Hava Durumu

Mahallemizin sanat hikayesi: Adile Naşit Tiyatrosu

Adile Naşit Tiyatrosu'nun açılış tarihi 31 Mayıs 1998'dir. Açılışa Başbakan Mesut Yılmaz'ın eşi Berna Yılmaz ve oğlu Hasan katılır. Tiyatro 203 kişiliktir ve 1050 metrekare alanda yer alır. İlk adı Berna Yılmaz Çocuk Tiyatrosu'dur. 1999 yılında yapılan yerel seçimlerden sonra adı değiştirilerek Adile Naşit Çocuk Sahnesi olur.

Haber Giriş Tarihi: 13.06.2017 17:24
Haber Güncellenme Tarihi: 13.06.2017 17:24
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Mahallemizin sanat hikayesi: Adile Naşit Tiyatrosu

-Uğur Ozan ÖZEN-

Haftanın belirli günlerinde akşam saat sekize yirmi kala, hemen hemen her tiyatronun önünde kalabalık olur. Seyircilerin bir kısmı salona girip koltuğuna oturmuş heyecanla oyunun başlamasını bekler. Dışarıdakiler ise eşiyle, arkadaşıyla sohbet ederken çay veya kahve içer. Tiyatroda "Oyunumuzun başlamasına on dakika kaldı" anonsu duyulunca dışarıda bekleyenlerin bir kısmı içeri girer. Bir zaman sonra dışarıdaki kalabalıktan birileri saatine bakar, "Beş dakika kalmış, artık salona girelim" der. Tiyatronun önünde üç-beş kişi kalır. Onlar sigara tiryakileri oldukları için ilk perdenin en az bir saat olduğunu düşünüp vücutlarına bol bol nikotin takviyesi yaparlar. Oyunun başlamasına bir dakika kala içeri girip koltuklarına otururlar. Son anons duyulur, "Oyunumuz başlamak üzeredir. Lütfen cep telefonlarınızı kapatır mısınız?" Işık söner. Perde açılır. Makaleyi okumaya başladığınıza göre yukarıdaki sahneyi birçok kere yaşadınız.

Otuz küsur yıllık hayatımızın tamamı Yıldırım ilçesinde geçti. Doğduk, büyüdük, bakalım ölünce hangi ilçenin sınırlarına gömüleceğiz? Doğduğumuzdan beri de aynı evde yaşıyoruz. Adile Naşit Çocuk Tiyatrosu evimizin çok yakınındadır. Evin balkonuna her adım atışımızda tiyatro bize göz kırpmaktadır.

1990'lı yılların sonlarında ilçenin nüfusu dört yüz bin civarıdır. İlçenin en şanslı yerlerinde birisi ise Ertuğrulgazi Mahallesi ve çevresidir. 1970'li yıllarda plânlanarak yapılan apartmanlar mahalleyi diğer mahallelere göre bir adım öne çıkmaktadır. Aynı yıllarda Ertuğrulgazi Mahallesinin alt yapısı tamamlanmış, çocuklar için apartmanların önünde parklar yapılmış, çevresinde ilkokul, ortaokul ve lise inşa edilmiştir. Yaşlılar için Huzurevi de vardır. Mahallede ve çevresinde camiler de inşa edilmiştir.

HENÜZ TİYATRO KÜLTÜRÜ OLUŞMAMIŞTI

1990'lı yıllarda Ertuğrulgazi Mahallesinde oturanların çoğu alt gelir grubundaydı. Ailelerde genellikle bir kişi çalışırdı. Bu kişi tahmin edeceğiniz gibi erkektir. Kadınlar çoğunlukla ev işleriyle meşgul olur. Apartmanlarda bir veya iki kadın çalışırdı. Evde bir kişi çalıştığı için evin aylık geliri düşük olurdu. Ailenin hep birlikte değil özel tiyatroya gitmek, devlet tiyatrosuna bile gitmesi sadece hayalden ibaretti. Belki mahallede yaşayan memur maaşı alan aileler tiyatroya gidebilirdi. Çünkü onların geliri işçi maaşı alanlara göre daha yüksekti. Eğer ailede iki memur varsa devlet tiyatrosuna bilet-yol-yemek masrafları düşünülmeden gidebilirlerdi.

Yıldırım İlçesi özellikle 1960'lı yıllardan itibaren Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinden ve Balkanlardan göç almış, hâlâ göç alan ilçedir. İnsanların Yıldırım İlçesi'ne gelmelerinin öncelikli amacı ise ne olursa olsun yaşamaktır. Hiç kimse tiyatro için yanıp tutuşmaz. Önce akrabalarının olduğu veya akrabalarına en yakın mahalleden ev kiralanır. Ev dediysek iki oda bir salondan ibarettir. Yine akrabalarının veya onların tanıdıklarının desteğiyle iş bulunur. Önce ucuzundan beyaz eşya ve çekyat satın alınır. Gelir arttıkça eşyalar ve sonra da mahalle değiştirilir. Gelecek güvence altına alınınca kiralık evden kurtulup başlarını sokacak bir ev satın alırlar.

Aileler doğdukları yerde tiyatroya gitmemişlerse, tiyatroya ön yargıyla bakarlar. Aileleri tiyatroya getirecek en büyük etken çocuklarıdır. Çocuklar ya okulun tiyatro kolunda görev alarak ya da sınıfın toplu halde gittiği bir oyunu seyrederek tiyatroyla tanışacaktır. Böylece çocuklar aracılığıyla tiyatro ve aileler arasında bağ kurulur. Çocukların tiyatroyla tanışmasını sağlayacak en önemli aracı kurum ise belediyelerdir. Belediyenin tiyatroya vereceği destekle bir zaman sonra geleceğin tiyatro seyircisi de adım adım yetişmeye başlar. Gelecek dediğimiz de öyle üç beş yıldan değil en az yirmi yıldan bahsediyoruz. Yirmi yıl sonra çocuklar artık 30'lu yaşlarına gelir. Çocukken öğretmeniyle, arkadaşıyla veya ailesiyle gittiği tiyatroya kendi eşiyle ve çocuğuyla gider, yıllar öncesine hatırlayarak aynı koltukta oyun seyreder. Böylece tiyatro seyircisi yetişmiş olur.

