Savaştan kaçan Suriyeli öğrenci yüksekokulu birincilikle tamamladı
Savaştan kaçan Suriyeli öğrenci yüksekokulu birincilikle tamamladı
Akademik eğitime başlamasının 31. yılını kutlayan Bursa Uludağ Üniversitesi Mustafakemalpaşa Meslek Yüksekokulu’nda (MYO), bu yılki mezuniyet töreninde bir ilk yaşandı.
Haber Giriş Tarihi: 27.06.2023 12:24
Haber Güncellenme Tarihi: 27.06.2023 12:24
Kaynak:
İHA
80 öğrencinin kep atarak mezuniyet sevinci yaşadığı törende yüksekokul birincisi, Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan ve Mustafakemalpaşa’da Gıda Teknolojisi eğitimi alan Suriyeli kadın öğrenci Nour Alfrıekhe oldu. Yüksekokul birincisi olarak törende konuşma yapan evli ve bir çocuk annesi öğrenci, “Türkiye Cumhuriyeti, savaşın karanlık gölgesinden çıkmamıza yardımcı oldu. Bize sadece güvenli bir sığınak sağlamakla kalmadı, aynı zamanda eğitim hakkımızı da korudu. Bu ülkenin bize verdiği şansı asla unutmayacağım” diye konuştu. Bursa Uludağ Üniversitesi Mustafakemalpaşa Meslek Yüksekokulu’nda 2022-2023 Akademik Yılı tamamlandı. 1992 yılından kurulan, iki yıl sonrada bağımsız müdürlük statüsü kazanan 31 yıllık yüksekokulun 29. dönem mezunları, düzenlenen törenle kep attı. 80 öğrencinin mezuniyet sevinci yaşadığı programda, Mustafakemalpaşa MYO’nun bu yılki birincisi Gıda Teknolojisi Bölümü’ndeki eğitimini 4,00 üzerinden 3,95 not ortalamasıyla bitiren Suriyeli öğrenci Nour Alfrıekhe oldu. Mezun olan öğrenciler adına yaptığı duygusal konuşmada hikâyesini paylaşan öğrenci, Suriye İç Savaşı’nın ilk yıllarında üniversite hayali kurarken bir dönüm noktası olan 2011 yılında evini kaybettiğini önce Lübnan’a 2015’te ise Türkiye’ye öğrenci olarak geldiğini kaydetti.
Evi gözü önünde bombalandı
“Bugün burada hayatımızın bu önemli anını kutlarken, sizlerle paylaşmak istediğim bir hikaye var” diyerek sözlerine başlayan Nour Alfrıekhe, şöyle konuştu:
“Bu hikaye benim hikayem, Suriyeli bir öğrencinin hikayesi. Yaklaşık 12 yılın öncesinde öğrencilik hayatımı sıradan her öğrenci gibi memleketimde geçiriyordum. Eğitim hayatımda her zaman derece sahibi öğrenciler arasında yer alırdım ancak 2011 yılı benim için bir dönüm noktası oldu, artık tek derdimiz canımızı kurtarmaktı. Okula gitmek çok zorlayıcı ve tehlikeli hale gelmişti. Ben o sırada lise son sınıftaydım ve üniversiteye hazırlanıyordum. Çok büyük hayallerim vardı ta ki çocukluğumun en güzel hatıralarını geçirdiğim evimi kaybedene kadar. Evimin gözlerimin önünde yıkıldığını görmek gerçekten çok acı vericiydi. Evimin içinde bütün hatıralarım vardı: diplomalarım, onur belgelerim, çocukluk fotoğraflarım ve güzel hatıralarını artık toprakla bir olmuştu. Babamın iş yeri de, içindeki makinalar çalındıktan sonra yıkıldı. Malımızı, mülkümüzü kaybetmiştik, tek derdimiz canımızdı artık. Can güvenliğimiz için sürekli ilçeden ilçeye yer değiştirerek tankların, uçakların bombalamasından kaçıyorduk. Artık gerçekten yaşanılmayacak hale gelince Suriye'den çıkma kararını almak zorunda kaldık. İlk durağımız Lübnan'dı, ancak memleketimde devam ettiremediğim akademik eğitimimi devam ettirebileceğim şartlar bulunmuyordu ve iş imkanı bulamadık. Bir süre düşündükten sonra 2015’te Türkiye'ye gelme kararı aldık öğrenci olarak. Türkiye'ye gelmek karşılaştığımız zorlukları bilmemize rağmen benim ve benim gibi birçok Suriyeli öğrenci için büyük bir fırsattı.”
