Hava Durumu

Bursa'nın tarih kokan, doğa harikası ilçesi: Orhangazi

Kurucusu Orhan gazi'den ismini alan ilçenin tarihi Bitinyalılara kadar gider. Roma ve Bizans egemenliğinde de kalan ilçe 1332 yılında Orhan Bey tarafından fethedilir. 1893 yılında Bursa iline bağlanır.Kurtuluş Savaşı yıllarında işgal kuvvetlerine geçit vermeyen Orhangazi, şehirden kaçan Yunanlılar tarafından tamamen yakılmıştır.

Haber Giriş Tarihi: 25.05.2017 17:19
Haber Güncellenme Tarihi: 25.05.2017 17:19
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Bursa'nın tarih kokan, doğa harikası ilçesi: Orhangazi

Muharrem DEĞİRMEN

Orhangazi, Marmara Denizi'nin güneyinde bulunan, İznik Gölü'nün batısında yer alan Osman Gazi Köprüsü ve İstanbul-Gebze-Orhangazi-İzmir Otobanının en önemli geçiş noktası olan Bursa ilçesidir.

Orhangazi Marmara Denizinin güneyinde Bursa Yalova karayolu üzerinde İznik gölünün batısında yer almakta olup, kuzeyinde Yalova ve Kocaeli İlleri ile çevrilidir. İlçe merkezi yaklaşık 32 km2, Bursa İl merkezine uzaklığı 47 kilometredir. İlçe merkezinin denizden yüksekliği 125 metre olup genel yüzölçümü 476 km2'dir. Bunun 162 km2'si İznik gölünün %51'lik kısmını kapsamaktadır. Toplamı 31 olan Mahallerinin çoğu İznik Gölünün kuzeyi ve güneyinde yer almıştır. İlçenin toplam nüfus 77.297 kişidir.  

 

Orhangazi Topselvi Mahallesi Ilıpınar Höyüğü'nde, M.Ö.5400 yıllarına dayanan ve dünyanın en eski eşyaları ile mezarlarının bulunduğu çok sayıda tarihi eser bulunmuştur. Orhangazi'nin bilinen en eski sakinleri Bitinyalılar´dır. M.Ö. 74 yılından sonra bu bölge, Romalıların egemenliği altına girmiştir. Orhangazi, 365 yılında kent derecesine yükselmiştir. Roma İmparatorluğu'nun ikiye ayrılmasından sonra 395 yılında Bizans Devleti´ne bağlanmıştır. Basilinapolis olarak bilinen kent, III. yüzyılda Orhangazi'nin bulunduğu alanda kurulmuştu. Pazarköy olan eski adını da olasılıkla Bazilinaköy´den almıştır.

 

ADI ORHANGAZİ

 

Orhangazi ilçesi, 1332 yılında Orhan Bey tarafından fethedilerek, yerleşim ünitesi olarak 1362 yılında kurulmuştur. 1893 yılında ise Bursa iline bağlı ilçe merkezi olmuş ve Kurtuluş Savaşı'nda işgal kuvvetlerinin ilerlemesine engel olan ve o dönemde Pazarköy olarak söylenen ilçe adı, kurucusu II. Osmanlı Padişahı Orhan Bey adına dayatılarak, Sultan Reşat'ın fermanı ile 1913 yılında Orhangazi olarak değiştirilmiştir.

 

1927 Yılı Hüdavendigar Vilayeti Salnamesi'nde Orhangazi için;''Yeterli gücü olmadığı halde, Yunan işgalinde halkının yurtseverliği nedeniyle, düşmanın içeri doğru sokulmasına hayli engel olan Pazarköy, kaçarken Yunanlılar tarafından bu nedenle tümüyle yakılmıştır. Bu verimli, bol kazançlı, çalışkan ve kahraman halkın çok yakında uzun süredir taşıdığı köy sıfatını, çağdaş bir kent durumuna ve refaha ulaştıracağı kuşkusuzdur.''sözleri yazılıdır.

 

CAZİBE MERKEZİ

 

Orhangazi, Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu ile yatırımcılar için büyük fırsatlar doğurmaktadır. Orhangazi yeni otoyolla birlikte yaklaşık 25 milyonluk bir nüfusun tam ortasında yer almakta. Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolunun bitimiyle birlikte; Orhangazi-İstanbul arası 45 dakikaya, Orhangazi-Kocaeli arası 50 dakikaya, Orhangazi-Bursa arası 20 dakikaya, Orhangazi-Balıkesir arası 1,5 saate, Orhangazi-Eskişehir arası (YHT hattıyla birlikte) 1,5 saate düşmüştür. Otoyol projesi kapsamındaki en büyük dinlenme tesisi Orhangazi'ye inşa edildi. Bu da Orhangazi için en büyük avantajlar biridir.

