Yazı dizimizin üçüncüsünde Sırp kasaplığının kaynağı Çetnikler, yaşam tüneli ve Şida nine ile savaşın ağır bilançosunu irdeleyeceğiz.
Haber Giriş Tarihi: 19.07.2017 10:53
Haber Güncellenme Tarihi: 19.07.2017 10:53
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Prof. Dr. Erkan IŞIĞIÇOK (U.Ü. Öğretim Üyesi ve KALBİR Başkanı)
1995'te Sırplar, Saraybosna'daki kuşatmayı mecburen kaldırdılar ve giderek kan kaybediyorlardı. Boşnaklar güçlendiler ve kuşatmaları kaldırmaya başladılar. Savaşın sona ereceğini gören Sırplar, Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç'in ifadesiyle finali kendilerine yakışır bir şekilde gerçekleştirmeye karar verdiler ve savaşın son büyük katliamını Srebrenitsa'da yaptılar. İnsanın kanını donduran yapıdaki bu katliam nedeniyle Sırp liderler, Sırp komutanlar veya askerlerine 'Sırp kasabı' unvanı yakıştırılmıştır.
Kuşkusuz, Sırpların bu unvanının altyapısında Çetniklerin rolünün büyük olduğu söylenebilir. Nitekim Osmanlı'ya karşı başlatılan isyanlara öncülük eden ve 'Antimüslüman' ideolojisi üzerine kurulan aşırı radikal Sırp gerillaları olan Çetnikler, Yugoslavya'nın dağılmasından birkaç yıl önce Yugoslav Ordusu içine bilinçli olarak yerleştirilen milliyetçi Sırplardır. Çetnikler, Bosna Savaşı boyunca şehre yardım malzemesi, insani yardım ve özellikle de tuz girişini bilinçli bir şekilde engellemişti. Böylece, yaklaşık 3,5 yıl boyunca kuşatma altında kalan Saraybosna'da ihtiyar, hasta, yaralı ve küçük çocukların güçsüz bırakılmaları nedeniyle, General Ratko Mladiç'ten önce açlık çoktan can almaya başlamıştı ve buna sistematik olarak bombalanma da eklenince çok sayıda insanın ölümü kaçınılmaz oldu.
YAŞAM TÜNELİ VE ŞİDA NİNE
Sırpların, Boşnakları Bosna'dan etnik temizlik hareketi ile silmek için yaptıkları katliamlar devam ederken, Boşnaklar tarafından yapılan ve Saraybosna Havaalanı'nın yakınındaki Dobrinya ile Butmir semtlerini birbirine bağlayan bir tünel, adeta savaşın seyrini değiştirdi. Merhum Bosna Hersek Devlet Başkanı Aliya İzzetbegoviç'in talimatıyla Mart 1993'te kazılmasına başlanan tünel, asker ve siviller tarafından yaklaşık dört ayda 1 metre genişliğinde, 1,5 metre yüksekliğinde ve 800 metre uzunluğa eriştirildi. Saraybosna'nın Sırplar tarafından kuşatılması sonucunda; kente havaalanından gelen gıda, ilaç, yardım, yakıt, askeri donanım, vb. malzemelerin sokulması, yaralı askerlerin taşınması, vb. lojistik amaçlarla kullanılan tünele gelen malzemelerin nakli için raylar ve vagon da döşenmişti.
Bosna Savaşı'nda yaklaşık olarak 200 bin kişinin ölmesine karşılık, günde yaklaşık 4 bin sivil ve askerin geçit olarak kullandığı bu tünel, lojistik desteğe ek olarak, 300 bin kişinin hayatta kalmasını sağlaması nedeniyle 'Yaşam Tüneli' olarak adlandırılmıştır. Böylece, Bosna Savaşı'nın simgesi olan Yaşam Tüneli stratejik olarak yarar sağlamış, savaşın kaderinin değişmesinde etken olmuştur. Halen Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da savaş müzesi olarak sergilenen bu tünel, turistlerin ve özellikle Türklerin en fazla ilgi gösterdiği yerler arasındadır.
