Bursa'da Susurluk seferberliği! Belediye başkanları devrede

-Turgay Akbulut-

Olağanüstü hal kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Türkiye Şeker Kurumu'nun kapatılmasının ardından şimdi de 14 şeker fabrikasının özelleştirileceği açıklandı. Resmi Gazete'de yer alan ilana göre; Bor, Çorum, Kırşehir, Yozgat, Erzincan, Erzurum, Ilgın, Kastamonu, Turhal, Afyon, Alpullu, Burdur, Elbistan ve Muş şeker fabrikaları önümüzdeki günlerde satışa çıkarılacak. Aralarında Susurluk'un da olduğu 11 şeker fabrikasının ise öncelikli olarak modernize edileceği ancak yeterli üretimin yapılamaması durumunda bu fabrikaların da özelleştirileceği bildirildi.

'TESİSİ YAŞATACAĞIZ'

Türkiye'de, tarımsal üretimin her geçen yıl düşmesi ve gıda sağlığı ile ilgili tartışmaların gündemi meşgul ettiği bir dönemde önce Şeker Kurumu'nun kapatılması ardından da fabrikaların özelleştirilmesi kararı tepkilere yol açtı. Temeli, 1954 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından atılan ve açılışını 1955'te Başbakan Adnan Menderes'in yaptığı; Balıkesir, Bursa, Çanakkale ve Manisalı çiftçilerin can damarı olan Susurluk Şeker Fabrikası'nın da modernize edildikten sonra yeterli üretim kapasitesine ulaşamaması halinde satılacağı bildirildi.

Bölge çiftçisini Susurluk Şeker Fabrikası'na sahip çıkmaya çağıran Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Sadi Kurtulan, "Şeker bu milletin alın teridir. Biz yerli ve milli olandan yanayız. İlçemizde geçen yıl 350 bin ton civarında şeker pancarı işlenmek üzere fabrikaya gönderildi. Çiftçilerimiz şeker pancarı ekmek için sıradalar. Bu yıl fabrikanın üretim hedefi 700 bin ton. Bu rakamı yakalamak için el birliği ile çalışmamız gerekli. Şeker pancarı ve Susurluk Şeker Fabrikası bizim için çok önemli. Şeker fabrikalarımızı korumamız gerekli. Özellikle mısır şurubundan elde edilen şekerler bu kadar yaygınlaşmışken bu fabrikaların önemi daha fazla ortaya çıkıyor. Ekonomi ve sağlık açısından bu fabrikalardaki üretim desteklenmeli. Şu an Susurluk Şeker Fabrikası'nda modernizasyon çalışmaları var. Bu çalışmaları hükümetimiz de destekliyor. Teslim olmadan şeker pancarı üretimini destekleyeceğiz. Ziraat odalarımızla, muhtarlarımızla, üreticilerimizle birlikte bu tesisi yaşatacağız" dedi.

'ÖNYARGILI OLMAYIN'

Susurluk Şeker Fabrikası'nın özelleştirilmesinin dünyanın sonu olmayacağını savunan Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan ise, "Şu an fabrika normal işleyişine devam ediyor. Önemli olan da buradaki üretimin devam etmesi ve çiftçimizin şeker pancarı ekmesi. Bazen özel sektör mantığı daha faydalı olabiliyor. Özelleştirmeyle ilgili önyargılı olmamak gerekli. 'Çarşı her şeye karşı' mantığıyla hareket etmemek lazım. Şeker pancarı üretimi ilçemiz için çok önemli. Geçen yıl 14 bin dönüm şeker pancarı ekimi gerçekleştirdik. Şu anda kota da kaldırıldı. Bu ekim miktarı da artacaktır. Önümüzdeki süreçte Karacabey'in şeker pancarı üretimi ikiyi üçe katlanabilir" dedi.

MİLLİ POLİTİKA

Türkiye Şeker Kurumu'nun kapatılmasını da değerlendiren Başkan Özkan, "Şeker Kurumu'nun kapatılması piyasalarda bir boşluk olacağı anlamına gelmez. Buradaki inisiyatif Tarım Bakanlığı'na geçti. Bunu olumsuz olarak değerlendirmemeliyiz. Bu şeker pancarı konusunda hükümetin yeni bir strateji geliştirmesi demektir. Şu an nişasta bazlı şeker ve tatlandırıcılarla ilgili ciddi uyarılar var. Bunlara da dikkat etmemiz gerekli. Son dönemde Cargill'in adı yeniden ön plana çıktı. Bu fabrika ABD Başkanı'nın Kemal Derviş'e verdiği talimat ile kurulan bir fabrika. Ne sağlıklıdır ne değildir? Bununla ilgili vatandaşların bilinçlendirilmesi gerekli. Vatandaş şeker pancarından üretilen şekerin daha kaliteli ve sağlıklı olduğunu bilmeli. Şeker pancarını korumak, tesislerimizi muhafaza etmek, insanlarımızın şeker pancarından elde edilen şekeri kullanmalarını sağlamak milli politikamız olmalıdır" diye konuştu.

