Uludağ'da arama kurtarma ekipleri, zorlu 17 günü anlattı: 'Ayıyla karşılaştık'
Uludağ'da arama kurtarma ekipleri, zorlu 17 günü anlattı: 'Ayıyla karşılaştık'
Bursa Uludağ'da zirveye doğru yürüyüşe çıktıktan sonra kaybolan Mert Alpaslan (31) ve Efe Sarp'ı (37) arama çalışmalarına katılan ekipler, 17 gün boyunca zorlu koşullarda gerçekleştirilen çalışmaları paylaştı. Cesetlerin bulunduğu Küreklidere Vadisi'nin zorluğuyla ilgili konuşan ANDA Arama Kurtarma Saha Sorumlusu Murat Çalışkan, "3 makara sistemi kurduk, 5 saate yakın bir uğraş verdik" dedi. Çalışkan, arama sırasında ayıyla karşılaştıklarını da söyledi. Bursa'nın en zorlu vadilerinden biri olduğunu söyleyen İHH Arama Kurtarma Operasyon Sorumlusu Altıntaş, "O vadiyi takip ederek Bursa'ya inmeye çalışmışlar. Doğru bir mantık ama girdikleri vadi çok sıkıntılı" dedi. Nilüfer Arama Kurtarma Başkanı Fatih Işık ise çok zorlu şartlarda arama yaptıklarını ifade etti.
Haber Giriş Tarihi: 19.12.2019 17:40
Haber Güncellenme Tarihi: 19.12.2019 17:40
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
İstanbul'dan Bursa'ya 1 Aralık Pazar günü gelen ve araçlarını Uludağ Jandarma Karakolunun yanına park ettikten sonra zirve istikametine yürümeye başlayan arkadaşlar Alpaslan ve Sarp, bir süre sonra yoğun sis nedeniyle kayboldu. Ailelerin ihbarı üzerine 2 Aralık gecesi arama çalışmaları başlatıldı. Çalışmalara hava araçları da destek verdi.
Çalışmaların yedinci gününde Küreklidere mevkisinde Efe Sarp'a ait mont, bere ve anahtarlar, daha sonra ise 2 baton (dağcıların kullandığı yürüyüş sopası) bulununca, arama kurtarma ekipleri bölgede yoğunlaştı.
Aramaların 17'nci gününde ise Küreklidere Vadisi'nde Sarp ve Alpaslan'n cansız bedenleri bulundu.
Arama kurtarma ekipleri 2 Aralık'ta başlayan, 18 Aralık'ta cesetlerin bulunmasıyla sona eren arama çalışmalarında yaşananları aktardı.
5 SAATE YAKIN UĞRAŞTIK
ANDA Arama Kurtarma Saha Sorumlusu Murat Çalışkan, cesetlerin bulunduğu bölgenin zorluğuyla ilgili, "Çok zorlu bir coğrafya, sarp kayalıklar var. Cesetleri çıkarmak için 3 adet 3'e 1 makara sistemi kurduk, 5 saate yakın bir uğraş verdik. Normal şartlarda inilmesi mümkün değil. Hayatını kaybeden dağcıların, dere yatağına inerek, en yakın yerleşim alanına ulaşmaya çalıştıklarını tahmin ediyoruz" dedi.
HİPOTERMİ...
İlk gözlemlerinde cesetlerde herhangi bir yabani hayvan saldırısı izi, darbe ve yara görmediklerini belirten Çalışkan, "Yüksek ihtimalle, kalp hızında yavaşlama, solunumda yavaşlama, bilinç kaybı gibi etkileri olan hipotermi nedeniyle hayatlarını kaybettiklerini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
3 METRE YAKINIMIZDAN AYI GEÇTİ
Arama çalışmalarının ilk iki gününde ANDA olarak tüm personelin sahada olduğunu ifade eden Çalışkan, cesetlerin bulunduğu bölgenin üst tarafındaki ormanlık arazide ayıyla karşılaştıklarını söyledi Çalışkan, "Bölgedeki yabani hayvanların varlığı çalışmalarımızı olumsuz etkiledi. Arama faaliyeti sırasında 3 metre arkamızdan ayı geçti. Bize saldırabilirdi, neyse ki olumsuz bir durum yaşamadık" dedi.
