Tip 2 diyabet hastalığı endüstri çağında modern yaşam tarzının bir hediyesi olarak ciddi bir sağlık problemi olmaya devam etmektedir. Klasik tedavi metotları olan diyet, egzersiz ve ilaç tedavisi her zaman başarılı sonuç vermeyebilir. Tip 2 diyabet tedavisinde cerrahi yöntem gittikçe artan sıklıkta kullanılmaktadır. Metabolik cerrahi adı verilen bu ameliyatlarda amaç mide hacmini küçültmek ve ince bağırsağın başlangıç kısmının devre dışı bırakılarak gıdaların doğrudan ince bağırsağın ikinci yarısına geçmesini sağlamaktır.
Haber Giriş Tarihi: 03.12.2017 15:46
Haber Güncellenme Tarihi: 03.12.2017 15:46
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Prof.Dr. Şükrü Aydın DÜZGÜN
Metabolik cerrahinin diyabet hastalığında nasıl yararlı olduğu mevcut bilgilerimize göre şöyle açıklanabilir; sindirim sistemimiz gıdaların sindirim ve emiliminin tüm ince bağırsak boyunca dengeli bir şekilde yürütülmesi esasına göre planlanmıştır. Fakat günümüzde ağırlıklı olarak tükettiğimiz işlenmiş ve rafine gıdaların çoğu bağırsakların başlangıç kısmında emilir ve son kısmına ulaşamaz. Bu durumda bağırsağın son kısmında insülin hassasiyetini artıracak uyarı oluşmamaktadır. Böylece insülin direnci artmakta ve tip 2 diyabet hastalığına zemin hazırlanmaktadır. Metabolik cerrahi ile gıdalar bağırsağın başlangıç kısmından uzaklaştırılır ve doğrudan son kısmına geçmesi sağlanır. Sonuç olarak insülin direncindeki artışın önüne geçilerek şeker kontrolü sağlanmış olur.
Laparoskopik yöntemle yapılan metabolik cerrahi pek çok ameliyata göre daha fazla teknik beceri, eğitim ve tecrübe gerektirir. Hastanede yatış süresi ortalama 3 gün civarındadır. Ameliyat sonrası 2-3 ay içinde hastaların % 90'ında kan şekeri düzene girmekte ve ilaç kullanmaya gerek kalmamaktadır. Diyabetin yol açacağı göz bozuklukları, böbrek hasarı, damar tıkanıklığına bağlı kalp rahatsızlığı gibi durumların da önü alınabilmektedir. Elbette her cerrahi işlemde olduğu gibi bazı riskler taşır, bu yüzden karar vermeden önce risk/fayda değerlendirmesi iyi yapılmalıdır. Metabolik cerrahi ile sağlanan diyabet kontrolü uzun süreli sayılabilir. Araştırmalar on yıllık bir sürenin sonunda metabolik cerrahinin etkinliğinin azaldığını göstermiştir. Ancak bu süre içinde elde edilen beslenme ve egzersiz alışkanlığı, kilo kontrolü gibi kazanımlar diyabetin tekrar belirgin hale gelmesini engeller ve kişi sağlıklı bir şekilde hayatına devam edebilir.
Prof. Dr. Şükrü Aydın Düzgün
Sonuç olarak metabolik cerrahi, tip 2 diyabet tedavisinde başarılı ve uzun süreli etkili bir yöntemdir. Ancak diyabet tedavisi için ameliyatı seçmek oldukça radikal ve ciddi bir tercihtir. Aslında daha da radikal ve belki de akılcı bir çözüm gıda endüstrisini işlenmiş, rafine gıdalardan vazgeçirme ve daha hareketli günlük yaşam sağlayan bir şehir ve iş hayatı planlaması olmalıdır. Ancak bu radikal değişime zorlayacak kişisel veya kurumsal otorite sağlanana dek metabolik cerrahinin tahtını korumayı sürdüreceği görünmektedir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Diyabet tedavisinde metabolik cerrahi
Tip 2 diyabet hastalığı endüstri çağında modern yaşam tarzının bir hediyesi olarak ciddi bir sağlık problemi olmaya devam etmektedir. Klasik tedavi metotları olan diyet, egzersiz ve ilaç tedavisi her zaman başarılı sonuç vermeyebilir. Tip 2 diyabet tedavisinde cerrahi yöntem gittikçe artan sıklıkta kullanılmaktadır. Metabolik cerrahi adı verilen bu ameliyatlarda amaç mide hacmini küçültmek ve ince bağırsağın başlangıç kısmının devre dışı bırakılarak gıdaların doğrudan ince bağırsağın ikinci yarısına geçmesini sağlamaktır.
