Hava Durumu

İşte son operasyonun şifresi: 'Kim gelirse vuracağız'

Terör örgütü PKK'nın sözde Mahmur sorumlusu Doktor Hüseyin kod adlı Selman Bozkır ve sözde Metina sorumlusu Muhammed Hüseyin Şahbazi etkisiz hale getirildi. Peki bu operasyonlar ne anlam ifade ediyor? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'terörün kuluçka merkezi' dediği Mahmur'daki operasyonun diğerlerinden farkı ne? Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz önemli bilgiler verdi.

Haber Giriş Tarihi: 07.06.2021 16:43
Haber Güncellenme Tarihi: 07.06.2021 16:43
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
İşte son operasyonun şifresi: 'Kim gelirse vuracağız'

Alınan bilgiye göre, MİT'in, Irak'ın kuzeyinde PKK/KCK kontrolündeki Mahmur kampında gerçekleştirdiği başarılı operasyonda, PKK/KCK Mahmur genel sorumlusu Doktor Hüseyin kod adlı Selman Bozkır, beraberindeki iki teröristle birlikte önceki gün etkisiz hale getirildi.

Mülteci kampı adı altında PKK/KCK faaliyetlerinin organize edildiği Mahmur'daki örgüt elebaşısı Doktor Hüseyin kod adlı Selman Bozkır, MİT'in hedef listesine alındı. PKK/KCK'ya 1990'larda katılan Bozkır, uzun yıllar, örgütün Avrupa'daki faaliyetlerini organize etti, bu kapsamda örgütün İngiltere sorumluluğunu da yürüttü.

Mahmur'da görevlendirilmeden önce Irak'ın kuzeyinde örgütün illegal para trafiğini yönetti. Son olarak, Kandil alanında sıkışan PKK/KCK'nın, Mahmur'a ağırlık vermesi üzerine Mahmur Genel Sorumluluğu'na getirildi.

Yapılan istihbari analizlerde, PKK/KCK'nın Mahmur Kampı'na Kandil kadar önem verdiği, mülteci kampı adı altında eylemci kadrolarını bu alandan temin ettiği, yetiştirdiği belirlendi. Yapılan çalışmalar sonrasında, Selman Bozkır, gerçekleştirilen operasyonla, beraberindeki iki teröristle birlikte etkisiz hale getirildi.

PKK'NIN METİNA SORUMLUSU DA ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

Terör örgütü PKK'nın sözde Metina eyalet sorumlusu Agit kod adlı Mouhammad Housseyin Şahbazi'nin de iki korumasıyla birlikte etkisiz hale getirildiği bildirildi.

DİĞER OPERASYONLARDAN FARKI

Peki etkisiz hale getirilen terör örgütünün sözde Mahmur sorumlusu Selman Bozkır'a yönelik operasyonun diğer operasyonlardan farkı ne? Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz Milliyet'e açıkladı. İşte haberin ayrıntıları...

Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi Mahmur aslında bir kuluçka merkezi. Kandil askeri kanadı temsil ederken Mahmur da siyasi kanadı temsil ediyor. Örgütle ilgili ideolojik yapılanmalar ve örgütün dünyaya açılan yüzü Mahmur...

Mahmur'un başka bir özelliği daha var. 1992'lerde kuruluyor. Daha sonra da 2011 yılında Birleşmiş Milletler tarafından resmi olarak mülteci kampı olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla 2011'den itibaren de BM'nin kanadının altında ve bu bölge BM tarafından manevi olarak korunuyor. PKK içerisinde Selman Bozkır'ın mali olarak da görevler yüklendiği anlaşılıyor.

Askeri açıdan baktığınız zaman da Mahmur, Türkiye sınırından 150 kilometreden daha uzaktaki bir kamp. Sofi Nurettin ile ilgili konuştuklarımız burada da geçerli. Demek ki Türkiye'nin orada çok büyük bir istihbarat gücü var. Askeri olarak da sınırdan 150 km uzağı vurabilecek bir gücü var. Üstelik daha önce de Mahmur'a operasyon yapacağımıza yönelik sinyalleri açıkça vermiştik.

Türkiye 2015'ten itibaren artık yeni bir doktrin belirledi. Dedi ki, 'Ben terörle mücadeleyi sadece yurt içinde kabul etmeyeceğim. Yurt dışında da mümkün olan azami uzaklıkta ilk vuruşumu yapacağım.' Bu durumda kararlı olduğunu ve vuruşları yaptığını gösteriyor.

"MESAFE ÇOK UZUN"

Diğerlerinden farklı olarak burada mesafe çok uzun. Burada onun altı çizilmeli. Yine sözde yönetici kadrosundan biri. Üst düzey yöneticilerin artık rahat olmaması gerektiğini unutmamaları noktasında bir operasyon daha yapılmış durumda. Bu gösterge açısından önemli. Hem çok uzak mesafeden hem çok iyi bir istihbarat gerektiriyor hem de askeri ve istihbarat birimlerinin çok iyi koordinasyonunu gerektiriyor.

"ÇOK HASSAS OPERASYONLAR"

Kendine koruma sağlayan PKK'lılarla birlikte vuruldu. Demek ki çok hassas operasyonlar yapabiliyoruz.
- Tespit ediyoruz
- Takip ediyoruz
- Yerinde vuruyoruz ve
- İmha ediyoruz

Bunlar üst düzey kabiliyetler gerektiren konular. Türkiye bu üst düzey kabiliyetlere Irak'ta sahip. Ve bunun bir alt yapısı var. Bunlar alt yapı olmadan yapılabilecek şeyler değil. Bunlar fırsat hedefi de değil. Uzun süre izlenmiş, takip edilmiş, alışkanlıkları belirlenmiş ve kontrol altında gözlemlenmiş. Tamamen ince şekilde planlanmış operasyonlar bunlar. Bunu yapabilmek için bölgede çok büyük bir gücünüzün olması lazım. Teknolojik olarak da alt yapınızın çok ileri derecede olması lazım.

