Hava Durumu

Ey kadın, nedir senin derdin?

Yazının Giriş Tarihi: 16.02.2020 06:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.02.2020 06:03

14 Şubat rüzgârı geçti, yakında 8 Mart var...

Onu da atlattık mı yine kadınlara hüsran, yine şiddet var.

Yine kadına esmer günler düşecek!

Kadınlar, dövülmeye, öldürülmeye, taciz edilmeye devam edilecek...

Vicdanlar kanayacak, akıllar duracak...

Velhasıl adı konmuş günler dışında kadın adından yoksun kalacak!

Hâlbuki Allah, Kur'an'da erkek ve kadın diye ayırmadan, "Biz insanı yarattık" diyor.

Yani kadın ve erkekten tek bir manada bahsediyor.

Ama dünyada yaşamaya başlayınca insan, işler değişmiş anlaşılan...

***

İşte bu yüzden bugün, tarihsel anlamda 'kadın'dan bahsetmek istedim.

Hep mi böyleydi yoksa toplumsal değişimle birlikte kadının sosyal, ekonomik ve fiziksel statüsü mü değişti?

Gelsin örnekler;

Cahiliye devrindeki Araplarda çoğumuzun bildiği üzere erkek alıcı, kız babası satıcı, kız da mal konumunda idi. Arabistan'da kadının görevi her anlamıyla erkeğe hizmet etmekti.

Yahudilerde akrabalık bağı babadan geçer, miras konusu da erkeğe göre düzenlenirdi.

Kadın ise günah sembolü olarak görülürdü.

Eski Çin ve Japonya'da da durum pek farklı değildi.

Evin hâkimiyeti erkekte idi. Çocuklarını isterse satabilir ve kadının bu konuda hiçbir hakkı bulunamazdı.

Eski Roma'da durum kadın açısından yine vahimdi.

Erkeğin evlenmesi, mal satın alması gibi bir şeydi. Kadın boşanamazdı ama erkek canı sıkılırsa karısını boşardı.

Eski İran'da da -sanki bugün çok mu farklı diyeceksiniz- aile erkeğin hâkimiyeti altında, eş ve çocuklar ona itaat etmek zorundaydı.

Bir de rezillikleri vardı ki kan bağı evlenmeye engel değildi!..

***

Bütün bunların yanı sıra;

Ziya Gökalp "Başka milletler, asri medeniyete girmek için mazilerinden uzaklaşmaya mecburdurlar. Hâlbuki Türklerin asri medeniyete girmeleri için eski medeniyetlerine dönüp bakmaları yeterlidir" der.

Gökalp 'Türkçülüğün Esasları' adlı kitabında eski Türklerde ana ve baba soyunun eşit tutulduğunu söyler. Evlenecek olan kız ve erkek, ailelerinden kendi paylarına düşen haklarını alır ve yeni yuvalarını kurarlardı.

Ev ve aile üzerinde eşit haklara sahiptiler.

Türklerin eski sosyal yaşamlarında kadın ve erkek eşit rollerde görülür.

Belki ilginç gelecek ama mesela; bir erkek bir kadınla evlenmek isterse önce onunla güreşip ve onu yenmesi gerekirmiş.

Katunlar eşlerinin yokluğunda 'terken' unvanı ile devleti yönetirdi.

Fransız kâşif Fernand Grenard, Türklerde kadının ekonomik hayatta erkekle eşit olduğunu, ev içinde ve dışarıda birlikte hareket ettiklerini yazar.

Yani eski Türklerde aile yapısında bugün bile olmayan "bir demokrasi" söz konusuydu. Evlenme her iki tarafın rızası ile olur, ana ve baba soyu aynı değerde tutulurdu.

Daha sonraları dinsel, toplumsal etkileşim Türklerin aile yapısında da değişim göstermiş zaman kadının aleyhine işlemiştir.

Öyle ki kraliçe veya hakan eşi anlamındaki katun ya da hatun, Arapça "Avret" kelimesinden gelen "avrad"a yani "ayıp şey"e dönüşmesi bile kültürel asimilasyonu anlatmaya yeter...

***

Cumhuriyet dönemi ile birlikte kadın, ekonomik, kültürel ve politik açıdan birçok yasal hakka pek çok dünya kadınından önce kavuşmuştur.

İşte tam da burada bir Türk kadını olarak cumhuriyetimizin banisi Mustafa Kemal Atatürk'ü minnet, sevgi ve rahmetle anıyorum...

Buna rağmen kadın ekonomik, politik ve kültürel açıdan hâlâ mağluptur.

Bir yanda demokrasiden bahsedilirken, diğer yanda kadının sosyal ve ekonomik statüsü tartışılıyor.

Kimi, kadının ev kadınlığını ve analığını tartışırken, kimi de kadını cinsel meta olarak tutsak görüyor. İş hayatındaki kadın eşit işte çalışsa da çoğulda düşük maaş alıyor. Toplum hâlâ eşitlik kavramı üzerinde tartışıyor.

Hâlbuki demokrasi kültürü, mana itibarıyla toplumun bir kısmını üstün tutup diğer kısmını hor göremez...

Konuyu kadın da hâlâ idrak edememiş olacak ki "sokak ortasında kendisini neredeyse dayaktan komaya sokup, öldürecek olan erkeğin şiddetinden, onu kurtarana kişinin aleyhine şahitlik edip, 'kocamdır döver de sever de!" diyebiliyor.

Ne acıdır ki bu kadınların 'cahiliye dönemi' bitmeyecek!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.