Hava Durumu

Çift Kartal 18,9 milyon dolara satıldı!

Yaklaşık 160 milyon TL'nin ödendiği dünyanın en nadir rastlanılan madeni parası, hiçbir zaman tedavüle girmedi ve gizli servis yıllarca elinde bulunduranların peşinden koştu.

Haber Giriş Tarihi: 10.06.2021 13:03
Haber Güncellenme Tarihi: 10.06.2021 13:03
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Çift Kartal 18,9 milyon dolara satıldı!

ABD'nin New York kentinde salı günü düzenlenen açık artırmada, dünyanın en nadir rastlanan paralarından 1933 tarihli 'Double Eagle-Çift Kartal', 18,9 milyon dolara (yaklaşık 160 milyon TL) satılarak rekor kırıldı.

Independent Türkçe'nin haberine göre, bir tarafında Özgürlük Heykeli, diğer tarafında uçan bir kartal olan madeni paranın nominal değeri 20 dolar (yaklaşık 170 TL).

Double Eagle'ın 1933'te çıkan versiyonları, o dönemki ABD Başkanı Franklin Roosevelt'in kararıyla hiçbir zaman tedavüle girmedi. Hemen hemen hepsi ABD yönetimine iade edilen paralar eritildi.

Müzayede evi çok az sayıda paranın kurtulduğunu, ABD Gizli Servisi'nin 1944'te herhangi bir kişide bulunan 1933 tarihli Double Eagle'ın çalıntı sayılacağını açıkladığını kaydetti.

ABD Hazine Bakanlığı'yla müzayedede satılan paranın eski sahibi arasındaki bir hukuk savaşının ardından, bu para bir kişinin yasal olarak elinde tutabileceği 1933 tarihli Double Eagle unvanını kazandı.

Öte yandan açık artırmada, Britanya Guyanası'na ait bir pul ve eşi benzeri olmayan bir hataya sahip 4 ABD posta pulu da satıldı. Sotheby's müzayede evi, Britanya Guyanası kurulduğunda posta servisinin kullanacağı bütün pulların Britanya'dan getirildiğini ancak 1855'de yaşanan eksiklik sebebiyle yerel bir matbaada pul basıldığını bildirdi.

Açık artırmada satılan pul, Britanya Guyanası'nda basılan ve bugüne kadar geldiği bilinen tek örnek. Müzayede evinin 'dünyanın en ünlüsü' dediği pul 8,3 milyon dolara (yaklaşık 70 milyon TL) satıldı.

4,9 milyon dolara (yaklaşık 40 milyon TL) satılan 1918 tarihli 4 ABD posta pulunun ön yüzündeki uçak, bir baskı hatası sebebiyle ters görünüyor.

Yetkililer, hata tespit edilmeden önce sadece 100 pul basıldığını söyledi. Sotheby's yetkilisi Richard Austin, "Bu satış, pul ve madeni para koleksiyonculuğunda tarihi bir öneme sahip" dedi.

WHATSAPP GRUBU ELE VERDİ 

Geceleri metal dedektörleriyle hazine arayan beş kişi, İngiltere kralı II. Richard'ın gömülü kraliyet hazinesini bulmak için yola çıktı. Antik eserleri çalan beş kişinin, tarihi yerlere girmeleri yasaklandı. Zanlılar Cheshire'daki Beeston Kalesi'nden ve Yorkshire'daki Roche Abbey'den bronz balta kafalarını ve eski sikkeleri çaldıklarını itiraf ettiler.

Bir efsaneye göre II. Richard, kraliyet hazinesini Beeston Kalesi'nin arazisine gömerken, Roche Manastırı ise 12. yüzyıldan kalma bir manastırın kalıntılarına ev sahipliği yapıyor.

İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre Chester Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, her iki bölgenin de deliklerle dolu bulunmasının ardından polis ekipleri suçu keşfetmiş oldu. Şüphelilerden birinin cep telefonunda yapılan analizler, beş kişiden oluşan bir WhatsApp grubunu ve soygunun ayrıntılarını ortaya çıkardı.

Tarihi İngiltere için Miras Suçları Stratejisi başkanı Mark Harrison şunları söyledi: "On yıl önce, bu suç davranışını araştırmak için gerekli tekniklere sahip değildik. Ama artık bu gibi suçları çözebilecek uzmanlığa sahibiz ve gerekli iş birlikleriyle soruşturmaları yürütüyoruz."

