Bursa'da aile içi dehşet! 'Vicdan azabıyla her gün kavruluyorum'

Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın son celsesinde sanık Halil Küçükkurt'un ifadesi, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla alındı. Sanığın yakınları ve avukatlar ise duruşma salonunda hazır bulundu.

Karar öncesi son sözleri sorulan Halil Küçükkurt, olayın gerçekleştiği gün annesini görmek üzere gittiği Gemlik'te kardeşiyle tesadüfen karşılaştıklarını iddia etti.

Kardeşinin, annesiyle görüşmesine izin vermeyeceğini söylediğini ve kaba sözler sarf ettiğini öne süren Küçükkurt, "Kardeşimi tasarlayarak veya planlayarak öldürmedim. İstemeden de olsa bir suç işledim. Ben vicdan azabıyla her gün kavrulmaktayım" savunmasını yaptı.

Mahkeme heyeti, sanığın "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verdi.

Günay Torun (55), Gemlik Balıkpazarı mevkisinde 22 Kasım 2018'de otomobilinde silahla vurularak öldürülmüştü. Çevredeki güvenlik kameralarının kayıtlarından kimliği belirlenen ağabey Halil Küçükkurt, Karacabey ilçesinde yakalandıktan sonra tutuklanmıştı.

İLK DURUŞMA: KARDEŞİMİN ZAMANI DOLMUŞTU, SEBEBİ BEN OLDUM

Halil K. savunmasında kardeşlerinin kendisine karşı cephe aldığını ve annesini göremediğini belirtti. Kız kardeşi Günay Torun'un bir adamla dini nikahı kıyarak birlikte yaşadığını daha sonra diğer kız kardeşi Elif K'nın Torun'un erkek arkadaşıyla aralarında gönül ilişkisi başladığını ve kız kardeşinin Günay Torun'a ihanet ederek bu adamla evlendiğini bunun üzerine kız kardeşi Günay Torun'un kendisine 'Elif ve kocasını öldür' dediğini iddia etti. 

Kız kardeşinin ısrarına rağmen cinayeti işlemediğini, aradan yıllar geçince kız kardeşlerinin barışarak hayatlarına devam ettiğini ama kendisinin anne hasreti çektiğini ve tek amacının bu durumu düzeltmek olduğunu ileri süren Halil K. iddia edildiği gibi kız kardeşlerini tehdit etmediğini, uyuşturucu madde kullanmadığını ve kardeşlerinden para istemediğini ifade ederek, "Kardeşim Günay'ın hayatında bir adam vardı. Dini nikah kıymışlardı. Bir süre sonra kız kardeşim Elif ile bu adam arasında gönül ilişkisi başladı. Elif; Günay'a rağmen bu adamla ilişkisine devam etti ve evlendi.

Günay bu olaydan sonra sürekli bana Elif'i ve kocasını öldürmemi istedi. Ben cinayeti işlemedim. Aradan zaman geçti ve kardeşlerim barıştı. Onlar beraber yaşamaya devam ederken ben anneme hasrettim. Bu durumu düzeltmek için onları aradığım zaman beni polise şikayet edip uzaklaştırma kararı aldırıyorlardı. Olaydan birkaç gün önce Günay'ın iş yerine gittim. Ona "annemi görmek istediğimi" söylemek istedim ama Günay o gün dükkana gelmedi. Daha sonra telefonla arayıp bu isteğimi ilettim. Annemi görmem için sözleştik ve Gemlik'te bir parkta buluştuk. Günay bana orada 'Sana annemin ne dirisini ne de canlısını göstermeyeceğim' dedi. Ben vazgeçmedim sürekli annemi görmeye gittim. Olay günü de annemi görmeye gitmiştim. Gemlik'e gitmek için arkadaşımın da yardımıyla araç kiraladım. Annemin evinin önünde bekliyordum. Park halindeyken bir araba benim arabama çarptı. Baktım ki kardeşim Günay'ın arabası. Kardeşimi korkutmak için belimdeki silahı çıkardım. Onu hedef almadan ateş ettim. Böyle olsun istememiştim. Bence kardeşimin zamanı dolmuştu ben de sebebi oldum" dedi.