Çağrı merkezi çalışanları isyan etti! Maaşlar, sigorta ve şartlar...

Masa başında çalıştıkları için kolay bir iş yaptıkları sanılan çağrı merkezi çalışanları, tüm gün neredeyse yerinden hiç kalkmadan telefon cevaplıyor. Bir yandan işverenin her telefonu karşılamaya zorlaması, diğer yandan arayan müşterilerin hakaretleri nedeniyle arada kalan çalışanların çoğu psikolojik tedaviye ihtiyaç duyacak hale geliyor. Üstelik çalışanların sorunları sadece bununla bitmiyor. Sektördeki binlerce çalışan düşük ücret ve iş güvencesinden yakınıyor.

PSİKOLOJİK ŞİDDET

Sektörde şu anda yaklaşık 100 bin kişinin çalıştığını belirten DİSK İletişim, Haberleşme, Posta ve Çağrı Merkezi İşçileri Sendikası Başkanı Levent Dokuyucu, "Aslında bu rakam biraz afaki çünkü sektörde sirkülasyon çok fazla. Çalışanlar onları zorlayan koşullar nedeniyle çok uzun süreler çalışmaya devam edemiyor. Bunun en önemli nedeni ücretlerin düşük olması, iş güvencesi sağlanmaması ve tabii ki psikolojik koşullar" dedi.

MESAİLER VERİLMİYOR

Ortalama 8-10 saatlik mesai sürelerinin olduğunu belirten Dokuyucu, "Ancak pandemide evden çalışmaya geçen işyerlerinde bu sürelerin 12 saate çıktığı görülüyor. Üstelik fazla mesailer de ödenmiyor. Çalışanların ücretlerine bakıldığında ise ortalama 3 bin-3.500 lira arası maaş alıyorlar. Maaşlar çalışanların performansına göre değişiyor ama bu durum aynı zamanda işçiler arasında rekabetin yarattığı huzursuzluğu da beraberinde getiriyor ve iş barışına engel oluyor" diye konuştu.

SAĞLIK SORUNLARI BAŞLIYOR

Çağrı merkezi çalışanları hem psikolojik hem de fiziksel sağlık sorunları yaşıyor. Mesela müşterinin arama nedenine çözüm bulunamadığında hakaretlere maruz kalıyor. Üstelik kayıt altında olan bu görüşmeleri işveren de dinlediğinden buna göre performans puanı veriyor. Ya da müşterininikna edilmemesinde hizmet alımından vazgeçilmesi de çağrı merkezi emekçisinin suçuymuş gibi ceza puanı olarak yansıyor. Tüm bunların yanı sıra uzun süre çalışmadan kaynaklı duyu kaybı, bel ve boyun fıtıkları oluşuyor.

PERFORMANSA DAYALI

Tüm gün yerinden kalkmadan, telefon sesi gürültüsüne maruz kaldıklarını belirten 1 yıllık bir çağrı merkezi çalışanı, "Tuvalete giderken bile dakika hesabı yapıyoruz. Bu nedenle birçok arkadaşımızda işitme kaybı, dolaşım sistemi ve kas[1]iskelet bozuklukları gibi hastalıklar oluşuyor" diyor. Üstelik pandemide iş yüklerinin de arttığını belirten çalışan, "Buna rağmen iş haklarımızda gerileme oldu. Performansa dayalı prim sistemi yerine herkese yetecek insanca bir ücret ve psikolojik şiddetin son bulmasını istiyoruz" diye belirtiyor.

MOLA BİLE OLMUYOR

Yaratılan rekabetçi ortamın çalışanları zor durumda bıraktığını ifade eden Dokuyucu, şunları söyledi: "Çoğu zaman mola bile kullanamıyorlar. Bu nedenle bizler sektör çalışanları adına, iş barışını bozan her türlü uygulamaya son verilmesi, mesai saatlerinde mola kavramının insani olarak düzenlenmesi ve hedef olan çağrı alma sayısının düşürülmesini talep ediyoruz. Ayrıca pandemide yaşanan hak kayıplarının da geri verilmesini istiyoruz."

ASGARİ ÜCRETTEN SİGORTA

Çalışanların büyük kısmının sigortalı olduğunu söyleyen Dokuyucu,"Fakat birçok yerde aldığı maaştan değil asgari ücretten sigortaları yatırılıyor. İşyerindeyken işveren tarafından karşılanan bazı haklar, mesela evdeki internet, elektrik, yemek gibi giderler, uzaktan çalışmaya geçildiğinde işveren tarafından karşılanmıyor. Hatta bazı şirketlerde çalışan arkadaşlara bu döneme özel ve haklarının budanmasına yönelik yeni sözleşme imzalatıldığını biliyoruz" diye konuştu.