Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, "Meme kanseri hastalarındaki depresyon ve anksiyete tedavi uyumu, hayat kalitesi başta olmak üzere hastalıkta bir olumsuz etkiye yol açabilir” dedi.
Haber Giriş Tarihi: 09.04.2024 14:28
Haber Güncellenme Tarihi: 09.04.2024 14:28
Kaynak: İHA
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun meme kanserinin tedavisinde hastanın psikolojik durumunun çok önemli olduğunu, tedavi sürecinde hastaların depresyona dikkat etmeleri gerektiğini söyledi. Coşkun, bu süreçte erken teşhis ile hem ilaç hem de psikoterapinin olumsuz durumun önüne geçilebileceğine dikkat çekti.
“Uygulanan tedavilerdeki zorluklar birçok hastada başta depresyon olmak üzere psikolojik sorunlara yol açmaktadır”
Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanserlerin başında geldiğini hatırlatan Coşkun, “Yaklaşık her 8 kadından birinde hayatı boyunca meme kanseri geliştiğini söyleyebiliriz. Günümüzde gerek daha sık erken tanı gerekse gelişen tedavi yöntemleri ile birçok meme kanseri hastasının tamamen iyileşmesi mümkün olmaktadır. Fakat kanserin korkutucu adı ve uygulanan tedavilerdeki zorluklar birçok hastada başta depresyon olmak üzere psikolojik sorunlara yol açmaktadır. Bazı çalışmalarda yüzde 40’lara varan depresyon oranları bildirilmiştir. Birkaç gün önce European Psychiatric Association Kongresinde depresyon tanısı alan meme kanseri hastalarında hastalık seyrinin daha olumsuz olduğuna yönelik bir çalışma sunuldu. Starostin ve arkadaşları tarafından sunulan çalışmada evre 1,2,3 erken evre meme kanserli hastalarda depresyon tanısı olanlarda meme kanserine bağlı ölüm oranının 2-2,5 kat daha fazla olduğu gösterildi” ifadelerini kullandı.
“Hayat kalitesi başta olmak üzere hastalıkta bir olumsuz etkiye yol açabilir”
Süreç içerisinde hastanın psikolojisinin önemli olduğunu belirten Coşkun, “Hastalarda devam eden depresyonun erken evre hastalarda meme kanseri seyrini olumsuz etkileyebileceği iddia edildi. Meme kanseri hastalarındaki depresyon ve anksiyete tedavi uyumu, hayat kalitesi başta olmak üzere hastalıkta bir olumsuz etkiye yol açabilir. Bu nedenle her meme kanseri hastasının ilk teşhisten itibaren psikolojik açıdan değerlendirilmesi son derece önemli. Erken teşhis ile hem ilaç hem de psikoterapi ile yukarıda bahsi geçen olumsuz durumun önüne geçilmesi mümkün olabilecektir” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Meme kanseri hastalarında depresyona dikkat
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, "Meme kanseri hastalarındaki depresyon ve anksiyete tedavi uyumu, hayat kalitesi başta olmak üzere hastalıkta bir olumsuz etkiye yol açabilir” dedi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun meme kanserinin tedavisinde hastanın psikolojik durumunun çok önemli olduğunu, tedavi sürecinde hastaların depresyona dikkat etmeleri gerektiğini söyledi. Coşkun, bu süreçte erken teşhis ile hem ilaç hem de psikoterapinin olumsuz durumun önüne geçilebileceğine dikkat çekti.
“Uygulanan tedavilerdeki zorluklar birçok hastada başta depresyon olmak üzere psikolojik sorunlara yol açmaktadır”
Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanserlerin başında geldiğini hatırlatan Coşkun, “Yaklaşık her 8 kadından birinde hayatı boyunca meme kanseri geliştiğini söyleyebiliriz. Günümüzde gerek daha sık erken tanı gerekse gelişen tedavi yöntemleri ile birçok meme kanseri hastasının tamamen iyileşmesi mümkün olmaktadır. Fakat kanserin korkutucu adı ve uygulanan tedavilerdeki zorluklar birçok hastada başta depresyon olmak üzere psikolojik sorunlara yol açmaktadır. Bazı çalışmalarda yüzde 40’lara varan depresyon oranları bildirilmiştir. Birkaç gün önce European Psychiatric Association Kongresinde depresyon tanısı alan meme kanseri hastalarında hastalık seyrinin daha olumsuz olduğuna yönelik bir çalışma sunuldu. Starostin ve arkadaşları tarafından sunulan çalışmada evre 1,2,3 erken evre meme kanserli hastalarda depresyon tanısı olanlarda meme kanserine bağlı ölüm oranının 2-2,5 kat daha fazla olduğu gösterildi” ifadelerini kullandı.
“Hayat kalitesi başta olmak üzere hastalıkta bir olumsuz etkiye yol açabilir”
Süreç içerisinde hastanın psikolojisinin önemli olduğunu belirten Coşkun, “Hastalarda devam eden depresyonun erken evre hastalarda meme kanseri seyrini olumsuz etkileyebileceği iddia edildi. Meme kanseri hastalarındaki depresyon ve anksiyete tedavi uyumu, hayat kalitesi başta olmak üzere hastalıkta bir olumsuz etkiye yol açabilir. Bu nedenle her meme kanseri hastasının ilk teşhisten itibaren psikolojik açıdan değerlendirilmesi son derece önemli. Erken teşhis ile hem ilaç hem de psikoterapi ile yukarıda bahsi geçen olumsuz durumun önüne geçilmesi mümkün olabilecektir” dedi.
Kaynak: İHA
En Çok Okunan Haberler
Taksim ve İstiklal Caddesi'ndeki kısıtlamalar kaldırıldı
MSB acı haberi duyurdu: Şehidimiz var!
TOFAŞ kıl payı kazandı: 80-78
MSB duyurdu: 2 terörist etkisiz hale getirildi
Mutluluklarına gölge düşmüyor
Megalopolis'ten ilk kareler
Kocaeli Film Festivali’nin programı belli
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu toplantısı sonrası açıklama
Başkan Aydın 1 Mayıs'ı emekçilere birlikte kutladı