"Türkiye bize kucak açtı"
“Türk Cumhuriyeti bize kucak açtı” diyen Nour Alfrıekhe, “İşte o andan itibaren hayatımın yönü değişti, savaşın korku ve yıkım getirdiği yerden umuda ve yeni bir başlangıca adım attım. Türkiye'ye ilk geldiğimizde Türkçe bilmediğim için iletişim ile ilgili sıkıntılar yaşadım. Türkçe öğrenmek için çok çaba sarf ettim. Akademik eğitim alma isteği aklımdan hiçbir zaman çıkmadı bunun için Uludağ Üniversitesi’nde TÖMER Merkezinde C-2 seviyesine kadar o yıllarda tanıştığım nişanlım ile birlikte Türkçe akademik dil eğitimi aldık. Bu sırada evlendik, sorumluluklarımız arttığı halde eşimle birlikte akademik eğitim hayatına girme kararı aldık. İki yıl boyunca yabancı öğrenci sınavına hazırlandım. Sınav sonuçları açıklandığında tercih döneminden sonra Uludağ Üniversitesi Mustafakemalpaşa Meslek Yüksekokulu Gıda Teknolojisi Bölümü tarafından kabul edildim. Bu benim için bu kadar çaba, azim ve ısrardan sonra çok sevindirici bir haberdi. Yılın ilk dönemi benim için çok zorlayıcıydı ancak saygıdeğer hocalarımızın anlayışı sayesinde ve benim çabalarımın vesilesiyle büyük bir başarıyla bitirdim” ifadelerini kullandı.
"Bu ülkenin verdiği şansı asla unutmayacağım"
Okul yılları boyunca sadece akademik açıdan değil, aynı zamanda entegrasyon sürecinde de zorluklar yaşadığını fakat azim ve kararlılıkla ilerlediğini dile getiren Alfrıekhe, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Başarılarımın altında, destekleyici öğretmenlerimiz ve okulumuzun bize sunduğu imkanlar yattı. Bugün burada, mezuniyetimizi kutlarken, kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu büyük başarıyı elde etmemde destek olan herkese minnettarım. Öncelikle, Türkiye Cumhuriyeti'ne savaşın karanlık gölgesinden çıkmamıza yardımcı oldukları için teşekkür etmek istiyorum. Bize sadece güvenli bir sığınak sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda eğitim hakkımızı da korudular. Bu ülkenin bize verdiği şansı asla unutmayacağım. Ayrıca, aileme de teşekkür etmek istiyorum. Baba ve anneme, her zaman yanımda oldukları ve desteklerini esirgemedikleri için minnettarım. Onlar, benim için her zaman en büyük güç ve ilham kaynağı oldular. Kardeşlerime ise bana destek olup, her zaman benim yanımda oldukları için teşekkür ediyorum. Son olarak, sevgili kocama, ailesine ve oğluma da teşekkür etmek istiyorum. Seninle tanıştığımdan beri, beni destekledin ve cesaret veren bir omuz oldun. Ailemizin büyümesiyle birlikte, hayatımıza bir meydan okuma daha geldi. Oğlumuz, hayatımıza neşe ve anlam katan en değerli hazine. Onun gülümsemesi, benim için her zaman en büyük motivasyon kaynağı oldu. Seninle birlikte, ona daha iyi bir gelecek sağlama hedefimiz her zaman var olacak. Bugün, mezuniyetimizin bu önemli gününde, bu kürsüde durarak sizlerle hikayemi paylaşmanın gururunu yaşıyorum. Sevgili arkadaşlarım, mezuniyetimiz kutlu olsun. Her şey gönlünüzce olsun. Yolumuz bilim ve vicdanımız ile aydınlansın. Bugün bir sayfayı kapatıp yerine satırlarını ışık, umut ve hâlâ ulaşmaya çalıştığımız çizeceğimiz yeni sayfa açıyoruz. Tekrardan herkese teşekkür ediyor ve esenlikler diliyorum.”
Mezuniyet törenine katılanların ayakta alkışladığı Nour Alfrıekhe, başarı belgesi ve ödülünü Mustafakemalpaşa Kaymakamı Ahmet Altıntaş ve MYO Müdürü Prof. Dr. Mehmet Öz’ün elinden aldı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Savaştan kaçan Suriyeli öğrenci yüksekokulu birincilikle tamamladı
Akademik eğitime başlamasının 31. yılını kutlayan Bursa Uludağ Üniversitesi Mustafakemalpaşa Meslek Yüksekokulu’nda (MYO), bu yılki mezuniyet töreninde bir ilk yaşandı.