YILDIRIM'DA TİYATRONUN İLK ADIMLARI

1994 yılında yapılan yerel seçimlerde Yıldırım İlçesi'nin yeni Belediye Başkanı olarak Cüneyt Karlık seçilir. Cüneyt Karlık seçildikten iki yıl sonra tiyatroyla ilgili iki projesini açıklar. Bu tiyatrolardan biri Ertuğrulgazi mahallesine diğeri de Mimar Sinan mahallesine inşa edilecektir. Mimar Sinan Mahallesi'ne inşa edilen ve 24 Aralık 2005'te açılan 450 kişilik Barış Manço Kültür Merkezi başka bir yazının konusudur.

Bursa'da çocuk tiyatrosu olarak planlanan projenin 1996 yılının Ağustos ayında Ertuğrulgazi Mahallesi'nde inşasının başlayacağı kamuoyuna açıklanır. Salonun 500 kişilik olacağı da açıklamada yer alır. Tiyatronun maliyeti ise 11,5 milyar liradır. (1) Bir taraftan tiyatro inşa edilirken bir taraftan da belediye çocuk tiyatrosuna oyuncu yetiştirmek için tiyatro kursu açar. Bahçelievler Aşevi Merkezi Salonu'nda sınav yapılır. Sınava 4-15 yaş arası çocuk ve genç 60 kişi başvurur. Bakış Gösteri Sanat Tiyatrosu sahibi Cengiz Oba jüride yer alır. Kursun hafta sonları yapılacağı açıklanır. (2)

Bahsettiğimiz tiyatronun açılışı 31 Mayıs 1998'de yapılır. Açılışa Başbakan Mesut Yılmaz'ın eşi Berna Yılmaz ve oğlu Hasan katılır. Açılışı Hasan Yılmaz yapar. Yıldırım Belediyesi Başkanı Cüneyt Karlık, tiyatronun 203 kişilik olduğunu ve 1050 metrekare alanda yer aldığını söyler. Ardından 13-16 yaş aralığında olan oyuncuların sahnelediği çevre konulu çocuk oyunu seyredilir. (3) Sahnelenen ilk oyun Uçan Şemsiye'dir. Tiyatronun ilk adı Berna Yılmaz Çocuk Tiyatrosu'dur. 1999 yılında yapılan yerel seçimlerden sonra adı değiştirilerek Adile Naşit Çocuk Sahnesi olur. Tiyatronun koltuk kapasitesi 191 kişidir. Eğer sandalye konulursa 203 kişiye yükselmektedir.

Adile Naşit Tiyatrosu araştırdığımız dönemin kaynaklarında Berna Yılmaz Çocuk Tiyatrosu, Adile Naşit Çocuk Tiyatrosu, Adile Naşit Çocuk Sahnesi gibi isimlerle nitelendirilmiştir. Tiyatronun kapısında Adile Naşit Tiyatrosu, duvarında ise Yıldırım Belediyesi Şehir Tiyatrosu Adile Naşit Sahnesi yazmaktadır.

BURSA DEVLET TİYATROSU YILDIRIM'DA

Bursa Devlet Tiyatrosu'nun müdürlüğüne Emin Gümüşkaya'nın ikinci kere atanmasından sonra Yıldırım İlçesi için önemli bir adım atılır. Bursa Devlet Tiyatrosu'nun sadece merkezde değil Yıldırım İlçesi'nde oyun sahneleyeceği açıklanır. Böylece giriş bölümünde anlattığımız nedenlerle tiyatroya ulaşmayan ilçe sakinleri için yürüme mesafesinde tiyatroya ulaşılması sağlanmıştır.

Adile Naşit Çocuk Tiyatrosu'nda sadece çocuk oyunları değil yetişkinler için de oyun sahnelenmeye başlanır. 

Yıldırım Belediye Başkanı Ramazan Altunöz, Bursa Devlet Tiyatrosu Müdürü Emin Gümüşkaya ve Müdür Yardımcısı Cihan Büyükışık, Yıldırım Belediyesi Kültür ve Sanat Müdürü Akif Oktay'ın katıldığı basın açıklaması 2000 yılının Eylül ayında yapılır. Basın açıklamasında Adile Naşit Çocuk Tiyatrosu'nun Devlet Tiyatroları'nın oyun sahnelediği 28. Tiyatrosu olduğu söylenir. Bursa Devlet Tiyatrosu'nda sahnelenen oyunlar Yıldırım İlçesinde de sahnelenecektir. Bu oyunların bazılarının adları Naaş-ı Muhteremler, Gecenin Kulları ve Böylesi Bir Aşk'tır. Ayrıca İstanbul, Ankara, İzmir Devlet Tiyatroları Bursa'ya turne yaptıklarında Adile Naşit Tiyatrosu'nda oyun sahneleyecekleri söylenir. (4)

Basın açıklamasında söylenenler bir bir gerçekleşmeye başlar. Bursa Devlet Tiyatrosu'nun ilçede sahnelediği ilk oyun Naaş-ı Muhteremler'dir. Bursa Devlet Tiyatrosu'nda 3 Mart 1998'de prömiyer yapan oyun, Adile Naşit Çocuk Tiyatrosu'nda 12-13 Ekim 2000'de sahnelenir. Oyunun Yıldırım'da ilk sahnelendiği gece birçok davetli ve tiyatro sever de bu tarihi güne tanıklık etmek için Adile Naşit Çocuk Tiyatrosu'na gelir. Yıldırım Belediyesi Başkanı Ramazan Altınöz, Osmangazi Kaymakamı Hikmet Tan, Yerel Gündem 21 Genel Sekreteri Serdar Pamirol, Büyükşehir Belediyesi Sanat Danışmanı Ekrem Demiröz, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Rahmi Dilligil ve çok sayıda davetli kokteyle katılır. (5) Oyunun biletleri bir milyon liraya satılır. (6) Ramazan Altınöz bu projenin kalıcı olmasının amaçlandığını söyler. (7)

