Doğal afetler, bireylerin ruh sağlığını derinden etkileyerek travma, kaygı ve depresyon gibi psikolojik sorunlara yol açabilir. Klinik Psikolog Dr. Yasemin Meriç Kazdal, deprem stresini azaltmanın bazı yollarını paylaştı.
Haber Giriş Tarihi: 27.04.2025 16:18
Haber Güncellenme Tarihi: 27.04.2025 16:22
Kaynak:
NTV
23 Nisan 2025’te İstanbul Silivri açıklarında Marmara Denizi’nde meydana gelen deprem, hepimize bir kez daha hayatın ne kadar kırılgan olduğunu hatırlattı. Depremi yaşayan ve etkilenen herkese geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Yaşamı sürdürürken, zaman zaman bir deprem ülkesi olduğumuzu unutuyoruz. Ancak yerin birkaç saniyelik sarsıntısı, geçmişin travmalarını, yaşanmış acıları, kayıpları ve belirsizlik dolu soruları tüm gerçekliğiyle önümüze seriyor:
"Bu zamana kadar hiçbir şey değişmedi mi?"
"Yeterli önlemler alındı mı?"
"Şimdi ne olacak?"
Bu sorular, kalbimizde yoğun bir kaygı, huzursuzluk, çaresizlik ve hüzün duygularını tetikleyebiliyor.
Ve bu duygular, tahmin edilenden çok daha doğal.
Deprem sonrası psikolojik tepkiler
Travma psikolojisine göre, bir afet deneyiminden sonra insanlar genellikle iki temel alanda zorlanır: fiziksel güvenlik ve psikolojik güvenlik.
Fiziksel güvenlik için somut önlemler alınması gerekirken, psikolojik güvenlik ise daha karmaşık bir sürecin parçasıdır:
Belirsizliği yönetebilmek, kontrol duygusunu yeniden inşa edebilmek ve duygusal dayanıklılığı güçlendirmek.
Bu nedenle öncelikle, soyut korkular yerine somut adımlar atmak çok değerlidir.
Somut önlemler: güçsüzlük hissine karşı ilk adım
- Deprem çantası hazırlayın ve kolay ulaşılabilir bir yerde bulundurun.
- Yaşam alanlarınızı güvenli hale getirin.
- Elektrik, su ve doğalgaz vanalarının yerlerini öğrenin.
- Toplanma alanlarını öğrenin.
- Evcil hayvanlar için acil durum planı yapın.
- Acil durum planları oluşturun ve tatbikatlar yapın.
- Güvenilir kaynaklardan haber alın ve afet bilgilendirme uygulamalarını telefonlara indirin.
Psikolojik sağlık için yaşam üçgenleri
Her somut önleme rağmen, yaşanmış travmaların ve geleceğe dair tehdit algısının yarattığı duygusal dalgalanmalar devam edebilir.
Bu duyguları yönetebilmek için, fiziksel yaşam üçgenlerinin yanı sıra, ruhsal yaşam üçgenleri oluşturmak da önemlidir.
Ruh sağlığı için yaşam üçgeni önerileri:
- Güvende hissettiğiniz bir mekânda, sevdiğiniz biriyle kahve içmek.
- Deniz kenarında yürüyüş yapmak.
- Mutfakta müzik eşliğinde yemek pişirmek.
- Bir parkta, çiftlikte hayvanlarla vakit geçirmek.
Deprem sonrası görülebilecek ruhsal belirtiler:
- Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)
- Yaygın Anksiyete Bozukluğu
- Panik ataklar
- Uyku ve yeme düzeninde bozulmalar
- Tetikleyicilere karşı aşırı hassasiyet
Bu belirtiler devam ediyorsa ve günlük işlevselliği etkiliyorsa, bir ruh sağlığı profesyonelinden destek almak hayat kalitesini artırmak açısından çok kıymetlidir. Psikolojik destek almak, zayıflık değil, kendi hayatına sahip çıkma cesaretidir.
Unutmayalım:
Depremleri durduramayız.
Ama etkilerini azaltabiliriz.
Ve ruhsal dayanıklılığımızı güçlendirerek, hayatın beklenmedik anlarında ayakta kalabiliriz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Depremin ruh sağlığı üzerindeki etkisi
Doğal afetler, bireylerin ruh sağlığını derinden etkileyerek travma, kaygı ve depresyon gibi psikolojik sorunlara yol açabilir. Klinik Psikolog Dr. Yasemin Meriç Kazdal, deprem stresini azaltmanın bazı yollarını paylaştı.
