Dostluk, kolektif mutluluğa katkıda bulunabilmektir
Dostluk, kolektif mutluluğa katkıda bulunabilmektir
Kişisel, toplumsal, dini, ailevi ve ahlaki yaşantımız açısından üzerinde durulması gereken bir kavramdır dostluk. Çoğu kez, sadece sosyalleşme ve bir arada bulunma ihtiyacının bir yansıması olarak düşünülse de dostluk, benliğimizin her türlü boyutuyla ilişkilidir. Peki dostluk nedir?
Haber Giriş Tarihi: 24.06.2017 09:59
Haber Güncellenme Tarihi: 24.06.2017 09:59
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
-Rıza Tevfik Kalyoncu-
Belki ilginç gelecek ama dostluk, felsefenin konularından bir tanesi olarak ele alınır. Günümüzde insanlar arası ilişkilerin bir boyutu olarak dostluk olgusu, halen incelenen bir konu. Hatta İslam Felsefesinde Ebu Hayyan et-Tevhidi'nin bu konu üzerine bir kitabı bile mevcut. Örnek vermek gerekirse, İslam Ahlak Felsefesinin önemli kaynaklarından olan Ahlak-ı Nasırî'de dostlukla ilgili şu ifadelere rastlıyoruz.
"İnsan doğası itibariyle toplumsal bir canlıysa, onun mutluluğunun tamamlığı, arkadaşlarıyla ve diğer insanlarla birliktedir. İnsan tek başına yetkin olamaz. Yetkin ve mutlu kişi, arkadaşlar kazanmada büyük bir gayret sarfeden ve kendisine ait olan iyilikleri onlara da şamil kılan kimsedir."
Klasik siyaset ve ahlak felsefesinin temel düsturu "insanın doğası itibariyle toplumsal (medeni) bir canlı" olduğudur. Bu toplumsallık, ancak bireylerin birbirleriyle kuracakları ilişkilerle meydana gelebilir ki bu da öncelikli olarak arkadaşlık ve dostluktur.
Dostluk, Nasıreddin Tusi'nin ifadelerinden anlaşılacağı üzere ahlakın bir konusudur. Başkalarıyla bir güven ilişkisi tesis edebilmek, yalnızca bireysel mutluluğa değil, kollektif mutluluğa da katkı da bulunabilmekle irtibatlıdır dostluk. Başkasına düşmanca veya dostça yakalaşabilme özgürlüğüne sahip olan iradeyi, dostluk tarafına yöneltebildiğimiz takdirde arkadaşlığa ve dostluğa bir adım atmış oluruz.
Çok çeşitli yönleri olan dostluğu şu şekilde tanımlayabiliriz: iyilik, karakter sağlamlığı, güvenilirlik, konuşkanlık ve paylaşma gibi güzel hasletler nedeniyle iki insan arasında hasıl olan, yakınlıktır, dostluk. Faydadan ari değildir dostluk ama faydaya da indirgenemez. Zor günlerin, çaba ve destek isteyen zamanların insanıdır dostluk. Halk arasında yaygın olarak yapılan iyi gün dostu kara, gün dostu ayrımını düşünelim. Sırf menfaat ve haz merkezli bir yakınlıktır, iyi gün dostluğu. Oysa karagün dostluğu, diğerkamlık ve fedakarlıkla belirginleşen bir dostluktur. Dostluk, şiddetli ve zor zamanlarda yetkinliğini gösterir.
Kültürümüzde dostluk ve arkadaşlık kavramlarının yanında bir de "sahabi" kavramı var. Sahabe, sahabi kelimesinin çoğuludur. Sahabe kavramı, daha çok dini bir yüceltme ifadesi olarak Peygamberimizin dostları için kullanılır. Kelimenin köken anlamı "karşılıklı olmak" "bir arada olmak"tır. Fakat Peygamberimizin hayatından öğrendiğimiz anlamıyla sahabi olma, en yüce ahlaki ve dini idealin altında varoluşsal bir bütünleşmedir. Zira sahabe dostluğunu anlamak, mağarada Hz. Peygamber (sav) ve Hz. Ebubekir (ra) arasındaki o ölümüne birlikteliği tekrar tasavvur etmekle mümküdür. Hicreti, Mekkeden ayrılışı bir de bu gözle okumak ufkumuzu açabilir diye düşünüyorum. Şu veciz ifadede dile getirildiği gibi: Önce dost (Refik) sonra yol. (Yola çıkmadan önce yoldaşı bul! Sonra yola çık!)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dostluk, kolektif mutluluğa katkıda bulunabilmektir
Kişisel, toplumsal, dini, ailevi ve ahlaki yaşantımız açısından üzerinde durulması gereken bir kavramdır dostluk. Çoğu kez, sadece sosyalleşme ve bir arada bulunma ihtiyacının bir yansıması olarak düşünülse de dostluk, benliğimizin her türlü boyutuyla ilişkilidir. Peki dostluk nedir?
