Güller ve güzellikler...

Büyük ve çok güzel bir bahçeydi.

Rengârenk açmış güz gülleri ile bezenmişti...

Mis gibi kokuyorlardı o güller.

Bahçede gezinen kız çocuğu bir sarı güllerin yanına koşuyordu, bir kırmızıların yanına...

Her gülü ayrı ayrı seviyor, her birini ayrı kokluyordu.

Her koklayış bir sevinç çığlığı demekti: "Ohh mis gibi kokuyorlar!.."

Bu koşuşturmaca yaklaşık bir saat sonra yerini yorgunluğa bıraktı.

Bir taşın üzerine oturdu.

"Hepsini tek tek dolaşmak iyi güzel de ben bu güllerin kokusunu sürekli almak istiyorum" diye düşündü.

Derken aklına parlak bir fikir geldi.

'Vikingler' çizgi filminin (popüler olduğu zamanlardı)  'Viki'si gibi parmaklarını şaklattı ve

"Buldum!" dedi.

Bulduğu şey işini kolaylaştıracak, oturduğu yerden, yorulmadan o güzel gülleri koklayabilecekti.

Heyecanla yerinden kalktı. Her renk gülden ayrı ayrı yapraklar topladı.

Beş dakikada az önce oturduğu yere dönmüştü bile.

Artık buluşunu gerçekleştirme vaktiydi.

Gül yapraklarını itina ile burun deliklerine yerleştirmeye başladı.

Renk sırasına dikkat ederek o küçücük buruna epeyce gül yaprağını tıkıştırmıştı.

Telaşla bir nefes aldı... Bir nefes daha... Fakat o güzelim güllerin kokusu yoktu!

Aksine her çekilen nefes, gül yapraklarını iyiden iyiye burun kanallarına yerleştirmişti.

Nefes alamadığını fark ettiğinde planının bu olmadığını düşündü.

Keyifli başlayan hikayesini günün sonunda hastanede bitirdi.

Altı yaşındaydı ve gül yaprakları tıkıştırdığı burnundan çıkarılırken küçük bedeni biraz hırpalanmıştı.

Yorgundu ama aniden kendini mutlu hissetti.

"Güzel şeyler emek ister" demişti annesi.

O da deneyerek öğrenmişti.

Hayatta güzel olan her şey için emek harcamak gerekliydi... 

***

Bu anlattığım hikayedeki küçük kız benim.

O gün yaşadığım olay ise hayatımın en değerli anılarından biri.

***

Hepimiz hayatımızın her an güzelliklerle dolu olmasını, arkadaşlarımızın, dostlarımızın hep yanımızda olmasını isteriz.

Ufacık bir aksilik de canımız sıkılır, hatta bazen dünyaya küsüveririz.

Halbuki güzel şeyler emek ister, mücadele ister...

Evimiz, işimiz, hobilerimiz, ailemiz, arkadaşlarımız, dostlarımız...

İçinde sevgi ve emek yoksa güzelleşemezler...

Birini anlamak, anlayışlı olmak... Emek ve gayret ister...

Anlaşıldığınızı hissetmek ahengi getirir, sizi güzelleştirir.

***

Okuduğumuz her güzel şiir,

Söylediğimiz her güzel şarkı,

İzlediğimiz her güzel film,

Yediğimiz her güzel yemek,

Saksıdaki güzel çiçekler,

Gördüğümüz, duyduğumuz, tattığımız, hissettiğimiz, dokunduğumuz güzel olan her şey içinde emek barındırır...

Sevgi ve emek dünyayı güzelleştirir...

Not: Gündelik hayatımız Covid-19 salgını sebebiyle kısıtlandı.

Canımızın her istediğini yapabiliyor olmanın sıradanlık değil de ne büyük güzellik olduğunu fark ettik. Yönetimsel alınması gereken tedbirler alınırken salgın geçene kadar evde kalmamız isteniyor. Canımız sıkılıyor belki. Ama bizim millet yararına yapabileceğimiz tek şey bu. Ne demiştik, güzel şeyler emek ister. Bizim bu mücadeleye verebileceğimiz destek de mümkün olduğunca evde kalmak, sosyal mesafeyi korumaktır.

Bütün yollarınızın güzelliklere çıkması dileği ile...