‘Bursa’nın itibar kaybı düzeltilmeli’

Bursa ve Türkiye çapında gerçekleştirdiği çalışmalarla adından söz ettirmeye başlayan İtibar Yönetimi Enstitüsü, önemli çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Ziyarette itibar kavramını açıklayan Başkan Samast, “İtibar olumlu bilgilerin, fikirlerin, varsayımların toplamıdır. İtibar yönetilmesi gereken çok değerli bir varlıktır itibar net duygular ifade eden, (iyi, kötü, zayıf, güçlü gibi) geçmiş davranışlara bağlı olarak oluşan ve geleceğe ilişkin davranış olasılıkların ifadesidir. İtibarın 4 ana unsurda ele alınabilir. Kişisel itibar, kurum ve kuruluşların itibarı, şehirlerin ve tabi ki ülkelerin itibarı. Yaşanan her olay, kriz konuya itibar perspektifinden bakılmasını da aslında zorunlu kılıyor” dedi.

‘ŞEHRİN İTİBARINA DARBE’

Yaşanan süreçleri itibar açısından örneklendirerek değerlendiren Samast, Bursa’da yaşanan susuzluk krizinin şehrin Türkiye ve dünyadaki itibarına olan negatif etkisine dikkat çekerek şunları söyledi: “Yakın geçmişte Bursa’da susuzluk yaşanacağını söylenseydi sanırım kimse inanmazdı. Yaşanan her kriz şehrin itibarına yönelik de bir darbe oluyor. İtibar yönetimi süreçlerinin uygulanması esasında içerisinde sürdürülebilirlik barındırdığı için de sorunların tespiti ve önlenme süreçlerine vurgu yapan bir süreci ifade ediyor. Sanayi ve tarım kenti olarak tanımladığımız Bursa, ihracatının büyük çoğunluğunu yaptığı AB’nin yeşil kent vizyon parametrelerine ve yeşil üretim esaslarına uyum sağlamak zorunda. Şehrin bu adaptasyonu sağlaması itibar yönetiminin de sağlıklı bir şekilde yürütülmesiyle doğru orantılı. Bu gibi mantalite değişikliklerinin gerçekleştirilmesi için yöneticilerin inisiyatif alması ve toplumun önüne geçip liderlik etmeleri gerekiyor.”

SÜRDÜRÜLEBİLİR SANAYİ

Ziyaret esnasında YeniDönem Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Serap Öztürk ve köşe yazarı İrem Güner’in sorularını da yanıtlayan İtibar Yönetimi Enstitüsü Başkanı Orhan Samast: “Avrupa’da her yıl bir kente Avrupa Yeşil Başkenti unvanı veriliyor. Türkiye’den bu konuda Bursa ve İstanbul başvuruda bulundu. Avrupa Yeşil Başkenti olabilmek için 12 kriteri yerine getirmek gerekiyor. Başvurular 12 göstergeye göre değerlendiriliyor. Küresel iklim değişikliğine yerel katkı, ulaşım, yeşil kentsel alanlar, gürültü, atık üretimi ve yönetimi, doğa ve biyoçeşitlilik, hava, su tüketimi, atık su arıtımı, eko-inovasyon ve sürdürülebilir istihdam, yerel yönetimin çevre yönetimi ve enerji performansı. Bu unvan, çeşitli çevre alanlarında uzmanlardan oluşan bir panelin desteklediği uluslararası bir jüri tarafından verilmektedir. Geçen yıl İspanya’nın Valencia kenti bu yılda Litvanya’nın Vilnius şehirleri Yeşil Başkent unvanını elde etti. İtibar Akademisi olarak üzerinde durduğumuz konulardan bir tanesi de bu. Şehrin tüm dinamiklerinin harekete geçirilerek bu kriterlere haiz bir Bursa oluşturulması, sürdürülebilir bir sanayi üretimi için olduğu kadar, yaşanabilir bir Bursa içinde son derece önemli” şeklinde konuştu.