İzmir depremi sonrası araştırma: Sıcak su ve gaz çıkışı tespit edildi
İzmir depremi sonrası araştırma: Sıcak su ve gaz çıkışı tespit edildi
İzmir'de geçen cuma meydana gelen deprem sonrası depremde etkinliği olmayan Tuzla ve Gülbahçe faylarında inceleme yapıldı. İncelemede sıcak su kaynakları, gaz çıkışları ve sıvılaşmaya dair izlere rastlandı.
Haber Giriş Tarihi: 04.11.2020 17:15
Haber Güncellenme Tarihi: 04.11.2020 17:15
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir'de yaşanan depremin ardından Tuzla ve Gülbahçe fayı üzerinde sıcak su kaynakları, gaz çıkışları ve sıvılaşmaya dair izlere rastladıklarını bildirdi.
Sözbilir öncülüğündeki uzmanlar, geçen cuma günü meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremle ilgili Tuzla ve Gülbahçe faylarında incelemelerde bulundu.
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, söz konusu depremin karada değil denizin içindeki fayda gerçekleştiğini ve tam olarak ise Sisam Adası'nın kuzeyindeki bir fay hattında kırılma meydana geldiğini söyledi.
YIKIMIN İKİ SEBEBİ VAR
Özellikle Bayraklı çevresinin depremden çok etkilendiğini ve bunun iki nedeninin bulunduğunu vurgulayan Sözbilir, şunları söyledi:
"O bölgenin etkilenmesinin temel iki tane nedeni var, bir tanesi zeminin zayıf olması, diğeri de binaların depreme dayanıklı olmaması. Zeminin zayıf olması aslında yapılaşmada problem yaratacak bir şey değil. Zemini iyileştirdikten sonra yapılaşmayı gerçekleştirirsek aslında pek bir problem olmazdı. İzmir başta olmak üzere Türkiye'deki bütün illerde bu problem var. Çünkü biz depreme dayanıklı bina konusunda binaya ne kadar önem veriyorsak zemine de o önemi vermemiz lazım."
KÖTÜ SENARYO KARADA OLMASI
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, depremin ardından Tuzla ve Gülbahçe fayı üzerinde sıcak su kaynakları, gaz çıkışları ve sıvılaşmaya dair izlere rastladıklarını aktararak, şöyle devam etti:
"Gülbahçe fayı kendisi deprem üretmediği ve depremde bir etkinliği olmadığı halde değişik kesimlerinde sıvılaşmaya dair veriler gözlemliyoruz. Bu da fayın depremden hemen sonra olaya cevap verdiğini, etkileşime girdiğini gösteriyor. Deprem karada gerçekleşseydi Bayraklı'nın birçok yerinde çok daha fazla bina yıkım gerçekleşirdi. Şu anda depremin etkileriyle ilgili çalışma yapıyoruz. Yaptığımız incelemelerde Gülbahçe fayında sıvılaşma, Tuzla fayında özellikle Doğanbey taraflarında yeni sıcak su kaynaklarının oluşmaya başladığını, gaz, buhar çıkışlarının olduğunu gözlemledik."
Sözbilir, konuyla ilgili incelemelerinin sürdüğünü ifade ederek, bu tür çalışmaların imar çalışmaları için çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İzmir depremi sonrası araştırma: Sıcak su ve gaz çıkışı tespit edildi
İzmir'de geçen cuma meydana gelen deprem sonrası depremde etkinliği olmayan Tuzla ve Gülbahçe faylarında inceleme yapıldı. İncelemede sıcak su kaynakları, gaz çıkışları ve sıvılaşmaya dair izlere rastlandı.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir'de yaşanan depremin ardından Tuzla ve Gülbahçe fayı üzerinde sıcak su kaynakları, gaz çıkışları ve sıvılaşmaya dair izlere rastladıklarını bildirdi.
Sözbilir öncülüğündeki uzmanlar, geçen cuma günü meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremle ilgili Tuzla ve Gülbahçe faylarında incelemelerde bulundu.
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, söz konusu depremin karada değil denizin içindeki fayda gerçekleştiğini ve tam olarak ise Sisam Adası'nın kuzeyindeki bir fay hattında kırılma meydana geldiğini söyledi.
YIKIMIN İKİ SEBEBİ VAR
Özellikle Bayraklı çevresinin depremden çok etkilendiğini ve bunun iki nedeninin bulunduğunu vurgulayan Sözbilir, şunları söyledi:
"O bölgenin etkilenmesinin temel iki tane nedeni var, bir tanesi zeminin zayıf olması, diğeri de binaların depreme dayanıklı olmaması. Zeminin zayıf olması aslında yapılaşmada problem yaratacak bir şey değil. Zemini iyileştirdikten sonra yapılaşmayı gerçekleştirirsek aslında pek bir problem olmazdı. İzmir başta olmak üzere Türkiye'deki bütün illerde bu problem var. Çünkü biz depreme dayanıklı bina konusunda binaya ne kadar önem veriyorsak zemine de o önemi vermemiz lazım."
KÖTÜ SENARYO KARADA OLMASI
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, depremin ardından Tuzla ve Gülbahçe fayı üzerinde sıcak su kaynakları, gaz çıkışları ve sıvılaşmaya dair izlere rastladıklarını aktararak, şöyle devam etti:
"Gülbahçe fayı kendisi deprem üretmediği ve depremde bir etkinliği olmadığı halde değişik kesimlerinde sıvılaşmaya dair veriler gözlemliyoruz. Bu da fayın depremden hemen sonra olaya cevap verdiğini, etkileşime girdiğini gösteriyor. Deprem karada gerçekleşseydi Bayraklı'nın birçok yerinde çok daha fazla bina yıkım gerçekleşirdi. Şu anda depremin etkileriyle ilgili çalışma yapıyoruz. Yaptığımız incelemelerde Gülbahçe fayında sıvılaşma, Tuzla fayında özellikle Doğanbey taraflarında yeni sıcak su kaynaklarının oluşmaya başladığını, gaz, buhar çıkışlarının olduğunu gözlemledik."
Sözbilir, konuyla ilgili incelemelerinin sürdüğünü ifade ederek, bu tür çalışmaların imar çalışmaları için çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.
En Çok Okunan Haberler
İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırı davasında karar
İnşaattan elektrikli vinç çalan 2 kişi yakalandı
Öğretmeni darp eden veli tutuklandı
Kanser hastası çocuklar için anlamlı iş birliği
CHP Lideri Özel, belediyeye kırmızı motosikletle gitti
Karacabey'de feci kaza: 1 ölü, 2 yaralı
Ardino’dan Başkan Özdemir’e ‘Hayırlı olsun’ ziyareti
Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması Sergisi Nilüfer’de
Bursa'da atlara eziyet kamerada