EFSANENİN DOĞRULUĞU KANITLANDI: PARA FIŞKIRDI 

ABD'nin Massachusetts eyaletinde ise geçtiğimiz hafta, bir hazine efsanesinin doğruluğu kanıtlandı. Eski bir evin içinde saklandığı söylenen yüklü biktarda para, bir hazine avcısı tarafından bulundu.

Ev, onlarca yıl orada yaşayan bir çifte aitti. Çift, ölmeden önce evi bir akrabalarına bıraktı. Akrabanın kızı evi satmayı planlıyordu, ancak evin bir yerlerinde saklanan yüklü miktarda bir parayla ilgili eski bir hikayeyi araştırmadan satmak istemedi.

MARANGOZ TUTTU AMA ELİ BOŞ DÖNDÜ 

Önce duvarları ve döşeme tahtalarını aramak için birkaç marangoz tuttu. Ancak kadın bu yöntemle eli boş döndü. Daha sonra, Connecticut merkezli bir hazine avcısı ve kayıp değerli eşyaları bulmakta uzmanlaşmış bir "dedektör uzmanı" olan Keith Wille'yi duydu.

Wille, YouTube kanalında yayınlamak üzere çektiği görüntülerle Massachusetts ziyaretini belgeledi. Hazine avcısı Keith Wille, metal dedektörüyle evi inceledi.

Wille videosunda "Ailenin zamanı tükeniyordu" ifadelerini kullandı ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Birkaç yıldır evi satmak istiyorlardı, ancak bu hazine söylentisi onları bunu yapmaktan alıkoyuyordu."

TAHTALARIN ALTINDAN "VIZILTI" DUYDU 

Wille, ailenin nakit parayla ilgili birkaç ipucu duyduğunu ancak bunların büyük ölçüde faydasız olduğunu söyledi. Yardımı olan tek şey tavan arasında saklanan paranın hikayesiydi.

Tavan arasını aradı ve diğerlerinin gözden kaçırdığı bir şey dikkatini çekti: Döşeme tahtalarından gelen birkaç tuhaf metal vızıltısı.

Bu ses, Wille'in şüphelerini uyandırmak için yeterliydi, bu yüzden döşeme tahtalarının altına bir endoskop kamera yerleştirip etrafına bir göz attı.

500 DOLARLIK PAKETLER FIŞKIRDI 

Araştırmalarının sonucunda Wille aradığına ulaştı. Döşeme tahtalarını kaldırdı ve uzun süredir kayıp olan hazineyi çıkardı: Her biri 500 dolarlık paketler halinde istiflenmiş ve sarılmış, 1930'lardan ve 50'lerden 46 bin ABD doları değerinde net banknotlarla dolu bir banka kasası.

Banknotların sarıldığı lastikler, paranın 1958'de toplandığını gösteriyordu. Wille, 50'lerde 46 bin dolarlık bir birikimin bugün 400 bin dolardan fazlasını saklamaya eşdeğer olacağını söyledi. Banknotların, yaşları nedeniyle koleksiyoncular için daha değerli olabileceğini de sözlerine ekledi.

EVİ SATACAKLAR 

Youtube videosunda ailenin sonunda evi satabileceğini söyleyen Wille, mahremiyet istediklerini de sözlerine ekledi.

Wille'i işe alan ve ismi gizli tutulan kadın, "Sonunda bulunmasına sevindim," dedi. Kendisini röportajda sadece Karen olarak tanıttı.

Onlarca yıllık aile efsanesinin gerçek olduğunu öğrendiğinde büyük bir rahatlama yaşadığını söyleyen Karen, "Nihayet hazine avının sonuna geldik" diye ekledi.

SATIN ALDIKLARI EVDEN HAZİNE ÇIKTI 

Fransa'nın Jura iline bağlı Morez Belediyesi yetkilileri, yenilemek için satın aldıkları eski bir evde hazine keşfetti. Görevliler, üç reçel kavanozuyla bir kasanın içinde 5 külçe altın ve yüzlerce altın sikke buldu.

