Balık ölümleri sonrası Susurluk Şeker Fabrikası'nda inceleme

Önce Mustafakemalpaşa daha sonra da Karacabey'de görülen balık ölümleri tüm çevrecileri ayağa kaldırdı. Geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili açıklama yapan Bursa Valisi İzzettin Küçük, soruşturmanın sonuçlandığını, katliama neden olan fabrikanın tespit edildiğini fakat ismini açıklamayacaklarını belirtmişti.

Doğader yetkilileri ise Vali Küçük'ün ismini vermediği fabrikanın geçtiğimiz haftalarda 3 yıl aradan sonra ürün alımına başlayan Susurluk Şeker Fabrikası olabileceğini öne sürmüştü.

Bu iddianın üzerine Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğü'nden gelen açıklamada "Balık ölümlerine neden olan fabrikanın Susurluk Şeker Fabrikası olduğuna dair iddialar gerçeği yansıtmamaktadır" denildi.

Bursa Milletvekili ve CHP Parti Meclis üyesi Orhan Sarıbal ise Bursa Karacabey' de yaptığı basın açıklamasında, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından dereden numune alındığını fakat sonuçların açıklanmamasına tepki göstermişti.

Sarıbal, Canbalı deresi etrafında bulunan fabrikaların atıklarının dereye dökülmesi sonucu tonlarca balığın öldüğünü ve kilometrelerce uzunlukta yüzeyi kapladıklarını ve bu yaşananların bir doğa katliamı olduğunu belirtti.

Tabiat fotoğrafçısı Alper Tüydeş ve Balıkesir Meclis Üyesi Selim Panç, söz konusu ölümlerin sebebi olarak iddia edilen Susurluk Şeker Fabrikası'nda incelemelerde bulundu. Fabrika Müdürü ve Teknik Müdür ile görüşen Tüydeş ve Panç fabrikanın tüm arıtma ve giderlerini yerinde inceledi.

Her ölümden bu fabrikanın sorumlu tutulduğunu, fabrika yetkililerin de durumdan dolayı çok üzgün olduklarını ifade eden Tüydeş, "Kostik kullanmadıklarını söylediler. Bunun yanı sıra söz konusu dereye bir giderlerinin kesinlikle olmadığını ifade ettiler. Bizler de fabrikayı en ince ayrıntısına kadar gezme şansı bulduk. Elbette kesin bir dille konuşamayız. Ancak görünen, bu ölümlerin Susurluk Şeker Fabrikası ile alakası olmadığı'' dedi.

Selim Panç ise, ''Yıllardır çevre çiftçisi için son derece faydalı işler yapmış başarılı bir işletme. Bizler üzüm yemek için buradayız, bağcıyı taşlamak için değil. Kulaktan dolma iddiaların açıklığa kavuşması için randevu talep ettik. Sağolsunlar kabul ettiler. Ve fabrikayı gezdik. Görünen o ki balık ölümlerinde bilmediğimiz bir etken var. Bizler konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Bu noktada bölge sakinlerine büyük görev düştüğünü ilave eden Tüydeş, "Olumsuz bir durum gördükleri, hatta sezdikleri anda 181'i arasınlar. Bulundukları belediyelere, ilçe tarım müdürlüklerine haber verebilirler. Hiçbiri olmaz ise jandarmayı arasınlar. Bu ölümlerle ilgili anında müdahale çok önemli. Balıklar zehirlendikten günler sonra harekete geçilmesi bir sonuç çıkartmıyor. Zaman analizlerin doğru çıkması açısından çok önemli" dedi.