Hava Durumu

Bursa Barosu: Marmara Denizi sahipsiz değildir

Marmara Kimya Sanayii’nin derin deşarj projesinin iptali için dava açtıklarını söyleyen Bursa Baro Başkanı Av. Metin Öztosun, “Marmara Denizi can çekişiyor, felaket müsilajla su üstüne çıktı. Sahipsiz ve korumasız bırakılan bir Marmara Denizi’nin bulunduğu gelinen vahim tablodan bellidir” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 28.04.2022 17:33
Haber Güncellenme Tarihi: 28.04.2022 17:33
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Bursa Barosu: Marmara Denizi sahipsiz değildir

Bursa Barosu, Mimarlar Odası Bursa Şubesi, DOĞADER, Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan ve vatandaşlar adına Av. İsmail İşel, Gemlik’te kurulu Marmara Kimya Sanayii’nin derin deşarj projesinin iptali için dava açtı. Davacılar ve akademik meslek odalarının temsilcileriyle Bursa milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Erkan Aydın ve Yüksel Özkan’ın da katıldığı basın açıklaması BAOB Demokrasi Meydanı’nda yapıldı. Bursa Barosu Başkanı Av. Metin Öztosun’un okuduğu basın açıklaması “Marmara Denizi can çekişiyor, felaket müsilajla su üstüne çıktı, kıyıları kapladı ve aylarca içimiz acıyarak izledik. Bu acı tabloya rağmen önlem alması gerekenler, aksine girişimlerle Marmara Denizi’ne bir hançer daha saplamak için çalışıyorlar” sözleriyle başladı. Marmara Kimya’nın derin deniz deşarjı projesine ilişkin ÇED başvurusunun Çevre, Şehircilik ve İklimlendirme Bakanlığı tarafından kabul edildiği ve plan değişikliklerinin hızlı bir şekilde onaylandığı kaydedildi.

ÇEVREYE ETKİSİ DEVASA BOYUTLARDA

Öztosun, şöyle konuştu: “Projenin, bölgenin havasına, suyuna, toprağına, yıkıcı zararlar vereceği açıktır. Denizden su alma ve derin deniz deşarjı projesi kapsamında denizden temin edilmesi planlanan soğutma suyu debisi 5500 metreküp saat (1153 m3/saniye) olarak planlanmıştır. Yani projeye göre günde 132 bin metreküp, ayda ise 3 milyon 960 bin metreküp deniz suyu firma tarafından soğutma suyu olarak denizden çekilip kullanılacak ve kullanılan bu su denize tekrar deşarj edilecektir. Derin deşarj olarak adlandırılan projenin esasen derin deşarj olmadığı, 13 metre derinliğe yapılan deşarjın yüzeysel deşarja neredeyse eşdeğer olacağı, bunun da ortamdaki çözünmüş oksijenin iyice azalmasına neden olacağı bilimsel raporlarla ortaya konulmuştur.”

YÖNETMELİĞE GÖRE MÜMKÜN DEĞİL!

Gemlik Körfezi’nin, kapalı ve içyapısı gereği Marmara Denizi'nin genel durumundan da daha kötü bir durumda olduğunu belirtilen Öztosun, “Gemlik Körfezi 15 km eninde ve 35 km boyunda ortalama derinliği 110 metre olan yarı kapalı bir sistemdir. Gemlik Körfezi, Marmara Denizi ile hidrodinamik irtibatı zayıf, ortasında 100 m ve üzeri derinliklerde bir çukur olan, bu özellikleri ile de kirlenme ve ötrofikasyona dirençsiz bir yapıya sahiptir. Gemlik Körfezi'nin iç bölgesinde genel Marmara Denizi özelliklerine göre oldukça düşük hatta birçok noktada sıfır düzeyinde oksijen seviyesinin mevcut olduğu bilimsel raporlarla tespit edilmiş, bakanlık verileri tarafından da ortaya konulmuştur. Yürürlükte bulunan Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’ne göre Gemlik Körfezi'ne derin veya sığ hiçbir biçimde deşarj yapma olasılığı hukuken de bulunmamaktadır. Zira yönetmelik hükümlerine göre denize deşarj yapılabilmesi için denizdeki suyun çözünmüş oksijen oranının derinlik boyunca % 90'ından fazla olması şarttır” dedi.

ANLAŞILMAZ VE KABUL EDİLEMEZ

Öztosun şöyle devam etti: “Havaların ve suyun ısınmaya başladığı 2021 yılı ilkbaharından itibaren Marmara Denizi sahillerinde başlayan, bilinen adıyla Müsilaj-Deniz salyası çevre felaketi adeta tüm bu süreci derinden etkilemiş, endişe verici bu felaket ortaya yepyeni bir durum çıkarmıştır. Zira mevzuatın etkin koruma sağlamadığı, denetimlerin de yetersiz kaldığı, ortada sahipsiz ve korumasız bırakılan bir Marmara Denizi’nin bulunduğu gelinen vahim tablodan bellidir. Davalı Bakanlık adına Bakan Murat Kurum Marmara Denizi'ndeki müsilajın 3 temel nedenini; deniz suyu sıcaklığının artması, denizdeki kirlilik ve deniz suyu seviyesinin azalması olarak özetlemektedir. Faaliyete geçirilmek istenen proje ise her 3 sebebi de kuvvetli şekilde besleyecek niteliktedir. Nitekim ilgili Bakanlık tarafından hazırlanan Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı'nda son 20 yılda deniz suyunun zaten 2 derece ısındığı tespit edilmiştir. Devasa büyüklükteki bu faaliyette önemli bir buharlaşma olacağı da meydandadır. Bizzat Bakanlığın tespitlerinde Gemlik Körfezi'nde en yüksek klorofil seviyelerine rastlanmışken ve faaliyetin buharlaşmayı, kirliliği arttıracağı açıkça belliyken, Bakanlıkça hazırlanan Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı'nda deşarjların kirliliği artırdığı tespit ve kabul edilmişken; Ve yine aynı planda Marmara Denizi'ndeki soğutma suyu kullanımlarının 45 gün içinde en aza indirilmesi için gerekli çalışmaların yapılacağı kararlaştırılmışken tüm bu plan, program, tespit ve taahhütlerle çelişir şekilde tesisin faaliyetine izin veren kararlara imza atılması her açıdan anlaşılmaz ve kabul edilemez niteliktedir.”

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.