Prof.Dr. Şükrü Aydın DÜZGÜN
Metabolik cerrahinin diyabet hastalığında nasıl yararlı olduğu mevcut bilgilerimize göre şöyle açıklanabilir; sindirim sistemimiz gıdaların sindirim ve emiliminin tüm ince bağırsak boyunca dengeli bir şekilde yürütülmesi esasına göre planlanmıştır. Fakat günümüzde ağırlıklı olarak tükettiğimiz işlenmiş ve rafine gıdaların çoğu bağırsakların başlangıç kısmında emilir ve son kısmına ulaşamaz. Bu durumda bağırsağın son kısmında insülin hassasiyetini artıracak uyarı oluşmamaktadır. Böylece insülin direnci artmakta ve tip 2 diyabet hastalığına zemin hazırlanmaktadır. Metabolik cerrahi ile gıdalar bağırsağın başlangıç kısmından uzaklaştırılır ve doğrudan son kısmına geçmesi sağlanır. Sonuç olarak insülin direncindeki artışın önüne geçilerek şeker kontrolü sağlanmış olur.
Laparoskopik yöntemle yapılan metabolik cerrahi pek çok ameliyata göre daha fazla teknik beceri, eğitim ve tecrübe gerektirir. Hastanede yatış süresi ortalama 3 gün civarındadır. Ameliyat sonrası 2-3 ay içinde hastaların % 90'ında kan şekeri düzene girmekte ve ilaç kullanmaya gerek kalmamaktadır. Diyabetin yol açacağı göz bozuklukları, böbrek hasarı, damar tıkanıklığına bağlı kalp rahatsızlığı gibi durumların da önü alınabilmektedir. Elbette her cerrahi işlemde olduğu gibi bazı riskler taşır, bu yüzden karar vermeden önce risk/fayda değerlendirmesi iyi yapılmalıdır. Metabolik cerrahi ile sağlanan diyabet kontrolü uzun süreli sayılabilir. Araştırmalar on yıllık bir sürenin sonunda metabolik cerrahinin etkinliğinin azaldığını göstermiştir. Ancak bu süre içinde elde edilen beslenme ve egzersiz alışkanlığı, kilo kontrolü gibi kazanımlar diyabetin tekrar belirgin hale gelmesini engeller ve kişi sağlıklı bir şekilde hayatına devam edebilir.
Prof. Dr. Şükrü Aydın Düzgün
Sonuç olarak metabolik cerrahi, tip 2 diyabet tedavisinde başarılı ve uzun süreli etkili bir yöntemdir. Ancak diyabet tedavisi için ameliyatı seçmek oldukça radikal ve ciddi bir tercihtir. Aslında daha da radikal ve belki de akılcı bir çözüm gıda endüstrisini işlenmiş, rafine gıdalardan vazgeçirme ve daha hareketli günlük yaşam sağlayan bir şehir ve iş hayatı planlaması olmalıdır. Ancak bu radikal değişime zorlayacak kişisel veya kurumsal otorite sağlanana dek metabolik cerrahinin tahtını korumayı sürdüreceği görünmektedir.
En Çok Okunan Haberler
"Sensiz Olamam" müzikseverlerle buluştu
TOFAŞ, Başakşehir Koleji'ni 90-85 mağlup etti
Paris Saint-Germain üst üste 3'üncü kez şampiyon
‘Uçan Süpürge’ Ankara’da
Demet Akalın'dan çok konuşulacak Zuhal Topal itirafı
Bursa'daki eğlence merkezinde bir saldırı daha
Maç sonrası yaşanan gerginlikte futbolcu ve taraftar yaralandı
Direklerarası Seyirci Ödülleri sahiplerini buldu
"Başlangıçlar" Türkiye prömiyerini gerçekleştirdi