Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "İlk kez, tam 1,5 yıldır sandık güvenliği için çalışıyoruz. Bütün sandıklarda müşahitlerimiz var, bütün sandıklarda temsilcilerimiz var. Sizden tek bir şey istiyorum: Bahar havası içinde sandığa gidin. Bahar havası içinde oy kullanmaya gidin. Bir şenlik havası olsun Türkiye." dedi.
Haber Giriş Tarihi: 12.05.2023 22:52
Haber Güncellenme Tarihi: 12.05.2023 22:52
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı'nın Ankara Anadolu Meydanı'nda düzenlediği mitinge eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile katıldı.
Konuşmasına "Değişime hazır mısınız? Bu ülkeye demokrasiyi getirmeye hazır mısınız? Bu ülkeye barışı getirmeye hazır mısınız?" diyerek başlayan Kılıçdaroğlu, kendisinin de hazır olduğunu ifade etti.
Kılıçdaroğlu, "Söz veriyorum, ben de hazırım. Birlikte yapacağız. Bu ülke için çalışacağım. Bu ülkenin insanı için birlikte mücadele edeceğiz. Demokrasiyi getireceğiz." diye konuştu.
Tüm dünyaya Türkiye'yi, demokrasiyi demokratik yollarla getiren bir ülke olarak tanıtacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, ülkenin gençleri ile kadınlarının otoriter bir yönetimi demokratik yollarla değiştireceğini söyledi.
Mustafa Kemal'in başkentinde bulunduklarını, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın, başkenti Mustafa Kemal'in Ankara'sı yapmak için elinden gelen her türlü çabayı gösterdiğini belirten Kılıçdaroğlu, bütün Türkiye'yi Mustafa Kemal'in Türkiye'si yapacaklarını, tüm Türkiye'de huzur ve barışı sağlayacaklarını dile getirdi.
14 Mayıs Pazar günü bayram havası içinde sandığa gideceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Pazar günü beraber olacağız. Beraber sandığa gideceğiz. Sakın ola ki 'Ben sandığa gideceğim ama ya bu oylar çalınırsa...' İlk kez, tam 1,5 yıldır, sandık güvenliği için çalışıyoruz. Bütün sandıklarda müşahitlerimiz var, bütün sandıklarda temsilcilerimiz var. Sizden tek bir şey istiyorum: Bahar havası içinde sandığa gidin. Bahar havası içinde oy kullanmaya gidin. Bir şenlik havası olsun Türkiye. 'Evet, gittik. Gülerek gittik. El ele gittik. Oyumuzu kullandık ve Türkiye'ye demokrasiyi, Türkiye'ye özgürlüğü getirdik.' diyeceksiniz."
"Çankaya Köşkü'ne gideceğiz"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 30 Aralık 2022'de Ankara'da uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Sinan Ateş'in katillerini bulup adalete teslim edeceğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Size söz veriyorum. Ankara'nın seğmenleriyle beraber, onların şarkıları ve türküleriyle, onların oyun havalarıyla beraber Gazi Mustafa Kemal'in Çankaya Köşkü'ne gideceğiz." dedi.
Çankaya Köşkü'nün halkın köşkü olduğunu, burada mütevazı bir hayatın bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Sizler gibi yaşayacağım. Sizler gibi dertleneceğim. Sizler gibi sevineceğim. Varsa bir yerde sorun, soruna kilitleneceğim ve mutlaka çözeceğim. Bir şey daha, sınırları yol geçen hanına döndürdüler. Orayı da düzelteceğiz. En geç 2 yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi kendi ülkelerine uğurlayacağız. Türkiye'yi beşli çetelerden kurtaracağım. Benim cumhurbaşkanı olmamam için her oyunu denediler, her iftirayı attılar. Onlar saraya güveniyor, Bay Kemal halka güveniyor. Ben size güveniyorum. Sizin için çalışacağım. Sizin için mücadele edeceğim. Bu ülkeye barışı getireceğim. Ülkeye huzuru getireceğim. Bu ülkenin sorunlarına talibim ben. Saraylara değil. O nedenle söyledim, bir daha söylüyorum, Kızılay'dan, Allah nasip ederse hep beraber Gazi Mustafa Kemal'in Çankaya Köşkü'ne çıkacağız. Halkın köşkü halkın, halk için çalışacağız."