-Rıza Tevfik Kalyoncu-
Belki ilginç gelecek ama dostluk, felsefenin konularından bir tanesi olarak ele alınır. Günümüzde insanlar arası ilişkilerin bir boyutu olarak dostluk olgusu, halen incelenen bir konu. Hatta İslam Felsefesinde Ebu Hayyan et-Tevhidi'nin bu konu üzerine bir kitabı bile mevcut. Örnek vermek gerekirse, İslam Ahlak Felsefesinin önemli kaynaklarından olan Ahlak-ı Nasırî'de dostlukla ilgili şu ifadelere rastlıyoruz.
"İnsan doğası itibariyle toplumsal bir canlıysa, onun mutluluğunun tamamlığı, arkadaşlarıyla ve diğer insanlarla birliktedir. İnsan tek başına yetkin olamaz. Yetkin ve mutlu kişi, arkadaşlar kazanmada büyük bir gayret sarfeden ve kendisine ait olan iyilikleri onlara da şamil kılan kimsedir."
Klasik siyaset ve ahlak felsefesinin temel düsturu "insanın doğası itibariyle toplumsal (medeni) bir canlı" olduğudur. Bu toplumsallık, ancak bireylerin birbirleriyle kuracakları ilişkilerle meydana gelebilir ki bu da öncelikli olarak arkadaşlık ve dostluktur.
Dostluk, Nasıreddin Tusi'nin ifadelerinden anlaşılacağı üzere ahlakın bir konusudur. Başkalarıyla bir güven ilişkisi tesis edebilmek, yalnızca bireysel mutluluğa değil, kollektif mutluluğa da katkı da bulunabilmekle irtibatlıdır dostluk. Başkasına düşmanca veya dostça yakalaşabilme özgürlüğüne sahip olan iradeyi, dostluk tarafına yöneltebildiğimiz takdirde arkadaşlığa ve dostluğa bir adım atmış oluruz.
Çok çeşitli yönleri olan dostluğu şu şekilde tanımlayabiliriz: iyilik, karakter sağlamlığı, güvenilirlik, konuşkanlık ve paylaşma gibi güzel hasletler nedeniyle iki insan arasında hasıl olan, yakınlıktır, dostluk. Faydadan ari değildir dostluk ama faydaya da indirgenemez. Zor günlerin, çaba ve destek isteyen zamanların insanıdır dostluk. Halk arasında yaygın olarak yapılan iyi gün dostu kara, gün dostu ayrımını düşünelim. Sırf menfaat ve haz merkezli bir yakınlıktır, iyi gün dostluğu. Oysa karagün dostluğu, diğerkamlık ve fedakarlıkla belirginleşen bir dostluktur. Dostluk, şiddetli ve zor zamanlarda yetkinliğini gösterir.
Kültürümüzde dostluk ve arkadaşlık kavramlarının yanında bir de "sahabi" kavramı var. Sahabe, sahabi kelimesinin çoğuludur. Sahabe kavramı, daha çok dini bir yüceltme ifadesi olarak Peygamberimizin dostları için kullanılır. Kelimenin köken anlamı "karşılıklı olmak" "bir arada olmak"tır. Fakat Peygamberimizin hayatından öğrendiğimiz anlamıyla sahabi olma, en yüce ahlaki ve dini idealin altında varoluşsal bir bütünleşmedir. Zira sahabe dostluğunu anlamak, mağarada Hz. Peygamber (sav) ve Hz. Ebubekir (ra) arasındaki o ölümüne birlikteliği tekrar tasavvur etmekle mümküdür. Hicreti, Mekkeden ayrılışı bir de bu gözle okumak ufkumuzu açabilir diye düşünüyorum. Şu veciz ifadede dile getirildiği gibi: Önce dost (Refik) sonra yol. (Yola çıkmadan önce yoldaşı bul! Sonra yola çık!)
En Çok Okunan Haberler
Kulüpler Birliği, TFF seçimini haziranda istiyor
G7: “İran’a yaptırım uygulamaya ve önlem almaya hazırız”
NATO’dan Ukrayna’ya “daha fazla” hava savunma desteği
Bursa'da “Dede Helvası” geleneğinde helvalar şifa için yenildi
Bursa'da yaralı leyleğe jandarma şefkati
1000 Çiftçi 1000 Bereket Programına 2024 Edison Altın Ödülü
Olağan Seçimli Genel Kurul tarihi açıklandı
Bursaspor Divan Kurulu 25 Nisan'da toplanıyor
Bursaspor'dan Kumlukalanspor'a ziyaret