Independent Türkçe'nin haberine göre, Belediye Başkanı Laurent Petit, üç katlı binada önceden 4 kardeşin yaşadığını söyledi. Ancak çocuğu olmayan kardeşlerin sonuncusu da geçen yıl vefat edince, bir akrabaları evi belediyeye geçen yıl 130 bin euroya (yaklaşık 1 milyon 500 bin TL) sattı. Petit anlaşma hakkında şöyle konuştu: "Ev eşyalarla ve mobilyalarla doluydu. Mülkü olduğu gibi satın almayı kabul ettik."

Öte yandan binayı yenileme planları Kovid-19 pandemisi yüzünden 2020 ilkbaharında askıya alındı. Ancak yetkililer, evdeki eşyaların tarihi bir değeri olup olmadığını kontrol etmek istedi. Belediye Başkanı keşfi şöyle anlattı:

"Bir raftaki eşyaların arkasında külçe altınlarla dolu üç kavanoz duruyordu. Şaşırtıcıydı. Şimdiye kadar hiçbirimizin eline altından bir parça geçmemişti. Külçe altınları sadece fotoğraflarda görmüştüm. Büyük olacaklarını sanmıştım. Ancak bunlar küçüktü. 1 kilogram ağırlığındaydı ve bir sigara paketi kadardı."

Kavanozlarda yalnızca külçe altınlar değil, aynı zamanda binden fazla altın sikke bulundu. Ancak keşif bunlarla sınırlı kalmadı. Zira Petit, bu hafta yapılan belediye meclisi toplantısında, evdeki bir dolabın arkasında bulunan kasanın kırıldığını ve içinden yüzlerce altın sikke çıktığını duyurdu.

Bulunan altınların değerinin yaklaşık 650 bin euro (yaklaşık 6 milyon 500 TL) olduğu belirtildi. Altınların değeri, Morez Belediyesi'nin 6 milyon euroyu (yaklaşık 58 milyon TL) bulan yıllık bütçesine kıyasla az.

Morez Belediye Başkanı Laurent Petit de "Hazinenin bizi Jura'nın Las Vegas'ına dönüştürdüğünü söyleyemem. Ama bizi gülümsetti" dedi.

EVİNİN ARKA BAHÇESİNİ KAZDI 

Evinin arkasında bahçe işleri yapan adam, gömülü hazine bulduğunu sandı. Tony Huisman, Kanada'daki evinin arka bahçesinde, gizli bir kutu bulduğunda bunun gömülü bir hazine olduğunu düşündü. Huisman, bahçesini hızla kazdı ve toprağın altına gizlenmiş beton kutuyu çıkarmak için büyük bir çaba sarf etti. Bir yandan da bu çabasını sosyal medyada paylaştı.

Ancak adam hazine ararken bir dehşet içinde geri çekildi çünkü bulduğu kutunun evi için oraya yerleştirilmiş bir foseptik tankı olduğunu anlaması uzun sürmedi.

Tony Huisman'ın TikTok'ta paylaştığı görüntüleri izleyenler, videoyu yorum yağmuruna tuttu. Video, sosyal medya platformunda 7 milyondan fazla kez izlendi.

KÖYLÜLER ÇILDIRDI! 

Öte yandan Hindistan'ın Telanga eyaletindeki bir köyde ev inşaatı için kazı yapan işçiler, 8 Nisan tarihinde arazide içi altın ve gümüş dolu bir çömlek keşfetti. Çömleğin içinde bir yakut bile vardı.

Jangaon bölgesine bağlı Pembarthi köyünde bulunan çömlekten yaklaşık 190 gram ağırlığında altın; 1,72 kilogram ağırlığında gümüş takılar çıktı. Yaklaşık bir metre derinlikte bulunan eşyalar daha sonra yetkililere teslim edildi.

The Indian Express'in haberine göre, hazinenin dini öneme sahip olduğunu öne süren bölge sakinleri dua etti. Arazinin sahibi Narsimha adlı kişinin çömleğe dokunduktan sonraki histerik davranışları kameraya yansıdı.

Jangaon Bölge Memuru Rajendra Prasad, "Keşfin haberini aldıktan sonra değerli eşyaları kurtardık. Ayrıca arazi sahibine, bir sonraki emre kadar bölgede herhangi bir kazı faaliyetine başlamaması yönünde talimat verdik" dedi.