"Ayın 15'inde önemli bir aşamayı daha katetmiş olacağız"
Ülkeye adaleti getireceğini, bu konuda söz verdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "450 kilometreyi yürüdüysem o, bir başlangıçtı. Şimdi ayın 15'inde önemli bir aşamayı daha katetmiş olacağız ve bu ülkenin bütün coğrafyasına adaleti, hakkı ve hukuku götüreceğim. En ufak bir endişeniz olmasın." dedi.
Eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in "Ne ezen, ne ezilen, insanca, hakça bir düzen." sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Evet, ne ezen, ne ezilen, insanca, hakça bir düzeni getireceğiz. Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşayacağız. İnanın bir ağaç gibi tek bir hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşayacağız. Bu ülkede haramilere yer yok. Beşli çetelere yer yok. Uyuşturucu baronlarına yer yok. Kökünü kazıyacağım tamamının. Vallahi de billahi de her şey çok güzel olacak, göreceksiniz. Sizin için çalışacağım. Sizin için mücadele edeceğim. Sizin için önüme gelen bütün zorlukları aşacağım ve sizinle kucaklaşacağım. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye, hiç kimsenin elektriğinin kesilmediği bir Türkiye, hiç kimsenin doğal gazının kesilmediği bir Türkiye, hiç kimsenin suyunun kesilmediği bir Türkiye göreceksiniz, şaha kalkan Bir Türkiye göreceksiniz. Şaha kalkan bir Türkiye."
"Recep Bey ve arkadaşlarını emekli edeceğiz"
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener platforma, partisinin kurucularından 1993'te Şırnak kırsalında roket saldırısında gözlerini kaybeden gazi Hüseyin Özlük ile çıktı. Akşener, "Çok şeyler denildi bize, çok ağır hakaretler edildi. Ama Hüseyin Özlük ve ona benzeyen kardeşlerim bizimle." ifadesini kullandı.
Özlük'ün konuşmasının ardından Akşener, "Umarım sağ ellerinde Hizbullah, sol ellerinde PKK olanlar duymuşlardır, Hüseyin'i." dedi.
Çok rezil bir dille, iğrenç sözler dizisiyle seçime gidildiğini ifade eden Akşener, "Terörist oldunuz, işgalci oldunuz, bu milletin asil evlatları her türlü hakareti, iftirayı siz de gördünüz, biz de gördük. Ama bugün gördüm ki Recep Bey vedalaşıyor. Dolayısıyla 14 Mayıs akşamında 13. Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olacak ve kendisini alkışlarımızla Çankaya'ya götüreceğiz. Recep Bey ve arkadaşlarını emekli edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Herkesin annesini, babasını, eşini, halasını, dayısını, amcasını, yengesini mutlaka sandığa götürmesini ve "Bir oy Kemal'e, bir oy Meral'e" vermesini isteyen Akşener, şunları kaydetti:
"İYİ Partililerden isteğim şudur, Kemal Bey'i, Sayın Kılıçdaroğlu'nu harama el uzatmayan, haramla adı anılmayan, kul hakkı almayan, sizin gibi yaşayan Kemal Kılıçdaroğlu'nu Cumhurbaşkanı seçeceksiniz. Bana da diyorsunuz 'Başbakan Meral.' Başbakan olabilmem için benim için de bir tane Meral'e basacaksınız. Şimdi Millet İttifakı'nın diğer siyasi partilerinin mensuplarına sesleniyorum, pazar günü Anneler Günü. Ben bir anneyim, babaanneyim. Bütün CHP'li ailelerden bir tane Anneler Günü hediyesi bir tanecik oy istiyorum. Her aileden bir tanecik oy istiyorum onu da Millet İttifakı'nın diğer partilerinin seçmenlerinden. İnşallah 14 Mayıs akşamı, 13. Cumhurbaşkanı'mızla birlikte Türkiye'nin nefes aldığı, hukukun üstünlüğünün kabul edildiği, demokrasinin uygulandığı, yargının bağımsız olduğu, hak, hukuk, adaletin tesis edildiği ve tarih yazıldığı bir akşam olacak."