 

İznik Gölü sahilinin % 51'ine sahip olan Orhangazi, göz alıcı sahilleriyle su sporlarının gözde merkezi durumundadır. Gürle Dağı paraşüt yarışmaları, son zamanlarda yamaç paraşütçülerin vazgeçilmez mekânı olmuştur. Orhangazi'de bulunan şifalı Keramet Kaplıcaları kükürtlü suyuyla şifa dağıtmaktadır. 20 dakikalık ulaşım kolaylığına sahip Gemlik Limanı, büyük sanayi kuruluşlarını bünyesinde barındıran Orhangazi'yi, sanayi yatırımlarında da cazibe merkezi yapmaktadır.

 

ORHAN BEY DÖNEMİ TARİHİ YAPILARI

İlçede bulunan Gürle Orhangazi Cami, Gürle Orhan Bey hamamı, Orhangazi Merkez Hamam, Sölöz köyündeki Orhangazi külliye ve zaviye Osmanlı dönemine ait tarihi yapılardır. 

 

GÜRLE ORHAN GAZİ CAMİİ

 

Mülkiyeti Orhangazi Vakfı'na ait olan eser Orhan Gazi tarafından 14.yy.da yaptırılmıştır. Orhangazi Gürle Mahallesinde onarımı ile birlikte restorasyonu tamamlanan eser ibadethane olarak kullanılmaktadır.

 

Gürle Orhan Gazi Camii, Orhan Gazi vakfı muhasebe defterindeki kayda göre Orhan Gazi devri (1326-1362) eserleri arasında değerlendirilir.

 

Cami, son cemaat yeri ve harim kısmından oluşur. Harim kareye yatkın dikdörtgen planlı ve düz tavanlıdır. Güney duvarının ekseninde mihrap nişi ve ona simetrik iki altlık, kuzey duvarının ekseninde giriş kapısı ve ona simetrik iki altlık pencere yer alır. Doğu ve batı duvar- Isıda karşılıklı asimetrik ikişer altlık pencere yer alır. Kuzeydeki üçüncü altlıklar dıştan örülerek nişe dönüştürülmüştür. Harimin kuzeyindeki mahfil dört sütuna oturur, merdiveni kuzeybatı köşededir. Doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı son cemaat yeri iki katlı ve düz tavanlıdır. Kuzeyde, eksendeki kapının iki yanında, üçer destek ve yuvarlak kemerli arkadla dışa açıktır: doğu ve batıda duvarlarla sınırlanır. Batıda mahfile çıkışı sağlayan merdiven yer alır. Güney duvarında harlm girişine simetrik iki mihrabiye görülür. Son cemaate, kuzeydeki çift taraflı merdivenle çıkılır. Kuzeybatıda, girişi doğudan olan minare yer alır.

 

Caminin kuzey cephesi altta, eksende son cemaate açılan dikdörtgen, ahşap kanatlı kapı ve yanlarda revakla sınırlanır. Mahfil hizasında, üstte dört eş boyutlu dikdörtgen pencere vardır. Minare dikdörtgen prizmalı kaideli, silindirik gövdeli, tek şerefeli ve konik külâhlıdır. Şerefe altı, dört sıra testere dişi ile bezenmiştir. Caminin güney cephesinde aynı hizada iki altlık ve üstlük pencere vardır. Cephenin doğu köşesi üstlük pencerelerin seviyesine kadar pahlanmış. yüzeyi üç sıra testere dişiyle bezenmiştir.

 

Doğu cephedeki üç altlık ve dört üstlük pencere dikdörtgendir. Kuzeyden birinci altlık ve üstlük, ayrıca ikinci üstlük örülerek kapatılmıştır. Batı cephede yalnız İki dikdörtgen altlık pencere vardır. Harimin son cemaat tarafındaki kuzey cephesinde yer alan giriş kapısı enlemesine, yanlardaki altlıklar uzunlamasına dikdörtgen ve demir parmaklıklıdır. Doğu, batı ve güneyde saçak altı iki sıra testere dişi frizle çevrelenir.

 

Yarım yuvarlak mihrap nişinin kavsarası dokur sıra testere dişi ile bezenmiştir. Mihrap yaklaşık üst pencerelerin yüksekliğine kadar uzanır. Herimin kuzeyindeki mahfil dört ahşap sütun ve basit ahşap parmaklıklarla çevrelenir, üstte yuvarlak balkonludur. Son cemaat yerini ve harimin kuzey kısmım içeren üst kat zemini kesintisizdir. Harimi ve mahfili örten ahşap tavan büyük çapta yıkılmıştır. Mahfil hizasında kapatılan altlıklar ahşap kanatlı dikdörtgen nişlere dönüştürülmüştür.

