Su şehridir Bursa

-Asuman KURT ÖGE-

Öyle bir şehir ki Bursa, içinde tarih, kültür, doğa, sanat, sosyal yaşam, eğitim, sağlık ve akla gelebilecek daha pek çok özelliği bir arada barındırır. Neresinden bakarsanız bakın, kendisine hayran bıraktırır, gitmek değil dönülmek istenir, özlenir ve kendinden söz ettirir... 'Cennetten bir köşedir' diye tasvir edilen Bursa, Evliya Çelebi'nin "Velhasıl Bursa sudan ibarettir" dediği gibidir. Geçmişten bugüne yaşadığı tüm değişimin içinde değişmeyen su şehridir...

Bursa'nın Keşiş Dağı'ndan kaynayarak çıkan ve akıp giden sular, şelaleler ve göller oluşturarak ilerlerken geçtiği yerlerde harika doğa manzaraları bırakır. O güzellikleri anlatmaya ne yazarın kalemi yeter, ne ressamın fırçası... Gelinip görülesi yerlerdir Uludağ göller bölgesi, İznik Gölü ve Uluabat... Fotoğraflarından daha güzeldir Oylat, Suuçtu, Saitabat...

GÖLLER BÖLGESİ

Uludağ denilince akla ilk gelen teleferik ve kayak merkezidir. Kış sporları için mükemmel bir seçenek teşkil eden Uludağ, gelen ziyaretçilerini ağırlamak için de oldukça lüks konaklama tesislerine sahiptir. Doğal güzellikleri pek çok ziyaretçisini hayran bıraktırır kendine. Bitki örtüsü ile dünyada eşi benzeri olmayan Uludağ, zirve tutkunlarına da koynunda sakladığı gölleri ile adeta görsel bir şölen yaşatır. Göller Bölgesi trekking tutkunlarının ve kampseverlerin 'olmazsa olmazı'dır. Uludağ'ın zirvesine ve tabii 'Göller Bölgesi'ne ulaşabilmenin de iki seçeneği vardır. Birincisi Alaçam ve Hamidiye köylerinden bir traktör kiralayarak 17 km lik bir yol ile bölgeye ulaşmak. İkincisi ise Oteller Bölgesi'nden araç ile volfram madenlerine kadar giderek aracınızı orada bırakıp Apollo kelebeklerinin eşliğinde tırmanmak...

Uludağ Göller Bölgesi'nin en alttaki gölü Aynalıgöl'dür. Kar sularını içinde barındıran göl yaz, kış kurumadan kendisini görmeye gelecek ziyaretçilerini bekler. Çoğu kampçının soluklanma yeridir burası. Az ilerisinde Karagöl karşılar merak edenlerini. Dağın dipsiz denilen gölüdür Karagöl. Gerçekten de göller bölgesindeki en derin göldür. Uzaktan bakıldığında bir kilimi andırır Kilimligöl. Karagöl'den sonra tüm estetiğiyle yanı başına gelecek, ellerini içinde dolaştıracak misafirlerini bekler sessizce. Kilimligöl'den biraz daha yukarıya tırmanılırsa Buzlugöl ve Heybeligöl'e ulaşılır. Yazın en sıcak günlerinde bile karla kaplı olmaları muhtemeldir. Zaten bundan sonrası da zirvedir...

ASKANİA LİMNE

Bursa'nın turizm açısından oldukça önemli bir ilçesi olan İznik'ten alır adını. Antik Çağ'da Askania Limne olarak anılan göl, Homeros'un meşhur İlyada'sında da kendinden bahsettirir. 308 kilometrekarelik yüzölçümü ile Marmara Bölgesi'nin en büyük, Türkiye'nin ise beşinci en büyük doğal gölüdür. Evliya Çelebi Seyahatname'sinde "Dört tarafını atlı bir adam bir günde dolaşabilir" der. Ortalama derinliği 30 metre olarak bilinse de bazı yerlerinde 60 metreyi aşar. Suyun en fazla olduğu aylar mayıs ve hazirandır. Gölün batısı çamlığa bakar. Yemyeşil manzara ve tertemiz göl ile burası piknikseverler için ideal bir alandır. Günübirlik dinlenmeler dışında çadır kampı için de elverişli bir bölgedir. Gölde yaşayan kuş türleri ve balık çeşidi oldukça fazladır. Karabatak, gece balıkçılı, Macar ördeği, yılan kartalı, martı, angıt, tepeli kutan, küçük alaban...Tatlı su levreği, aynalı sazan, yayın, yılan balığı, gümüş balığı, kızıl kanat... Göl bitki çeşitliliği açısından da zengindir. Dipte bulunan açık yeşil yosun türü göl suyunun oksijeninin azalmasını engeller. Ayrıca sodalı olması ile de vücuttaki yara, bere ve sivilcelere iyi gelirken, içilerek mide hazımsızlığının giderilmesinde de kullanılır. Yine Evliya Çelebi "Şehrin halkı çamaşırlarını göl suyunda yıkarlar. Hiç sabun sürmedikleri halde yine bembeyaz olur. Bu gölde bir atı yedi gün yıkasalar ve suyundan içirseler eti ve yağı semiz olur. Bu gölde bulunan pullu balık gayet lezzetli olur" der...