SON GÜNE KADAR ÜMİTLİYDİK
Çalışkan, arama çalışmalarında son güne kadar umutlarını yitirmediklerini belirterek, "AFAD, özellikle bu konuda sahadaki tüm ekibi motive etti, hiçbir zaman olumsuz düşünmedik. Hep yaşayabilme ihtimallerini göz önünde bulundurduk. Ancak dağcıların cansız bedenleriyle karşılaştık. Yakınlarına baş sağlığı diliyorum" diye konuştu.
"Yırtıcılarla karşılaşma ihtimali yüksekti"
Nilüfer Arama Kurtarma Başkanı Fatih Işık, uzunluğu 40, genişliği 20 kilometre olan, yaklaşık 2 bin 543 rakımlı Uludağ'ın Marmara Bölgesi'nin en yüksek dağı olduğuna dikkati çekti.
Dağcıların sıkça yürüyüş ve tırmanış gerçekleştirdiği dağda düz alanların yanı sıra vadi, dere, şelale gibi yapıların da olduğunu aktaran Işık, bu nedenle sis ve karlı havalarda yürüyüşün çok riskli olduğunu dile getirdi.
Işık, bölgede yürüyüş yapanların teknik ekipmanları ve uygun kıyafetlerinin bulunmasının hayati önem taşıdığını belirterek, bölgenin coğrafi durumunu iyi bilen kişilerin bile olumsuz hava koşullarının etkisiyle tehlikeler yaşadığını vurguladı.
Sarp ve Alpaslan'ın cansız bedenlerinin bulunduğu Küreklidere Vadisi'nin de Bursa'daki en zorlu vadilerden biri olduğunu ifade eden Işık, iyi bir havada, iyi tempoyla yürüyen birinin bile burayı aşmasının saatler süreceğini söyledi.
Işık, arama kurtarma ekiplerinin 17 gün boyunca özveriyle çalıştığını dile getirerek, "Çalışmalar süresince hava çok soğuktu. Neredeyse birkaç gün hariç kar yağışı hep devam etti. Bunlar da çalışmaların daha zorlu hale gelmesine sebebiyet verdi." dedi.
Bölgede yoğun bir yaban hayvanı varlığı bulunduğunu da belirten Işık, şöyle devam etti:
"Arkadaşlarımızın bölgede her an yırtıcılarla karşılaşma ihtimali yüksekti. Zaman zaman uzak noktalardan karşılaşmalar da yaşandı. Bölgedeki yırtıcıların en tehlikelisi ayı. Ayıların, özellikle bu mevsimde yoğun olarak kullandığı bir bölgeden bahsediyoruz. Bu da operasyonun daha zorlu bir hale gelmesine sebebiyet verdi."
Yürüyüş ya da tırmanış için dağa çıkacak kişilere de tavsiyelerde bulunan Fatih Işık, şunları söyledi:
"Milli parklarda yapılan faaliyetlerde, mutlaka yetkililere bölgeye gelmeden 48 saat önce, ad, soyad, iletişim bilgilerinin bildirilmesi gerekiyor. Faaliyet esnasında, yanımızda mevsim şartlarına uygun kıyafet ve ekipman bulunması zorunlu. Milli parklar için alan kılavuzlarından destek alınması da gerekiyor."
"En büyük arama çalışmasıydı"
İHH Arama Kurtarma Operasyon Sorumlusu Erdal Altıntaş da süre, ekip, yer ve hava araçları anlamında Uludağ tarihinin en büyük arama kurtarma çalışmasını tamamladıklarını ifade etti.
Kış şartlarından ötürü ciddi zorluklarla karşılaştıklarını dile getiren Altıntaş, "Gündüz ve gece arasındaki sıcaklık farkları, havanın bozması sürecin uzamasına sebep oldu. Sürecin uzamasının sebeplerinden birisi de alanın çok büyük olması." diye konuştu.