"Hedefimiz, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi ülkemize getirmek"
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da "Hedefimiz şu anda adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen bu ucube sisteme, aslında kendi içinde tam bir sistemsizlik olan bu düzene son vermek ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi ülkemize getirmek. 6 parti ilk defa biz masaya bunun için oturduk, 'şu sistemi değiştirmemiz lazım' dedik. Kolları sıvadık, tam 84 maddelik bir anayasa metni, 2 bin 300 maddelik ortak politikalar metni hazırladık." diye konuştu.
Seçimden sonra kurulacak hükümetin her alanda yapacaklarının da hazırlandığını söyleyen Babacan, "Şu ana kadar Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir zaman 6 parti bir araya gelip bu kadar kapsamlı bir anlaşma yapmamıştı. Seçimlerden sonra kurulacak hükümetin 20 bakanının 5 yıl boyunca ne yapacağının hepsi hazır." dedi.
Babacan, pazar günü Türkiye için çok önemli bir dönüm noktası olduğunu, vatandaşların desteğini beklediklerini belirtti.
"Pazartesi gününden itibaren Türkiye'nin görünümü değişecek"
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise yaşanabilir, insanların inandığı gibi yaşadığı, rahat geçinebildiği, kendini güven içinde hissettiği bir Türkiye istediklerini dile getirdi.
Bunun ancak ahlaki ve manevi değerlerin ihyasıyla mümkün olduğunu aktaran Karamollaoğlu, "Ahlaki ve manevi değerler dediğimiz zaman ilk gözettiğimiz adalettir. Adalet olmadan bir ülkede barış, huzur olmaz." değerlendirmesinde bulundu.
Karamollaoğlu, iktidara geldiklerinde ülkenin kalkınmasından işçi, memur, emekli ve işsiz dahil her insanın pay alacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Pazartesi gününden itibaren Türkiye'nin görünümü değişecek. Kemal Bey, Cumhurbaşkanımız olacak. 'Nasıl olacak' diyorlar, ben güveniyorum. Biz bir karar aldık, cumhurbaşkanı yardımcıları sıfatıyla da olsa başka türlü de olsa bütün meseleleri birlikte görüşeceğiz, istişare edeceğiz, sonra karar vereceğiz ve bu memleketi mutlaka ayağa kaldıracağız. Bunun için sizden destek bekliyorum."
"Bütün özgürlükler korunacak, yasaklar kalkacak"
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da ülkeyi kara kıştan çıkarıp yeni baharlara taşıyacaklarını söyledi.
14 Mayıs'ta, iktidarın kaybederlerse "ülkeye terörün geleceğine" ilişkin söylemlerine dikkati çeken Davutoğlu, "Bu ülkenin dağlarını, ovalarını hep beraber şenlendireceğiz ama asla teröre izin vermeyeceğiz. Ne FETÖ'ye ne PKK'ya ne IŞİD'e, hiçbir terör örgütü bu ülkede nefes alamayacak." ifadelerini kullandı.
Hiçbir terör örgütüyle alakaları ve iltisakları olmadığını belirten Davutoğlu, "Bu ülkeye bir daha ne herhangi bir terör örgütü musallat olacak ne de devlet kurumlarımıza herhangi bir grup, herhangi bir zümre nüfus edecek." diye konuştu.
Din ve vicdan özgürlüğü sonuna kadar korunurken, din istismarına asla izin vermeyeceklerini de söyleyen Davutoğlu, "Bütün özgürlükler korunacak, yasaklar kalkacak." dedi.
"14 Mayıs'ta cemre olarak, milletin yarınlarını aydınlatmak için o sandıklara düşeceğiz"
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da yeni bir dönemi açacaklarını, güzel günleri müjdeleyeceklerini söyledi.