Bursa Devlet Tiyatrosu'nda 2000-2001 sezonu boyunca merkezde sahnelenen oyunların Mayıs 2001'e kadar Cuma ve Cumartesi günleri de Adile Naşit Tiyatrosu'nda sahneleneceği de açıklanır. Naaş-ı Muhteremler'den sonra sahnelenen ikinci oyun Gecenin Kulları'dır. Oyun 20-21-27-28 Ekim 2000'de sahnelenir. (8)

Güzel hayallerle başlayan proje kısa bir süre sonra sona erer.

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                    ŞEHİR TİYATROSU

Yıldırım Belediyesi Şehir Tiyatrosu Kültür ve Sanat Müdürü Akif Oktay'ın öncülüğünde kurulur. Tiyatronun kuruluş yıllarında oyun sahneleyebileceği tek tiyatro salonu vardır: Adile Naşit Çocuk Tiyatrosu.

2000-2001 sezonunda Bursa Devlet Tiyatrosu'nun müdürü değişir. Emin Gümüşkaya'nın yerine Mehmet Gökçer gelir. Üstüne bir de ülkeyi etkileyen ekonomik kriz yaşanır. Bu iki olay aynı zamanda Yıldırım Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nun kuruluşunu tetikleyen nedenlerden biridir.

Bursa Devlet Tiyatrosu'nda kadrolu çalışanların dışında sözleşmeli çalışanlar da vardır. Sözleşmeli çalışanlara sözleşmelerinin yenilenmeyeceği söylenir. Bu durumda olanların bazıları Naaş-ı Muhteremler oyununda çalışmaktadırlar. Adlarını yazalım: Akif Oktay, Kamil Atliman, Macit Doğan. Oyunun turnesi sırasında Akif Oktay arkadaşlarına Yıldırım Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nun kurulacağını söyler. 2000 yılında kurulan Uludağ Kültür Merkezi'nde ise Gaye Doğan ve Orhan Ergün çalışmaktadır. Ayrıca Akif Oktay'ın davetiyle Nevzat Çiftçi ekibe dahil olur. Bursa Devlet Tiyatrosu'nda sözleşmesi iptal edilen Adnan Tunalı da ekibe katılır. Ekibin bir araya gelmesi 2001 yılının Ağustos ayını bulur. İlk oyun olan 403. Kilometre'nin okuma provası ağustos ayında başlar.

Kuruluşun bir başka hikâyesi de şöyledir. Akif Oktay Yıldırım Belediyesi'nde Kültür ve Sanat Müdürü olduktan sonra Kamil Atliman'ı telefonla arayıp "Şehir Tiyatrosu kuruyorum geliyor musun?" diye sorar. Kamil Atliman, Macit Doğan'la birlikte Akif Oktay'ın yanına gider. Daha sonra Kamil Atliman Şehir Tiyatrosu'na Orhan Ergün'ü davet eder.

Tiyatroda yönetmen ve dramaturg kadrosu yoktur. Kim oyun yönetmek istiyorsa o kişi sahnelenecek oyunu belirler. Şehir Tiyatrosu oyuncuları belediyede kadrolu olarak değil, BİNTED'e bağlı olarak çalışırlar. Tiyatrodan bir ayda kazanılan paranın daha fazlası televizyon dizilerinde bir haftada kazanılmaktadır. Nevzat Çiftçi, Şehir Tiyatrosu'nda oyuncuyken aynı zamanda İstanbul'da dizilerde çalışmaktadır. Nevzat Çiftçi, hangi oyun olduğunu belirtmeden yaşadıklarını bize şöyle anlatmıştır: "Kütahya Turnesi için, hafta da 750 liraya anlaştığım Deli Yürek dizisindeki  rolümün ikinci haftasında bitirilmesini söylemiş, ek sahneyle öldürülüp  ekibin yanına  Bursa'ya dönmüştüm."

Nevzat Çiftçi benzer sıkıntıyı bir başka oyunda da yaşar:

"Hayat Bilgisi dizisi çekimlerinde rolümün kalanını arkadaşa bırakıp (Mustafa Üstündağ) ben Bursa'ya, akşam ki oyuna dönmüştüm".

Ayrıca iki kişiden daha bahsetmeliyiz. İlk kişinin adı Aşkın Kürşat'tır. Bursa Devlet Tiyatrosu'nda 2001 yılına kadar sözleşmeli olarak çalışırken sözleşmesi yenilenmeyip işsiz kalır. Bir yıl sonra Adnan Tunalı tarafından Akif Oktay ile tanıştırılır. Aşkın Kürşat'ın asıl görevi sahne önü değil sahne arkasıdır. Aksesuarla ilgilenir, sahne amirliği yapar, prova çizelgesi hazırlar ve oyun raporu düzenler. Görev aldığı ilk oyun Toros Canavarı'dır. Son Kumpanya oyunundan sonra tekrar Bursa Devlet Tiyatrosu'nda çalışmaya başlar. Adnan Tunalı ilk yıl sahne arkasındaki işlerle ilgilenirken zorlanıldığını, ancak Aşkın Kürşat'ın tiyatroya gelişinden sonra sorunların çözüldüğünü bize söylemiştir. Adnan Tunalı'nın Aşkın Kürşat ile ilgili yorumu şöyledir: "Aşkın tiyatroya gelince bizim elimiz kolumuz gibi oldu".

