Böbrek taşı görülme sıklığı dünyanın farklı bölgelerinde farklı istatistiklerle seyreden bir sorun. Özellikle ülkemiz gibi sıcak iklime sahip ülkelerde daha fazla rastlanıyor. Kişinin yaşam kalitesi üzerinde ciddi olumsuz etkileri olan bu sorun yaygın olmakla birlikte hala doğru zannedilen birçok bilgiyle yaşanıyor.
Haber Giriş Tarihi: 16.03.2022 12:15
Haber Güncellenme Tarihi: 16.03.2022 12:15
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Böbrek taşı kuşağında yer alan ülkemizde böbrek taşı görülme sıklığının yaklaşık %15 olduğunu ve bu oranının Amerika’daki görülme sıklığından (%10) daha fazla olduğunu belirten Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. İlter Alkan, doğru bilinen yanlışlar konusunda uyardı. Toplumdaki birçok insanın bu sorunla mücadele ettiğini hatırlatarak yanlış bilgileri doğrularıyla güncelledi.
Bu konunun böbrek taşı analizinde kalsiyum taşı tespit edilen birçok hasta tarafından yanlış bilinen bir bilgi olduğuna dikkat çeken Üroloji Uzmanı Doç. Dr. İlter Alkan şu bilgileri verdi:
“Diyetimizle aldığımız kalsiyum gerçekte bizi böbrek taşlarından korumaktadır. Diyetteki kalsiyum miktarını aşırı kısıtlamak (günde 400 mg dan az) bağırsaklarda kalsiyumun oksalat ile bağlanmasını azaltacağından kalsiyum oksalat taşı oluşma riskini artırır. Bu nedenle kalsiyum kısıtlamasına gidilmesi yanlıştır, günlük kalsiyum alımı normal hatta biraz yüksek olmalıdır (günlük 1000-1200 mg).”
Günlük sıvı alım miktarının taş oluşumunun engellenmesi için en önemli faktörlerden biri olduğunu hatırlatan Doç. Dr. İlter Alkan ancak böbrek taşlarını önlemek için sadece su içilmesi gerektiği konusundaki bilginin de çok doğru olmadığını söyledi.
"Et yemek böbrek taşına neden olur!"
Et yemenin böbrek taşına neden olduğuna dair bilginin de çok doğru olmadığını hatırlatan Doç. Dr. İlter Alkan, fazla et (hayvansal protein) tüketmenin riski artırıcı bir unsur olabildiğini belirterek, “Günlük önerilen protein miktarı kilo başına 0.8-1 gr’dır. Normal miktarlarda alınan protein (hayvansal kaynaklı bile olsa) taş riskini artırmamaktadır. Ancak aşırı alınan (günlük 2 gr/kg ve üstü) taş oluşma riskini artırabilir” diye konuştu.
"Sebze ve meyveler yüksek oksalat içerdiğinden taş oluşumuna neden olur!"
Her meyve ve sebzenin yüksek oksalat içeriğine sahip olmadığını, hatta sebze ve meyve tüketiminin taş oluşumunu azaltan mineralleri içermesi ve lif içeriği nedeniyle taş oluşumu riskini azaltabileceğini söyleyen Doç. Dr. İlter Alkan bu bilginin de doğru olmadığına işaret etti. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Alkan sözlerine şöyle devam etti: “Bu nedenle dengeli beslenme ve sebze ve meyvenin bol tüketilmesi böbrek taşını engellemede önemli rol oynamaktadır. Taş düşüren hastalar servis başına 80 mg dan az oksalat içeren sebze ve meyveleri tercih etmelidir. Ispanak, lahana, fındık, badem, çikolata yüksek oksalat içermektedir. Bu yiyeceklerin süt ile alınması (bağırsaklardan oksalat emilimini azaltacağından) önerilmektedir.”
"Böbrek taşımı ilaç ya da bazı doğal takviyeler ile eritebilirim!"
Bu bilgi nedeniyle böbrek taşı hastalarının farklı çözüm yollarını arayışlarına girebildiğini bunun da istenmeyen sonuçlara neden olabildiğini hatırlatan Üroloji Uzmanı Doç. Dr. İlter Alkan konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Taşların çoğunluğunu oluşturan (%75-80) kalsiyum taşları ve diğer içerikli taşlar için, ilaç tedavisi ile eritilmesi mümkün değildir. Ancak ürik asit taşlarında uygulanan ilaç tedavileri ile taşları eritmek mümkün olabilmektedir.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Böbrek taşını önlemek için ne yapılmalı?