Cemrelerin düştüğüne dikkati çeken Uysal, şöyle konuştu:
"14 Mayıs'ta cemre olarak, milletin yarınlarını aydınlatmak için o sandıklara düşeceğiz. Milletin kendi kaderine hakim olduğu bir gün olması umuduyla, herkesin hukukundan emin olduğu, herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu güzel yarınların arifesindeyiz. Az kaldı, o güzel yarınları hep beraber aydınlatacağız."
"15'inden sonra inşallah Keçiören-Havaalanı metrosunun imzasını Sayın Cumhurbaşkanımız atacak"
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, başkentte vatandaşlara yönelik verilen sosyal destekleri anlattı.
Ankara'ya yapacakları yatırımların imza sürecinde bekletildiğini öne süren Yavaş, "15'inden sonra inşallah Keçiören-Havaalanı metrosunun imzasını Sayın Cumhurbaşkanı'mız atacak." dedi.
İmamoğlu, sandık görevlilerine seslendi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da 14 Mayıs'ta milletçe birliğin, kardeşliğin, geleceğin kazanılacağını belirterek, şöyle konuştu:
"Değerli sandık görevlileri, sandık başkanları, hakimler, Yüksek Seçim Kurulu başkanları, üyeleri, emniyet güçleri, valiler, kendisini sadece hukuka ve bu yüce millete karşı sorumlu hisseden devletimin tüm bürokratları, sizler bu milletin namus ve şerefini kendi namus ve şerefiniz bilmek ve korumakla mükellefsiniz. Bunu size hatırlatıyoruz. Devletimiz, demokrasimiz ve vatandaşımızın huzuru size emanettir. Hukuktan bir milim bile çıkmayacağınıza, kanun dışına tek bir nefes bile almayacağınıza inanıyorum. Bunu lütfen yerine getirin."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Millet İttifakı, Ankaralılara seslendi
Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "İlk kez, tam 1,5 yıldır sandık güvenliği için çalışıyoruz. Bütün sandıklarda müşahitlerimiz var, bütün sandıklarda temsilcilerimiz var. Sizden tek bir şey istiyorum: Bahar havası içinde sandığa gidin. Bahar havası içinde oy kullanmaya gidin. Bir şenlik havası olsun Türkiye." dedi.
Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı'nın Ankara Anadolu Meydanı'nda düzenlediği mitinge eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile katıldı.
Konuşmasına "Değişime hazır mısınız? Bu ülkeye demokrasiyi getirmeye hazır mısınız? Bu ülkeye barışı getirmeye hazır mısınız?" diyerek başlayan Kılıçdaroğlu, kendisinin de hazır olduğunu ifade etti.
Kılıçdaroğlu, "Söz veriyorum, ben de hazırım. Birlikte yapacağız. Bu ülke için çalışacağım. Bu ülkenin insanı için birlikte mücadele edeceğiz. Demokrasiyi getireceğiz." diye konuştu.
Tüm dünyaya Türkiye'yi, demokrasiyi demokratik yollarla getiren bir ülke olarak tanıtacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, ülkenin gençleri ile kadınlarının otoriter bir yönetimi demokratik yollarla değiştireceğini söyledi.
Mustafa Kemal'in başkentinde bulunduklarını, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın, başkenti Mustafa Kemal'in Ankara'sı yapmak için elinden gelen her türlü çabayı gösterdiğini belirten Kılıçdaroğlu, bütün Türkiye'yi Mustafa Kemal'in Türkiye'si yapacaklarını, tüm Türkiye'de huzur ve barışı sağlayacaklarını dile getirdi.
14 Mayıs Pazar günü bayram havası içinde sandığa gideceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Pazar günü beraber olacağız. Beraber sandığa gideceğiz. Sakın ola ki 'Ben sandığa gideceğim ama ya bu oylar çalınırsa...' İlk kez, tam 1,5 yıldır, sandık güvenliği için çalışıyoruz. Bütün sandıklarda müşahitlerimiz var, bütün sandıklarda temsilcilerimiz var. Sizden tek bir şey istiyorum: Bahar havası içinde sandığa gidin. Bahar havası içinde oy kullanmaya gidin. Bir şenlik havası olsun Türkiye. 'Evet, gittik. Gülerek gittik. El ele gittik. Oyumuzu kullandık ve Türkiye'ye demokrasiyi, Türkiye'ye özgürlüğü getirdik.' diyeceksiniz."
