Milyonlarca asgari ücretli çalışanı ilgilendiren emsal bir karara imza atan Yargıtay, Bursa'da çalışan vasıflı bir kıdemli işçinin, asgari ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına ters olduğuna hükmetti.
Haber Giriş Tarihi: 26.02.2018 09:57
Haber Güncellenme Tarihi: 26.02.2018 09:57
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Bursa'daki bir fabrikada pres operatörü olarak çalışan işçi, işveren tarafından tazminat ödenmeden kapı önüne konuldu. 7 yıl emek verdiği fabrikadan haksız şekilde atıldığının şokunu yaşayan işçi, Bursa 3. İş Mahkemesi'ne dava açtı. Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini isteyen işçi, iş akdinin haklı bir neden olmaksızın işverence feshedildiğini iddia etti. Davalı işveren ise davacı işçinin iddialarına cevap vermeyerek duruşmalara katılmadı. Mahkeme, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanarak davayı kabul etti. Kararın temyiz edilmesi üzerine dava dosyasını inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı.
9. Hukuk Dairesi kararında, iş sözleşmesinin taraflarının, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabileceklerine dikkat çekildi. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olmasının, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmeyeceği hatırlatıldı. Kararda şu ifadelere yer verildi:
"Ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Somut uyuşmazlıkta, davacı net 1.300 TL ücret aldığını iddia etmiş, davalı ise davayı takip etmemiş ve herhangi bir savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, SGK kayıtlarına itibar edilerek davacının asgari ücretle çalıştığı kabul edilmiş ise de, işyerinde pres operatörü olarak çalışan davacı 6,5 yılı aşkın kıdeme sahiptir. Vasıflı işçi durumunda olan ve uzun süre kıdeme sahip bir işçinin bu ücretle çalıştığının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle emsal ücret araştırması yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursa'da milyonlarca çalışanı ilgilendiren karar!
Milyonlarca asgari ücretli çalışanı ilgilendiren emsal bir karara imza atan Yargıtay, Bursa'da çalışan vasıflı bir kıdemli işçinin, asgari ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına ters olduğuna hükmetti.
Bursa'daki bir fabrikada pres operatörü olarak çalışan işçi, işveren tarafından tazminat ödenmeden kapı önüne konuldu. 7 yıl emek verdiği fabrikadan haksız şekilde atıldığının şokunu yaşayan işçi, Bursa 3. İş Mahkemesi'ne dava açtı. Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini isteyen işçi, iş akdinin haklı bir neden olmaksızın işverence feshedildiğini iddia etti. Davalı işveren ise davacı işçinin iddialarına cevap vermeyerek duruşmalara katılmadı. Mahkeme, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanarak davayı kabul etti. Kararın temyiz edilmesi üzerine dava dosyasını inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı.
9. Hukuk Dairesi kararında, iş sözleşmesinin taraflarının, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabileceklerine dikkat çekildi. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olmasının, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmeyeceği hatırlatıldı. Kararda şu ifadelere yer verildi:
"Ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Somut uyuşmazlıkta, davacı net 1.300 TL ücret aldığını iddia etmiş, davalı ise davayı takip etmemiş ve herhangi bir savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, SGK kayıtlarına itibar edilerek davacının asgari ücretle çalıştığı kabul edilmiş ise de, işyerinde pres operatörü olarak çalışan davacı 6,5 yılı aşkın kıdeme sahiptir. Vasıflı işçi durumunda olan ve uzun süre kıdeme sahip bir işçinin bu ücretle çalıştığının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle emsal ücret araştırması yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir."
En Çok Okunan Haberler
THY kaptan pilotu havada hayatını kaybetti
Asansör faciasında kadın işçi hayatını kaybetti
Fiyatıyla lüks otomobilleri solladı
Dünyanın ulaşım rotası İstanbul’da çizilecek
Gemlik'te kaldırım işgaliyle mücadele sürüyor
Otomotiv sektörünün sorunlarına çözüm BTÜ’den
Mudanyalılar, mütareke günlerini hatıralarla yaşadı
Bursa'da direksiyon başında video izledi
Kayıp Rojin 12 gündür aranıyor