İkinci kişi ise Gaye Doğan'dır. Yıldırım Belediye Şehir Tiyatrosu'nda çalışmaya başlamasının ilginç bir hikâyesi vardır. Gaye Doğan liseden mezun olduktan sonra tiyatroyla ilgilenir. Bu sırada Uludağ Kültür Merkezi'nde Kamil Atliman ile tanışır. Böylece Adile Naşit Tiyatrosu'nda gönüllü olarak çalışmaya başlar. Tiyatroda oyun başlamadan önce kapıda durup bilet keser, seyirciye yerini gösterir. Amacı tiyatronun içindeki havayı solumaktır. Şehir Tiyatrosu'nda 403. Kilometre sahnelenirken hayatının yönünü değiştiren bir olay olur. Oyuncu Yasemin Yalçınkaya 1 Ocak günü tatil olduğu için şehir dışına çıkar. Sert kış şartları ve yoğun kar yağışından dolayı Bursa'ya dönemez. Bir oyuncu gelmedi diye tiyatroda perde kapanmaz. Gaye Doğan'a "Sen yapabilir misin?" diye sorulur. Gaye Doğan da bu soruya olumlu cevap verir. Zaten oyunu defalarca seyretmiştir. Prova yapıldıktan sonra 2002 yılının 4 Ocak Cuma ve 5 Ocak Cumartesi günleri Yasemin Yalçınkaya'nın rolünü oynar ve başarılı olur. Böylece Şehir Tiyatrosu'nun oyunlarında rol verilmeye başlanır.

Yıldırım Belediyesi Başkanı Ramazan Altunöz 2001 yılının Eylül ayında tiyatronun kurulduğunu kamuoyuna ilân eder. Bursa'da Devlet Tiyatrosu'nun dışında oyun sahneleyen ikinci ödenekli tiyatro olur. Başkan Altunöz ilk sahnelenecek oyunu da açıklar: 403. Kilometre. Yıldırım Belediyesi Çocuk Tiyatroları Sanat Yönetmeni ise Cengiz Oba'dır. (9) 2001-2002 sezonundan başlayarak Ekim ayından Mayıs ayına kadar haftada iki gün (Cuma ve Cumartesi) Adile Naşit Çocuk Tiyatrosu'nda oyun sahnelenir.

Kültür ve Sanat Müdürü Akif Oktay'ın Adile Naşit Çocuk Tiyatrosu'nun üst katındaki odası hiç boş kalmaz. Tiyatrocular boş vakitlerinde odaya çıkıp ya film seyreder ya da kitap okur. Tiyatroda provası olan da olmayan da veya o gün oyunu olan da olmayan da tiyatroya gelir ve tiyatroda vakit geçirir. Oyuncular tiyatroyu adeta ev haline getirirler. Oyun bitince tiyatrodan evlere servis yoktur. Hep birlikte tiyatrodan çıkıp sohbet ede ede herkes evine gider.

SEYİRCİ YETİŞTİRMEK

Yıldırım Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyuncularının bir kısmının Bursa Devlet Tiyatrosu'nda çalışmış olmaları tiyatro kültürünün oluşumu bakımından önemlidir. Kültür ve Sanat Müdürü Akif Oktay, Şehir Tiyatrosu'nda öncelikli olarak yapmaya çalıştıklarını iki maddede özetlemiştir:  

1) Oyunlar biletliydi. Tiyatro kültürünün oluşması ancak böyle mümkün olur. 

2) Oyun başlayınca seyirci salona alınmıyordu.

O yıllarda Adile Naşit Çocuk Tiyatrosu'nda Cengiz Oba tiyatro dersi verir. Cumartesi ve Pazar günleri meydanlarda veya tiyatroda çocuk oyunu sahnelenir. Çocuk oyunu sahneleyen gruptan yetişip Şehir Tiyatrosu'ndaki yetişkin oyunlarında rol alanlar olur.

Tiyatro açmak işin sadece başlangıcıdır. İşin asıl zor kısmı tiyatroya seyirciyi getirmektir. Bu sebeple de tiyatronun tanıtımını yapmak için birçok yol denenir. Oyuncular kostümleri giyip sokak sokak gezerek tiyatronun çevresindeki mahallelerde evlere, bakkallara oyun broşürü bırakıp, mahalle sakinlerine Oyunumuza bekleriz diyerek tiyatroya davet ederler. Tiyatroya yavaş yavaş ilgi olunca Perşembe günleri de okullara, derneklere oyun sahnelenir. Oyunlara ilgi artınca seyirciler Pazartesi gününden itibaren bilet almaya başlar. Bilet satarak elde dilen gelirle Adile Naşit Çocuk Tiyatrosu'nun doğalgaz, su, elektrik gibi masrafları karşılanır. Biletler önce bir milyon liraya, bir süre sonra ise iki milyon liraya satılır. Tiyatronun oyunları o kadar çok ilgi görür ki bir oyunu dört-beş kere seyreden kişiler vardır. Tiyatronun yakınında bulunan Huzurevindeki yaşlılar bütün oyunları seyreder. Burada bir ayrıntıya dikkat çekmemiz gerekiyor. Bilet satılması seyircinin tiyatroya olan aidiyet duygusunu gelişmesine katkı yapmaktadır. Seyircinin oyunu ücretsiz olarak seyretmesi yanlıştır. Seyircinin mutlaka kendi emeğiyle kazandığı bir şey vermesi gerekmektedir.

İnsanlar yavaş yavaş tiyatroya gelmeye başlamasına rağmen işin zor kısmı daha bitmemiştir. Seyircinin devamlı olarak tiyatroya gelerek tiyatroyu ihtiyaç olarak görmesi gerekmektedir. Yani asıl yapılması gereken "tiyatro seyircisi yaratılmasıdır". Seyirciler tiyatronun ilk aylarında oyun seyrederken mısır yer, mısırları birbirlerine atıp "Ne yapıyorsun?" diye bağırırlar. İlk zamanlarda en ön sırada oturan seyirciler sahneye doğru ayaklarını uzatır. Daha tiyatronun ne demek olduğunu bilmeyen bazı seyirciler kapıya gelip "bir girip çıkacağız" derler. İlk sezonun sonunda yavaş yavaş tiyatro seyircisi oluşmaya, tiyatronun lüksten çok gereklilik olduğu anlaşılmaya başlar.

