50+1 nedir? 50+1 sisteminin içeriği...

Çiçek'in yüzde 50+1 sözlerine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik tepki göstermişti. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Beştepe'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'la yaptığı görüşmede, Erdoğan'ın mevcut sistemle ilgili ''50+1'in mahsurlu olduğunu anladık'' dediğini açıklamasının ardından Cemil Çiçek de ''Ben 50+1'in bugün de gelecekte de sıkıntı çıkartacağı kanaatindeyim dedim, halen de kanaatim budur'' ifadelerini kullandı.

50+1 SİSTEMİ NEDİR?

Türkiye'de, parlamenter sistem döneminde seçimlerde bir parti, yüzde 35 oy ve parlomentonun yüzde 66 çoğunlu sağlaması durumunda iktidar oluyordu. 2017'de Türkiye'de yapılan referandumun ardından 9 Temmuz 2018'den itibaren başlayan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde iki turlu ve yüzde 50+1 modeli uygulanıyor.

Yani bu Cumhurbaşkanlığı Hükûmet sisteminde seçimlerde yüzde 50+1'i alan parti veya ittifak, hükûmetin başına geçiyor.

YÜZDE 50+1 TARTIŞMALARI

Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Sayın Cemil Çiçek, yüzde 50+1'in hem bugün hem de gelecekte önemli sıkıntılara sebebiyet vereceğini, Türkiye'yi bir kaosa sürükleyeceğini iddia ediyor. Bu tuhaf ve tahrip gücü yüksek sözlerin benzerini Türkiye'nin istikrarsızlığa gömülmesini, siyasi anlaşmazlıkların içine düşmesini isteyen çevreler de ileri sürüyor. Sayın Çiçek, sizin kafanızda, dilinizin altında sakladığınız bir oran var mıdır? Varsa ne zaman açıklamayı düşünüyorsunuz? Açıkla da bilelim, niyetini öğrenelim. Türkiye'nin kaostan, işgalden, imhadan kıl payı kurtulduğunu ne çabuk hafıza kayıtlarınızdan çıkardınız? Buradan nereye ulaşmaya, ne yapmaya, kimlere şirin görünmeye çalışıyorsunuz? FETÖ'cü Fehmi Koru da aynı şeyleri söylüyor, farkında mısınız? Yüzde 50+1 kaos olmasın diye belirlendi, bunu da mı inkar ediyorsunuz?'' ifadelerini kullanmıştı.

"AK Parti olarak bu öneriyi Meclise getirir misiniz, yoksa hiç mi gündeminize almazsınız?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mevcut durumu Meclise getiren biziz, onu halkımıza götüren de biziz. Halkımızın büyük bir çoğunluğuyla bu onaylandığına göre, şimdi bunu tekrar revize edip gündeme getirmek siyasetçi ciddiyetiyle yakışmaz. Böyle bir şey olacaksa bu bizim değil, adı üzerinde muhalefetin yapacağı bir iştir, bizim işimiz değil." değerlendirmesinde bulunmuştu.