APOLYONT

Bursa'nın batısında bulunan göl şehir merkezine 35 kilometre uzaklıktadır. 13 bin 500 hektarlık bir alanı kaplar. Apolyont Gölü olarak da bilinir. Bu adı Roma döneminden mirastır. Gün batımı manzaraları ile ünlü olan gölün üzerinde irili ufaklı adacıklar bulunur. Alyas, Manastır, Kızadası özellikle görülmesi gereken adacıklardır. Manastır Adası'nda günümüze değin kalmayı başaran Hagios Konstantinos Kilisesi ve Kızadası'nda Apollon Tapınağı bulunur. Alyos adası bugünkü adıyla Halilbey Adası, Osmanlı tarafından ilk fethedilen adadır. 1998 yılında RAMSAR sözleşmesi gereği koruma alanı olarak ilan edilen Uluabat gölü, sucul bitkiler yönünden ülkemizin en zengin bölümlerinden biridir. Türkiye'nin en geniş nilüfer çiçeği yataklarına sahip olan göl, kuzeydoğu kıyılarında adeta beyaz nilüfer cennetidir. Kıyı kesimleri sazlık ve bataklık olan gölde sazan ve yayın balığı bulunur. Ayrıca tatlı su ıstakozu (kerevit) da vardır...

SUUÇTU ŞELALESİ

Suuçtu Şelalesi, Mustafakemalpaşa ilçesi Çataltepe mevkisinde, Kara Dere üzerindedir. Muradiyesarnıç köyüne 3 kilometre mesafededir. Bölge coşkun akan suyun etkisiyle yemyeşildir ve özellikle kayın, meşe ve çam ağaçlarının çokluğu dikkat çeker. Şelale suları 46 metreden aşağıya dökülür. Az ilerideki gölette biriken sular bahar aylarında oldukça yüksek seviyededir. Yaz ayları geldiğinde azalan su seviyesi ile şelalenin önüne kadar gidip oradaki taşlara oturarak suyun sesini, uçuşan su tanelerini ve güneş ışığının oynadığı oyunları yakından izlemek mümkündür. Manzaranın güzelliğinin yanı sıra şelalenin bulunduğu alan ağaçların enfes kokuları ile kaplıdır. Burası akılları baştan alır cinstendir ve oksijen deposudur. Bölge mesire alanı olarak kullanılmaktadır.

SAİTABAT ŞELALESİ

Kestel'e bağlı olan Saitabat köyüne varmadan yaklaşık 200 metre öncesinde, sağ tarafta, iki kayanın arasındaki kanyondan akan şelale yaklaşık 30 metreden dökülür. Görüntü olağanüstü bir güzelliktedir. Bu şelalenin çevresi güvercinlerin yaşam alanı olması sebebiyle köylüler arasında 'Güvercinlik Şelalesi' olarak da bilinir. Bahar ve yaz aylarında burası gezi tutkunları ve piknikçilerin akınına uğrar. Bölge mevcut tesisleri ile gelenlerin rahat edeceği mekanlar sunar.

HUZUR VADİSİ

İnegöl'e bağlı olan Oylat sağlık ve huzur vadisi olarak bilinir. Bünyesinde barındırdığı kaplıcaları, mağarası, deresi, ormanı ve tabii şelalesi vadinin adıyla anılır. Ormanı çam, gürgen, meşe, kestane, ıhlamur, çınar, böğürtlen, kuşburnu gibi bitki ve ağaçların ev sahipliğini yaparken tam bir oksijen deposudur. İklim özelliği sebebiyle ziyaretçilerini dinlendirir.

