Yerli Cadılar Bayramı...

Her sene 31 Ekim'de kutlar ecnebiler Cadılar Bayramı'nı... Şimdilerde bizde de kutlayanlar çıkıyor... Tuhaf ama gerçek... Bu memlekette artık hiçbir şeye şaşırmam...

Önce ilgili bayramı biraz açıklayalım. Cadılar Bayramı, Pagan ve Hristiyan kökleri taşıyan bir gelenek. İlk kez İngiltere'de ortaya çıktı. Çok eski zamanlarda Keltler 1 Kasım tarihini yaz mevsiminin bitişi, kışın başlangıcı olarak kabul ediyorlardı. Çünkü tam 1 Kasım'da sürüler yaylalardan dönüyor, toprak ağaları imzalanan kira sözleşmeleri yeniliyor; kısacası yeni sezon başlıyordu. Bu günde ayrıca ölülerin evleri ziyaret ettiğine inanılıyordu. Sırf bu ölüleri evlerden uzak tutmak için dağlarda, tepelerde ateşler yakılıyordu. Bu ateşi yakarken de garip maskeler takıyorlardı ki gelen ölüler onları tanımasın!

Yani insanlar, ortalıkta dolaştığına inandıkları ruhlar kendilerini tanımasın diye maskeler takmış, kostümler giymişler. Böyle çıkmış Cadılar Bayramı...

Şimdilerdeyse bizde de kutlayanlar çıkıyor. Hem de ilkokulda. Buyurunuz İstanbul'daki bir özel okulun Cadılar Bayramı etkinlik duyurusuna:

"1-4.sınıf öğrencilerimiz, Cadılar Bayramı'nı İngilizce öğretmenleri ile birlikte 31 Ekim Salı günü ders içi etkinliklerle kutladılar. 1. sınıflar, farklı şekillerle balkabağı oluştururken Cadılar Bayramı temalı şarkılar söyleyip dans ettiler. 2. sınıflar "Professor Puffendorf's Secret Potion" kitabını okuyup kendi cadı iksirlerini yarattılar.  3.sınıflar "T-Rex Trick or Treats" hikâyesini okuyup kendi korku evlerinin hikâyelerini yazarken, 4.sınıflar "Happy Halloween" hikayesini okuduktan sonra kendi akrostiş şiirlerini oluşturdular. Ayrıca, fen laboratuvarında bir cadı kazanını andıran deney masasında "salgı" deneyi yaptılar."

Elbette eğlenecek yollar bulmak herkesin hakkı lakin Türkiye'de Cadılar Bayramı kutlayıp bir de bunu duyurmak hakikaten garip.

Mevzubahis bayram velileri de ilgilendiriyor. Malumunuz 7 yaşındaki çocuğun Cadılar Bayramı hazırlığını tek başına yapması mümkün değil.

"Herkes annesine babasına Cadılar Bayramı kutlanacağını söylesin. Balkabağı oyup, içine lamba koyup, sizinle okula göndersinler."

Veliler söylene söylene balkabağı ediniyor, saatlerce uğraşıp didinip okulların istediği şekle sokuyor, içine lamba koyup gönderiyor. Tabii küçücük çocuk tek başına nasıl götürsün? Nasıl taşısın? Veliler bayram günü ellerinde oyulmuş balkabaklarıyla okulların yollarını tutuyorlar mecburen...

Traji komik bir durum hakikaten...

Gerçi kimileri olaya "korku şamatası" gözüyle bakanlar da var. Dini ritüel olarak da görmüyor...

Bence o zaman illa korkmak, ürkütücü kostüm giymek istiyorsak Cadılar Bayramı'nın yerlisini yapalım. Gulyabani Bayramı diyelim adına... Aynı tarihte kutlayalım gitsin...

Yusuf Yusuf Bayramı da diyebiliriz. Daha yerli ve milli olur.

Önermesi benden...