80 öğrencinin kep atarak mezuniyet sevinci yaşadığı törende yüksekokul birincisi, Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan ve Mustafakemalpaşa’da Gıda Teknolojisi eğitimi alan Suriyeli kadın öğrenci Nour Alfrıekhe oldu. Yüksekokul birincisi olarak törende konuşma yapan evli ve bir çocuk annesi öğrenci, “Türkiye Cumhuriyeti, savaşın karanlık gölgesinden çıkmamıza yardımcı oldu. Bize sadece güvenli bir sığınak sağlamakla kalmadı, aynı zamanda eğitim hakkımızı da korudu. Bu ülkenin bize verdiği şansı asla unutmayacağım” diye konuştu.
Bursa Uludağ Üniversitesi Mustafakemalpaşa Meslek Yüksekokulu’nda 2022-2023 Akademik Yılı tamamlandı. 1992 yılından kurulan, iki yıl sonrada bağımsız müdürlük statüsü kazanan 31 yıllık yüksekokulun 29. dönem mezunları, düzenlenen törenle kep attı. 80 öğrencinin mezuniyet sevinci yaşadığı programda, Mustafakemalpaşa MYO’nun bu yılki birincisi Gıda Teknolojisi Bölümü’ndeki eğitimini 4,00 üzerinden 3,95 not ortalamasıyla bitiren Suriyeli öğrenci Nour Alfrıekhe oldu. Mezun olan öğrenciler adına yaptığı duygusal konuşmada hikâyesini paylaşan öğrenci, Suriye İç Savaşı’nın ilk yıllarında üniversite hayali kurarken bir dönüm noktası olan 2011 yılında evini kaybettiğini önce Lübnan’a 2015’te ise Türkiye’ye öğrenci olarak geldiğini kaydetti.
Evi gözü önünde bombalandı
“Bugün burada hayatımızın bu önemli anını kutlarken, sizlerle paylaşmak istediğim bir hikaye var” diyerek sözlerine başlayan Nour Alfrıekhe, şöyle konuştu:
“Bu hikaye benim hikayem, Suriyeli bir öğrencinin hikayesi. Yaklaşık 12 yılın öncesinde öğrencilik hayatımı sıradan her öğrenci gibi memleketimde geçiriyordum. Eğitim hayatımda her zaman derece sahibi öğrenciler arasında yer alırdım ancak 2011 yılı benim için bir dönüm noktası oldu, artık tek derdimiz canımızı kurtarmaktı. Okula gitmek çok zorlayıcı ve tehlikeli hale gelmişti. Ben o sırada lise son sınıftaydım ve üniversiteye hazırlanıyordum. Çok büyük hayallerim vardı ta ki çocukluğumun en güzel hatıralarını geçirdiğim evimi kaybedene kadar. Evimin gözlerimin önünde yıkıldığını görmek gerçekten çok acı vericiydi. Evimin içinde bütün hatıralarım vardı: diplomalarım, onur belgelerim, çocukluk fotoğraflarım ve güzel hatıralarını artık toprakla bir olmuştu. Babamın iş yeri de, içindeki makinalar çalındıktan sonra yıkıldı. Malımızı, mülkümüzü kaybetmiştik, tek derdimiz canımızdı artık. Can güvenliğimiz için sürekli ilçeden ilçeye yer değiştirerek tankların, uçakların bombalamasından kaçıyorduk. Artık gerçekten yaşanılmayacak hale gelince Suriye'den çıkma kararını almak zorunda kaldık. İlk durağımız Lübnan'dı, ancak memleketimde devam ettiremediğim akademik eğitimimi devam ettirebileceğim şartlar bulunmuyordu ve iş imkanı bulamadık. Bir süre düşündükten sonra 2015’te Türkiye'ye gelme kararı aldık öğrenci olarak. Türkiye'ye gelmek karşılaştığımız zorlukları bilmemize rağmen benim ve benim gibi birçok Suriyeli öğrenci için büyük bir fırsattı.”
