Türkiye deprem gerçeği ile bir kez daha yüzleşti.
6 Şubat günü peş peşe yaşanan büyük depremler 11 ilimizi enkaz altında bıraktı. Daha önce de deprem hep konuşulan ve tartışılan bir konuydu.
Yaşadığımız asrın felaketi ile daha çok konuşulmaya başlandı.
Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası olası Marmara depremi için her gün onlarca görüş ve tahminler yapılıyor bilim insanlarınca...
Hal böyle olunca…
Şu an 85 milyon vatandaş olarak her gün aynı soruyu soruyoruz kendimize…
Evet deprem bir gerçek ve bu gerçeğin neresindeyiz?
Biz de konuyu uzmanlara soruyoruz, onların görüşlerine başvuruyoruz.
Deprem denilince akla birçok meslek dalı geliyor. Bu mesleklerden biri de ‘Yapı Denetim’ler…
Yapı Denetim nedir?
Yapı Denetim sistemi, 1999 depreminden sonra çıkarılan bir kanun ile Türkiye’de inşaat projelerinin uygulama sahasında projeye uygun olarak imalatının gerçekleştirilmesini kontrol eden bir sistemdir.
Bakanlık adına çalışan yapı denetimciler, tüzel kişiliğe sahip, bunun için önemi de büyük.
Bu konu üzerine Bursa’da faaliyet gösteren Serkanlar Yapı Denetim ve Yapı Denetimi ve Deprem Mühendisleri Bursa Şube Başkanı olan Serkan Işık’a sorular sorduk, kendisinin görüşlerini aldık.
Serkan Işık’ı yıllardır tanırım.
11 yıl Belediye İmar Müdürlüğü yapan Işık, ‘Yapı denetim’ sektöründe de 20 yıldır çalışıyor ve konusunda da uzman biri.
Serkan Işık ile önce deprem bölgesini konuştuk. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir depremin yaşanmadığını belirten Işık, “Ülke olarak bu büyük depremlerden sonra bu gerçeği bütünüyle ele alıp, hayatımızın en önemli parçası olarak yerleştirmemiz lazım” diyerek mutlak bir gerçeği dile getirdi.
Türkiye bir deprem ülkesi ve dolayısıyla yaşadığımız kent Bursa da depremselliği en fazla olan illerden…
Serkan Işık, Bursa özelindeki bazı istatistiki değerleri paylaştı:
“2000 yılından önceki binaların test edilmesi ve sağlam envanter olarak çıkarılması gerekiyor. Ancak hiçbir vatandaş buna yaklaşmıyor. 112 milyon metrekare yapı denetim hizmeti almış bina var. Şu anda bir milyon 300 bin nüfusun yeni binalarda oturduğu bakanlığın verdiği verilerde görülüyor. Bursa sanayi şehri ve göç almaya devam edecek bir kent. Yeni sanayi alanları kurulduğu zaman bu değerler daha da artacaktır. İnsanlar para kazanmaya devam ettikçe şehrin batısına yöneliyor. Şehir merkezi de dâhil Bursa'nın çok acil iyi bir planlamaya girmesi gerekiyor.”
Işık’ın da ifade ettiği gibi tüm ülkenin bir anda dönüştürülmesi imkânsız; ama acil eylem planlarının hayata geçirilmesi de elzem olmuştur!
Kentsel dönüşümde öncelikli olarak vatandaşın niyetinin önemli olduğuna vurgu yapan Serkan Işık, bazı hak sahiplerinin konuya kendi penceresinden bakıp sistemi tıkadığını söyledi. Bu meselede ‘zihinsel dönüşüm’ün konunun olmazsa olmazı olduğunu özellikle belirtti.
Bursa’da son durum nedir?
Serkan Işık bunu da şöyle özetliyor:
“Doğası, kuruluşu ve tarihi itibariyle Bursa yaşlı bir şehir. Osmanlı’nın kuruluşundan, Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar çeşit çeşit yapılar var. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Bursa programlarında sürekli dile getirdiği konu bu kentin tarihine göre gelişmişlik seviyesinin sürekli hale geldiği ve bunun için kentsel dönüşümün kurallarına göre yapıların inşa edilmesi gerektiğini her seferinde dile getiriyor. Biz de aynı şekilde her platformda bunu dile getiriyoruz. Bu ilin jeoloji mühendisleri, jeofizik mühendisleri, mimarları, kamu kurum ve kuruluşları topyekûn bir anlayışla işe koyulmalı.”
Şimdi bilim insanları Marmara Bölgesi'nde depremlerin kaçınılmaz olduğunu söylüyor.
Uzmanların açıkladığı gibi Yapı Denetim Uzmanı Serkan ışık da Bursa için fay hatlarının 12 ile 35 Kilometre arasında değiştiğine dikkat çekiyor ve bir an önce herkesin ‘Hızlı Tarama’ ile 2000 yılı öncesi yapılan yapılarda ikinci kademe değerlendirme yöntemleri de kullanılarak, mümkün olan en hızlı şekilde deprem risk durumlarının tespit edilmesini tavsiye ediyor.
Sözün özü…
Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin acılarını yaşadığımız bu günlerde yaralar sarılmaya çalışılıyor. Bu acıların tekrar yaşanmaması için artık icraat zamanı.
Herkes konuşuyor, tartışıyor; ancak yıllardır hep aynı yerde sayıp duruyoruz.
Serkan Işık’ın da dikkat çektiği gibi, deprem bizim gerçeğimiz.
Ona göre adımlar atmak zorundayız!
Sağlıkla kalın!