Yetkililer çömleğin içinden 51 altın boncuk, 22 altın küpe, 11 altın kolye; 26 gümüş çubuk, 5 gümüş zincir çıktığını açıkladı. 6,5 gram ağırlığında bir yakut bulunduğu da kaydedildi.

Pembarthi köy meclisi üyesi Anjaneyula Goud, bölgede kazı yapılması halinde daha fazla hazine bulunacağını söyledi ve ekledi: "Geçmişte burada bir tapınağın olduğundan söz edilmişti. Pek çok kişi buna inanmamıştı. Ancak söz konusu çömleğin ortaya çıkmasından sonra bundan eminiz."

Goud, bölgeye tapınak inşa edilmesi için başvuruda bulunduklarını ifade etti. Eyaletin arkeoloji biriminin müdürü Sreenivasa Raju ise "Hazine uzmanlar tarafından inceleniyor. Bir yorumda bulunmak için çok erken" dedi.

425 ALTIN SİKKE ORTAYA ÇIKMIŞTI 

İsrail'in orta kesimindeki bir mahallede gerçekleşen inşaat sırasında, genç gönüllüler Abbasi döneminden kalma 425 altın sikkeyi Ağustos 2020'de bulmuştu. 18 Ağustos'ta gerçekleşen keşifle ortaya çıkan dev hazine dünya çapında büyük ses getirmişti.

Kazıyı yöneten İsrail Tarihi Eserler Dairesi'nden Liat Nadav-Ziv ve Elie Haddad yazılı açıklamalarında "Bu hazineyi 1100 yıl önce oraya gömen kişinin onu geri çıkarmayı amaçlıyor olması gerekiyor. Hatta yerinden kıpırdamaması için çömleği çivilemiş" demiş ve eklemişti:

"Altın para, hele de bu kadar büyük miktarda altın para çok nadir bulunuyor. Arkeolojik kazılarda hemen hemen hiç altın para bulmayız çünkü altın çok değerli olduğundan, eritilerek ve yeniden dökülerek nesilden nesile aktarılır.

Havayla temas ettiklerinde oksitlenmeyen saf altından bu paraları bir gün önce gömülmüşçesine iyi durumda bulduk. Bu bölgede yaşayanlar ile uzak bölgeler arasındaki uluslararası ticarete işaret ediyor olabilir."

Hazinenin sahibinin kimliği gizemini korurken, altınları çıkaran gençlerden Oz Cohen "Harikaydı" diyerek duygularını ifade etmişti: "Kazı toprağının üzerindeydim, ince yapraklara benzeyen şeyler gördüm. Tekrar baktığımda altın sikkeleri gördüm. Gerçekten çok heyecan vericiydi."

İsrail Tarihi Eserler Dairesi'nden eski para uzmanı Robert Kool ise, 425 sikkenin 24 ayar saf altın olduğunu ve o döneme kayda değer bir paraya tekabül ettiğini söylemişti. Kool, "Mesela, o dönem Mısır'ın başkentindeki en iyi semt olan Fustat'ta bu kadar altına lüks bir ev satın alınabiliyordu" demişti.

İsrailli uzman, gömütü oluşturan tam altın dinarların yanı sıra 270 adet de küçük parçalara bölünmüş altın para bulunduğunu, bunların bir tür 'bozuk para' gibi daha küçük miktarlarda harcanmak üzere kesildiklerini anlatmıştı. Kool bunlardan birinin, Bizans İmparatoru Teofilos tarafından Konstantinopolis'te bastırılmış bir paranın parçası olduğunu, bunun ise o dönemin rakip iki imparatorluğu arasında süregiden ilişkilere işaret eden nadir bir maddi kanıt olduğunu da eklemişti:

"İsrail topraklarında Abbasi dönemine ait kalıntı görece çok az çıkıyor bu nedenle bu nadir hazine kesinlikle bu döneme ilişkin araştırmalara büyük katkı sağlayacak ve hala çok az şey bildiğimiz bir döneme dair bilgiler verecek."Hazinenin dokuzuncu yüzyılın sonlarından bu yana toprak altında olduğunu belirten İsrailli uzman, Abbasilerin altın çağlarını yaşadığı o yıllarda Kuzey Afrika ve Yakın Doğu'yu kontrol ettiğini hatırlatmıştı.