"Türkiye bize kucak açtı"
“Türk Cumhuriyeti bize kucak açtı” diyen Nour Alfrıekhe, “İşte o andan itibaren hayatımın yönü değişti, savaşın korku ve yıkım getirdiği yerden umuda ve yeni bir başlangıca adım attım. Türkiye'ye ilk geldiğimizde Türkçe bilmediğim için iletişim ile ilgili sıkıntılar yaşadım. Türkçe öğrenmek için çok çaba sarf ettim. Akademik eğitim alma isteği aklımdan hiçbir zaman çıkmadı bunun için Uludağ Üniversitesi’nde TÖMER Merkezinde C-2 seviyesine kadar o yıllarda tanıştığım nişanlım ile birlikte Türkçe akademik dil eğitimi aldık. Bu sırada evlendik, sorumluluklarımız arttığı halde eşimle birlikte akademik eğitim hayatına girme kararı aldık. İki yıl boyunca yabancı öğrenci sınavına hazırlandım. Sınav sonuçları açıklandığında tercih döneminden sonra Uludağ Üniversitesi Mustafakemalpaşa Meslek Yüksekokulu Gıda Teknolojisi Bölümü tarafından kabul edildim. Bu benim için bu kadar çaba, azim ve ısrardan sonra çok sevindirici bir haberdi. Yılın ilk dönemi benim için çok zorlayıcıydı ancak saygıdeğer hocalarımızın anlayışı sayesinde ve benim çabalarımın vesilesiyle büyük bir başarıyla bitirdim” ifadelerini kullandı.
"Bu ülkenin verdiği şansı asla unutmayacağım"
Okul yılları boyunca sadece akademik açıdan değil, aynı zamanda entegrasyon sürecinde de zorluklar yaşadığını fakat azim ve kararlılıkla ilerlediğini dile getiren Alfrıekhe, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Başarılarımın altında, destekleyici öğretmenlerimiz ve okulumuzun bize sunduğu imkanlar yattı. Bugün burada, mezuniyetimizi kutlarken, kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu büyük başarıyı elde etmemde destek olan herkese minnettarım. Öncelikle, Türkiye Cumhuriyeti'ne savaşın karanlık gölgesinden çıkmamıza yardımcı oldukları için teşekkür etmek istiyorum. Bize sadece güvenli bir sığınak sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda eğitim hakkımızı da korudular. Bu ülkenin bize verdiği şansı asla unutmayacağım. Ayrıca, aileme de teşekkür etmek istiyorum. Baba ve anneme, her zaman yanımda oldukları ve desteklerini esirgemedikleri için minnettarım. Onlar, benim için her zaman en büyük güç ve ilham kaynağı oldular. Kardeşlerime ise bana destek olup, her zaman benim yanımda oldukları için teşekkür ediyorum. Son olarak, sevgili kocama, ailesine ve oğluma da teşekkür etmek istiyorum. Seninle tanıştığımdan beri, beni destekledin ve cesaret veren bir omuz oldun. Ailemizin büyümesiyle birlikte, hayatımıza bir meydan okuma daha geldi. Oğlumuz, hayatımıza neşe ve anlam katan en değerli hazine. Onun gülümsemesi, benim için her zaman en büyük motivasyon kaynağı oldu. Seninle birlikte, ona daha iyi bir gelecek sağlama hedefimiz her zaman var olacak. Bugün, mezuniyetimizin bu önemli gününde, bu kürsüde durarak sizlerle hikayemi paylaşmanın gururunu yaşıyorum. Sevgili arkadaşlarım, mezuniyetimiz kutlu olsun. Her şey gönlünüzce olsun. Yolumuz bilim ve vicdanımız ile aydınlansın. Bugün bir sayfayı kapatıp yerine satırlarını ışık, umut ve hâlâ ulaşmaya çalıştığımız çizeceğimiz yeni sayfa açıyoruz. Tekrardan herkese teşekkür ediyor ve esenlikler diliyorum.”
Mezuniyet törenine katılanların ayakta alkışladığı Nour Alfrıekhe, başarı belgesi ve ödülünü Mustafakemalpaşa Kaymakamı Ahmet Altıntaş ve MYO Müdürü Prof. Dr. Mehmet Öz’ün elinden aldı.
Kaynak: İHA
En Çok Okunan Haberler
MSB duyurdu: 5 terörist etkisiz hale getirildi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Türkiye-Sırbistan İş Forumu mesajı
Kitap okumak gözü bozar mı? Nasıl önlem alabilirsiniz?
Mütareke ve barışın kalbi Mudanya’da attı
Online oyun bağımlılığı sosyal yaşantıyı nasıl etkiler?
Bakan Memişoğlu: Sağlıkla ilgili şiddete toleransımız yok
Polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit eden şüpheliye istenen ceza belli oldu
BBB, EHF Avrupa Kupası'nda tur kapısını araladı
Bursa'nın barajlarında son durum