Böbrek taşı görülme sıklığı dünyanın farklı bölgelerinde farklı istatistiklerle seyreden bir sorun. Özellikle ülkemiz gibi sıcak iklime sahip ülkelerde daha fazla rastlanıyor. Kişinin yaşam kalitesi üzerinde ciddi olumsuz etkileri olan bu sorun yaygın olmakla birlikte hala doğru zannedilen birçok bilgiyle yaşanıyor.
Böbrek taşı kuşağında yer alan ülkemizde böbrek taşı görülme sıklığının yaklaşık %15 olduğunu ve bu oranının Amerika’daki görülme sıklığından (%10) daha fazla olduğunu belirten Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. İlter Alkan, doğru bilinen yanlışlar konusunda uyardı. Toplumdaki birçok insanın bu sorunla mücadele ettiğini hatırlatarak yanlış bilgileri doğrularıyla güncelledi.
Bu konunun böbrek taşı analizinde kalsiyum taşı tespit edilen birçok hasta tarafından yanlış bilinen bir bilgi olduğuna dikkat çeken Üroloji Uzmanı Doç. Dr. İlter Alkan şu bilgileri verdi:
“Diyetimizle aldığımız kalsiyum gerçekte bizi böbrek taşlarından korumaktadır. Diyetteki kalsiyum miktarını aşırı kısıtlamak (günde 400 mg dan az) bağırsaklarda kalsiyumun oksalat ile bağlanmasını azaltacağından kalsiyum oksalat taşı oluşma riskini artırır. Bu nedenle kalsiyum kısıtlamasına gidilmesi yanlıştır, günlük kalsiyum alımı normal hatta biraz yüksek olmalıdır (günlük 1000-1200 mg).”
Günlük sıvı alım miktarının taş oluşumunun engellenmesi için en önemli faktörlerden biri olduğunu hatırlatan Doç. Dr. İlter Alkan ancak böbrek taşlarını önlemek için sadece su içilmesi gerektiği konusundaki bilginin de çok doğru olmadığını söyledi.
"Et yemek böbrek taşına neden olur!"
Et yemenin böbrek taşına neden olduğuna dair bilginin de çok doğru olmadığını hatırlatan Doç. Dr. İlter Alkan, fazla et (hayvansal protein) tüketmenin riski artırıcı bir unsur olabildiğini belirterek, “Günlük önerilen protein miktarı kilo başına 0.8-1 gr’dır. Normal miktarlarda alınan protein (hayvansal kaynaklı bile olsa) taş riskini artırmamaktadır. Ancak aşırı alınan (günlük 2 gr/kg ve üstü) taş oluşma riskini artırabilir” diye konuştu.
"Sebze ve meyveler yüksek oksalat içerdiğinden taş oluşumuna neden olur!"
Her meyve ve sebzenin yüksek oksalat içeriğine sahip olmadığını, hatta sebze ve meyve tüketiminin taş oluşumunu azaltan mineralleri içermesi ve lif içeriği nedeniyle taş oluşumu riskini azaltabileceğini söyleyen Doç. Dr. İlter Alkan bu bilginin de doğru olmadığına işaret etti. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Alkan sözlerine şöyle devam etti: “Bu nedenle dengeli beslenme ve sebze ve meyvenin bol tüketilmesi böbrek taşını engellemede önemli rol oynamaktadır. Taş düşüren hastalar servis başına 80 mg dan az oksalat içeren sebze ve meyveleri tercih etmelidir. Ispanak, lahana, fındık, badem, çikolata yüksek oksalat içermektedir. Bu yiyeceklerin süt ile alınması (bağırsaklardan oksalat emilimini azaltacağından) önerilmektedir.”
"Böbrek taşımı ilaç ya da bazı doğal takviyeler ile eritebilirim!"
Bu bilgi nedeniyle böbrek taşı hastalarının farklı çözüm yollarını arayışlarına girebildiğini bunun da istenmeyen sonuçlara neden olabildiğini hatırlatan Üroloji Uzmanı Doç. Dr. İlter Alkan konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Taşların çoğunluğunu oluşturan (%75-80) kalsiyum taşları ve diğer içerikli taşlar için, ilaç tedavisi ile eritilmesi mümkün değildir. Ancak ürik asit taşlarında uygulanan ilaç tedavileri ile taşları eritmek mümkün olabilmektedir.”
En Çok Okunan Haberler
Yağışlara dayanamayan istinat duvarı çöktü
On binlerce kişinin dolandırıldığı davanın sanığı idam edildi
Adliye soygununa ilişkin 10 kişi gözaltına alındı
Hayatını kaybeden üsteğmen son yolculuğuna uğurlandı
Bursa'da Rumeli camiasından dayanışma mesajı
Konyaspor, Fenerbahçe maçının hazırlıklarına başladı
Macaristan Başbakanı Orban, Türkiye'ye geliyor
Monaco - Galatasaray maçına Hollandalı hakem
Katar’dan Gazze açıklaması