Ormanın ortasından ilerleyerek akan Oylat deresi Uludağ'ın kar suları ve civardaki su kaynaklarından beslenir. Oylat merkezine 45 dakikalık bir mesafede de Oylat Şelalesi'ni oluşturur. Yürüyüş parkuru mevcut ve oldukça kolay aşılan bir parkur olduğundan her ziyaretçinin rahatlıkla gidip görebileceği görsel bir şölendir.

KÜREKLİDERE ŞELALESİ

Bursa kenti, sahip olduğu iklim ve coğrafyası ile sayısız güzelliğe ev sahipliği yapar. Kent merkezine 14 kilometre uzaklıktaki Kent Ormanı da tüm bu güzelliklerden bir parçadır. Kent Ormanı, Bursa- Kestel yoluna 4 kilometre mesafededir. Hamamlıkızık köyü, Küreklidere mevkisinde yer alır. Burası sayısız sürprizi ile cennetten bir köşedir adeta. Kent Ormanı ve içinde barındırdığı Küreklidere Şelalesi doğanın bir parçası olan insana hem bedensel hem de ruhsal açıdan ayrıcalık sunar. Şelale 80 metreden aşağıya dökülürken hayranlıkla izletir kendini. Şelalenin olduğu yere gelebilmek için Kent Ormanı'nın başlangıç noktasından itibaren yaklaşık 1 saatlik bir doğa yürüyüş parkuru ziyaretçileri için özel hazırlanmış olup yolun sonunda doğayı izlemek ve dinlemek için bir seyir terası, piknik yapmak için de oldukça düzenli bir alan oluşturulmuştur. Sıcak-soğuk içecek ve yeme içme tesislerinin de mevcut olduğu Kent Ormanı'nda şelaleye çıkarken ihtiyaç malzemeleri yanında bulundurulmalıdır. Gidilen yol ve varılan yer hemen dönmek istenmeyecek kadar güzeldir...

ALAÇAM ŞELALESİ

Keles'in Alaçam köyü mevkisindeki Alaçam kanyonu, yemyeşil doğası, patika yolları ve içinde şırıl şırıl akan şelalesi ile doğa sporu tutkunları için vazgeçilmez mekanlardan biridir. Kanyon her türlü doğal güzelliğe sahiptir. Bunlardan biri olan Alaçam Şelalesi Uludağ'ın Güneydoğusunda bulunur. Burası, Bursa'nın saklı kalmış olağanüstü güzelliklerinden biridir. Maceraperest ve gezi meraklılarının Bursa rotalarındaki vazgeçilmez istikametleridir.

ARAS ŞELALESİ

Bursa'ya 30 kilometre mesafede bulunan Soğukpınar Köyü'nden 5 kilometrelik stabilize bir yol ile Ketenlik yaylasına ulaşılır. Artık yayladan şelalenin bulunduğu yere varmak kolaydır. Aras şelalesi ve deresi Uludağ'ın kar sularını taşır. Şelale 15 metre yüksekten dökülür.

KARADERE-KOCAKAYA

Mustafakemalpaşa'ya bağlı Muradiyesarnıç köyüne yaklaşık 5 kilometre mesafeden başlar. Suuçtu Şelalesi gibi Karadere üzerinde bulunurlar. İrili ufaklı 6 tane olan bu şelaleler macera tutkunlarının ve fotoğrafseverlerin sıklıkla ziyaret ettiği yerlerdir.

YARHİSAR ŞELALESİ

Yarhisar, Yenişehir'e bağlı bir köydür. Yaklaşık bin yıllık geçmişi olan bu köy Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu olan Osman Bey'in çocukluğunun geçtiği topraklardır. Yarhisar Şelalesi de köyün hemen yanı başındadır. Bursa merkezine 81 kilometre ve Yenişehir'e 16 kilometre uzaklıktadır. Şelalenin bulunduğu bölge günübirlik geziler ve piknikseverler için mükemmel bir yerdir. Yani mi? Bursa su gibi azizdir, güzeldir.

SU ŞEHRİDİR BURSA

Tarih ve kültüründe bambaşka izler taşıyan Bursa, doğal güzellikleri ile de her dönemin masalsı şehri olmuştur. Özellikle de suyun varlığı ile bu şehrin coşkusu daha da artar. Şairlerin dizeleri bile yetmemiştir belki bu şehri anlatmak için...