"Çankaya Köşkü'ne gideceğiz"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 30 Aralık 2022'de Ankara'da uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Sinan Ateş'in katillerini bulup adalete teslim edeceğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Size söz veriyorum. Ankara'nın seğmenleriyle beraber, onların şarkıları ve türküleriyle, onların oyun havalarıyla beraber Gazi Mustafa Kemal'in Çankaya Köşkü'ne gideceğiz." dedi.
Çankaya Köşkü'nün halkın köşkü olduğunu, burada mütevazı bir hayatın bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Sizler gibi yaşayacağım. Sizler gibi dertleneceğim. Sizler gibi sevineceğim. Varsa bir yerde sorun, soruna kilitleneceğim ve mutlaka çözeceğim. Bir şey daha, sınırları yol geçen hanına döndürdüler. Orayı da düzelteceğiz. En geç 2 yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi kendi ülkelerine uğurlayacağız. Türkiye'yi beşli çetelerden kurtaracağım. Benim cumhurbaşkanı olmamam için her oyunu denediler, her iftirayı attılar. Onlar saraya güveniyor, Bay Kemal halka güveniyor. Ben size güveniyorum. Sizin için çalışacağım. Sizin için mücadele edeceğim. Bu ülkeye barışı getireceğim. Ülkeye huzuru getireceğim. Bu ülkenin sorunlarına talibim ben. Saraylara değil. O nedenle söyledim, bir daha söylüyorum, Kızılay'dan, Allah nasip ederse hep beraber Gazi Mustafa Kemal'in Çankaya Köşkü'ne çıkacağız. Halkın köşkü halkın, halk için çalışacağız."
"Ayın 15'inde önemli bir aşamayı daha katetmiş olacağız"
Ülkeye adaleti getireceğini, bu konuda söz verdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "450 kilometreyi yürüdüysem o, bir başlangıçtı. Şimdi ayın 15'inde önemli bir aşamayı daha katetmiş olacağız ve bu ülkenin bütün coğrafyasına adaleti, hakkı ve hukuku götüreceğim. En ufak bir endişeniz olmasın." dedi.
Eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in "Ne ezen, ne ezilen, insanca, hakça bir düzen." sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Evet, ne ezen, ne ezilen, insanca, hakça bir düzeni getireceğiz. Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşayacağız. İnanın bir ağaç gibi tek bir hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşayacağız. Bu ülkede haramilere yer yok. Beşli çetelere yer yok. Uyuşturucu baronlarına yer yok. Kökünü kazıyacağım tamamının. Vallahi de billahi de her şey çok güzel olacak, göreceksiniz. Sizin için çalışacağım. Sizin için mücadele edeceğim. Sizin için önüme gelen bütün zorlukları aşacağım ve sizinle kucaklaşacağım. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye, hiç kimsenin elektriğinin kesilmediği bir Türkiye, hiç kimsenin doğal gazının kesilmediği bir Türkiye, hiç kimsenin suyunun kesilmediği bir Türkiye göreceksiniz, şaha kalkan Bir Türkiye göreceksiniz. Şaha kalkan bir Türkiye."
"Recep Bey ve arkadaşlarını emekli edeceğiz"
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener platforma, partisinin kurucularından 1993'te Şırnak kırsalında roket saldırısında gözlerini kaybeden gazi Hüseyin Özlük ile çıktı. Akşener, "Çok şeyler denildi bize, çok ağır hakaretler edildi. Ama Hüseyin Özlük ve ona benzeyen kardeşlerim bizimle." ifadesini kullandı.
Özlük'ün konuşmasının ardından Akşener, "Umarım sağ ellerinde Hizbullah, sol ellerinde PKK olanlar duymuşlardır, Hüseyin'i." dedi.