Yıldırım Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nun Adile Naşit Tiyatrosu'nda sahnelediği oyunlardan bahsetmek istiyoruz. 

403. KİLOMETRE

Adile Naşit Çocuk Tiyatrosu'nda kurulan Yıldırım Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nun ilk oyunu İsmet Küntay'ın yazdığı 403. Kilometre'dir. Prömiyeri 19 Ekim 2001'de yapılır. Oyuncuların adları: Akif Oktay, Cengiz Oba, Macit Doğan, Yasemin Yalçınkaya, Adnan Tunalı, Kamil Atliman, Orhan Ergün, Emrah Burak Gürbüz, Kemal Yılmaz'dır. (10) Gazetelerde adı belirtilmemiş olsa da oyun fotoğraflarına baktığımızda Nevzat Çiftçi'yi de kadroda görmekteyiz. Oyunun müziğini Nida Ateş, dekorunu ise İsmet Serener yapar. (11) Oyun 20 Kasım 2001'de Tayyare Kültür Merkezi'nde sahnelenir ancak ilgi görmez. (12) Ayrıca Bursa Cezaevi'nde, Mudanya Uğur Mumcu Kültür Merkezi'nde ve Orhangazi ilçesindeki Açık Hava Tiyatrosu'nda ve Edirne'de sahnelenir.

Adnan Tunalı oyun sırasında yapılan şakayı şöyle anlatır:

 "Adile Naşit Tiyatrosu'nun seyirciye göre sağ tarafında dekor ve aksesuar deposu vardı. Deponun kapısı açık olurdu. Kuliste kalabalık olunduğu zaman bir grup orada dururdu. Küçük bir odaydı. 403. Kilometre oyununun bir sahnesinde 'Yangın var' diye bağırıyoruz. Seyirciye göre sola doğru gidiyoruz. Diğer oyuncular da bizim peşimizde. Her oyun da böyle sahneleniyor. Biz bir gün sola değil de sağa doğru gittik. Peşimizdeki arkadaşları sağdaki depoya soktuk. Arkadaşlar da "Niye girdik biz bu odaya" dediler.

BAŞARIMI KARILARIMA BORÇLUYUM

Oyunla ilgili bilgi vermeden önce iki oyuncunun yaşadıkları sıkıntıyı anlatmak istiyoruz. Bursa'da 2001 yılının son günlerinde yoğun kar yağışı vardır. Kış o kadar sert geçer ki şehir dışında olan oyuncu Yasemin Yalçınkaya 403. Kilometre oyunu için Bursa'ya dönemez. Aynı günlerin birinde Kamil Atliman ile Orhan Ergün heykelden otobüse biner. Başarımı Karılarıma Borçluyum oyununun provası yapılacaktır. Otobüs bir müddet yol alır, Teleferik'e geldiğinde kar yağışı nedeniyle durur. İki oyuncu kar var diyerek geri dönmezler. Teleferik'ten tiyatroya kadar kar yağışı altında yürürler.

Oyun, 2002 yılının Şubat ayının son haftasında sahnelenmeye başlar. (13) Şehir Tiyatrosu Cuma ve Cumartesi günleri oyun sahnelediğine göre oyunun prömiyer tarihi büyük ihtimalle 22 Şubat Cuma günüdür. Oyunun yazarı Aziz Nesin, yönetmeniyse Kamil Atliman'dır. Dekorunu İsmet Serener, dans düzenini Elif Nutku, müziğini Yaşar Kemal Alim yapar. (14) Oyuncuların adları: Akif Oktay, Kamil Atliman, Elif Nutku, Macit Doğan, Gaye Doğan, Adnan Tunalı, Orhan Ergün, Tuba Boyacı, Nevzat Çiftçi, Funda Yücesoy, Seçil Duygun'dur. Oyunun biletleri bir milyon liraya satılır. Oyun Adile Naşit Çocuk Tiyatrosu'nun yanı sıra Tayyare Kültür Merkezi'nde sahnelenir. 

AŞK, MAPUSHANE, MEMLEKET

2002 yılında sahnelenir. Akif Oktay birçok şairin şiirini tiyatroya uyarlar, yönetir ve oynar.  

TOROS CANAVARI

Oyunun yazarı Aziz Nesin, yönetmeniyse Akif Oktay'dır. 4 Ekim 2002'de prömiyer yapar. Oyunun bilet fiyatlarıysa tam 2 milyon lira, öğrenci 1 milyon liradır. Oyun 31 Ekim 2002'de Tayyare Kültür Merkezi'nde sahnelenir. (15) Elimizdeki bilgilere göre oyuncu kadrosu Akif Oktay, Kamil Atliman, Adnan Tunalı, Cengiz Oba, Melek (?) Gaye Doğan'ın ve Serpil Arslantürk'ten oluşmaktadır.

Oyun sırasında yağmur yağdırılması gerekmektedir. İmkânsızlıklar içindeyken sahneye yağmur nasıl yağdırılacak? Bu sorunu Aşkın Kürşat çözer. Akif Oktay sahnedeyken, Aşkın Kürşat da su dolu şişeleri alıp seyircinin görmeyeceği şekilde yukarıdan aşağıya döker. Yağmur sahnesi olacağı için su şişeleri ona göre hazırlanır. Bazen Akif Oktay'ın sahnedeki yeri tutturulamadığı için yağmur sahnesi başarılı olmaz. Bazen de Aşkın Kürşat tam suyu dökerken şişe elinden kayar ve sahneye düşer. Seyirci de bunu görür.

