Bursa'da trafik sorunu nasıl çözülür? Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Topçu açıkladı

N. Nuri Yavuz

Bursa'da yıllardır çözüm bekleyen trafik sorunu, 31 Mart yerel seçimlerinin de etkisiyle nihayet kent gündeminde yer edinebildi. Belediye başkan adaylarının çözüm vaatleri arasında yer alan trafik konusunda birçok sivil toplum kuruluşu görüşlerini kamuoyuna açıkladı. Peki, trafiğin doğrudan aktörleri olan şoförler ne düşünüyor? Bursa Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Hasan Topçu ile 'Bursa trafiği' üzerine konuştuk...

Tarihi, sanayisi, turizmi ve ticaretiyle verimli bir şehir olduğu için Bursa çok hızlı göç alıyor. Bu da çarpık yapılaşma ve sanayileşmeyle birlikte trafik sorununu ön plana çıkardı. Tabii trafikte, Bursa'da yaşayan vatandaşın ekonomik durumunun iyileşmesiyle beraber araç sahibi olmasının da etkisi oldu. Şu an Bursa'da en büyük sıkıntı toplu taşımanın, metronun yetersiz olması. Metronun alttan ve hızlı bir şekilde oluşması gerekiyor. Üstten metro(!) zaten yetersiz olan yolları biraz daha daraltmış oldu.

Trafikte vatandaşın da sorumluluk üstlenip toplu taşıma araçlarını kullanması lazım. Bursa'da en fazla sabah ve akşam saatlerinde trafik yoğunluğunu yaşıyoruz. Bir diğer nokta, çekim merkezleriyle bütün kamu yapılarını bir araya toplamak doğru değil. Merkezdeki hastaneler, şehrin geneline yayılırsa dağılım sağlanır. Mesela yeni stadın yeri ne kadar doğru? Yine orada hastane uygun mu? Mesela bir maç gününde ambulans o trafikten nasıl geçecek?

Şoför arkadaşlarımızın hepsine iletişim, trafik, ilk yardım, meslek etiği gibi eğitimlerle belge veriyoruz. Çünkü şehirde trafikte en fazla yer alan ve kurala en fazla uyması gerekenler de bizleriz. Biz bu bilinci her zaman yaymaya çalışıyoruz. Biz, her zaman Bursa'da yaşayanlara ve şehrimize gelenlere en iyi şekilde hizmet vermek zorundayız. Çünkü insanlar bize canlarını, mallarını, sevdiklerini emanet ediyorlar. Bizler güvenilir insan olmak zorundayız. Eğitimler öncesinde şoför arkadaşlarımızdan sabıka kaydı, psikoteknik belgesi ile birlikte bir sağlık merkezinden bağımlılıkları olup olmadığına dair belge de alıyoruz. Bunları yerine getiremeyenler kursa katılamıyor, haliyle çalışma belgesini alamıyor.

42 yıldır bu mesleğin içindeyim. Bu işte zaman zaman gaspa ve şiddete maruz kalıyoruz. Bu tarz olaylar için teknolojiyi kullanıyoruz. Araçlarımızda takip sistemimiz var. 24 saat izleniyor araçlar. Olası bir durum için araçlarda panik butonu var. Buna basıldığında 'şoför zor durumda' şeklinde alarm alıyoruz. En yakın kolluk kuvvetine aracın nerede olduğunu bildiriyoruz. Her şeyden önce arkadaşlarımızın can güvenliği bizim için önemli.

Bazen basında şoförlerin imajına yönelik negatif haberler yer alabiliyor. Aslında gün içinde birçok pozitif olay yaşanıyor fakat biz bunları basınla paylaşmıyorduk. En son iki olay yaşadık. Bir arkadaşımızın aracında unutulan 43 bin lira sahibine teslim edildi. Mağdur bir vatandaşa bir şoför arkadaşımız yardım etti. Bunlar basında yer aldı. Ancak bunlar bizim her zaman yaşadığımız olaylar. Dürüst olmak zorundayız.

