa ki bazı konularda Twitter marifetiyle eleştiriler yazana kadar. Kimseye eyvallahı yoktu hocamızın. Bunu hesap edemedi bağımlı medya...

Aylardır ekrana çıkamıyor ancak yüz bine yakın takipçisi var ve sürekli sosyal medya üzerinden eleştirilerini...

"Los Angeles'tan İstanbul'a test yapılmadan THY ile geliyorsun. Bunun nesi mantıklı" diye yazmış hocamız mesela dün... Şöyle devam ediyor: "Sınırlarını kapatmaz, sınırda test yapmaz, daha tek kişiye aşı vurmamış, 'Baharda virüs bitiyor maskeler havaya' der. Batı iki Türk bilim insanının geliştirdiği aşıyı olur, 'Boş ver ben Çin aşısı olucam' der... Ne yaparsan yap..."

Salgın ne zaman bitecek konusundaki görüşü de şöyle:

"Salgın bahara biter mi? Ne maskeler çıkacak ne vakalar azalacak. İlla herkesin duymak istediğini söyleyeceğiz diye yalan söylemeye gerek yok. Pandemi 2021'de de devam edecek. Maske ve siperlik şart..."

Son olarak Ateş Kara hocamız...

Pandemi başından beri o da ekranlarda...

Gerçekçi yorumlar yaptı o da bugüne kadar. O yüzden sosyal medya ahalisi "Hiç mi iyi bir şey olmuyor? Neden bizi korkutuyorsunuz" şeklinde şikâyet etti.

Yahu pandemi her geçen gün etkisini artırırken nasıl olumlu yorum yapılabilir?

"Temmuzda maskeleri atabiliriz" dedi mesela Ateş Kara...

Alın size olumlu bir yorum...

Umarız Mehmet Çilingiroğlu değil Ateş Kara haklı çıkar...