'EKİM ARTMALI'

Susurluk Şeker Fabrikası'nın ayakta kalması için daha fazla üretim yapılması gerektiğini vurgulayan Susurluk Belediye Başkanı Hüseyin Hızlıoğlu ise, "Şu anda fabrikada modernizasyon çalışmaları sürüyor. Fabrikayı daha işlevsel hale getirecek yatırımla gerçekleştiriliyor. Ancak fabrikanın hedeflerine ulaşabilmesi için hepimize görevler düşüyor. Pancar ekimini artırmalıyız. Bu tesise sahip çıkmalıyız. Daha fazla üretim yapmalıyız. Bu yıl bölge üreticileri olarak hedeflerimize ulaşıp, fabrikamızın bacasının tütmesini sağlayacağız" diye konuştu. Öte yandan, Balıkesir-Bursa Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Hasan Karahasanoğlu, Susurluk Şeker Fabrikası'nın özelleştirilmesi durumunda, kendilerinin tesise talip olduğunu belirtti.

'KÖYLÜ NE OLACAK?'

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesini doğru bulmadığını belirten Türk Tarım Orman-Sendikası Bursa Şube Başkanı Muzaffer Genç ise, "Türkiye'de tarımın geldiği nokta ortada. Tarlalar bomboş... Daha önce de tarım sektöründe birçok kurum özelleştirildi. Dönüp bir özelleştirilen kurumların haline bakın. Yem, tohum, gübre fabrikaları özelleştirildi. Şimdi biz bu ürünleri dışardan alır hale geldik. Şimdi bu hatalara bir de şeker fabrikalarını eklememeliyiz. Şeker pancarı köylüyü toprağa bağlıyor. Bunun tohumu, ekimi, bakımı, hasadı, ilacı, aracı gereci, satışı derken 8-9 aylık bir ekonomik döngü var ortada. Eğer biz bunu kaybedecek hamleler yaparsak köylüyü toprağından koparırız" diye konuştu.

'STRATEJİK ALAN'

Tarım politikalarının kârlılık düşüncesi üstünden kurgulanmaması gerektiğini vurgulayan Başkan Genç, "Tarım çok stratejik bir alan. Tarımda bütün meseleyi kârlılık üstünden okumaya çalışırsanız hata edersiniz. Tarım ve sosyal yaşam arasındaki dengeyi iyi görmek gerekli. Şeker fabrikaları bulundukları çevre için iş demek, aş demek... Eğer bu fabrikalar iş adamının eline geçerse, sadece kâr kaygısı ile hareket edilir. İş adamı yerli-ithal ayrımı yapmaz. İş adamı sosyal dengeyi gözetmez. Bunları yaşadık bu ülkede. Orhaneli Termik Santrali özelleştirildikten sonra kaç aile Bursa'ya göç etti? Öte yandan 'ben yaptım oldu' mantığını da doğru bulmuyorum. Böyle bir karar alınacaksa, gıda mühendisleri, veterinerler, ziraat mühendisleri ile görüşmek gerekir. Ekonomi, tarımının sürekliliği, toplum sağlığı açısından topyekûn bir değerlendirme yapılması gerekli" dedi.

SAĞLIK VURGUSU

Gıda ve sağlık arasındaki ilişkinin daha fazla sorgulanması gerektiğini belirten Türk Tarım Orman-Sendikası Bursa Şube Başkanı Muzaffer Genç, "Kanser vakalarında patlama yaşanıyor. Çocuklarımızın gelişimi doğru yönde ilerlemiyor. Mısır şurubundan elde edilen nişasta bazlı şekerlerle ilgili bu kadar yoğun tartışmaların yaşandığı bir dönemde, şeker pancarının önünü kesecek girişimleri doğru bulmak mümkün değil. Biz nişasta bazlı şekerlerin üretim ve ithalatının kısıtlanmasını, kotaların aşağıya çekilmesini isterken, önce şeker kurumunun kapatılması ardından da şeker fabrikaları için nereye varacağı belli olmayan bir sürece girilmesi, toplum sağlığını tehdit eden bu ürünlerin pazar payının artmasına yol açacaktır" dedi.