UBER, çok farklı bir olay. UBER'in faaliyetleri korsan taşımacılığın bir diğer görünümüdür ki biliyorsunuz bazı ülkelerde yasak. Ülkemizde genellikle İstanbul'da yaygın. Bu tür korsan taşımacılığın engellenmesi için 25 Mayıs 2018 tarihinde kara yolu taşıma yönetmeliğinde değişikliğe gidilerek kanunen yasaklandı ve bu faaliyetleri icra edenlere ağır cezalar getirildi. Ama bu ihtiyacın nereden kaynaklandığını iyi araştırmak gerekiyor. Havaalanları, oteller gibi yerlerde lüks araçlara yönelik talebi taksici karşılayamıyorsa bu eksikliği başkaları dolduruyor. Mesela yasal olmadığı halde şoförlü araç kiralaması da yapılıyor. Bizlerin bu eksikleri tamamlaması lazım. Mesela kısa mesafe olayını gündemden düşürmeliyiz. Müşterinin, şoförün hatırı için uzun yola gidecek hali yok. Maalesef bu gibi bazı olumsuzluklar bizden de kaynaklandı. Bu noktada adil olmalı ve doğru çerçeveden bakmalıyız. Biz, Bursa'da bir yazılım ile taksi çağrı sistemi kurmayı planlıyoruz. Ancak maliyeti yüksek olan böyle bir çalışmanın yasal zemini henüz oluşmadı.

Bizlerin ana gider kalemi yakıttır. Akaryakıt fiyatlarının artması gelirimizin düşmesine neden oluyor. Bir de enflasyon gerçeği var. İşler durgunlaştı. Bu konularda şikâyetler alıyoruz. Seçimlerden sonra üyelerimizin ekonomik sıkıntılarını gidermek için bir zam talebine hazırlanıyoruz.

İkisi için de hayırlısı olsun. Bizim için önemli olan hizmet. Kim daha iyi yapacaksa Allah ona nasip etsin. Alinur Başkan'ı da Mustafa Başkan'ı da tanıyoruz. Bu bir rekabettir. Vatandaşa kendini kim daha iyi anlatırsa o ipi göğüsleyecek. Başkan olduğu için Alinur Başkan'ın bir avantajı da var. Ben her ikisinin de Bursa için önemli katkılar sağlayabileceğine inanıyorum.

Toplum olarak yürümeyi sevmiyoruz. Farkındaysanız gideceğimiz yerin kapısına kadar arabayla gitmeyi zorluyoruz. Mesela Doğanbey'de cüzi fiyata kapalı bir otopark var. Ama yeterince kullanılmıyor. Tarihi bölgenin yayalaştırılmasına ise olumlu bakıyoruz.

T2 bir yana T1 bile trafiğe katkı koymadı. T1 hattının araçlara açık olması trafiği olumsuz etkilemedi ama T2 hattı, yolu daralttı. T2'nin çok sayıda yolcuya hizmet edeceğini düşünmüyorum. O güzergâh üzerinde önemli bir yerleşim de yok. İlla yapılacaksa da yerin altından yapılması lazımdı. O bölgede kentsel dönüşüm yapıldıktan sonra yan yollar iptal oldu ve esnafta ciddi mağduriyet var. T2 hattını sağlıklı ve verimli bulmuyorum!..

Yapılaşma bitene kadar yollarda sorun sürüyor. Elektrik, doğal gaz, su için ayrı ayrı kazılıyor. Aslında bunların hepsinin birden yapılması gerekiyor. Ancak o da kurumların yatırım planlarına göre şekillendiği için ortak bir çalışma zemini kurulamıyor herhalde!..

Bin 398 ticari taksi ve taksi dolmuş olmak üzere odamıza kayıtlı bin 790 üyemiz var. Tabii bunlarla beraber çalışanlar oda üyesi olmasa bile eğitim sonrasında çalışma belgelerini verdik ve aşağı yukarı 5 bine yakın araç sahibi ve şoförümüz var. Merkez ilçelerde 135 tane taksi durağımız var. 34 dolmuş durağı, 304 tane de taksi dolmuş var.