Bosna Savaşı'nın bir diğer simgesi de tünelin girişinin iki katlı evinin altından başlamasına izin veren, savaş sırasında tünelden geçen asker ve sivillere su, yemek, moral, vb. lojistik destek sağlayan Şida Kolar veya Şida ninedir (Boşnakça Şida nana). Tünele giden herkes, "Bir insan dünyayı değiştirir" sözünü kanıtlayan bu eli öpülesi yaşlı nineyi ziyaret ediyor ve elini öpüyor. Yoğun kurşun deliklerinin yer aldığı bu iki katlı eve girildiğinde, Saraybosna kuşatmasının ayrıntıları ve 'Yaşam Tüneli'nin nasıl yapıldığını anlatan 30 dakikalık bir belgesel izleniyor. Müze olduktan sonra tünelin 20 metrelik kısmı kalmış, kalan kısımlar ise kapatılmış. Müzede toprak taşınmasında kullanılan el arabaları, yiyecek taşınan çuval ve sırt çantaları, askeri malzemeler, giysiler, savaşta ölenlerin adları, savaş fotoğrafları, vb. sergilenmektedir.
SAVAŞIN AĞIR BİLANÇOSU
Bosna Hersek'in Şubat 1992'de yapılan referandum sonucunda bağımsızlığını ilan etmesini kabullenemeyen Sırpların Bosna'yı kuşatma altına almasıyla ortaya çıkan ve 3,5 yıl süren Bosna Savaşı'nda hayatını kaybedenlerin sayısının 200 bin kişiyi aştığı (35 bini çocuk), 50 bin kadının tecavüze uğradığı, 2 milyon kişinin evini terk etmek zorunda kaldığı, 27 bin 734 kişinin resmi kayıtlara göre kayıp olarak geçtiği belirtilmektedir. Toplu Mezarları Araştırma Enstitüsü'nün 22 yıldır sürdürdüğü çalışmalarda 20 binin üzerindeki kaybın cesetlerine ulaşıldı. Bunlardan 18 bininin kimliği belirlendi. Yine bu enstitünün verilerine göre, 1995 yılından bu yana ülke genelinde 500'den fazla toplu mezar ve 5 binin üzerinde müstakil mezar bulundu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Srebrenitsa Barış Yürüyüşü - 3
Yazı dizimizin üçüncüsünde Sırp kasaplığının kaynağı Çetnikler, yaşam tüneli ve Şida nine ile savaşın ağır bilançosunu irdeleyeceğiz.
Prof. Dr. Erkan IŞIĞIÇOK (U.Ü. Öğretim Üyesi ve KALBİR Başkanı)
1995'te Sırplar, Saraybosna'daki kuşatmayı mecburen kaldırdılar ve giderek kan kaybediyorlardı. Boşnaklar güçlendiler ve kuşatmaları kaldırmaya başladılar. Savaşın sona ereceğini gören Sırplar, Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç'in ifadesiyle finali kendilerine yakışır bir şekilde gerçekleştirmeye karar verdiler ve savaşın son büyük katliamını Srebrenitsa'da yaptılar. İnsanın kanını donduran yapıdaki bu katliam nedeniyle Sırp liderler, Sırp komutanlar veya askerlerine 'Sırp kasabı' unvanı yakıştırılmıştır.
Kuşkusuz, Sırpların bu unvanının altyapısında Çetniklerin rolünün büyük olduğu söylenebilir. Nitekim Osmanlı'ya karşı başlatılan isyanlara öncülük eden ve 'Antimüslüman' ideolojisi üzerine kurulan aşırı radikal Sırp gerillaları olan Çetnikler, Yugoslavya'nın dağılmasından birkaç yıl önce Yugoslav Ordusu içine bilinçli olarak yerleştirilen milliyetçi Sırplardır. Çetnikler, Bosna Savaşı boyunca şehre yardım malzemesi, insani yardım ve özellikle de tuz girişini bilinçli bir şekilde engellemişti. Böylece, yaklaşık 3,5 yıl boyunca kuşatma altında kalan Saraybosna'da ihtiyar, hasta, yaralı ve küçük çocukların güçsüz bırakılmaları nedeniyle, General Ratko Mladiç'ten önce açlık çoktan can almaya başlamıştı ve buna sistematik olarak bombalanma da eklenince çok sayıda insanın ölümü kaçınılmaz oldu.