DENİZİN ALTINDA 2 BİN ALTIN 

Tesadüfen ortaya çıkarılan altınlar, İsrail'de bulunan en büyük hazineler arasında. 2015 yılında amatör dalgıçlar liman kenti Kayserya açıklarında yaklaşık 2 bin altın bulmuştu.

Söz konusu hazine, Tunus'ta kurulup bir dönem tüm Kuzey Afrika ve Doğu Akdeniz kıyılarını kontrol eden Fatimiler'den kalmaydı.

GAZETELER 'BAYRAM HEDİYESİ' BAŞLIKLARI ATTI 

İsrail'in Doğu Akdeniz kıyısındaki kenti Yavne'de ise 2019'da tarihi bir keşif gerçekleştimiş, ülke medyası 'Bayram hediyesi' başlıklarıyla haberi duyurmuştu.

Yavne'deki antik alanda kazı yapan arkeologlar, 1200 yıllık nadir altın sikkeleri bir küçük kumbaranın içinde bulduklarını açıklamıştı.

İsrail Eski Eserler İdaresi (IAA) yönetici yardımcısı Liat Nadav-Ziv, keşif gerçekleştiğinde geniş kazı alanının ortasında olduğunu anlatmıştı:

"Çığlıkları duydum ve sesin geldiği yere doğru koştum. Tecrübeli arkeolog Marc Molkondov telaşlı adımlarla yanıma yaklaştı.

Hızlı bir şekilde onu takip ettim ve hazineyi gördüm. Bu şüphesiz eşi benzeri olmayan bir keşif. Hanuka Bayramı sırasında bulunması da özel."

IAA sikke uzmanı Robert Kool, bulunan altın sikkelerin Abbasiler dönemine ait olduğunu ve Milattan Sonra dokuzuncu yüzyılda basıldığını söylemişti.

Sanat, bilim, ticaret ve endüstride dünyayı değiştiren Müslümanların en zengin döneminin yaşandığını belirten Kool'a göre, paralar Halife Harun Reşit'in hüküm sürdüğü yıllardan kalma.

İsrail'de söz konusu dönemden kalma sikkelerin çok nadir bulunduğunu aktaran Kool, Abbasilerin başkenti Bağdat ile Kuzey Afrika'daki Tunus'ta benzer paraların ortaya çıktığını hatırlattı.

İsrail medyası, arkeologların Yavne'deki alanda fırında imal edilmiş kavanoz, çanak ve kaseler de bulduğunu, altınların da bir kumbarada saklandığını bildirmişti.

Abbasilerin en meşhur yöneticisi ve İslam dünyası dışında en fazla tanınan halife unvanına sahip Harun Reşid, devletin beşinci hükümdarıydı. Bundan tam 1211 yıl önce vefat etti.

Henüz 18 yaşında Bizans seferine katıldıktan sonra, Harun Reşid'e Tunus, Mısır, Suriye, Azerbaycan'ın yönetimi verildi.

Taht kavgası sırasında bir süre hapse atılan Harun Reşid, 786 yılında 20 yaşındayken halife oldu ve 23 sene kadar süren iktidarı Abbasiler'in en parlak dönemi olarak tarihe geçti.

Mühründe 'El-azametü ve'l-kudretü lillah-Büyüklük ve kudret Allah'ındır' yazan Harun Reşid, dönemin Bizans İmparatoru VI. Konstantinos'a İslam'a davet mektubu gönderdi.

Abbasiler, Harun Reşid döneminde Arap coğrafyasının yanı sıra İran, Azerbaycan, Mısır, Kuzey Afrika ve Akdeniz'in belli bölgelerine hakim oldu. Akdeniz sahili boyunca çeşitli yerlerde kuvvetli haberleşme teşkilatı kurdu.

Tüm dünyanın bildiği 'Binbir Gece Masalları'nın bir bölümü, Bağdat'ta ve Harun Reşid'in çevresinde yaşanan olayları konu edinir.

Avrupa'daki Büyük Karl'a birçok hediye gönderen Harun Reşid'in yolladığı bir saat özellikle o zamanın yaşlı kıtasında büyük ilgi uyandırdı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.