Hava Durumu

Bob Ross'un hayatımızda bıraktığı küçük ve mutlu izler...

Bob Ross, çocukluğumuzda sabahın erken saatlerinde kalkıp izlediğimiz, resim çizmesek bile öylece bakıp izlerken mutlu olduğumuz bir isim. Burçin Oraloğlu'nun sesini Bob Ross sandığımız, TRT 2'nin hayatımıza kattığı en güzel renk olan Bob Ross'un hayatına yakından bakalım.

Haber Giriş Tarihi: 02.03.2021 13:57
Haber Güncellenme Tarihi: 02.03.2021 13:57
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Bob Ross'un hayatımızda bıraktığı küçük ve mutlu izler...

Birden fazla kuşağın çocukluğuna renk katan ve "Belki şurada küçük mutlu bir ağaç vardır" sözüyle hafızalarımıza kazınan Bob Ross, 29 Ekim 1942 tarihinde Daytona Beach, Florida, ABD'de doğmuş. Tam adı Robert Norman Ross'dır. Bob Ross, babasıyla birlikte marangoz olarak çalışırken işaret parmağını kaybetmiş ve bu sebepten dolayı paleti hep sol işaret parmağını kapatacak şekilde tutmuştur.

17 yaşında iken Amerikan Hava Kuvvetleri'ne yazılmış. Hava kuvvetlerindeyken Alaska'ya gönderilmiştir. Amerikan Hava Kuvvetleri'nde görevli bir asker iken Alaska'nın ağır iklim koşullarında part-time barmen olarak çalışmış ve işte tam o sıralarda Bob Ross, ileride sanata dönüştüreceği o muazzam dağlar ve doğa ile Alaska'da tanışmıştır.

"Bildiklerinizi geniş bir kitle ile..."

Orada sadece boş zamanlarında resim yapmış. Askerden emekli olduktan sonra kimseye sert davranmayacağına ve bağırmayacağına dair kendine söz vermiş. Belki de ekranda gördüğümüz sakinlik ve huzur bundan kaynaklıdır.

Şöhrette pek gözü olmayan Bob Ross'u, program yapmak için "Bildiklerinizi geniş bir kitle ile paylaşmak; eline fırça almaya bile cesaret edemeyenlere yardımcı olmak istemez misiniz?" sözleri ikna etmeye yetmiş, milyonlara adını duyurmaya ve resmi sevdirmesine sebep olmuştur.

"Resim yapılan her gün..."

Çünkü Bob Ross'un dediğine göre "Resim yapılan her gün güzel bir gündür." Bu sebeple Kowalskiler reklam harcamaları için evlerini ipotek edip finans sağlamış. Çünkü karı-koca, Ross'un hem insanî yönüyle hem de ressam yönüyle mükemmel biri olduğuna kanaat getirmişler. İyi ki de getirmişler. Belki de Bob Ross'taki bu mükemmellik bizi, sabahın bir köründe televizyon ekranlarının karşısına dikiyordu. Belki Bob Ross'a bu imkânlar sağlanmasaydı birçoğumuzun çocukluğunda ve gençliğinde bir şeyler yarım kalırdı.

Programı ciddi bir ilgi gördü

Bob Ross 1970'lеrdе ressam Bill Alexander'in geliştirdiği 'wеt-on-wеt painting tekniğini' çok severek kullanmaya başladı. Bu teknikte hem boyanın kendisi hem de tuval ıslaktı ve resimler çok daha hızlı bir şekilde bitebiliyordu. Sürеkli Bill'in 'Thе Magic of Oil Painting' programını izlemekteydi.  

Daha sonra onun himayesinde çalışmaya başladı ve 'Resim Sevinci' programına ilham oldu. Ross'un programı beklenenden ciddi bir ilgi gördü. Her gün yüzlerce mektup alıyordu ve çoğu zaman insanlar ona yaşadıkları şehir ve köylerin fotoğrafını yollayıp bir sonraki bölümde resmini çizmesini rica ediyordu. Reklamlar o kadar ses getirdi ki, televizyon yapımcılarından arka arkaya teklifler gelmeye başladı. Programlar aynı anda 60 televizyon kanalından birden yayınlanıyordu.

