Bursa İl Başkanı Hüseyin Akkuş: CHP'li belediyelerin devri geliyor

Bursa, Afyonkarahisar, Kütahya, Sakarya, Bilecik, Düzce, Yalova, Çanakkale ve Balıkesir'den milletvekilleri, PM üyeleri, il-ilçe başkanları, belediye başkanları, kadın ve gençlik kolları temsilcilerinin hazır bulunduğu toplantının gündemini yaklaşan yerel seçim hazırlıkları oluşturdu.

Genel Başkan Yardımcıları Oğuz Kaan Salıcı, Orhan Sarıbal, Muharrem Erkek ile ev sahibi Bursa İl Başkanı Hüseyin Akkuş'un divanı oluşturduğu ve Plaza-16'da gerçekleşen toplantının açılış oturumunda, CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ile ev sahibi Bursa İl Başkanı Hüseyin Akkuş konuştu.

SALICI: "TÜRKİYE BUGÜN CİDDİ BİR EKONOMİK DARBOĞAZDAN GEÇİYOR"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, 95'nci kuruluş yıldönümünü 9 Eylül'de kutlayan CHP'nin kurtuluşun ve kuruluşun partisi olduğunu hatırlatarak, "CHP aynı zamanda emperyalizme karşı mücadele edenlerin partisidir, kula kulluk etmeyenlerin partisidir. Bugüne kadar nasıl mücadele ettiysek, bundan sonra da mücadelemizi sürdüreceğiz. Üzerinden 3 ay geçmiş bir siyasi iktidar var. Türkiye'de bir rejim değişikliği oldu. Normal şartlarda seçimden çıkmış bir siyasi parti ülkeye bir rahatlama getirir değil mi? Üzerinden 3 ay geçmiş olmasına rağmen ortada yılların getirmiş olduğu ağır yükün altında ezilen, Türkiye'yi ekonomik bir darboğazın tam da göbeğine oturtan bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız" diye konuştu.

Salıcı sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son on gün içinde 3 ayrı önemli adım attılar, ekonomiyi toparlamak için. Bunlardan ilki 625 baz puanlık faiz artışıdır. Türkiye'de bu kadar yüksek faiz faiz artışı nadiren görünür. Amaç dövizi, doları belli seviyede tutmaktır. Faiz artışı yapıldığında 6.34 idi dolar bugün 6.15 düzeyinde. Yani anlamlı bir düşüş sağlanamamış durumda. İşçi, yatırımcı, işveren, bu iktidarın yarattığı ağır ekonomik kriz altında ezilmiş durumda. Başka bir adım daha atıldı. Orta vadeli ekonomik program açıklandı. Adına YEK dediler. Normalde böyle bir ekonomik program açıklandığında, bir ekonomik rahatlama bekler herkes. Oldu mu? Hayır. Bunun üzerine Türkiye'nin Cumhuriyet dönemi boyunca yapılmış ve şimdiye kadar satmadıkları tüm birikimlerini aynı havuzda toplayıp Varlık Fonu yönetimi oluşturdular. Başında tek adam, başkan vekili de sevgili damadı. Böyle bir yönetim anlayışıyla ne vatandaşı rahatlatmak mümkün, ne de çalışan üreten kesimin yoksullaşmasını önlemek mümkün."

"İNTİHARLAR VAR, İNSANLAR KENDİNİ YAKMAYA KALKIŞIYOR"

Salıcı, bir kaç gün önce yaşanan olayı da hatırlatarak şunları söyledi:

"Daha dün çocuğuna pantolon alamadığı için, çocuğu da okula alınmadığı için, bundan rencide olan bir baba intihar etti. Bir kaç gün önce Şanlıurfa'da bir genç işsizlik nedeniyle kendisini yakma girişiminde bulundu. Hatırlayın, 2001 krizinden aklımızda kalan şey nedir? Ankara'da zor duruma düşmüş bir esnafın Başbakanlık önünde attığı bir yazar kasa... Ölen var mıydı, yaralanan var mıydı, kendini yakan var mıydı, intihar eden var mıydı? Hayır yoktu... Ama basın toplumun gündemine taşıdı. Türkiye'de ağır bir toplumsal maliyet ortaya çıktı. Bugün intihar edenler var, kendini yakmak isteyen yurttaşlarımız var. Kim duyuyor? Kimse duymuyor arkadaşlar ya da duyurulabildiği kadar duyuluyor. Çok daha ağır koşullar altındayız. Türkiye'nin en önemli üç ayakkabı firması bir hafta içinde konkordato ilan etmek zorunda kaldılar. Saraydaki zatın sevdiği tanımla, yerli ve milli firmalar. Konkordato ilan ettiler."

