Yetmez ama "evet"

Cumhurbaşkanı Erdoğan ilkel seçim geleneklerini terk etme kararı aldıklarını bildirdi:

"Çok eskilerden beri yerleşmiş seçim kampanyası anlayışı vardır. Şehirlerimizin caddeleri, sokakları her yeri parti bayraklarıyla, afişlerle donatılır. Eski tarz kampanyalar artık tepki de görüyor. Gürültü ve görüntü kirliliği oluşturan kampanya yöntemini tamamen bırakıyoruz."

Son derece doğru bir karar... Her parti bunu uygulamalı... Flama sadece il ve ilçe başkanlıklarında olsun yeter. Bangır bangır gezen gürültülü seçim araçları da özellikle çok tepki görüyor... Tüm açıklamaların altına imzamı atarım...

Öte yandan klasik seçim anlayışında bırakılması gereken başka şeyler de var. Yani açıklananlara "yetmez ama evet" diyoruz. Bunları da terk edelim lütfen:

"Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır" demesin artık kimse. Lütfen yeni sloganlar bulalım. Çok eskidi. Bıkkınlık veriyor. Değiştirelim. Seçmen üzerinde etkisi sıfır.

"Koyun versen güdemezler" diyerek rakibi aşağılama da bitsin. Digital çağdayız yahu. Ne koyunu? Kim koyun güdüyor? Bana da koyun verseler güdemem. Gerzek mi yapar beni? Apartman çocuğuyuz yıllardır...

"Bilgisayar versek açamazlar, mouse versek tıklayamazlar" gibi çağa uygun benzetmeler uydurulsun. Kırsalda koyun ve kaz örneğine devam edilebilir. İş yapar. Metropollerde "Ipad versek ellerine yazılım bile güncelleyemezler... E-mail açsalar şifresini unuturlar... Telefon versek şarj edemezler" misali cümlelerin kurulması daha uygun.

Adayların seçim afiş yaptırırken havaya bakan fotoğraflarını kullanması da yasaklansın. Hepimiz yeryüzündeyiz. Yerde yaşıyoruz. Havada kuşa bakarak fotoğraf çektirmenin manası var mı? Yok tabii... "ABD malı insansız hava aracı" mı kolluyorsun ey siyasetçi? "Her an bir ABD kalleşliğiyle karşı karşıya kalabilirim" diye şüpheye mi düştün? Yere bakalım yürek yakalım lütfen... Millet yerde... "İnsanoğlu kuş misali" demişler ama sadece bir deyim bu...Havaya bakan fotoğraflarınızı lütfen evinizde kullanın. Kafi...

Seçim döneminde esnaf gezerken 150 kişilik heyetlerden kaçınalım. Esnafı sanki dövmeye gelmişsiniz gibi oluyor. Esnaf tırsıyor. Müşteriler korku içinde sağa sola kaçışıyor. Lütfen 5'er kişilik küçük gruplara bölünelim. Esnaf ürkmesin, müşterilerini de kaybetmesin. Kimsenin işini sekteye uğratmayalım. Nerde azlık orda dirlik. Küçülmeye gidelim...

Seçim arabaları illa cadde sokak gezecekse gürültüsüz gezsin. Sessizce... Müzik çalmadan... Parkta bir sonbahar gezisine çıkmış gibi... Efendice... Gören görür... "Biz buradayız" diye cazgırca ilan etmenin ne gereği var?

Seçim günü market ve mekanlarda alkol satışının satılmasının yasak olması da bence komik bir yasak. Ne yani? İçmeyi kafasına koymuş olan bir gün önceden alıp zulaya atmayı bilmiyor mu? "Halk ayık kafayla oy versin" istiyorsak, sandık başkanlarına alkolmetre vermek gerekmiyor mu? Önce alkol kontrolü sonra oy... Üfleyen seçmen mührü alsın. Testten geçemeyen gitsin duş yapsın, sert kahve içsin. Düzelip dönsün.

Olması gereken bu...