Kamil Atliman bu oyunda rol alırken aynı zamanda Bursa Devlet Tiyatrosu'nda sahnelenen Zilli Zarife oyununda rol alır. Aynı gün içinde iki oyunda birden nasıl çalıştığını şöyle anlatmıştır: 

"Mehmet Gökçer'in ilk kez müdür olduğu dönem Bursa Devlet Tiyatrosu'nda misafir sanatçıydım. Soner Ağın, Zilli Zarife oyununu yönetiyordu. Soner Ağın oyunda benim de oynamamı istedi. Ben de o sırada Yıldırım Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nda Toros Canavarı'nda oynuyorum. Mehmet Gökçer beni telefonla aradı ve Bursa Devlet Tiyatrosu'na çağırdı. Biz de oyun da değişiklik yaptık. Toros Canavarı oyununun ikinci perdenin başındaki komiser rolünü 1. perdenin başına aldık. Zilli Zarife oyununda birinci perdedeki İsmail İpsala rolünü ikinci perdeye aldılar. Şehir Tiyatrosu'nda Toros Canavarı'nın ilk perdesini oynuyorum. Rolüm bitince tiyatrodan çıkıp arabaya binip Bursa Devlet Tiyatrosu'na gidiyorum. Hiçbir yerde oyalanmadan tiyatroya giriyorum. Kuliste Cemil Ağabey (terzi) elinde ceketle bekliyor. Ceketi giyiyorum. Hüseyin ağabey (peruka) bıyığı yapıştırıyor. Sahneye çıkıp Zilli Zarife oyununda ikinci perdeyi oynuyorum".

GÖZLERİMİ KAPARIM VAZİFEMİ YAPARIM

Haldun Taner'in yazdığı oyunu, Bursa Devlet Tiyatrosu oyuncusu Elif Nutku yönetir. Elif Nutku'nun adı afişe yönetmen olarak değil 'Bozan' olarak yazılır. (16) 2003 yılının Mart ayından itibaren sahnelenmeye başlar. Oyuncuların adları: Kamil Atliman, Akif Oktay, Macit Doğan, Adnan Tunalı, Orhan Ergün, Gaye Doğan, Seçil Duygun, Barış Aslan, Mutlu Dereli, Zeynep Turpçu, Funda Yücesoy, Ertan (?), Aşkın Kürşat'tır. (17)

Şehir Tiyatrosu'nun en çok ilgi gören oyunudur. Adnan Tunalı oyunda anlatıcıdır. Salonda seyircilerin arasında koltuğu vardır. Seyircinin oyuna o kadar yoğun ilgisi olur ki, Adnan Tunalı'nın oyun sırasında oturacağı koltuğa seyirciler oturduğu için ayakta kalır. Salonun iki tarafında bulunan merdivenlere dahi seyirciler oturur.

BESLEME

2004 yılında sahnelenen oyunun yazarı Ülker Köksal, yönetmeniyse Akif Oktay'dır. Oyuncular adları: Akif Oktay, Gaye Doğan, Macit Doğan, Nevzat Çiftçi, Zeynep Turpçu, Serpil Arslantürk, Melek Kırımlı, Adnan Tunalı'dır. Edirne'ye turne yapılır.

PARKTA BİR SONBAHAR GÜNÜYDÜ

2004 yılında sahnelenir. Oyunun yazarı Recep Bilginer'dir. Ancak oyunun künyesiyle ilgili elimizde yeterince bilgi yoktur. Fotoğraflara bakınca Akif Oktay ve Kamil Atliman'ın oyuncu olduğunu görüyoruz. Serpil Arslantürk oyunda rol aldığını bize söylemiştir. Kastamonu'nun Çatalzeytin ilçesine turne yapılır.

SON KUMPANYA

"Son Kumpanya" oyunu sahnelenmeden önce başka oyunların provası yapılmaya başlanır. Adnan Tunalı, Tolkien'in yazdığı Roverandum adlı kitabı çocuk oyunu olarak uyarlar ancak okuma provalarında vazgeçilir. Macit Doğan ise aynı günlerde Cahit Atay'ın yazdığı Pusuda, Karaların Memetleri ve adını tespit edemediğimiz bir oyunu yönetmektedir. Adı geçen oyunların provaları iptal edilir ve Son Kumpanya oyununu sahnelemek için hazırlıklara başlanır. Oyun 2004 yılında sahnelenir. Oyunu uyarlayan ve yöneten Kamil Atliman'dır. Birçok başka oyundan skeç olarak uyarlanır.

Oyunun künyesiyle ilgili elimizde yeterince bilgi yoktur. Fotoğraflara bakarak tanıyabildiğimiz oyuncuların adları: Akif Oktay, Kamil Atliman, Macit Doğan, Mutlu Dereli, Orhan Ergün, Nevzat Çiftçi, Aşkın Kürşat, Gaye Doğan'dır. 

Son Kumpanya oyununda Anadolu'daki bir tiyatronun yaşadığı sıkıntılar anlatılmaktadır. Macit Doğan da tiyatronun sahibi rolündedir. Kamil Atliman bir gün Macit Doğan'a Haldun Taner'in yazdığı Sersem Kocanın Kurnaz Karısı oyununun sonundaki tiradını hatırlatarak "Fasulyeciyan'ın tiradını oynar mısın?" diye sorar. Macit Doğan birden ağlamaya başlar. Kamil Atliman şaşırır. Daha sonra Macit Doğan'ın eşinden öğrenir ki Macit Doğan her akşam yemekten önce, "Allahım ben bu tiradı söylemeden canımı alma" diyormuş. Oyunun provaları başlar. Provalar sırasında hastalanır. Oyunun sonunda rol icabı Fasulyeciyan tiradından sonra ölür. Oyun sahnelenmeye başlamasından iki gün geçer ki Macit Doğan rahatsızlanır. Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yatırılır. Rol gerçek olur ve ölür. Adile Naşit Çocuk Tiyatrosu'nun kapısından girince sol tarafta yer alan duvara Macit Doğan'ın oyun fotoğrafları ve portresi asılarak Macit Doğan Anı Köşesi yapılır. Resmini duvara gömerler ki yerinde çıkmasın. Ancak Şehir Tiyatrosu kapandıktan sonra badana yapılırken Macit Doğan'ın oyun fotoğrafları ve portresi kaldırılır. Macit Doğan'ın ölümü nedeniyle bu oyun uzun süre sahnelenmez. (18)

