Hava Durumu

Avukat Şerafettin Yavuz'dan 'çoklu sistem' eleştirisi: Çatışmaya neden olacak!

Bursa Barosu avukatlarından Şerafettin Yavuz, baroların çoklu sisteme göre yapılandırılmasına karşı olduklarını belirtip, "Baroların savunmayı temsil eden güçlü bir 'Anayasal Kurum' haline getirilmesi yerine, çoklu bir yapıya büründürülmesi avukatlar arasında çatışma ve ayrışmaya neden olacaktır" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 01.06.2020 12:02
Haber Güncellenme Tarihi: 01.06.2020 12:02
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Avukat Şerafettin Yavuz'dan 'çoklu sistem' eleştirisi: Çatışmaya neden olacak!

Avukat Şerafettin Yavuz, "Baroların Yeniden Yapılandırılması (Çoklu baro sistemi)" ile ilgili tartışmalara yönelik yazılı bir açıklama yaptı.  Yavuz, baroların çoklu sisteme göre yapılandırılmasının düşünülmemesi gerektiğini belirtip, "Temsilde adaletin sağlanması, çokluğun mutlak iradesi yerine, çoğunluğun temsil edilmesine imkân sağlayacak nispi temsil; çoğulcu ve demokratik yönetim anlayışının bir gereğidir" ifadelerini kullandı.

Yavuz şöyle konuştu:

"Haziran ayında TBMM'nin çalışmaya başlaması ile birlikte yeni yargı paketi kapsamında "Baroların Yeniden Yapılandırılması (Çoklu baro sistemi)" ile "Seçim Sistemi" başta olmak üzere 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nda bazı değişikliklerin gündeme geleceği basında ve camiamızda yoğun bir şekilde tartışılmaktadır.  Öncelikle konu hakkındaki süreci kısaca hatırlatmakta yarar görmekteyim.

Nispi temsil sistemi hemen her seçim döneminde tartışılmakla birlikte, serbest meslek örgütlerinin çoklu yapılanması ile ilgili ilk tartışma 2018 yılında TTB'nin Afrin Operasyonu ile ilgili talihsiz açıklamaları üzerine başlamış, ardından Ankara Barosu'nun Diyanet İşleri Başkanı'nın sözlerine yönelik yersiz açıklaması üzerine konu yeniden gündeme gelmiştir.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan 2019-2020 Adli Yıl Açılışına TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'nun da katılması üzerine, bu durumu hazmedemeyen on iki baro, birlik başkanının değiştirilmesine yönelik olarak Türkiye Barolar Birliği'nde "Seçimli Olağanüstü Genel Kurul" yapılmasını talep etmiş, bu talebin reddi sonrasında ise TBB'nin başkan ve kurullarını seçen delege yapısının değişmesi ile ilgili tartışma ortaya çıkmıştır. 

16 Mayıs 2020 tarihinde toplanan TBB Yönetim Kurulu üyeleri;

Çoklu baroya, barolara kayıt zorunluluğunun kaldırılmasına, Avukatlık Kanunu'nun 76. ve 95. maddelerinin değiştirilmesine, baro seçimlerinde nispi temsil sisteminin getirilmesine ve delege yapısının değiştirilmesine karşı olduklarını kamuoyuna açıklamış, Birlik Başkanı Metin Feyzioğlu'nun ise delege yapısı ve nispi temsil sisteminin ayrıntılı tartışılması ve böylece ortak akıl oluşturulması gerektiği düşüncesiyle bu iki konu hakkında KARŞI OY kullandığı açıklanmıştır. 

Tüm bu tespitlerden sonra şu hususların altını çizmek isterim;

Türkiye Barolar Birliği ve barolar yani meslek örgütlerimizi ve mesleğimizi derinden ilgilendiren bu konular ile yakından ilgilenilmesi ve aynı zamanda bu konuya TARAF olunması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu tarafgirlik siyasi ve ideolojik saiklerle değil, mesleki hassasiyet ve hukukçu duyarlılığı ile olmalıdır.

