Bizim her zaman gündem arkası kalan konularımız vardır.
Bu konular genelde kültür sanat ya da bilime dayanır. Haber içerikleri yerelse biraz dillendirilir ama hepsi o kadar. Çünkü hedef kitlesi dardır. Bu yüzden mümkün mertebe ana gündemin arkasında kalır.
Oysa bizi bilim ve sanatın kurtaracağını unutup yaparız bütün bunları.
Bugün çoğu kimse yaratılış sürecini bilmiyor ama Bayraktar İHA’ya milli gurur olarak bakıyor.
Ya da Refik Anadol dünyanın uzay macerasının verilerini koca koca kurumlar tarafından desteklenip bir NFT’ye çeviriyor ama haber olduğu zaman o parçayı bilmem kaç milyon dolara satması gerekiyor.
Yani bu ülkede popülist kavramlar yoksa ne yazık ki sanat da bilim de çok gündeme gelemiyor.
***
Sanat konusuna günü gelince tekrar döneriz ama bugün biraz bilim kısmına girelim. Türkiye’nin Uzay yolculuğu ile ilgili açıklanan misyon aslında bilimsel yenilikler için bambaşka anlamlar taşınırken olayı yine sığ zemine çekip ‘millet aç, aç’ kavgasına indirenler nedeniyle ‘öylesine’ bir iş gibi anlaşıldı.
Bugün NASA ve SpaceX’in bünyesindeki Türkler insanlık adına önemli görevlerde yer alırken onların varlığını bile bilmiyoruz aslında.
Türkiye ve Uzay denilince akla gelen sorular işi farklı bir boyuta taşırken aslında uzayın etkin güçlerinden bihaber olmamızın da etkisi büyük.
Bugün herkes uzay çalışmaları dediğimizde ABD, Rusya ve Çin’i ardı sıra ekleyip akabinde ESA’yı (Avrupa Uzay ajansı) sayıyor. Ama Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de uzayda olduklarını çok az sayıda insan biliyor.
Çeşitli çalışmalar kapsamında ABD, Rusya, Afganistan, Brezilya, Bulgaristan, Kanada, Çin, Küba, Çekoslovakya, Avrupa Uzay Ajansı, Macaristan, Hindistan, İsrail, Japonya, Kazakistan, Malezya, Meksika, Moğolistan Sovyetler Birliği, Suudi Arabistan, Slovakya, Güney Afrika, Güney Kore, Suriye, Ukrayna ve Vietnam uzaya ulaşan ülkeler statüsünde.
Evet Afganistan dahi uzaya çıktı.
***
Peki biz bu işin neresindeyiz?
Sinop’taki Roketsan rampaları ile çeşitli denemeler yaparak bir sonda roketini uzay sınırının üzerine taşımayı başardık. Özellikle havacılıkta yaşanan ivme ile birlikte TEKNOFEST bünyesindeki roket yarışmaları ile bu yolda önemli aşamalar kaydedildi.
Uydular konusunda da ülkemiz iyi bir aşamaya yavaş yavaş geliyor. Şu anda alçak irtifa uyduları konusunda da önemli bir yol aldık.
İlk milli haberleşme uydumuz 6A da büyük bir titizlikle inşa ediliyor.
‘Bütün bunlar bize ne kazandırıyor’ derseniz cevap tek kelime ile ‘Teknoloji’ olur.
Dünya’da uzaya çıkan ülke sayısı hızla artarken Ay ve Mars görevlerini yapabilenlerin sayısı kısıtlı. Bütün bunların yanı sıra yörüngeye uydu gönderebilenler de parmak sayısını geçmiyor.
Bugün yeniden kullanılabilir Falcon 9 roketi ile uzay çalışmalarında yeni bir kapı açan SpaceX’in bir uyduyu fırlatmak için talep ettiği para 75 milyon dolar dolayında.
***
Elbette bizim coğrafyamız bir uzay limanı kurmaya müsait değil. Alçak irtifa uyduları ve o bölgedeki çalışmalar için Sinop belki kullanılabilir ama ötesi için Ekvator’a yakın bir noktada uygun bir üs kurmak için de çalışmalar gerekli.
Şimdi yine birileri çıkıp ‘Millet Aç. Aç!’ demeden yapılan bir başka uzay hamlesini anlatayım;
Bursa’da kurulan Gökmen Uzay ve Havacılık Merkezi. Kısa adı GUHEM.
Gördüğüm kadarıyla birçok kişinin içinde ne olduğunu bilmeden önünden geçtiği Türkiye’nin yüz akı bir bilim projesi. Tam bir fizik laboratuvarı ve uzay-havacılık simülatörü olarak tasarlanan GUHEM bizim ‘Uzay bilincini aşılamamız’ için elimizdeki en önemli güç. Özellikle çocukların fazlaca ilgisini çeken bir yer orası.
***
GUHEM’in Bursa’da yer alması ve bu yıl içinde önemli bazı uzay konulu uluslararası toplantıya ev sahipliği yapacak olması bizim bu alandaki yatırımlar için hevesli olduğumuzu gösteriyordu ki; bomba bir haber daha geldi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Teknik Üniversitesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Gökmen Uzay ve Havacılık Merkezi işbirliğinde, ‘uzay mimarlığı ve dünya dışı şehircilik konularını ele alan’ toplam 150 bin TL ödüllü ‘Türkiye Ay Üsleri Ulusal Fikir Yarışması’ düzenlenmesi kararlaştırıldı.
İmzaları Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir ve GUHEM adına BTSO Başkan Yardımcısı İsmail Kuş attı.
Eylül ayında yarışma sonuçlarının açıklanacak.
Yarışma; lise ve orta öğretim öğrencileri, üniversite öğrencileri ve profesyonel olmak üzere 3 kategoride yapılacak.
Ödülün 110 bin TL’sini belediye 40 bin TL’sini GUHEM karşılayacak.
***
Yakın zamanda Su ve Kuraklık için Teknoloji Fen Koleji’nin yarışmasını anlatmıştım. İşte bu yarışma ile bir kez daha heyecanlandım.
Aya üs kurma fikri elbette şimdilik bir ütopya ama Türkiye, uzay misyonu ile ilk olarak aya sert akabinde de yumuşak iniş yapmayı hedefleyen bir ülke.
Bunu başaran 7. ülke olmak, uzay yatırımı yapılması ve önemli bir teknolojinin gelişerek ‘katma değerli’ projeler ile ‘döviz’ bazlı getiri sağlanmasının önemli bir anahtarı.
Daha önce SSCB, ABD, Japonya, ESA, Çin ve Hindistan bunu başardı. BAE Ay’ı geçip direk Mars yörüngesi için HOPE’u başlattı.
2023’te Artemis projesi ile yeniden insanlar Ay’a inecek.
Uzay yarışı yeniden hızlandı. Hazır yolumuzu göklere çevirmişken bu fırsat kaçmamalı.
Gençlere ve özellikle çocuklara Uzay bilinci aşılamak için ‘Uzay yarışmalarının’ sayıları artmalı.
Dünya geleceği göklerde aramaya başladı.
Oysa biz seneler önce bunun farkında olsak da uygulayamadık. Ama zamanı geldi.
‘İstikbal Göklerdedir’ diyen Ulu Önder Mustafa Kemal’in gösterdiği hedefe doğru ilerlemeliyiz.
Tıpkı bütün fikirleri gibi….