Altıntaş, Alpaslan ve Sarp'ın dereyi takip ederek Bursa'ya inmeyi amaçladıklarını değerlendirdiklerini ifade ederek, "Küreklidere Vadisi, Bursa'nın en sıkıntılı vadilerinden biri. İçinde 10'a yakın şelalenin bulunduğu, ip inişleri gerektiren bir vadi. O vadiyi takip ederek Bursa'ya inmeye çalışmışlar. Doğru bir mantık yürütmüşler. Ama girdikleri vadi çok sıkıntılı."
Tırmanışa gelen kişilerin eğitim ve teknik yönden donanımlı olması gerektiğini anlatan Erdal Altıntaş, "Dağcının tırmanış yapmadan önce bir hazırlık yapması gerekiyor. Hava durumunu takip etmesi gerekiyor. O gün hava bozuksa çıkılmaması lazım." dedi.
Öte yandan uzmanlar, yaşanabilecek kaybolma olaylarına ilişkin, doğa sporları yapanlara yerlerinin kolay tespit edilebilmesi için büyük, renkli yazılar, taşlardan şekiller, ateş ya da ışık yakmak gibi basit işaretler oluşturması uyarısında bulundu.
Yürüyüş programındaki toplam zamanın üçte birinin gidişe, üçte ikisinin de dönüşe ayrılması gerektiğini anlatan uzmanlar, bir doğa sporcusunun sırt çantasında uygun yedek kıyafetler, yağmurluk, fener, yedek pil ile termal battaniyeli kişisel ilk yardım çantası, en az bir litre su, kış şartları için termosta sıcak su olması gerektiğini ifade etti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Uludağ'da arama kurtarma ekipleri, zorlu 17 günü anlattı: 'Ayıyla karşılaştık'
Bursa Uludağ'da zirveye doğru yürüyüşe çıktıktan sonra kaybolan Mert Alpaslan (31) ve Efe Sarp'ı (37) arama çalışmalarına katılan ekipler, 17 gün boyunca zorlu koşullarda gerçekleştirilen çalışmaları paylaştı. Cesetlerin bulunduğu Küreklidere Vadisi'nin zorluğuyla ilgili konuşan ANDA Arama Kurtarma Saha Sorumlusu Murat Çalışkan, "3 makara sistemi kurduk, 5 saate yakın bir uğraş verdik" dedi. Çalışkan, arama sırasında ayıyla karşılaştıklarını da söyledi. Bursa'nın en zorlu vadilerinden biri olduğunu söyleyen İHH Arama Kurtarma Operasyon Sorumlusu Altıntaş, "O vadiyi takip ederek Bursa'ya inmeye çalışmışlar. Doğru bir mantık ama girdikleri vadi çok sıkıntılı" dedi. Nilüfer Arama Kurtarma Başkanı Fatih Işık ise çok zorlu şartlarda arama yaptıklarını ifade etti.
İstanbul'dan Bursa'ya 1 Aralık Pazar günü gelen ve araçlarını Uludağ Jandarma Karakolunun yanına park ettikten sonra zirve istikametine yürümeye başlayan arkadaşlar Alpaslan ve Sarp, bir süre sonra yoğun sis nedeniyle kayboldu. Ailelerin ihbarı üzerine 2 Aralık gecesi arama çalışmaları başlatıldı. Çalışmalara hava araçları da destek verdi.
Çalışmaların yedinci gününde Küreklidere mevkisinde Efe Sarp'a ait mont, bere ve anahtarlar, daha sonra ise 2 baton (dağcıların kullandığı yürüyüş sopası) bulununca, arama kurtarma ekipleri bölgede yoğunlaştı.
Aramaların 17'nci gününde ise Küreklidere Vadisi'nde Sarp ve Alpaslan'n cansız bedenleri bulundu.