Eleştiriler çoğaldı

Programın ilgi görmesinin sebebi; Ross'un resmi sevdirmesi; sıcak ve içten anlatımıyla herkesi resim yapabileceğine inandırmasıydı. Onun için yetenek değildi önemli olan; sevgiydi, meraktı ve istekti. Ross'un ünü arttıkça hakkında yapılan konuşmalar da çoğaldı.

"Siz güzelliklerin farkına varın yeter..."

O, kimine göre bir usta, kimine göre de gereksiz bir ressamdı. "Resim sanatını basitleştiriyor; sanat yapmıyor ancak manzara yapıyor" eleştirileri, Bob Ross'un kulağına kadar gitti. Bu sözlere cevabı şu şekilde Bob Ross'un: "Evet, ben manzara resimleri yapıyorum. Çünkü doğanın bin bir güzelliğini ve bu kusursuz dengeyi insanlara hatırlatmak hoşuma gidiyor. Siz güzelliklerin farkına varın yeter... "

Perma saçları sembol haline geldi

Sonradan kendi adını taşıyan Bob Ross şirketini kurdu ve boyacılığı öğreten video kasetler, boya, fırça ve resim araç-gereçleri satmaya başladı. Ayrıca kitapları çıkmıştı. Perma yaptırdığı kıvırcık saçları bir sembol haline gelmişti ve kendisi sonradan bu saç şeklinden bıksa da bu şekilde tanındığı için saçlarını değiştirmedi.

Şöhreti daha da arttı

Dünyada popülaritesi arttığı için birçok ülkeye ziyaretler gerçekleştirdi. Ancak sağlığı da bu yıllar kötüleşmişti. Ömrünün sonlarına doğru MTV'de çıkmaya başlamıştı, maaş alıyordu ve kurduğu şirket de iyi para kazanmaya başlamıştı ama Bob Ross'un sağlığı daha da kötüleşiyordu.

Programlarında her resmin 3 versiyonunu çiziyordu. Programdan önce ısınmak için bir versiyon, program sırasında bir tane ve programdan sonra bitiş jeneriğinde göstermek için bir versiyon oluyordu. Hazırladığı televizyon pɾogɾamlaɾı da hâlâ dünya genelinde yayınlanmaktadır.

Programı 1994'te bitirdi

Elde ettiği bu başarı, Ross'un yaşam tarzını değiştirmedi ve eşiyle birlikte sessiz sakin bir yaşam sürmeye devam etti. 1994 ilkbaharında beklenmedik bir gelişme yaşandı ve Ross'a geç evre lenfoma tanısı konuldu. Tedavi süreci, artık uzun çalışma saatlerine izin vermiyordu ve Ross, 15 Mayıs'ta ekrana gelen son bölümün ardından şovunu bitirdi. Bir yıl sonra ise hayata gözlerini yumdu.

"Sadece küçük mutlu kazalar vardır"

Şimdi ise bizler, Bob Ross'u çocukluğumuzda ve gençliğimizde bıraktığı, güzel, küçük mutlu izleri ve çocukluğumuzu hatırlatan; "Fırçamızla tualimize dokunuyoruz. Çok kolay! Korkmadan dokunuyoruz... Hata diye bir şey yoktur. Sadece küçük mutlu kazalar vardır... Şuraya yaşlı bir ağaç çiziyoruz. Belki de şurada yaşayan mutlu küçük çalılıklar vardır; işte tam şurada... Belki de çalılıkların arasında sevimli minik sincaplar neşeyle geziniyorlar. Biraz van dyck kahverengisi, biraz titan beyazı alalım... Tamam...." sözleriyle anıyoruz.

Kaynak: Milliyet

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.