23 Nisan 2025’te İstanbul Silivri açıklarında Marmara Denizi’nde meydana gelen deprem, hepimize bir kez daha hayatın ne kadar kırılgan olduğunu hatırlattı. Depremi yaşayan ve etkilenen herkese geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Yaşamı sürdürürken, zaman zaman bir deprem ülkesi olduğumuzu unutuyoruz. Ancak yerin birkaç saniyelik sarsıntısı, geçmişin travmalarını, yaşanmış acıları, kayıpları ve belirsizlik dolu soruları tüm gerçekliğiyle önümüze seriyor:
"Bu zamana kadar hiçbir şey değişmedi mi?"
"Yeterli önlemler alındı mı?"
"Şimdi ne olacak?"
Bu sorular, kalbimizde yoğun bir kaygı, huzursuzluk, çaresizlik ve hüzün duygularını tetikleyebiliyor.
Ve bu duygular, tahmin edilenden çok daha doğal.
Deprem sonrası psikolojik tepkiler
Travma psikolojisine göre, bir afet deneyiminden sonra insanlar genellikle iki temel alanda zorlanır: fiziksel güvenlik ve psikolojik güvenlik.
Fiziksel güvenlik için somut önlemler alınması gerekirken, psikolojik güvenlik ise daha karmaşık bir sürecin parçasıdır:
Belirsizliği yönetebilmek, kontrol duygusunu yeniden inşa edebilmek ve duygusal dayanıklılığı güçlendirmek.
Bu nedenle öncelikle, soyut korkular yerine somut adımlar atmak çok değerlidir.
Somut önlemler: güçsüzlük hissine karşı ilk adım
- Deprem çantası hazırlayın ve kolay ulaşılabilir bir yerde bulundurun.
- Yaşam alanlarınızı güvenli hale getirin.
- Elektrik, su ve doğalgaz vanalarının yerlerini öğrenin.
- Toplanma alanlarını öğrenin.
- Evcil hayvanlar için acil durum planı yapın.
- Acil durum planları oluşturun ve tatbikatlar yapın.
- Güvenilir kaynaklardan haber alın ve afet bilgilendirme uygulamalarını telefonlara indirin.
Psikolojik sağlık için yaşam üçgenleri
Her somut önleme rağmen, yaşanmış travmaların ve geleceğe dair tehdit algısının yarattığı duygusal dalgalanmalar devam edebilir.
Bu duyguları yönetebilmek için, fiziksel yaşam üçgenlerinin yanı sıra, ruhsal yaşam üçgenleri oluşturmak da önemlidir.
Ruh sağlığı için yaşam üçgeni önerileri:
- Güvende hissettiğiniz bir mekânda, sevdiğiniz biriyle kahve içmek.
- Deniz kenarında yürüyüş yapmak.
- Mutfakta müzik eşliğinde yemek pişirmek.
- Bir parkta, çiftlikte hayvanlarla vakit geçirmek.
Deprem sonrası görülebilecek ruhsal belirtiler:
- Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)
- Yaygın Anksiyete Bozukluğu
- Panik ataklar
- Uyku ve yeme düzeninde bozulmalar
- Tetikleyicilere karşı aşırı hassasiyet
Bu belirtiler devam ediyorsa ve günlük işlevselliği etkiliyorsa, bir ruh sağlığı profesyonelinden destek almak hayat kalitesini artırmak açısından çok kıymetlidir. Psikolojik destek almak, zayıflık değil, kendi hayatına sahip çıkma cesaretidir.
Unutmayalım:
Depremleri durduramayız.
Ama etkilerini azaltabiliriz.
Ve ruhsal dayanıklılığımızı güçlendirerek, hayatın beklenmedik anlarında ayakta kalabiliriz.
Önlem almak güçtür.
Duygularını anlamak güçtür.
Yardım istemek ise en büyük güçtür.
Hepimize tekrardan geçmiş olsun.
Kaynak: NTV
En Çok Okunan Haberler
Yolcu otobüsü alev alev aldı, yolcular son anda tahliye edildi
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "75 milyar metreküplük yeni doğalgaz keşfi yaptık"
'Gri Koç', Bursalı gençlere sınav kazandıran taktikleri anlattı
Kiracı ölünce 11 yıllık sır açığa çıktı
ABD'de fırtına ve hortum felaketi: 23 ölü
Bursa'da hayvan barınağında gergin anlar
Tez Yazım Sürecinde Profesyonel Destek
Boşanma aşamasındaki eşini sokak ortasında öldürdü
Bungalov tatilleri kabusa döndü: 4 yaşındaki çocuklarını havuzda buldular