Macit Doğan'ın ölümünden sonra sahnelenen oyunda O'nun sahnesi gelince yukarıdan aşağıya perde iner. Bu sırada seyirci alkışlamaya başlar. Fasulyeciyan sahnesi barkovizyona yansıtılır. Devamında Macit Doğan'ın hayatını anlatan film gösterilir. Oyunda rolü olmayan Adnan Tunalı Macit Doğan'ın yerine geçer.

Orhan Ergün'den öğrendiğimize göre, Macit Doğan'ın ölümünde hemen hemen bir sene sonra Kastamonu Çatalzeytin Gümüş Balık Festivali'ne gidilir. Tiyatrocular gece vakti Çatalzeytin'de gezerken, ana yoldan sapıp ara sokağa girerler. Ara sokakta Macit Doğan Tuhafiyesi yazan bir dükkânla karşılaşırlar. Akif Oktay, "Bu bize işaret. Macit Doğan bizi takip ediyor" der. Kamil Atliman'ın bize verdiği fotoğraflara baktığımızda bu oyunun Parkta Bir Sonbahar Günüydü olduğunu düşünüyoruz. Fotoğraflarda Macit Doğan Tuhafiye değil Ticaret olarak yazmaktadır. Bu olayın hangi oyunda olduğunu kesin olarak tespit edemedik.  

Orhan Ergün, Macit Doğan'ı şöyle anlatmıştır: Tiyatronun mihenk taşıydı, yumurta akı gibiydi, çimento gibi tiyatroda hepimizi bir arada tutuyordu. Tiyatroda onu kızdırırdım. Ancak ağzından hiçbir zaman kötü bir söz çıkmazdı. Bir gün oyun sırasında yanlışlıkla onun yağmurluğunu almışım. Yanıma geldi 'Bir daha yapma' dedi. O kadar. Hiç kızmazdı.

Turnelerde Macit Doğan'ın oda arkadaşı Nevzat Çiftçi'dir. Nevzat Çiftçi, Macit Doğan ile saatlerce projeleri konuştuklarını söylemiştir.

Adile Naşit Çocuk Tiyatrosu'nda 2006 ile 2008 yılları arasında sahnelenen oyunlarla ilgili elimizde herhangi bir bilgi yoktur. Elimizdeki tek bilgi Adile Naşit Çocuk Tiyatrosu'nun 2008 yılından önceki müdürünün Mustafa Gültekin'in olduğudur. 2008 yılından itibaren Engin Dörtkardeş müdürlük görevini sürdürmektedir. 2016 yılı itibariyle tiyatroda bir müdür iki ışıkçı çalışmaktadır. 2008 ile 2016 yılları arası bir başka yazının konusudur.

Adile Naşit Tiyatrosu Müdürü Engin Dörtkardeş'ten edindiğimiz 2015-2016 Sanat Sezonu Analizi'ne göre Adile Naşit Tiyatrosu'nda ve Barış Manço Kültür Merkezi'nde Ekim 2015-Mayıs 2016 tarihleri arasında sahnelenen çocuk oyunlarında ulaşılan seyirci sayısı 51 bin 590'dır. Her iki tiyatroda sahnelenen yetişkin oyunlarında ulaşılan seyirci sayısı ise 15 bin 770'dir. Toplamda 67 bin 360 seyirciye ulaşılır.

2008 ile 2015 yılları arasında Adile Naşit Tiyatrosu'ndaki oyunlar ücretsiz olarak iki aylık periyotlar halinde sahnelenirken 2015-2016 sezonundan her hafta farklı oyun sahnelenmeye başlanmıştır. Böylece bir oyun ayda bir kere sahnelenmiş olur. Bu değişiklik önemlidir. Çünkü bir çocuk ve yanında annesi ve babasıyla birlikte tiyatroya gelip ücretsiz olarak oyun seyrettikten sonra bir daha tiyatroya gelmesi için en az iki ay geçiyordu. Bu uygulama değiştirilip her hafta farklı oyunlar sahnelenmeye başlanması alışkanlığı getirilmiştir. Böylece çocuk ayda dört farklı oyunu seyretmeye başlamıştır. Aile tiyatroyu her hafta gidilen ve oyun seyredilen bir sanat mekânı olarak görmeye başlamıştır. Adile Naşit Tiyatrosu o kadar yoğun ilgi görmeye başlamıştır ki artık tiyatroda çocuklara dahi yer kalmamaktadır. Oyuna geç gelen çocuklar ya ayakta ya da koridor da oyunu seyretmektedirler. Oyun sahnelenirken aileler dışarı da çocuklarını bekliyorlar. Bu satırların yazarı ise en arkada, genellikle ayakta durarak, bazen ise merdivene oturarak tiyatroda birçok oyun seyretmiştir. 

Yukarıdaki rakamları sadece 2015-2016 sezonunun sonucu olarak değil, 1996 yılından itibaren yirmi yıl boyunca verilen emeğin sonucu olarak kabul edilmeli. 1996 yılında ilçede tiyatro salonu yokken, bugün iki tiyatro salonu vardır. Neredeyse ilçe nüfusunun yüzde onu kadar seyirci sayısına ulaşılmıştır. Yıldırım Belediyesi yönetimi tiyatroya her yıl artan oranlarda destek olduğu zaman seyirci sayısının birkaç yıl içinde ikiye üçe katlanacağına inanıyoruz.