Arama kurtarma ekipleri 2 Aralık'ta başlayan, 18 Aralık'ta cesetlerin bulunmasıyla sona eren arama çalışmalarında yaşananları aktardı.
5 SAATE YAKIN UĞRAŞTIK
ANDA Arama Kurtarma Saha Sorumlusu Murat Çalışkan, cesetlerin bulunduğu bölgenin zorluğuyla ilgili, "Çok zorlu bir coğrafya, sarp kayalıklar var. Cesetleri çıkarmak için 3 adet 3'e 1 makara sistemi kurduk, 5 saate yakın bir uğraş verdik. Normal şartlarda inilmesi mümkün değil. Hayatını kaybeden dağcıların, dere yatağına inerek, en yakın yerleşim alanına ulaşmaya çalıştıklarını tahmin ediyoruz" dedi.
HİPOTERMİ...
İlk gözlemlerinde cesetlerde herhangi bir yabani hayvan saldırısı izi, darbe ve yara görmediklerini belirten Çalışkan, "Yüksek ihtimalle, kalp hızında yavaşlama, solunumda yavaşlama, bilinç kaybı gibi etkileri olan hipotermi nedeniyle hayatlarını kaybettiklerini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
3 METRE YAKINIMIZDAN AYI GEÇTİ
Arama çalışmalarının ilk iki gününde ANDA olarak tüm personelin sahada olduğunu ifade eden Çalışkan, cesetlerin bulunduğu bölgenin üst tarafındaki ormanlık arazide ayıyla karşılaştıklarını söyledi Çalışkan, "Bölgedeki yabani hayvanların varlığı çalışmalarımızı olumsuz etkiledi. Arama faaliyeti sırasında 3 metre arkamızdan ayı geçti. Bize saldırabilirdi, neyse ki olumsuz bir durum yaşamadık" dedi.
SON GÜNE KADAR ÜMİTLİYDİK
Çalışkan, arama çalışmalarında son güne kadar umutlarını yitirmediklerini belirterek, "AFAD, özellikle bu konuda sahadaki tüm ekibi motive etti, hiçbir zaman olumsuz düşünmedik. Hep yaşayabilme ihtimallerini göz önünde bulundurduk. Ancak dağcıların cansız bedenleriyle karşılaştık. Yakınlarına baş sağlığı diliyorum" diye konuştu.
"Yırtıcılarla karşılaşma ihtimali yüksekti"
Nilüfer Arama Kurtarma Başkanı Fatih Işık, uzunluğu 40, genişliği 20 kilometre olan, yaklaşık 2 bin 543 rakımlı Uludağ'ın Marmara Bölgesi'nin en yüksek dağı olduğuna dikkati çekti.
Dağcıların sıkça yürüyüş ve tırmanış gerçekleştirdiği dağda düz alanların yanı sıra vadi, dere, şelale gibi yapıların da olduğunu aktaran Işık, bu nedenle sis ve karlı havalarda yürüyüşün çok riskli olduğunu dile getirdi.
Işık, bölgede yürüyüş yapanların teknik ekipmanları ve uygun kıyafetlerinin bulunmasının hayati önem taşıdığını belirterek, bölgenin coğrafi durumunu iyi bilen kişilerin bile olumsuz hava koşullarının etkisiyle tehlikeler yaşadığını vurguladı.
Sarp ve Alpaslan'ın cansız bedenlerinin bulunduğu Küreklidere Vadisi'nin de Bursa'daki en zorlu vadilerden biri olduğunu ifade eden Işık, iyi bir havada, iyi tempoyla yürüyen birinin bile burayı aşmasının saatler süreceğini söyledi.
Işık, arama kurtarma ekiplerinin 17 gün boyunca özveriyle çalıştığını dile getirerek, "Çalışmalar süresince hava çok soğuktu. Neredeyse birkaç gün hariç kar yağışı hep devam etti. Bunlar da çalışmaların daha zorlu hale gelmesine sebebiyet verdi." dedi.