"KİM GELİRSE 'VURACAĞIZ' MESAJI"

Uluslararası topluma da bir işarettir bu. Burası her ne kadar BM kampı olsa da Türkiye, 'Her kimin koruması altında olursa olsun teröristleri biz vurmaya devam edeceğiz ' diyor. Sembolik önemi olan sözde kamp sorumlusunu Türkiye vurmuştur. Bundan sonra da yerine kim gelirse de 'vuracağız' mesajıdır bu.

Türkiye zamanında 'teröristleri korumayın' diye BM'ye uyarı yapmıştı. Biz yine de 'vururuz' demiştik ve vurduk. Hem PKK'nın üst düzey yöneticilerine bir mesajdır. Neredelerse teker teker buluyoruz ve yok ediyoruz. Artık mesafe söz konusu değil. Artık 150-160 km. içerilerde dahil nokta operasyonu yapıyoruz. Dışarıdakilere zarar vermeden sadece bu 3 teröristin etkisiz hale getirildiğini görüyoruz.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: TERÖRÜ KAYNAĞINDA KURUTMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Dün sosyal medya hesabından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Buradan Milletimize güzel bir haber vermek istiyorum. Terör örgütü PKK'nın üst düzey yöneticisi ve Mahmur genel sorumlusu "Doktor Hüseyin" kod adlı Selman Bozkır, dün Milli İstihbarat Teşkilatı'mızın kahramanları tarafından etkisiz hale getirildi. Bu başarılı operasyonda emeği geçen tüm arkadaşlarıma Milletim adına teşekkür ediyorum. Hain ve bölücü örgütün Mahmur'u terörün "kuluçka merkezi" olarak kullanmasına müsaade etmeyecek, terörü kaynağında kurutmaya devam edeceğiz." demişti.

"MAHMUR MESELESİNİ EN AZ KANDİL KADAR ARTIK ÖNEMSİYORUZ"

Geçtiğimiz günlerde TRT Haber'de canlı yayına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadele konusunda "Hedef Kandil" ifadesinin anımsatılarak "Bu konuda geldiğiniz nokta neresi?" sorusu üzerine, Türkiye Cumhuriyeti devletinin yaklaşık 40 yıldır bölücü terörle bir mücadelesi olduğunu belirtmişti. Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bir süre önce terörü topraklarımızda karşılamış yerinde imha etme adımını atmıştık. Yani bir strateji değişikliğiydi bu. Hamdolsun bunda çok ciddi başarılar sağladık. Tabii burada biliyorsunuz çift Kandil var. Bir İran, iki Irak. Fakat İran devamlı dövüldüğü halde maalesef oradan ciddi bir netice alınamadı. Ondan sonra ikinci Kandil hedefe kondu. 'Bu adım atılıyor, atılacak' dendi. Ama bunları tabii ciddi manada bir korku sardı. Bu konuda Irak'taki kardeşlerimize de söyledik, 'Bakın eğer bu işin hakkını verecekseniz, bu işi siz yapacaksanız yapın. Yapmayacaksınız o zaman biz bu işi yapacağız. Orayı biz gelip vuracağız.' Çünkü başka artık bu işin çıkış yolu kalmadı ve terörle mücadelede yani bekleyen bir Türkiye değil, arayan, bulan ve yok eden bir Türkiye gerçeği var, bunu herkesin bilmesi lazım. Kandil bataklığını da bir daha asla terör mikrobunu yaymayacak ve bunu yaymayacağı gibi de kurutmakta kararlı olan bir Türkiye gerçeğini bunlar görecekler, bilecekler. Bunun için de Türkiye komşularının ve tüm ülkelerin egemenlik haklarına ve sınırlarına saygılıdır, hukuk içerisinde de ne gerekiyorsa bunu yapacağız. Hatta ben şimdi bu akşam ilk defa söyleyeceğim o da şu, biz Mahmur meselesini de en az Kandil kadar artık önemsiyoruz. Niçin? Çünkü Mahmur Kandil'in adeta kuluçka yuvasıdır. Bu kuluçka yuvası adeta şehir merkezinde palazlanıyor. Eğer bunun üzerine biz gitmeyecek olursak bu kuluçka yuvası sürekli üretmeye devam edecektir."

"TERÖRİSTLER İÇİN HİÇBİR YER ARTIK GÜVENLİ DEĞİL"

Erdoğan, "Burası BM gözetimindeydi, BM ile de görüşüyor musunuz?" sorusuna, "Bu tür adımı attığınız zaman her yerle görüşürsünüz. O zaman BM'ye şunu söylersin, 'Gel temizle' dersin. 'Temizlemediğin takdirde bir BM üyesi olarak biz temizleriz.' Başka bu işin çıkışı yok. Alıyorsun 9 yaşında, 10 yaşında çocukları buralarda yetiştiriyorsun, ondan sonra Kandil'e gönderiyorsun. Kandil'e sadece Diyarbakırlı anaların çocukları gönderilmiyor ki. Buralardaki çocuklar da buralardan alınıyor. Sanki burayı, adeta bu kampı bunun için kurmuşlar. Artık nereye kadar sabredeceğiz?" yanıtını vermişti.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.