Buna göre; 

1- BAROLARIN ÇOKLU SİSTEME GÖRE YAPILANDIRILMASI ASLA DÜŞÜNÜLMEMELİDİR:

Barolar, hukuk devletinin temelini oluşturan bağımsız yargı ve hak arama özgürlüğünün teminatı olup; Avukatlık Kanunu'nun 76 Maddesinde tanımlandığı üzere avukatlık mesleğinin gelişimini, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını korumak ve savunmak, mesleki ihtiyaçları karşılamak gibi önemli görevleri olan kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşudur. Dolayısı ile baroların savunmayı temsil eden güçlü bir "Anayasal Kurum" haline getirilmesi yerine, çoklu bir yapıya büründürülmesi siyasi, ideolojik, etnik gruplaşmalara; avukatlar arasında çatışma ve ayrışmaya neden olacağı tüm bunların da savunmayı zayıflatacağı ortadadır. Bu nedenlerle çoklu baro yapılanmasına yönelik herhangi bir yasal düzenleme yapılmasının yararlı olmayacağını, esasen avukatların da genel olarak böyle bir talebinin olmadığının altını çizmek isterim

2- NİSPİ TEMSİL SEÇİM SİSTEMİNİN BENİMSENMESİ; BAROLARA GÜÇ KATACAK, AYRIŞMALARA DA SON VERECEKTİR:

Bilindiği üzere seçim sistemleri genel olarak iki yapıya ayrılır. Birincisi çoğunluk seçim sistemi ve ikincisi ise nispi temsil sistemidir. TBB ve baro seçimlerinde çoğunluk sistemine dayalı olarak uygulanan liste yöntemi demokratik bir yöntem gibi görünse de sonuçları itibari ile bunu sağlamaktan son derece uzaktır. Üye sayısının fazla olduğu Bursa Barosu gibi büyük barolarda seçim gruplarının hazırladığı anahtar listeler nedeni ile oluşan blok oylardan dolayı, iddia edilenin aksine aday grupların anahtar listesinde yer almayan bir kişinin ismi haricen yazılmak sureti ile herhangi bir kurula seçilmesi şansı yok denecek kadar azdır. Seçime katılan grupların oylarının birbirine yakın olması nedeni ile listeler arasındaki oy farkının azaldığı, makasın daraldığı hallerde (yönetim, denetim, delege vs) kurullara farklı listelerden üyeler seçilmesi hali (listenin delinmesi) nispi temsil sisteminin sonuçlarını doğurmaktadır.

Oransal (nispi) temsil sisteminde seçime katılan grupların aldıkları oy nispetlerine göre kurullara üye vermesi baronun yönetim ve temsil organlarında her görüşten avukatın yer alması, daha demokratik, kucaklayıcı bir yönetim anlayışı ile hareket edilmesini sağlayacaktır.

Geçmiş seçimlerde baromuzda farklı listelerden gelen üyelerden oluşan yönetim ve diğer kurulların uyumlu ve başarılı çalışmaları nispi temsil sisteminin tüm barolarda uygulanabileceğinin önemli bir göstergesi olmuştur.

Binlerce avukatın oy kullandığı mevcut baro seçim sisteminde bir oy fazla alan liste tüm kurullarda mutlak temsil ve yönetim hakkını alırken, az bir farkla seçimi kaybeden diğer seçim grubu veya grupları baronun hiçbir kurulunda temsil hakkı elde edememektedir.

Temsilde adaletin sağlanması, çokluğun mutlak iradesi yerine, çoğunluğun temsil edilmesine imkân sağlayacak nispi temsil; çoğulcu ve demokratik yönetim anlayışının bir gereğidir. Nasıl ki siyasi parti seçimlerinde yasama organı veya belediye meclis üyeleri sadece en çok oy alan partiden seçilmiyor, üye dağılımında oy nispeti etkili oluyor ise baro kurullarının seçiminde de oy nispetinin dikkate alınması demokrasinin gereğidir.

Önemle belirtmek isterim ki; yargının kurucu unsurlarından savunmayı temsil eden avukatlar etik, mesleki ve ekonomik sorunlar altında varoluş mücadelesi vermekte, gün geçtikçe de durumu zorlaşmaktadır. Bu sorunları çözmesi gereken barolar ise sadece şikâyet eden, muhalefet eden, şekli temsil makamlarının ötesine geçemeyen kurumlar görüntüsü vermektedir. Öte yandan, karşı seçmen grubu olarak gördüğü avukatlara yönelik, ayrıştırıcı, ötekileştirici ve antidemokratik yönetim tavrı sergileyen baro yönetimlerinin de bu tavırları ile çoklu baro sisteminin tartışılmasına, avukatların meslek örgütlerine karşı aidiyet duygusunun zayıflamasına neden olduğu unutulmamalıdır. Nispi temsil sisteminin tüm bu tartışmalardan doğan sorunların çözümüne ve ortak dayanışma duygusunun gelişmesine katkı sağlayacağı ortadadır.

TBB ve baroların görev alanı ve temsil yetkisi ile ilgili mevcut haklar korunarak   temel sorunların hukuka ve demokrasiye bağlı kalınarak, TBB ve barolarla iletişim halinde çözülmesi temel arzu ve beklentimizdir."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.