Bölgede yoğun bir yaban hayvanı varlığı bulunduğunu da belirten Işık, şöyle devam etti:
"Arkadaşlarımızın bölgede her an yırtıcılarla karşılaşma ihtimali yüksekti. Zaman zaman uzak noktalardan karşılaşmalar da yaşandı. Bölgedeki yırtıcıların en tehlikelisi ayı. Ayıların, özellikle bu mevsimde yoğun olarak kullandığı bir bölgeden bahsediyoruz. Bu da operasyonun daha zorlu bir hale gelmesine sebebiyet verdi."
Yürüyüş ya da tırmanış için dağa çıkacak kişilere de tavsiyelerde bulunan Fatih Işık, şunları söyledi:
"Milli parklarda yapılan faaliyetlerde, mutlaka yetkililere bölgeye gelmeden 48 saat önce, ad, soyad, iletişim bilgilerinin bildirilmesi gerekiyor. Faaliyet esnasında, yanımızda mevsim şartlarına uygun kıyafet ve ekipman bulunması zorunlu. Milli parklar için alan kılavuzlarından destek alınması da gerekiyor."
"En büyük arama çalışmasıydı"
İHH Arama Kurtarma Operasyon Sorumlusu Erdal Altıntaş da süre, ekip, yer ve hava araçları anlamında Uludağ tarihinin en büyük arama kurtarma çalışmasını tamamladıklarını ifade etti.
Kış şartlarından ötürü ciddi zorluklarla karşılaştıklarını dile getiren Altıntaş, "Gündüz ve gece arasındaki sıcaklık farkları, havanın bozması sürecin uzamasına sebep oldu. Sürecin uzamasının sebeplerinden birisi de alanın çok büyük olması." diye konuştu.
Altıntaş, Alpaslan ve Sarp'ın dereyi takip ederek Bursa'ya inmeyi amaçladıklarını değerlendirdiklerini ifade ederek, "Küreklidere Vadisi, Bursa'nın en sıkıntılı vadilerinden biri. İçinde 10'a yakın şelalenin bulunduğu, ip inişleri gerektiren bir vadi. O vadiyi takip ederek Bursa'ya inmeye çalışmışlar. Doğru bir mantık yürütmüşler. Ama girdikleri vadi çok sıkıntılı."
Tırmanışa gelen kişilerin eğitim ve teknik yönden donanımlı olması gerektiğini anlatan Erdal Altıntaş, "Dağcının tırmanış yapmadan önce bir hazırlık yapması gerekiyor. Hava durumunu takip etmesi gerekiyor. O gün hava bozuksa çıkılmaması lazım." dedi.
Öte yandan uzmanlar, yaşanabilecek kaybolma olaylarına ilişkin, doğa sporları yapanlara yerlerinin kolay tespit edilebilmesi için büyük, renkli yazılar, taşlardan şekiller, ateş ya da ışık yakmak gibi basit işaretler oluşturması uyarısında bulundu.
Yürüyüş programındaki toplam zamanın üçte birinin gidişe, üçte ikisinin de dönüşe ayrılması gerektiğini anlatan uzmanlar, bir doğa sporcusunun sırt çantasında uygun yedek kıyafetler, yağmurluk, fener, yedek pil ile termal battaniyeli kişisel ilk yardım çantası, en az bir litre su, kış şartları için termosta sıcak su olması gerektiğini ifade etti.
En Çok Okunan Haberler
Kitap okumak gözü bozar mı? Nasıl önlem alabilirsiniz?
Mütareke ve barışın kalbi Mudanya’da attı
Online oyun bağımlılığı sosyal yaşantıyı nasıl etkiler?
Bakan Memişoğlu: Sağlıkla ilgili şiddete toleransımız yok
Polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit eden şüpheliye istenen ceza belli oldu
BBB, EHF Avrupa Kupası'nda tur kapısını araladı
Bursa'nın barajlarında son durum
Yalova Valiliğinden resmi ilanlar hakkında genelge
Bakan Işıkhan'dan asgari ücret açıklaması