Hava Durumu

Modern çağın hastalığı... Parkinson'da erken teşhis mümkün mü?

Uludağ Üniversitesi Nöroloji A.B.D. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Karlı, Parkinson hastalığı ile ilgili tüm bilinmeyenleri YeniDönem gazetesine anlattı.

Haber Giriş Tarihi: 29.04.2019 07:14
Haber Güncellenme Tarihi: 29.04.2019 07:14
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Modern çağın hastalığı... Parkinson'da erken teşhis mümkün mü?

-Tuğba ÖZ-

Çevre kirliliği, aktif olmayan bir hayat, kronik rahatsızlıklara önem vermemek, genetik yatkınlıkla da birleşince, çağımızın en yıpratıcı hastalıklarından Parkinson'a davetiye çıkıyor.  Peki bu hastalıktan korunmanın bir yolu var mı? Erken belirtileri neler? Hastalığa yakalanan yakınlarımıza nasıl yaklaşmak, neler yapmak lazım?  Parkinson ile ilgili her şeyi Uludağ Üniversitesi Nöroloji A.B.D. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Karlı ile masaya yatırdık.

Modern çağın hastalıklarının başında gelenlerden biri Parkinson. Nasıl bir hastalık bu? Nasıl ortaya çıkıyor, belirtileri neler?

Parkinson hastalığı beynin belli bir bölgesinde bulunan hücrelerin şu an nedenini tam olarak bilemediğimiz bir şekilde ölmesi ile ortaya çıkan bir hastalık. Bu hücrelerin kaybı beyinde dopamin adını verdiğimiz maddenin azalmasına neden oluyor. Dopaminin azalması da kişinin hareketlerinde yavaşlamaya ve el işi yapmak, düğme iliklemek gibi ince motor hareketlerde kayba yol açıyor. Parkinson hastalığı genel olarak titreme ve hareketlerde yavaşlama ile ortaya çıkıyor. Tek taraflı, yani sağ veya sol beden yarısında, el titremesi, harekette ağırlaşma, katılık hissi, yürürken elin bir tarafta sallanmaması gibi şikayetler ile başlıyor. Zamanla şikayetler ilerliyor. Yürümede ve tüm hareketlerde yavaşlama görülüyor. Hastaların sesi kısılabiliyor, mimikleri azalıyor. Donuk yüz ortaya çıkıyor. Ne yazık ki, hem ilerleyen bir hastalık hem de tedavisi şu an için yok. Var olan tedaviler hastanın şikayetlerini azaltmaya veya ortadan kaldırmaya yönelik. İlaçlar bırakılınca, şikayetler tekrar ortaya çıkıyor. 

Peki genetik bir hastalık mı?

Tamamen böyle olmasa da bir grup hastada genetik geçiş ile ortaya çıkabiliyor. Bazı hastalarda da var olan genetik temel üzerine eklenen değişik faktörlerle başlayabiliyor.

Son yıllarda kullanımları giderek artan teknoloji ürünlerinin, örneğin cep telefonlarının ya da yaşam biçimimizin etkisi var mı hastalığın ortaya çıkmasında?

Cep telefonları ile ilgili bilgi net değil. Bu konu şu anda tartışmalı. Bazı çalışmalar hastalık riskini arttırdığını bildirirken, bazıları da tehlike oluşturmadığını savunuyor. Ancak çevre kirliliği, Parkinson için önemli bir risk. Özellikle civa, kurşun, arsenik, manganez gibi ağır metlaller Parkinson ve benzer tabloları artırıyor. Çevre kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde oturanların bu konuda özellikle dikkatli olmasında yarar var.

Bu hastalığa yakalanmamak için neler yapılabilir?

Parkinson hastalığı aslında, ilk şikayetlerin ortaya çıkmasından yıllar önce beyinde başlar. Burada nedenini bilemediğimiz hücre ölümünü durdurmak mümkün olmasa da, en azından bu süreci hızlandıracak ek hastalıkların ve faktörlerin çok iyi yönetilmesi gerekir. Örneğin yüksek tansiyon, yüksek kolesterol düzeyleri, diyabeti olanlarda kan şekerinin hep yüksek seyretmesi, kötü beslenme gibi durumlar beyin hücrelerinde kayıp-ölüm miktarını arttırır ve hızlandırır. Böyle bir durumda Parkinson hastalığı, olması gerekenden çok daha hızlı ilerler. Bu nedenle, bahsettiğim hastalıkları olan kişilerin dikkatli olması ve kendilerini koruması gerekir.

Erken teşhisi mümkün mü? Kendimizde ya da yakınlarımızda nasıl anlayabiliriz?

Erken teşhis ancak, şikayetlerin ilk ortaya çıktığı zaman mümkün olabiliyor. Çünkü şikayetler ortaya çıkmadan önce bazı görüntleme yöntemleriyle beyinde hücre ve dopamin miktarındaki azalma görülebilse de herkese bu taramaları yapmak mümkün değil. Bu nedenle önemli olan, şikayetler ilk başladığında doğru tanıyı koyabilmek.

Parkinson hastalığıyla ilgili beyin pili, kök hücre gibi yeni tedavi yöntemlerine dair pek çok haber yapılıyor. Tedavi konusunda umut ışığı var mı? Araştırmalar ne yönde?

Umut her zaman var. Bugün geçmişe göre daha da fazla. Çünkü hastalığın süreçlerini, nedenini giderek daha iyi anlıyoruz. Bu da bizim tedavi şansımızı artırıyor. Ayrıca bugün 20 sene önce elimizde olmayan bazı cerrahi tedavi yöntemleri mevcut. Pil ve beynin bazı bölgelerinin uyarımı ile tedavi her hasta için söz konusu olmasa da sınırlı sayıda tedaviye dirençli bir hasta grubunda epey faydalı oluyor. Ancak bu tip cerrahi tedaviler hastalıkta kesin tedavi değil. İlaç tedavisi ile tam olarak kontrol altına alınamayan bazı belirtileri ortadan kaldırabilir. Kök hücre tedavileri ise bazı umut veren gelişmelere ragmen henüz deneysel aşamada. Yakın gelecekte daha etkili tedaviler gelişeceğini düşünüyoruz.

Hasta yakınlarına ne önerirsiniz? Nasıl yaklaşmak lazım? Neler yapılmalı?

Parkinson hastaları mutlaka aktif tutulmalı. Günlük fizik ve zihinsel aktiviteler, sosyal yaşamda mümkün olduğu kadar yer almalı. Yürüme güçlüğü çektikleri için evde takılıp düşmelerine neden olabilecek halı, paspas ve eşikler kaldırılmalı. Terlik düşme riskini artırdığı için farklı çözümler bulunmalı. İlaç alan hastalar proteinden fakir gıdalarla beslenmeli. Tabii en önemlisi de ileri dönemlerde hareket yeteneği oldukça azalan hastalarda bakım çok önemli hale geliyor. İyi bakım, yaşam kalitesini ve süresini uzatıyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.