"SARAYIN EKONOMİSİ İLE HALKIN EKONOMİSİ FARKLI"

Cumhuriyet Halk Partisi'nin önünde ağır sorumlulukların bulunduğunu belirten Salıcı, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ekonomi, sarayın ekonomisi ile halkın ekonomisi olarak ikiye bölünmüş durumda. Sarayın ekonomisinde hanedan var, kayınpeder var, damat var, lüks var, şatafat var, israf var. Bir tane saray vardı, yerli yerinde duruyordu. Şimdi bir de uçan saray var. Halkın ekonomisinde ise kriz var, borçlarını ödeyemeyenler var, ekonomik sıkıntılar var. Eğer biz kurtuluşun ve kuruluşun partisiyiz diyorsak, bizim ağır sorumluğumuz var. Türkiye'yi üç ay önce seçimden çıkmış bu iktidardan kurtarma sorumluluğumuz var. Genel Başkanımız kısa bir süre önceki Bursa gezisinde söylemişti, 'Bahar temizliği yapın! Bursa Büyükşehir Belediyesini istiyoruz' demişti. Bursa'nın bahar temizliğine ihtiyacı olduğu çok doğru. Bahar sadece Bursa'ya değil, Türkiye'ye geliyor. Mart ayında Türkiye'de bahar temizliği yapacağız. Bursa'da da yapacağız, başkanlarının neden görevden alındığı belli olmayan, Fetöcü mü, yolsuzluk mu, başka bir mesele mi olduğu belli olmayan Ankara'da, İstanbul'da diğer şehirlerde de bahar temizliğine ihtiyaç var. Topluma güven verecek kadroları yerel seçimde ortaya koyacağız."

AKKUŞ: "CHP'Lİ BELEDİYELERİN DEVRİ GELİYOR"

Bursa İl Başkanı Hüseyin Akkuş da konuşmasında, önceki hafta sonu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu Bursa'da ağırlandıklarını hatırlatarak, "İznik-Orhangazi ve Gemlik'te sivil toplum örgütü başkan ve yöneticileri ile toplantılar yaptık, çarşı-pazar ziyaretlerinde bulunduk. Genel Başkanımız. Halkımızın Sayın Genel Başkanımıza olan ilgisinden çok mutlu olduk. Çarşıda-pazarda, meydanlarda adeta sevgi seli oluştu. İnsanlar, Genel Başkanımızın elini sıkabilmek için birbirleriyle yarıştılar. Bütün bunlar bize gösteriyor ki! Memleket doğru-düzgün yönetilmiyor... Belediyeler de düzgün yönetilmiyor. CHP'li belediyelerin görevde olmadığı bu ilçelerde, vatandaşı bıkkınlık-yılgınlık sarmış durumda. Vatandaş artık rant avcılığından başka bir şey bilmeyen bu AKP'li belediyelerden kurtulmak istiyor. AKP'li rant belediyelerinin devr-i saltanatı sona ermek üzere. Hakkın-hukukun geçerli olduğu, vatandaşa saygılı, rant kaygılarıyla imar planlarını delik deşik etmeyen, çevreye saygılı, adil davranan, hakça bölüşen CHP'li belediyelerin devri geliyor" dedi.

Akkuş sözlerini şöyle tamamladı:

"Artık iktidar partisi açısından, "cicim yılları" çoktan geride kalmıştır. Ülke yönetiminde de, belediyelerde de; iktidar partisi kendisine tanınan krediyi tümüyle tüketmiştir. Bu tükenmişlik fotoğrafı içinde, şunu açıkça ve çok net söyleyebiliriz. İlk adımı yerelden başlamak üzere CHP iktidarının ayak sesleri şimdiden duyuluyor. Hep birlikte çalışacağız. Büyükşehirleri, ilçe belediyelerini almak için var gücümüzle emek harcayacağız... CHP bayrağını belediyelere dikeceğiz."