Çok rezil bir dille, iğrenç sözler dizisiyle seçime gidildiğini ifade eden Akşener, "Terörist oldunuz, işgalci oldunuz, bu milletin asil evlatları her türlü hakareti, iftirayı siz de gördünüz, biz de gördük. Ama bugün gördüm ki Recep Bey vedalaşıyor. Dolayısıyla 14 Mayıs akşamında 13. Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olacak ve kendisini alkışlarımızla Çankaya'ya götüreceğiz. Recep Bey ve arkadaşlarını emekli edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Herkesin annesini, babasını, eşini, halasını, dayısını, amcasını, yengesini mutlaka sandığa götürmesini ve "Bir oy Kemal'e, bir oy Meral'e" vermesini isteyen Akşener, şunları kaydetti:
"İYİ Partililerden isteğim şudur, Kemal Bey'i, Sayın Kılıçdaroğlu'nu harama el uzatmayan, haramla adı anılmayan, kul hakkı almayan, sizin gibi yaşayan Kemal Kılıçdaroğlu'nu Cumhurbaşkanı seçeceksiniz. Bana da diyorsunuz 'Başbakan Meral.' Başbakan olabilmem için benim için de bir tane Meral'e basacaksınız. Şimdi Millet İttifakı'nın diğer siyasi partilerinin mensuplarına sesleniyorum, pazar günü Anneler Günü. Ben bir anneyim, babaanneyim. Bütün CHP'li ailelerden bir tane Anneler Günü hediyesi bir tanecik oy istiyorum. Her aileden bir tanecik oy istiyorum onu da Millet İttifakı'nın diğer partilerinin seçmenlerinden. İnşallah 14 Mayıs akşamı, 13. Cumhurbaşkanı'mızla birlikte Türkiye'nin nefes aldığı, hukukun üstünlüğünün kabul edildiği, demokrasinin uygulandığı, yargının bağımsız olduğu, hak, hukuk, adaletin tesis edildiği ve tarih yazıldığı bir akşam olacak."
"Hedefimiz, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi ülkemize getirmek"
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da "Hedefimiz şu anda adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen bu ucube sisteme, aslında kendi içinde tam bir sistemsizlik olan bu düzene son vermek ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi ülkemize getirmek. 6 parti ilk defa biz masaya bunun için oturduk, 'şu sistemi değiştirmemiz lazım' dedik. Kolları sıvadık, tam 84 maddelik bir anayasa metni, 2 bin 300 maddelik ortak politikalar metni hazırladık." diye konuştu.
Seçimden sonra kurulacak hükümetin her alanda yapacaklarının da hazırlandığını söyleyen Babacan, "Şu ana kadar Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir zaman 6 parti bir araya gelip bu kadar kapsamlı bir anlaşma yapmamıştı. Seçimlerden sonra kurulacak hükümetin 20 bakanının 5 yıl boyunca ne yapacağının hepsi hazır." dedi.
Babacan, pazar günü Türkiye için çok önemli bir dönüm noktası olduğunu, vatandaşların desteğini beklediklerini belirtti.
"Pazartesi gününden itibaren Türkiye'nin görünümü değişecek"
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise yaşanabilir, insanların inandığı gibi yaşadığı, rahat geçinebildiği, kendini güven içinde hissettiği bir Türkiye istediklerini dile getirdi.
Bunun ancak ahlaki ve manevi değerlerin ihyasıyla mümkün olduğunu aktaran Karamollaoğlu, "Ahlaki ve manevi değerler dediğimiz zaman ilk gözettiğimiz adalettir. Adalet olmadan bir ülkede barış, huzur olmaz." değerlendirmesinde bulundu.
Karamollaoğlu, iktidara geldiklerinde ülkenin kalkınmasından işçi, memur, emekli ve işsiz dahil her insanın pay alacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Pazartesi gününden itibaren Türkiye'nin görünümü değişecek. Kemal Bey, Cumhurbaşkanımız olacak. 'Nasıl olacak' diyorlar, ben güveniyorum. Biz bir karar aldık, cumhurbaşkanı yardımcıları sıfatıyla da olsa başka türlü de olsa bütün meseleleri birlikte görüşeceğiz, istişare edeceğiz, sonra karar vereceğiz ve bu memleketi mutlaka ayağa kaldıracağız. Bunun için sizden destek bekliyorum."