 

Caminin cepheleri moloz taşla örülmüş, köşelerde kesme taş kullanılmıştır. Farklı seviyelerde ahşap hatıllar görülür. Saçak altındaki ve güneydoğu köşedeki pahın yüzeyindeki testere dişi tuğladır. Son cemaatin kuzey cephesi sıvalı olduğundan malzeme ve teknik görülmemektedir. Yapının içinde duvarlar kalın bir sıva tabakasıyla kaplanmıştır. Sıvanın döküldüğü yerlerden izlenen teknik, cephelerdekinin aynıdır, favan, mahfil destekleri, pencere pervazları ve döşeme ahşaptır. Mihrap kuvsarasındakı testere dişi tuğladır. Minare kaidesi kesme taş  gövdesi peteği ve şerefe altındaki bezemeleri tuğladır.

 

İçte harimin kuzeydoğu köşesinde, mahfilin alt kısmına rastlayan duvar yüzeyinde kalem işi tekniğinde süsleme kalıntıları görülür. Geç devir Osmanlı üslûbunda yapılmış motifler kıvrık dal ve yapraklardır.

 

 

GÜRLE ORHAN BEY HAMAM

 

Orhan Gazi dönemi (1324-62) sonrasına tarihlenen hamam, mimari özellikleriyle bölgede tespit edilen ender yapılardan birisi olarak kayıtlara geçmiştir.

 

Yapı kubbeyle örtülü iki ana mekân (A soğukluk, E sıcaklık) ile dört yan mekândan (B-C-D-F) oluşur. A'ya açılan giriş kapısı kuzey cephede, eksenin doğusundadır. Кэге planlı A mekânı üçgenlerle geçilen Kubbe ile örtülüdür. Kuzey ve doğu duvarlarında eksene simetrik İkişer, batı duvarında eksenin güneyinde bir dikdörtgen niş yer alır. Mekân güney duvar ekseninde, dikdörtgen niş içine alınmış kapı Но В yo geçişi sağlayan, kare planlı, tromp kubbeli küçük bir hole açılır. Holün batısında, doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı, düz tavanlı В mekânı uzanır. Mekân güneye dikdörtgen büyük bir niş, kuzeye İÇİ- çe İki küçük dikdörtgen nişle genişletilmiştir. В mekânı batıdaki yuvarlak kemerli kapıyla, doğu-batı doğrultusunda ard arda sıralanmış kare planlı iki bölümden oluşan dehlize açılır.

 

Doğudaki bölüm konik tavanlı, batıdaki aynalı tonozludur. Dehlizin güneyinde doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı, beşik tonozlu C mekânı; batısında yaklaşık karo planlı, somadan bölümlere ayrılmış düz tavanlı D mekânı; kuzeyinde E mekânı yer alır. Kare planlı, pandantif kubbeli E mekânı, dik eksenlerde aynalı kemerlerle sınırlanan birer eyvanla genişletilmiştir. Diğerlerinden daha dar olan güney eyvanda, eksenden doğuya kaymış kapı dehlize bağlanır; kuzey eyvanın ortasında, su deposuna (F) bakan açıklık yer alır.

 

Yapının kuzey cephesinde, su deposu hizasında, yuvarlak kemerli dikdörtgen külhan nişi vardır. Cephedeki giriş kapısı yuvarlak kemerli olup, iki kademeli dikdörtgen niş içine alınmıştır. Doğu cephe köşelerde büyük çapta yıkılmış; batı cephe ise yeni bir İnşaat nedeni ile tahrip edilmiştir. Güney cephe, arazinin eğimine bağımlı olarak kademeli bir şekilde İnşa edilmiştir. Soğukluğun kubbesi dışta yuvarlağa yekin çokgen, sıcaklık kubbesi ise sekizgen bir kasnağa oturmaktadır.

Soğukluk mekânının giriş kapısı basit dikdörtgen çerçevelidir; eksenin üstünde nişe dönüştürülmüş bir pencere yer alır.

 

Güney duvardaki yuvarlak kemerli kapı dilimli kemerli bir niş içine alınmış, ayrıca dikdörtgen bir çerçeve ile sınırlandırılmıştır. Kasnakta dik eksenlerde yer alan dikdörtgen pencerelerden batıdaki örülerek kapatılmıştır. В mekânı, örtü sistemini destekleyen öğelerle dikkati çeker. Aydınlık açıklıklı düz tavanın dik eksenlerinde yelpaze biçiminde büyük, plastik görünümlü konsollar yer alır.