YAŞAM TÜNELİ VE ŞİDA NİNE
Sırpların, Boşnakları Bosna'dan etnik temizlik hareketi ile silmek için yaptıkları katliamlar devam ederken, Boşnaklar tarafından yapılan ve Saraybosna Havaalanı'nın yakınındaki Dobrinya ile Butmir semtlerini birbirine bağlayan bir tünel, adeta savaşın seyrini değiştirdi. Merhum Bosna Hersek Devlet Başkanı Aliya İzzetbegoviç'in talimatıyla Mart 1993'te kazılmasına başlanan tünel, asker ve siviller tarafından yaklaşık dört ayda 1 metre genişliğinde, 1,5 metre yüksekliğinde ve 800 metre uzunluğa eriştirildi. Saraybosna'nın Sırplar tarafından kuşatılması sonucunda; kente havaalanından gelen gıda, ilaç, yardım, yakıt, askeri donanım, vb. malzemelerin sokulması, yaralı askerlerin taşınması, vb. lojistik amaçlarla kullanılan tünele gelen malzemelerin nakli için raylar ve vagon da döşenmişti.
Bosna Savaşı'nda yaklaşık olarak 200 bin kişinin ölmesine karşılık, günde yaklaşık 4 bin sivil ve askerin geçit olarak kullandığı bu tünel, lojistik desteğe ek olarak, 300 bin kişinin hayatta kalmasını sağlaması nedeniyle 'Yaşam Tüneli' olarak adlandırılmıştır. Böylece, Bosna Savaşı'nın simgesi olan Yaşam Tüneli stratejik olarak yarar sağlamış, savaşın kaderinin değişmesinde etken olmuştur. Halen Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da savaş müzesi olarak sergilenen bu tünel, turistlerin ve özellikle Türklerin en fazla ilgi gösterdiği yerler arasındadır.
Bosna Savaşı'nın bir diğer simgesi de tünelin girişinin iki katlı evinin altından başlamasına izin veren, savaş sırasında tünelden geçen asker ve sivillere su, yemek, moral, vb. lojistik destek sağlayan Şida Kolar veya Şida ninedir (Boşnakça Şida nana). Tünele giden herkes, "Bir insan dünyayı değiştirir" sözünü kanıtlayan bu eli öpülesi yaşlı nineyi ziyaret ediyor ve elini öpüyor. Yoğun kurşun deliklerinin yer aldığı bu iki katlı eve girildiğinde, Saraybosna kuşatmasının ayrıntıları ve 'Yaşam Tüneli'nin nasıl yapıldığını anlatan 30 dakikalık bir belgesel izleniyor. Müze olduktan sonra tünelin 20 metrelik kısmı kalmış, kalan kısımlar ise kapatılmış. Müzede toprak taşınmasında kullanılan el arabaları, yiyecek taşınan çuval ve sırt çantaları, askeri malzemeler, giysiler, savaşta ölenlerin adları, savaş fotoğrafları, vb. sergilenmektedir.
SAVAŞIN AĞIR BİLANÇOSU
Bosna Hersek'in Şubat 1992'de yapılan referandum sonucunda bağımsızlığını ilan etmesini kabullenemeyen Sırpların Bosna'yı kuşatma altına almasıyla ortaya çıkan ve 3,5 yıl süren Bosna Savaşı'nda hayatını kaybedenlerin sayısının 200 bin kişiyi aştığı (35 bini çocuk), 50 bin kadının tecavüze uğradığı, 2 milyon kişinin evini terk etmek zorunda kaldığı, 27 bin 734 kişinin resmi kayıtlara göre kayıp olarak geçtiği belirtilmektedir. Toplu Mezarları Araştırma Enstitüsü'nün 22 yıldır sürdürdüğü çalışmalarda 20 binin üzerindeki kaybın cesetlerine ulaşıldı. Bunlardan 18 bininin kimliği belirlendi. Yine bu enstitünün verilerine göre, 1995 yılından bu yana ülke genelinde 500'den fazla toplu mezar ve 5 binin üzerinde müstakil mezar bulundu.
Srebrenitsa Barış Yürüyüşü - 1Srebrenitsa Barış Yürüyüşü-2En Çok Okunan Haberler
Ünlü psikolog: "Bir miktar kaygı hayatı uzatıyor"
‘Mamografi kansere neden olur’ söylemlerine aldırış etmeyin
Bursa Depreme Hazır mı? Uzmanlar Uyarıyor
Orta Doğu'da neler oluyor?
İsrail'in Gazze'deki cami saldırısında can kaybı 21'e yükseldi
Bursa'da vicdansız hırsız SMA hastası bebeğin kumbarasını çaldı
"Hünkar Korusu" ile Bursa nefes alacak
Bursa'da palet fabrikası yangınında yürekleri ısıtan görüntüler
Bursa'da denizin üzerinde ölümü bekleyen martıyı böyle kurtardılar