"Bütün özgürlükler korunacak, yasaklar kalkacak"
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da ülkeyi kara kıştan çıkarıp yeni baharlara taşıyacaklarını söyledi.
14 Mayıs'ta, iktidarın kaybederlerse "ülkeye terörün geleceğine" ilişkin söylemlerine dikkati çeken Davutoğlu, "Bu ülkenin dağlarını, ovalarını hep beraber şenlendireceğiz ama asla teröre izin vermeyeceğiz. Ne FETÖ'ye ne PKK'ya ne IŞİD'e, hiçbir terör örgütü bu ülkede nefes alamayacak." ifadelerini kullandı.
Hiçbir terör örgütüyle alakaları ve iltisakları olmadığını belirten Davutoğlu, "Bu ülkeye bir daha ne herhangi bir terör örgütü musallat olacak ne de devlet kurumlarımıza herhangi bir grup, herhangi bir zümre nüfus edecek." diye konuştu.
Din ve vicdan özgürlüğü sonuna kadar korunurken, din istismarına asla izin vermeyeceklerini de söyleyen Davutoğlu, "Bütün özgürlükler korunacak, yasaklar kalkacak." dedi.
"14 Mayıs'ta cemre olarak, milletin yarınlarını aydınlatmak için o sandıklara düşeceğiz"
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da yeni bir dönemi açacaklarını, güzel günleri müjdeleyeceklerini söyledi.
Cemrelerin düştüğüne dikkati çeken Uysal, şöyle konuştu:
"14 Mayıs'ta cemre olarak, milletin yarınlarını aydınlatmak için o sandıklara düşeceğiz. Milletin kendi kaderine hakim olduğu bir gün olması umuduyla, herkesin hukukundan emin olduğu, herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu güzel yarınların arifesindeyiz. Az kaldı, o güzel yarınları hep beraber aydınlatacağız."
"15'inden sonra inşallah Keçiören-Havaalanı metrosunun imzasını Sayın Cumhurbaşkanımız atacak"
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, başkentte vatandaşlara yönelik verilen sosyal destekleri anlattı.
Ankara'ya yapacakları yatırımların imza sürecinde bekletildiğini öne süren Yavaş, "15'inden sonra inşallah Keçiören-Havaalanı metrosunun imzasını Sayın Cumhurbaşkanı'mız atacak." dedi.
İmamoğlu, sandık görevlilerine seslendi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da 14 Mayıs'ta milletçe birliğin, kardeşliğin, geleceğin kazanılacağını belirterek, şöyle konuştu:
"Değerli sandık görevlileri, sandık başkanları, hakimler, Yüksek Seçim Kurulu başkanları, üyeleri, emniyet güçleri, valiler, kendisini sadece hukuka ve bu yüce millete karşı sorumlu hisseden devletimin tüm bürokratları, sizler bu milletin namus ve şerefini kendi namus ve şerefiniz bilmek ve korumakla mükellefsiniz. Bunu size hatırlatıyoruz. Devletimiz, demokrasimiz ve vatandaşımızın huzuru size emanettir. Hukuktan bir milim bile çıkmayacağınıza, kanun dışına tek bir nefes bile almayacağınıza inanıyorum. Bunu lütfen yerine getirin."
En Çok Okunan Haberler
Bursa'da teleferikte havada asılı kaldılar
En acı veda: Faciadan bir tek o kurtuldu
Bakan Tunç'tan Özel'e "bilirkişi raporu" tepkisi
ÇGD Bursa Uğur Mumcu'yu unutmadı!
Nilüfer'de su kesintisi
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi o iddiaları yalanladı
Bursa'nın barajlarında son durum
24 Ocak'ta kimler hayata gözlerini yumdu?
24 Ocak'ta doğan isimler