'ABD kaygılanıyor!' Batılı Uzmanlar, Türk Bayraktar'ı yorumladı!

Tüm dünyanın gıptayla izlediği Türkiye yapımı Bayraktar droneları bir kez daha batı dünyasının gündeminde. Haftalık dergi The Week, ileri teknoloji Bayraktar dronelarıyla ilgili şu analizi yaptı:

İnsansız hava araçları (İHA) onlarca yıldır kullanılıyor. Radyo kontrollü B-24'ler, II. Dünya Savaşı'nda Almanya üzerindeki bombalama görevlerine gönderildi ve Amerikan kuvvetleri, Vietnam Savaşı sırasında fotoğraf çekmek için uzaktan kumandalı gözetleme uçakları kullandı.

Düzenli olarak yakıt ikmali yapılması gereken ve mürettebatı yorulan savaş uçaklarının aksine, dronlar gözetleme yaparken, hava savunmasını incelerken veya uygun bir hedefi beklerken 24 saate kadar havada dolaşabilirler.

Predator gibi dronlar füzelerle donanırken, yeni nesil düşük maliyetli "kamikaze" dronlar hedeflerine doğrudan çarparak patlıyor.

Pentagon yetkilileri, bu ucuz ve ölümcül etkili dronların yayılmasının küresel stratejik dengeyi ABD'nin aleyhine bozmasından endişe duyuyorlar.

'TÜRKİYE ÖNCÜ ÜLKE' 

Türkiye ise bu teknolojide öncü ülke olarak ortaya çıktı. Dört lazer güdümlü füze ile donanmış 7 metre uzunluğunda bir İHA olan Bayraktar TB2, ilk olarak Şubat 2020'de Suriye'de uluslararası ilgi gördü.

Türkiye, Rus yapımı hava savunmasını imha etmek ve yüzlerce, muhtemelen binlerce Suriye askerini öldürmek için sessiz ve radarda tespit edilmesi zor olan bir radyo güdümlü TB2 filosu kullandı.

TB2'ler, geçen yıl Libya iç savaşında da önemli olduğunu kanıtladı ve merkezi hükümetin, isyancı lider Halife Hafter'in Rus destekli güçleri tarafından başkent Trablus'a yönelik bir saldırıyı püskürtmesine yardımcı oldu.

DÖNÜM NOKTASI: DAĞLIK KARABAĞ 

Ancak dronların savaşın doğasını nasıl değiştirdiğinin en büyük göstergesi, 2020 yılında Ermenistan ile Azerbaycan arasında, Dağlık Karabağ'da gerçekleşen çatışmaydı.

Savaşın başlangıcında Azerbaycan, Ermeni hava savunma sistemlerini yemlemek için insansız hava aracına dönüştürülmüş yavaş uçan Sovyet döneminden kalma uçakları gönderdi.

Bu hamleyle Ermeni hava savunma sistemlerini ateş etmeye ve konumlarını ifşa etmeye zorladı ve bu noktada TB2'ler tarafından vuruldu.

100'DEN FAZLA TANKI YOK ETTİ 

Türkiye yapımı dronlarla hava hakimiyetini ele geçiren Azerbaycan ordusu, daha sonra Ermeni kuvvetlerini harap ederek en az 106 Ermeni tankını, 146 topçu silahını ve çok sayıda başka aracı imha etti.

Altı hafta süren savaşın ardından Ermenilerin aşağılayıcı bir ateşkes imzalamaktan başka seçeneği kalmamıştı. Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü'nden Malcolm Davis, Dağlık Karabağ'ın "kara savaşı için potansiyel bir oyun değiştirici" olduğunu söyledi.

SİHA'LARIN YÜKSELİŞİ

Uzmanlar, İHA'ların yaygınlaşmasının kanlı çatışmaları daha yaygın hale getirebileceğinden endişe ediyor, çünkü bir savaş başlatmak ve askerlerinin hayatını riske atmak konusunda isteksiz olan ülkeler dronları göndermekten çekinmeyecekler.

Dartmouth Koleji'nde askeri teknoloji uzmanı olan Jason Lyall, "Uzun süredir devam eden jeopolitik çıkmazları kırmaya çalışan devletler için nispeten ucuz, tek kullanımlık, silahlı insansız hava araçlarının yükselişi cazip bir fırsat sunuyor" diyor.

'TÜRKİYE, RUSYA'YA BOĞUN EĞMEDİ' 

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba,Türk dronlarının çok iyi olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı: "Türkiye, kendine duyduğu saygı ve diğer ülkelerin saygı duyduğu bir ülke olduğu için Rusya'nın baskısına boyun eğmedi.

Stratejik olarak iki şey yapmak istiyoruz. Türk dronelarının Ukrayna motorlarıyla donatılmasını ve drone üretimini Ukrayna'da yerli hale getirmek istiyoruz."

Ukrayna'nın, Rusya'yı caydırmak için insansız hava araçlarına ihtiyacı olduğunu söyleyen Kuleba, şöyle konuştu: "Böylece Rusya, Ukrayna'ya baskıyı tırmandırmadan veya büyük çaplı bir saldırıyı planlamadan önce iki kez düşünsün. Bu sadece drone'lar için değil, Ukrayna'nın satın aldığı her türlü askeri teçhizat için de geçerli.

İHA'ları saldırmak için değil, kendimizi savunmak için satın alıyoruz. Rusya, zayıf bir Ukrayna istediğinden, ülkeleri Ukrayna'ya silah satmaktan vazgeçirmek için her türlü çabayı gösteriyor. Ne kadar zayıf olursak, Rusya'nın bize bir şeyler dayatması o kadar kolay olacaktır.

İHA'lar bir caydırıcılık aracı, ancak Rusya saldırır ve büyük çaplı askeri çatışmalara başvurursa, o zaman Ukrayna topraklarının herhangi bir yerinde kendimizi savunmak için İHA'ları kullanacağız.

Türkiye'nin, Kırım Platformu'na desteğini ilk dile getiren ülkeler arasında yer aldığını söyleyen Kuleba, şöyle konuştu: "23 Ağustos'ta yapılacak Kırım Platformu zirvesine doğru ilerliyoruz. Rusya, Kırım Platformu aracılığıyla Ukrayna'ya silah satılıyormuş gibi davranıyor.

Kırım Platformu'na katılmaktan vazgeçirmek için çağrı yapıyorlar. Kırım Platformu, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü savunmak ve sınırları yeniden tesis etmek için kullandığı siyasi bir silah.

Kırım'da Ukrayna ve Türkiye'den daha yakın dostlar olduğunu düşünmüyorum, biz bu toprak parçasına, tarihsel olarak orada yaşayan insanlara, Kırım Tatarlarına sahip çıkan iki milletiz. Bu, Kiev ve Ankara'nın bu konuda yakın işbirliği yapmasını fazlasıyla doğal kılıyor."