 

Sıcaklığın eyvan kemerleri dikdörtgen nişlerle çevrelenmiştir. Kemer başlangıçları kademelidir. Mekânın ortasında sekizgen, mermer göbek taşı yor alır. Yapının duvarları içten sıvalıdır; cepheler moloz taş tuğla ve bol harçla örülmüştür. Zemin mermer levhalarla kaplıdır.

 

ORHANGAZİ MERKEZ HAMAM

 

Orhangazi İlçe Merkezinde bulunur. Kurtuluş Savaşında 1920 Yunan İşgalinde büyük zarara uğrayan hamam bugünlere korunarak gelen, ilçe merkezinde ki ender yapılardan birisi konumundadır.

Orhan Bey Hamamı, dıştan kareye yakın dikdörtgen planlı olup dört mekandan ibarettir. Güney cephesinin batı köşesindeki kapı ile A mekânına girilir.

 

Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı mekânın kuzey ve güneyine atılan sivri kemerlerle ortada kare bir bölüm oluşturulmuş ve üzeri pandantifti kubbe ile örtülmüştür. Mekân, doğu duvarı ekseninin güneyindeki kapı ile В ve kuzey duvar ekseninin batısındaki kapı ile C ye açılır. В mekânı kare planlı olup pandantifti kubbe ile örtülüdür. Batı duvarında eksenin kuzeyinde bir niş, güneyinde A'ya açılan kapı yer alır A mekânının doğu duvarının kuzeyinde. В mekânın duvarlarında birer seki vardır. C mekânı kare planlı ve pandantifti kubbelidir. Kuzeydoğudaki dikdörtgen planlı su deposu aynalı tonozla örtülüdür.

А, В ve C mekânlarının kubbeleri farklı büyüklükte olup tümünün üzerinde aydınlatma delikleri vardır. Giriş kapısı yuvarlak kemerlidir. Kuzey cephede eksende, dışa sivri kemerli bir niş şeklinde açılan külhan yer alır. Beden duvarları moloz taş örtü sistemi ve kemerler tuğladır.

 

SÖLÖZ KÖYÜ ORHAN GAZİ CAMİİ VE ZAVİYESİ

 

İznik Gölünün cenûb sahilindeki bu 400 hanelik büyük köyde, Orhan Gaazî câmi'nin bulunduğu bir evkaf-ı muhasebe ve bir tahrir defterinden anlaşılmakdadır: ''Soloz'de birr çiftlik Orhan tâbe serâhü mezkur Soloz'de Mescidine vakfetmiş ve mezkur koyde olan Zaviyesine"

Kayıtlardan mevcudiyeti anlaşılan camiden Sölöz halkının haberi yoktur. Bulunan 12x15 m. ebadında büyücek camiin yerinde bir mescid olduğunu söylüyorlar ise de, banının kim olduğunu bilmiyorlar. Orhan camileri her yerde ma'Iûm olmasına rağmen, burada meçhuldür. Bu Sölöz Câmi'i 7 Rebiul Evvel 1307 (1 Teşrin-i Sanı 1889) da Hoca Fütûhât nâmında birisi tarafından yaptırılmıştır. Pek kalın bir sıva ile örtülü olduğundan ilk binadan bir bakiye olup olmadığı anlaşılamamakladır.

 

Osmanlı Evleri Yıllara inat dimdik ayaktalar

 

Orhangazi Gürle mahallesinde Osmanlı izleri ilgi çekiyor. Yerli ve yabancı turistlerin akın ettiği köydeki Osmanlı evleri, tarihi dokusunu korurken içinde köylülerin yaşaması da dikkat çekiyor. Birçok depreme karşı ayakta dimdik duran Osmanlı evlerinin en büyük özelliği ise, her odasında en az 3 penceresinin olması...

 

Osmanlı Evleri'nin dayanıklı dokular olduğuna işaret eden köylüler, deprem, afet gibi korkularının olmadığını söyledi. Gürle Mahallesinin en önemli özelliğinin Osmanlı Evleri olduğunun altı önemle çizilirken, yerli ve yabancı turistlerin akın akın gelerek Osmanlı Evleri ve diğer Osmanlı mimarilerinin önünde hatıra fotoğrafı çektirdiğini belirtti.

 

125 yıldan fazla bir geçmişi olan Osmanlı Evleri, köye canlılık kazandırırken, Osmanlı çeşmesi, Osmanlı hamamı ve Osmanlı zamanında yapılan camiler de tarihin dokusuna eşlik ediyor. Köyün içinden geçen derenin verdiği görsellik ile bahar aylarında ziyaretçi akınına uğrayan İznik yolu üzerindeki köy, tarihi televizyon dizilerinden bu yana ilgisinin daha da arttığı kaydediliyor.

 

 

 

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.