Son olarak nüfusu hızla artan Yıldırım İlçesi'nin daha büyük tiyatro salonlarına ihtiyacı olduğunu belirtmek isteriz.

 

Dipnotlar

1)            Bursa 2000, 16 Ağustos 1996.

2)            Bursa Haber (Vizyon), 8 Ekim 1996.

3)            Aydın, Olay (1 Haziran 1998). Hürriyet, 1 Haziran 1998.

4)            Çalışkan, Bursa Hâkimiyet; Gündoğan, Olay; Ünal, Bursa Haber (20 Eylül 2000).

5)            Uzun, Bursa Haber (13 Ekim 2000). Terzioğlu, Bursa Hâkimiyet (Yaşayan Bursa) (15 Ekim 2000). Oyunla ilgili bir başka yazı için bkz. Tanyıldız, Bursa Haber (15 Ekim 2000).

6)            Karakaş, Olay (13 Ekim 2000).

7)            Demiröz, Bursa Hâkimiyet (13 Ekim 2000).

8)            Altunöz, Bursa Hâkimiyet (21 Eylül 2000). Turan, Olay (25 Ekim 2000).

9)            Aksoy, Bursa Haber; Karakaş, Olay; Tuna, Bursa Hâkimiyet (13 Eylül 2001). Coşkun, Bursa Hâkimiyet (14 Eylül 2001). 

10)         Arslan, Bursa Haber; Yeşiltan, Olay (17 Ekim 2001). Bursa Haber, 21 Ekim 2001.

11)         Oyunun afişi.

12)         Olay, 22 Kasım 2001.

13)         Coşkun, Bursa Hâkimiyet (26 Şubat 2002).

14)         Oyunun afişi.

15)         Turan, Olay (1 Ekim 2002).

16)         Oyunun afişi.

17)         Coşkun, Kent (2 Mart 2003).

18)         Anı köşesiyle ilgili yazı için bkz. Coşkun, Kent (1 Şubat 2004)

 

Kaynakça

Adile Naşit Tiyatrosu ve Barış Manço Kültür Merkezi 2015-2016 Sanat Sezonu Analizi.

Aksoy, Sibel "Yıldırım'a Şehir Tiyatrosu", Bursa Haber, (13 Eylül 2001).

Altunöz, Ramazan "Devlet Tiyatrosu Yıldırım'da", Bursa Hâkimiyet, (21 Eylül 2000).

Arslan, Işıl "Bursa 'Şehir Tiyatrosu'na Kavuşuyor", Bursa Haber, (17 Ekim 2001).

Aydın, İhsan "Berna Yılmaz Rüzgârı", Olay, (1 Haziran 1998).

Coşkun, Berrak "Tiyatronun Yeni Adresi", Bursa Hâkimiyet, (14 Eylül 2001).

---, "Yirmi Defa Dünya Evi", Bursa Hâkimiyet, (26 Şubat 2002).

---, "Kahkaha Klasiği", Kent, (2 Mart 2003).

---, "Sanatçılar Ölmez!", Kent, (1 Şubat 2004).

Çalışkan, Kadriye "Yıldırım Buram Buram "Sanat" Kokacak", Bursa Hâkimiyet, (20 Eylül 2000).

Demiröz, Ekrem "Devlet Tiyatrosu Yıldırım'da", Bursa Hâkimiyet, (13 Ekim 2000).

Gündoğan, Seyit "Yıldırım'a Tiyatro Müjdesi", Olay, (20 Eylül 2000).

Karakaş, Erdinç "Adile Naşit Sahnesi'nde İlk Oyun", Olay, (13 Ekim 2000).

---, "Yıldırım'a Şehir Tiyatrosu", Olay, (13 Eylül 2001).

Tanyıldız, Selahattin "Şölen Gibi Bir Açılış", Bursa Haber, (15 Ekim 2000).

Terzioğlu, Zeyneb "Yıldırım'da Her Hafta Tiyatro", Bursa Hâkimiyet, (15 Ekim 2000).

Tuna, Okan "Şehir Tiyatrosu", Bursa Hâkimiyet, (13 Eylül 2001).

Turan, İkbal  "Pascal'ın Hikâyesi", Olay, (25 Ekim 2000).

---, "Toros Canavarı Yıldırım'da", Olay, (1 Ekim 2002).

Uzun, Mehmet "Adile Naşit Sahnesi Perdelerini Açtı", Bursa Haber, (13 Ekim 2000).

Ünal, Nurşen "DT Oyunları Adile Naşit Sahnesi'nde", Bursa Haber, (20 Eylül 2000).

Yeşiltan, İbrahim "Başkandan Baklavalı Ziyaret", Olay, (17 Ekim 2001).

 

Not: Engin Dörtkardeş ile 9 Mayıs 2016'da, Akif Oktay ile 27 Mayıs 2016'da, Kamil Atliman ile 8 Haziran-25 Ağustos 2016'da, Adnan Tunalı ile 18-26 Ağustos 2016'da, Aşkın Kürşat ile 26 Ağustos 2016'da, Gaye Doğan ile 25 Ağustos 2016'da, Orhan Ergün ile 2 Eylül 2016'da yüzyüze, Serpil Arslantürk ile 29 Ağustos 2016'da telefonla, Nevzat Çiftçi ile 2 Eylül 2016'da e-mail ile bilgi alındı. Adı geçen herkese teşekkür etmek boynumuzun borcudur.  Ayrıca Yıldırım Belediyesi Şehir Tiyatrosu ile ilgili fotoğraf, gazete haberleri ve afişleri Kamil Atliman'dan aldık. Kamil Atliman'ın arşivi olmasaydı bu makale yazılamazdı.                  

 

 

 

                 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.