Yıldırım - İmamoğlu derbisi sonrası

Demek ki olabiliyormuş.

Hır gür çıkmadan seçim arifesinde iki çetin aday birbirlerinin boğazına sarılmadan tartışabiliyormuş. Türkiye'de de insanca, medenice tartışabilen siyasetçiler varmış. Eloğlundan eksiğimiz yokmuş meğer...

Zaman zaman dozajı hafiften yukarıya çıksa da kabul edilebilir seviyede bir tartışmayı izledi tüm Türkiye...

Türkiye ekrana kilitlendi lakin yeni bir şey de duymadık. Adaylar son 1 ayda söylediklerini özetlediler. 3 dakika içine sığdırmaya çalıştılar. Tekrar ve tempolu dinledik tüm eski ifadeleri. Sadece birbirleriyle yan yana otururken söylediler. Tek fark da buydu. Yeni bir şey duymasak da dünya için küçük, Türkiye demokrasisi için ise büyük bir adıma şahit olduk.

İmamoğlu yanlıları Binali Yıldırım'ı, Yıldırım yanlıları da Ekrem İmamoğlu'nu ilk ağızdan dinlediler ve notlarını verdiler. En azından rakip adayların "öcü" olmadıklarını gördüler. Herkes bu memleketin evladı. Kimse terörist değil, FETÖ'cü değil, şah değil, padişah değil... Savundukları fikirler farklı sadece...

Herkesin aynı şeyi savunduğu ülkeler zaten sıkıcı ötesi olmaz mıydı?

'Tartışmayı kim kazandı?' derseniz, çoğunluk berabere bittiği görüşünde. Zaman zaman birbirleri üzerine gollük ataklarla gitseler de net bir gol izleyemedik.

Yıldırım "Veri kopyalama" konusunda gole çok yaklaştıysa da İmamoğlu, AK Parti'nin YSK'ya sunduğu delillerde kişisel bilgilerin olduğunu söyleyerek kalesini gole kapadı.

Keza İmamoğlu da "İsraf ve kul hakkı" konularında golle burun buruna geldi lakin tam gol oldu dersek yalan yazmış oluruz.

Yani tartışma sonrasında "Benim oyum filancayaydı ancak şimdi fişmancaya veriyorum" diyen bir performans yoktu ortada. Herkes mahallesindeki yerini korudu. Sadece kararsızlar saf değiştirmiş olabilir. Nereye yöneleceklerini de 1 hafta sonra göreceğiz zaten.

Bu arada TV kanallarımız ise kendi adayının gol attığını iddia edecek şekilde montajlara da imza attılar. İnanılmaz ama gerçek. Kendine yakın adayın sorusunu ve yorumunu ekrana getirip rakibin durumu eşitleyen cevabını göstermeyen TV kanallarımız var maalesef ve çok da komik oluyorlar.

Çünkü programı herkes canlı olarak takip etti ve neyin ne olduğunu gördü. İstediğiniz şekilde montajlayın bu defa tutmaz. Boşuna işçilik yapmayın!..

Tartışmanın devamı gelir mi önümüzdeki seçimlerde? Kimileri umutsuz olsa da devamı kesinlikle gelmeli...

Hatta tüm partiler şimdiden "centilmenlik kararı"na imza atmalı ve her seçim öncesinde adayların ekranda tartışacağına dair prensip kararı alınmalı.

Kamuoyu baskısıyla sıcağı sıcağına ilgili kararı gündeme getirelim ve bundan böyle her seçim öncesinde yapılacağını da karara bağlayalım. Yoksa yine eski hamam eski tasa dönmek de olası...

Tek kazanımımız oldu onu da kaybetmeyelim...

Bir sonraki benzer tartışma 2035'te yapılmasın. Demokrasiden nasibimizi biz de alalım. Tartışma sonrası verilen fotoğrafın aynısı için 17 yıl daha beklemeyelim.

Siyasi ortam da memleket de yumuşasın.

Çok ihtiyaç var çok!..